30'lu yaşlardaki Aidan Bloom, para kazanabilmek için çabalayan bir aktör ve iki çocuklu bir aile babası olsa da halen daha gerçek kimliğini bulabilmenin peşindedir. Üst üste oyunculuk seçmelerine katılır ancak bir türlü aradığı rolü bulamaz. Öte yandan aile hayatında da sorumluluklarını yerine getirdiği pek söylenemez. Aidan'ın tek ihtiyacı yaşamak için gerçek bir amaca sahip olabilmek iken çocuklarının eğitimini dahi eşi Sarah'nın babası üstlenmektedir. Ancak yaşlı ve hasta adam eğitim masraflarını ödeyemeyecek duruma gelince çift için ciddi bir maddi sıkıntı dönemi başlar. Aidan son çare olarak çocuklarını evde eğitmeye karar verir. Bu eğitimi çocuklarının gerçek hayatı tanıması ve öğrenmesi için bir yol olarak görse de zaman içerisinde keşfettiği ve tanıdığı şey bizzat kendisi olur.

Manhattan’lı çift Tom Reiley ve karısı Sofia kısa bir süre önce bebek sahibi olmuştur. Evin geçimini sağlayan Sofia’nın çocuğunu büyütmek için ev kadını olmaya karar vermesi, tam da bu sırada Tom’un işten kovulması hayatlarını altüst eder. Sonunda kayınpederinin çalıştığı reklam ajansından iş teklifi alınca, Ohio’ya, Sofia’nın doğduğu kasabaya taşınırlar ve herşey yoluna girmiş gibi görünür. Ta ki Sofia’nın eski sevgilisi, kasabanın kahramanı ve herkesin bir numarası olan Chip, Tom’un müdürü oluncaya kadar... Chip’in Sofia’ya olan aşkı küllenmemiştir ve eski sevgilisini geri kazanabilmek için Tom’un kuyusunu kazmaktan, onu aşağılamaktan ve herkesin gözünde onu bir aptal konumuna sokmaktan kaçınmayacaktır.

Martin Blank (John Cusack) kendi başına çalışan bir kiralık katildir ama birden bire vicdanının sesini dinlemeye başlar. Aldığı işlerden biri onu büyüdüğü yer olan Grosse Pointe, Michigan'a gitmesini gerektirir; aynı zamanda geleneksel lise mezuniyet toplantısı da gerçekleşmektedir. Sekreteri ve psikiyatrı bu toplantıya katılmasında ısrarcı davranınca Blank, bu fikre bir anda sıcak bakar. Grosse Pointe'de yalnızca yıllardır yaptığı işi değil aynı zamanda geçmişini de sorgulamaya başlayacaktır.

On yıl süren zahmetli bir çalışmadan sonra, romancı Karen Eiffel, en iyi kitabını tamamlamak üzeredir. Önündeki tek sorun, ana karakteri Harold Crick’i nasıl öldüreceğini bulmaktır. Yazar, Harold Crick’in gerçekte yaşadığını ve sözcükleri yazdığı anda olayları yaşadığını bilmemektedir. Şaşkına dönen Harold, yazarın aklındakileri duyup romanın (ve kendi) sonunu değiştirmesi gerektiğini anlar.

“Sinemaya gidip kayıp ve yası tekrardan yaşamak istememizin, kendi hayatımızdaki kayıp ve yasları anlama çabamızla bir ilgisi olmalı.” Bencil Dev’i sinemasever bir arkadaşımıza anlatmaya çalışsak şöyle derdik: Andrea Arnold’un alt sınıf İngiltere’sini düşün; faturalarını ödeyemeyen sorumsuz ebeveynler ve kaldırabileceklerinden daha fazla yük sırtlanmış çocuklar var. İngiltere malum, hava hep kapalı, ortam kasvetli. Dikenli tellerle örülmüş bir yerlerde bazı “büyük”ler bazı işler çeviriyorlar. Çocuklar için okula gitmenin bir anlamı yok; onlar bir an önce büyükler gibi para kazanmak, bahis oynamak, gecenin karanlığında birkaç kuruş fazlası için gizli işler çevirmek istiyorlar. Bu büyüme öyküsünü biraz içine doğru çek ve Dardenne’lerdeki masumiyet, vicdan ve adalet meselesini onun üstüne ekle. Düşler Diyarı’nın (2012) masalsı dünyasının en damıtılmış halini hayal et ve filme belli belirsiz yayıldığını düşün..

Bilimkurgu romanlarının ve öykülerinin Dünyaca ünlü,dahi yazarı Philip K. Dick'in aynı adlı, kısa hikayesinden sinemaya uyarlanmış bir film Impostor.Konu; Yıl:2079...Dünya on yılı aşkın bir süredir uzaylı istilacıların işgali altında direnmektedir.Spancer Olham hükümet adına çalışan bir bilimadamıdır ve Dünya'nın kaderini istilacı yaratıklardan kurtarmaya yemin etmiştir.Fakat bir anda uzaylıların ajanı olmakla suçlanır ve ülke çapında kendisine yönelik büyük bir insan avı başlar.Olham'ın hayatta kalmak için yetkilelere yaratık olmadığını kanıtlaması ve daha önemlisi buna kendini de inandırması gerekmektedir.

Dallas yerel bir televizyon kanalında hava durumu sunucusudur. Bekardır ve tam bir çapkındır. Ben ise onun, çocukluğunu ve saflığını hiç kaybetmeyen arkadaşıdır. Birbirine düşkün bu ikili, Ben’in babası vefatı üzerine cenazeye gitmek için yola çıkarlar ve maceralar başlar. Zira Ben'e babasından müthiş bir servet kalmıştır. Dallas, henüz buna alışamamışken, Ben'in genç ve güzel "cici annesi" Angela ile tanışınca şaşkınlık daha da artar! Hollywood'un iki ünlü komedi yüzünü, Owen Wilson ve Zach Galifianakis'i bir araya getiren filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Matthew Weiner üstleniyor.

Vinnie isimli birisi bir olaya şahit olmuştur ve onu FBI korumaktadır, bu sırada Vinnie ile FBI'dan bir ajan arasında iyi bir dostluk başlar.

A man falls in love with a half-woman/half-phoenix who fell to Earth from the sky.

The recently deceased Mona Dearly was many things: an abusive wife, a domineering mother, a loud-mouthed neighbor and a violent malcontent. So when her car and corpse are discovered in the Hudson River, police Chief Wyatt Rash immediately suspects murder rather than an accident. But, since the whole community of Verplanck, N.Y., shares a deep hatred for this unceasingly spiteful woman, Rash finds his murder investigation overwhelmed with potential suspects.

Jealous, harried air traffic controller Max Fielder, recently dumped by his girlfriend, comes into contact with nuclear waste and is granted the power of telekinesis, which he uses to not only win her back, but to gain a little revenge.

A man who accused a catholic bishop of abusing him when he was a child dies in the Austrian city Salzburg. Everyone except his widow and the eccentrical detective Simon Brenner keeps silent and believes that the man killed himself.

Misfits in their lives back home, a group of young people live it up at musical-theater camp. While the sports counselor is completely ignored, the kids' spend all their time in rehearsal for a grueling schedule that involves a new show every two weeks. Several personal stories come to the fore.

A military experiment to create a race of super-warriors goes awry, as legions of murderous zombies are unleashed upon a suburban neighborhood.

Two genius brothers grow up and grow apart as one becomes a successful surgeon and the other pursues a drug-fueled high life.

An orphan who practices hypnosis faces off against a bank robber who wants her book on the art form.

A genius grad student organizes an all-night treasure hunt in which five rival teams composed of colorful oddballs furiously match wits with one another while trying to locate and decipher various cryptic clues planted ingeniously around Los Angeles.

Yusuf Üçlemesi'nin son filmi... Yumurta'da olgunluk, Süt'te gençlik halini izlediğimiz Yusuf'un bu kez çocukluk yıllarına dönüyoruz. 7 yaşındaki Yusuf ilkokula başlamış, okuma yazma öğrenmektedir. Babası Yakup ürkütücü bir ormanın derinliklerinde, yüksek ağaçların üzerine kurulmuş el yapımı kovanlarda üretilen karakovan balcılığıyla uğraşmaktadır. Babasıyla sık sık gittiği orman, Yusuf için gizemli bir yerdir. Yusuf bir rüya görür ve sabah rüyayı babasına anlatır. Bu rüya ikisi arasında sonsuza dek kalacak bir sırdır. Babasının gidişiyle Yusuf iyice sessizliğe gömülür. Babasını aramak için ormanın derinliklerine dalan Yusuf'un gördüğü rüya gerçekleşecek midir?

İngiltere'nin kırsalında, genç bir çiftin ölümüne sebep olan bir raslantı sonucu toprak altına gömülmüş 1. yüzyıldan kalma bir kilise bulunur. Piskopos, kilisedeki bazı bulgulardan rahatsız olarak olayın gizlice araştırılmasını ister.Bu arada, kiliseyi araştıran sanat tarihi uzmanı profesörün karısı, arabasıyla genç bir turist kıza çarparak yaralar. Hastanedeki kontrolden sonra, hafızasını kaybetmiş kızı evlerine alırlar. Aileyle kısa zamanda yakınlaşan Cassie, sessiz ve problemli bir çocuk olan Michael'la aynı kabusları görmektedir. Kilisedeki bulgular, İsa'nın çarmıha gerilmesinden başlayan şaşırtıcı tarihi olayların ortaya çıkmasına sebep olacak ve Cassie ve küçük Michael, tam ortasında kaldıkları bu kabustan kurtulmaya çalışacaklardır