A road trip comedy about a crazy mother who has a tense relationship with her son.

Alex ve kız kardeşi ve eşi mutsuz olan çiftlerin ilişkilerini bozan bir şirket yaratmışlardır. Zengin bir çiçekçi adam kendilerini kızının evlenmesine engel olmaları için kiralar. Sorun Alex'in bunu sadece 10 gün içinde yapması gerekmektedir. Çünkü görevi çok karmaşık çift kesinlikle birbirlerine mükemmel ve aşık gibi görünür...

Jan Troell'in yedi yıllık bir aradan sonra çektiği ve İsveç'in 2009 Oscar adayı olan bu şiirsel film, sanayileşme ve kentleşmenin yanı sıra sosyalist ve evanjelist hareketleri de ele alırken kültürel değişimleri at sırtında bir şövalyenin gözünden değil de bir ev hanımının ailesi aracılığıyla irdeliyor. 1900'lerin başlarında İsveç'te, emekçi sınıfından genç bir kadın olan Maria, çekilişten bir fotoğraf makinesi kazanır ve hayatı tamamen değişir. Elinde tutmaya karar verdiği makine sayesinde Maria dünyayı yeni gözlerle görmeye başlar; aynı makine alkolik kocası için bir tehdit unsuru, hikâyeyi anlatan kızı için ise ilham kaynağıdır.

Şerif bir mağazada güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Burada henüz çok genç olan özel eğitimci Jenny ile tanışır. Çok geçmeden kısa bir süre içerisinde birbirlerine karşı bir şeyler hissetmeye başlarlar ve sevgili olurlar. Ancak hiç hesaba katmadıkları bir şey yaşanır. Şerif'e tehlikeli bir oyunun parçası olacağı bir teklif gelir. Ve bu tehlikeli teklif ilişkilerini zora sokacakdır. Bakalım bu teklifi nedir ve ikili bu teklif karşısında ne yapacaktır.

After a perverted impulse drives them to kill, Alice and her boyfriend, Luc, drag the body into the woods, only to find themselves hopelessly lost – much like the fairy-tale plight of Hansel and Gretel. Starving and with no hope of being found, they chance upon a dilapidated cottage where a hulking man takes them prisoner and proceeds to feed Luc's sexual appetite.

Zor şartlar altında çalışan bir anne Suşi şefi olmak için çabalar, fakat "yanlış" ırk ve cinsiyettedir. Bu bu durumun onun hayallerini gerçekleştirmesini engellemesine izin vermeyeceği kararlı bir "yolculuğa" çıkar.

Yann Kerbec sıradan bir hayat süren, otuzlu yaşlarında bir adamdır. Yann bir gün en son lise döneminde görüştüğü çocukluk arkadaşı Thomas'a ulaşmaya karar verir. İki eski dost birlikte yola çıkıp geçmişi yeniden canlandırmaya karar verirler.

15 yıllık evlilikten sonra, iki çocuğu olan bir çift boşanmak üzeredir. Koca başını sokacak yeni bir yer bulana kadar birlikte yaşamak zorunda ve evdeki eşyaların nasıl aralarında paylaşacaklarını bulmak zorundadırlar.

Zengin bir boşanmış olan Chris, Montana'da kendi tasarımı olan yüksek teknolojili bir evde yaşıyor. Hayatı, onu kabuğundan çıkaran ve Chris yaralandıktan sonra taşınan gizemli genç bir kadın olan Sky ile tanıştığında değişir.

Bir dul ve eski bir kanto şarkıcısı, 3 yakın arkadaşının da desteğiyle hayatta her yaşta yeni bir başlangıç yapılabileceğini keşfeder.

An unemployed factory worker takes a job as a hit man to make ends meet.

A coming-of-age movie that tells a story unfolding in every high school around the country -- a story of kids hiding their true identities in plain sight, even as they feverishly pursue their hearts' desires.

Yann (François Cluzet) rüyasını gerçeğe dönüştürmüştür. Dünyanın en zorlu solo yelken yarışı olan Vendée Globe, hiçbir ekip arkadaşının yardımı olmadan tek başına tamamlanması gereken bir dünya turudur. Yann lider durumdayken bir dümen arızası nedeniyle mola vermek zorunda kalır. Moladan sonra teknesine gizlice girmiş kaçak bir yolcu olduğunu fark eder. Yarıştan diskalifiye olmasına neden olacak bu olay onu çok zor bir duruma sokmuştur. Bu durum, hem yarışın gidişatını etkileyecek, hem de müthiş bir dostluk hikayesinin ortaya çıkmasını sağlayacaktır

İngiliz çift Gemma ve Charlie Bovery, bir Fransız kasabasına yerleşir. Gemma burada, emekliliğini kasabada fırıncılık yaparak geçiren Martin’le tanışır. Gemma’nın ünlü roman kahramanı Madame Bovary ile olan isim benzerliği, bir edebiyat tutkunu ve özellikle de bir Flaubert hayranı olan Martin’i derinden etkiler. Güzelliğiyle bütün kasabayı büyüleyen Gemma, kasabadan yakışıklı bir delikanlının ve eski sevgilisinin de denkleme girmesiyle kendini bir aşk macerasının merkezinde bulur.

11 yaşındaki yetim Stet, girdiği okul korosunda problem yaşamaktadır. Ancak hırslı koro şefi çocukta bir yetenek görmüştür ve onun sınırlarını zorlamak için elinden geleni yapacaktır.

Isabelle yaşıtları ve arkadaşlarından farklı olmayan, onlar gibi okul ve ev arasında sıradan bir hayat sürdüren onyedi yaşındaki bir genç kızdır. Annesi ve üvey babasıyla birlikte yaşadığı aile hayatında dile getirmediği sorunlarla ve çelişkiler yaşayan Isabelle, bu rutinlerden ve sıkıntılardan kurtulmanın yolunu önemsizce verdiği bir kararda bulur. Isabelle, ihtiyacı olmadığı halde, para karşılığında kendinden yaşça büyük adamlarla birlikte olmaya başlar. Başlarda önemsiz bir macera gibi görünen ancak zamanla vazgeçemediği bir takıntıya dönüşen bu durum, genç kızın cinselliği keşfetme ve hayatını bu şehvet üzerine kurmaya başlamasına neden olur.

Riyad'ın çeperlerinde yaşayan 10 yaşındaki Wadjda baskıcı ve tutucu çevresine rağmen eğlenmeyi seven, girişken ve her zaman sınırları zorlayan bir kızdır. Aynı mahallede oturduğu Abdullah bir gün onu kız olduğu için aşağılar ve ikili kavga ederler. Bu kavganın ardından yeşil bir bisikleti gören Wadjda'nın aklında tek bir şey vardır: O bisiklete sahip olmak ve Abdullah'ı bir bisiklet yarışmasında geçmek. Toplumun bisikletli bir kızı hoş karşılamayacağını düşünen annesinden izin ve para koparamayan Wadjda, para biriktirmeye karar verir. Tam gerekli parayı biriktiremeyeceğini düşündüğü sırada bir Kur'an yarışması olduğunu ve ödülün 1000 riyal olduğunu öğrenir. Yarışma hiç de kolay olmayacaktır ancak Wadjda hayalleri için savaşmaya hazırdır.

Güneş şemsiyeleriyle bezeli bir sahilde çocuklar oynuyor. Suyun sesi, gökyüzünün maviliği ve güneşin sıcaklığı hâkim. Bütün bu kalabalığın ortasında uyuyan bir çocuk Ava. Henüz 13 yaşında. Ruhu uyanıyor ancak gözleri, bir hastalık nedeniyle kapanmak üzere. Genç kızlığına adım adım yaklaşırken, önünde bekleyen sorunlarla baş edebilmek için kendince yöntemler arıyor. Prömiyerini yaptığı Cannes Eleştirmenler Haftası bölümünden ödülle dönen Ava, genç bir kızın büyüme hikâyesini girift bir anlatı üzerinden kuruyor ve dört başı mamur bir sinema duygusu yaratıyor. Yönettiği ilk uzun metrajlı filminde Léa Mysius, oldukça kompleks, görsel olarak çok maharetli bir karakter portresi çiziyor.

Rayane polislik görevine henüz başlamasına rağmen tam olarak diğer polis arkadaşları tarafından alay konusu olan genç ancak azimli bir gençtir. Fakat Rayane’nin hayatı doktorunun yanlışlıkla ona yaşamak için sadece ve sadece 30 günü kaldığını söylemesi ile değişecektir. Rayane bu kötü haberi alır almaz ne olursa olsun hoşlandığı kadını etkilemenin bir yolunu arar çünkü ne de olsa 30 günü kalmıştır ve bu saatten sonra da kendisini tehlikeye atmaktan kaçınmaz...