Europe on the verge of social and economic change. A close up into the shaken vision of four couples, daily struggles, fights, kids, sex and passion. A movie about the politics of love. Le cinéma politique fait l'amour.

Since they graduated from school five years ago, the friends Jo and Kati have not seen one another. While one of them travels around the world and has arrived in India in the meantime, the other one is struggling with the final exams of the university. But five years are like blown away when Kati one day listens to a worrying message from her friend on her answering machine. Immediately, she drops everything and drives to her home village in order to gather together the old friends from her school days and to look for Jo in India.

Following the suicide of her sister, an investigative journalist discovers that it may be linked to a number of recent murders that are set up to look like suicides.

Romance blossoms between two music teachers who compete for the same job.

Frank Lehmann, 20, still lives with his parents in the dreary high-rise housing project "Neue Vahr" in Bremen. It's the year 1980 and Frank gets drafted to the army even though his friends assure him that "he's not really the guy for it". When he gets back home, after his first week at the army, his Dad has turned his room into a TV repair shop, so Frank has to move out. Luckily his old friend Martin is starting a commune with two other Punks in Bremens leftist borough "Viertel". Frank, without further ado rents the unlivable walk-through room. From now on Frank is a traveler between the Worlds. Each week he goes from the Army, with all the unconditional rules and regulations to the commune where his friends are preaching the world revolution. Frank is trying to avoid to stick out, but fails miserably, in both worlds.

Büyük bir apartman dairesinde yaşayan ve birbirlerini delice seven bir ressam ile başarılı bir aktör için o günkü öğleden sonrası gerek çift için gerekse diğer insanlar için diğerlerinden biraz farklı geçecektir. Zira, ertesi gün saat 04.44'de hiç kimsenin kurtulamayacağı şekilde Dünya'nın sonu gelecektir. Kaderlerini kabullen çiftin dramı bakalım bizleri nerelere sürükleyecek...

A rag tag unit of misfits known as the War Pigs must go behind enemy lines to exterminate Nazis by any means necessary.

Four friends head into the Australian Outback to investigate an urban legend about Charlie's Farm, where legend has it that an angry mob killed a sadistic family, and encounter a demented giant with a big thirst for revenge.

Story of a schoolteacher's struggle to teach violin to inner-city Harlem kids.

Bir hapishanede mahkumlar geceleri kusursuz suçlar işlemek üzere hapishaneden çıkarlar. Ik Ho hapishaneye adeta bir kral gibi hükmeden bir suçludur. Yoo Gun ise vur-kaç, delil karartma ve rüşvetten hapse düşen eski bir dedektiftir. Güçlü bir irade ve asabi bir mizaca sahip Yoo Gun, Ik Ho'nun dikkatini cezbeder.

George Bush'un 2003'te Irak'ı işgal etmeyi planlayan bir grup gazeteci, başkanların Saddam Hüseyin'in "kitle imha silahları" olduğunu iddia etmelerine şüpheyle bakıyor.

19 yaşındaki Adam annesinin erkek arkadaşı Peter için bir günlük şoförlük yapmayı kabul edince, kiralık katil Roy'un yanında kendini kabus gibi bir cinayet, seks ticareti ve intikam dolu 24 saatlik bir yolculuğun içinde bulur...

Dan, liseden mezun olmasının ardından 20 yıl geçmiş olmasına rağmen kendine olan güvensizliğini hala üzerinden atamamıştır. Yaklaşan mezunlar toplantısında değiştiğini, artık yeni bir insan olduğunu eski sınıf arkadaşlarına kanıtlamak için radikal bir karar alır ve okulun popüler çocuğuyla tuhaf bir arkadaşlığın peşine düşer.Gecenin ilerleyen saatlerinde beklenmedik bir takım gelişmeler sonucu kendini tahmin bile edemediği olaylar zincirinin içinde bulan Dan, artık kendine olan güveninden çok daha fazlasını korumak zorundadır.

Sırayla gezgin, yazar, arkeolog, kaşif, kartograf ve yirminci yüzyılın başlarında İngiliz İmparatorluğu adına görev alan siyasi ataşe olan Gertrude Bell’in hikayesinin anlatıldığı filmde aslında halktan biri olan Bell, modern Irak ve Ürdün devletlerinin kurulmasına ve bu devletlerin ilk kralları olan Kral Abdullah ile Kral Faysal’ın seçilmesine yardımcı olmuş, iktidar belirlemiş bir kadındır.

Joaquin Phoenix ve Persia White’in anlatıcılığını, Moby’nin müziklerini yaptığı 2003 yapımı belgesel. İnsanların hayvanlar üzerindeki egemenliğini anlatan belgesel film EARTHLINGS, "dünyalılar"ın "öteki" ile ilişkilerini ve davranışlarını 5 ana konu başlığı altında inceliyor: evcil hayvan ve üretim sektörü, gıda sektörü, giyim sektörü, eğlence sektörü, bilimsel araştırmalar. EARTHLINGS, insanın ne kadar vahşileşebileceği hakkında kendimizi zorlayarak hayal edebileceğimiz limitleri bile aşarken, aslında "öteki" olarak gördüğümüz hayvanların insan zulmüne bildiğimizden çok daha fazla ve farklı şekillerde maruz kaldığını da açıkça gözler önüne seriyor.

12 yıl görev yaptıktan sonra Deniz Kuvvetleri’nden ayrılan Jay Cochran (Kevin Costner) biraz kafa dinlemek amacıyla iyi bir tatil yapmayı hak ettiğini düşünür ve Meksika’daki zengin mafya babası Mendez’in (Anthony Quinn) iş yapma teklifini kabul eder. Bu sırada Mendez’in güzel eşi Miryea (Madeleine Stowe) ile tanışır. Genç kadın ve Cochran arasında tutkulu bir aşka başlar, ama unuttuları şey Mendez’in kindar bir adam olduğudur.

Riverton adlı kasaba huzurlu ve sakin bir görünüm sunmaktadır. Oysa 16 yıl önce kasaba bir seri katilin hışmına uğramıştır. Kötü ruhlu katil öldürülüğü gece geri döneceğine ve o gece doğan yedi çocuğu tek tek öldüreceğine yemin etmiştir. Bu efsane şimdi gerçek olmak üzeredir. Olayın üstünden geçen 16 yılın ardından kasabada insanlar esrarengiz bir şekilde kaybolmaya başlarlar. Tüm gözler o gece doğan yedi çocuğa dikilmiştir. Ve içlerinden yalnızca biri gerçeği bilmektedir.

Annabel Cotton (Mia Wasikowska) güzel, doğaya ve yaşama yürekten bağlı ama ölümcül kanser hastası olan bir genç kızdır. Enoch Brae (Henry Hopper) ise ailesini bir trafik kazasında kaybettikten sonra yaşamayı yük gibi gören, her şeyden usanmış genç bir adamdır. Farklı kişiliklerde görünen bu iki genç insan tesadüfen bir cenaze töreninde tanışırlar ve farkında olmadan ortak bir hayat deneyimini paylaşırlar. Enoch, Annabel'in ömrünün gitgide kısaldığını öğrenince geriye kalan vaktinde onu mutlu etmeye adar. İkisi birlikte kaderi, öfkeyi, acıyı ve gençliği ardından da ölümü sorgulayacaklardır... Kuralları şimdi onlar koyarlar ama Annabel'in zamanı da hayran olduğu doğa dengesi karşısında hızla tükenmektedir...

Connecticut banliyösü, 1973. Amerika Watergate skandalı ile çalkalanırken, Hood ve Carver aileleri şükran Günü'nde aynı çatı altında toplanma planları yapmaktadır. İki aile de huzursuz sessizlikler, cinsel deneyimler, kültürel bir karmaşa ve seks oyunları içerisinde sürüklenmektedir. Herkesi bir araya getiren fırtınalı bir gece, bu iki aile arasında gizli kapaklı yürütülen ilişkilerin beklenmedik bir biçimde sonuçlanmasına sebep olur.