After a vicious attack leaves him brain-damaged and broke, Mark Hogancamp seeks recovery in "Marwencol", a 1/6th scale World War II-era town he creates in his backyard.

Larry, a 16-year-old Tlicho Indian, lives in the small northern town of Fort Simmer. He has a crush on his classmate, Juliet Hope. Larry's past holds a variety of terrors—his father is abusive and he once had an accident that nearly killed him. When Johnny Beck , a young Métis from Hay River, moves to town, things heat up, for better or worse.

A documentary that chronicles the life of South African leader Nelson Mandela. Mandela is probably best known for his 27 years of imprisonment, and for bringing an end to apartheid. But this film also sheds light on the little-known early period of Mandela's life.

Mayıs 1968'de dünya; Rolling Stones, düşük bel pantolonlar, mini etekler, cinsel devrim ve Vietnam Savaşı karşıtı prostestolarla sarsılmaktayken Almanya yeni bir özgürlük çağına girmektedir. 14 yaşındaki asi genç Wolfgang, Freistatt'daki kimsesiz çocuklar yurduna gönderilir. Orada terbiyeli bir çocuk olması için “eğitilecektir”. Wolfgang ağır çalışma şartlarına ve gardiyanların acımasız eğitim metotlarına karşı çıkmaya ve yaşadıklarının karakterini bozmasına izin vermemeye kararlıdır. Ancak kendine zarar vermeden bu sistematik şiddet ve baskıya ne kadar süre dayanabilecektir? Yaşanmış bir hikayeye dayanan bu film, baskıcı bir toplum sisteminde ayakta kalmaya çalışırken, kalan son insanlık kırıntısını muhafaza etmeye çalışan bir çocuğun amansız mücadelesini anlatıyor. Freistatt yurdunun katkılarıyla , gerçek dokuya sadık kalınmıştır

Kuzey İrlanda'da geçen filmde iki adamın 1960'lı yıllarda başlayan hikayesi anlatılıyor. Uzun yıllar baskı ve şiddet ile yaşayan adamın acılarla dolu öyküsü 1998'e kadar sürüyor... Geçtiğimiz Ocak ayında Sundance Film Festivali'nde yarışan film yönetmenlik dalında ödüle layık bulundu. Kuzey İrlanda'nın çalkantılarla dolu yakın tarihini incelerken geleceğe doğru uzanan yolun, kendi geçmişiyle yüzleşmekten geçtiğini anlatan film, 1975 yılında başlıyor. İngiltere'yle birleşme yanlısı Ulster Gönüllüleri'nden 17 yaşındaki Alistair Little, 19 yaşındaki Katolik Jim Griffin'i öldürür. İki hafta sonra Alistair tutuklanarak cezaevine gönderilir. Jim'in 11 yaşındaki kardeşi Joe, cinayetin tanığıdır. Cinayetten 33 yıl sonra, hayalimizde şunu canlandırırız: Katil Alistair'le kurbanın kardeşi Joe karşılaşsalardı ne olurdu?

Lila and Mo meet at a bus stop. Lila has a paralyzing speech impediment. Mo is chatty and exuberant. Lila is preparing for her exams. Mo illegally races cars for a living. Opposites attract, and they fall in love. But Mo carries a secret burden…

İngiliz yazar David Peace'ın kült suç romanı serisinden uyarlanan filmin başrolünde, sinemanın yeni Örümcek Adamı Andrew Garfield var. 1974, Yorkshire… Gazeteci Eddie Dunford (Andrew Garfield) bir seri çocuk kaçırma vakası üzerinde çalışmaktadır. Yine bir çocuk ortadan kaybolur. Kesilmiş bir bedenin ortaya çıkmasınından sonra araştırmayı derinleştiren Eddie ve meslektaşı Barry (Anthony Flanagan) kendilerini şok edici ilişkilerin ve polis vahşetinin içinde bulur...

Two Russian prisoners are abused mentally and physically.

Fas'ta fahişe olarak hayatını kazanan dört arkadaş, mesleklerinin sonucu olan tehlikeler ve toplumsal damgalarla başa çıkıyor.

Savage kardeşler mutsuz çocukluk yaşamlarının geçtiği evlerinden ayrıldıkları gün, bir daha eskisi olamazlar ve birbirlerinden uzak, kendi yaşamlarına gömülmüş bir hayat sürerler. Laura Savage bir oyun yazarıdır ve evli bir adamla ilişkisi vardır. Kardeşi Jon ise Buffola'daki üniversitede kendini akademik çalışmalara vermiş, içe kapalı bir hayat sürmektedir. Uzun süreden beri beraber olduğu sevgilisi ile artık ciddi kararlar almanın eşiğine gelmesine rağmen, beklenen teklifi bir türlü yapamamaktadır. Bu iki kardeş hayatlarını tamamıyla değiştirecek bir telefon konuşmasıyla yeniden bir araya geleceklerdir. Telefondaki ses artık iyice bunaklaşmış babalarına bakmaları gerektiğini söylemektedir. İki kardeş babalarının sorumluluğunu almalarıyla birlikte kendi geçmişleriyle de yüz yüze geleceklerdir.

Director Martin Scorsese profiles former Beatle George Harrison in this reverent portrait that mixes interviews and archival footage, featuring commentary from the likes of Paul McCartney, Eric Clapton, Ringo Starr and Yoko Ono.

Chicago'da yerel bir takımda oynayan ve birer NBA yıldızı olma hayali kuran Arthur Agee ve William Gates adlı iki siyahi gencin gerçek yaşam öyküleri anlatılıyor. Yetenekleriyle dikkat çeken gençler, bir sosyal-sportif proje kapsamında sokaklardan alınıp, beyazların hakim olduğu bir okula yerleştirilirler. İdolleri (Isiah Thomas) ile aynı lisede (St. Joseph) profesyonelliğe doğru çıktıkları bu yolculuklarında, bir yandan farklı bir sosyal çevreye adapte olmanın getirdiği zorluklar ve ergenlik problemleriyle başetmek, diğer yandan da ağır çalışma temposu, sakatlıklar ve form gibi basketbola özgü sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalacaklardır.

A young drug dealer watches as his high-rolling life is dismantled in the wake of his cousin's murder, which sees his best friend arrested for the crime.

Çocukluğunda ailesinden sevgi görememiş ve öğretmeni tarafından sürekli aşağılanmış bir adam olan Germain eğitimini tamamlayamamış ve okumayı da tam olarak çözememiştir. Açıkçası bu durumu benimseyen Germain okumanın önemini de unutmuş durumdadır. Her zaman uğradığı bir parkta Margueritte ile tanşır. 70li yaşlarda olan bu kadın ona eksik olan tarafını, sevgiyi ve kitapların büyülü dünyasını geri vermiştir. Margueritte ile Germain arasındaki yaş farkı kaybolmuş ve bu iki insan birbirlerine derin bir sevgi ile bağlanmışlardır. Germanin bu durumu içerisinde “Seni Seviyorum” geçmeyen bir aşk romanı olarak nitelemektedir.

Alexandre Taillard de Vorms is a force to be reckoned with. With his silver mane and tanned, athletic body, he stalks the world stage as Minister of Foreign Affairs for France, waging his own war backed up by the holy trinity of diplomatic concepts: legitimacy, lucidity, and efficacy. Enter Arthur Vlaminck. Hired to write the minister's speeches, Arthur must contend with the sensibilities of his boss and the dirty dealings within the Quai d'Orsay, the ministry's home.

An international culinary competition becomes a battleground between rival cooks, one famous for his Cantonese street food and the other a Michelin-starred chef trained in France. But their rivalry takes an unexpected turn when they discover a common foe and combine their skills in a fusion of East and West.

Kelly, Dan and Louis are students at a prestigious business school, destined to become tomorrow's elite. The industrious trio are determined to start putting their education into practise from the off in an attempt to make as much money as they can from their fellow students. Working on the theory that relationships between the sexes can be regulated by market principles, they begin to inflate the popularity of certain individuals artificially, by hiring beautiful and sexy off-campus women as their dates for exclusive and riotous college parties. However their perfect business model soon spirals out of control as their moneymaking scheme takes off in a big way across campus.

Evine dönmekte olan yüksek lisans öğrencisi Lucy (Brittany Snow, Pitch Perfect) Brooklyn metrosundan çıktığında, yaşadığı muhit olan Bushwick'in polisle çatışan siyah kostümlü askerlerin saldırısı altında olduğunu görür. Yayalar ya otobüslere götürülüyor ya da vuruyorlardır. Eski donanma sıhhiyecisi Stupe (Dave Bautista, Galaksinin Koruyucuları) isteksiz de olsa bu iç savaşta hayatta kalmasına yardım eder. Onlar kimin ne için saldırdığından habersizken New York'taki yıkım yayılmaya devam etmektedir. Güvenli bir yere ulaşmak için Bushwick'in yağmacılarla, yerel milislerle, işgalci güçlerle ve tehlikelerle dolu beş bloğunu geçmek zorundadırlar.

lya Vasiliev’in “Alexander Pechersky: Breakthrough to Immortality” isimli kitabından beyaz perdeye uyarlanan film, 1943 yılında Sobibor Nazi toplama kampında Sovyet subayı Alexander Pechersky tarafından başlatılan ayaklanmanın gerçek hikayesini anlatıyor. Birçok esirin kaçmasına vesile olan ayaklanma, Nazi toplama kamplarında başlatılan tek başarılı ayaklanma olarak biliniyor. Rusya’da beş milyon dolardan fazla gişe hasılatı elde eden “Sobibor”un başrolünü ilk yönetmenlik denemesi için aynı zamanda kamera arkasına da geçen Konstantin Khabenskiy üstleniyor. Bir diğer başrol Christopher Lambert filmde Nazi kampının başındaki Karl Frenzel’e hayat veriyor.

Oldukça yoğun bir fast-food restoranında yöneticilik yapan Sandra, otuzlu yaşların ortasında kendi halinde bir kadındır. Bu kalabalık müessesede tüm işleri tek başına yürüten stresli kadın bir gün bir polis memuru tarafından aranır. Telefondaki memur ona restoran çalışanlarından biri olan Becky isimli kadının, müşterilerden birinin parasını çaldığını, bu yüzden de onu yakalaması gerektiğini söyler. Polis memurunun söylediklerine harfiyen itaat eden Sandra, telefondaki ses hangi hamleyi uygun görürse o şekilde ilerleyecek, adım adım korkutucu bir tablonun içerisine doğru sürüklenecektir.