1993 yılı yılbaşı akşamı, 19 yaşındaki bir öğrenci ardında görünür bir iz bırakmadan bir grup yabancıyı öldürür. Olayın haberlerinin televizyonda yayınlanmaya başlamasıyla “tesadüfi bir kronolojinin 71 parçası” bu vahşete tesadüfen dahil olmuş bir grup insanın izlerini bize gösterir.

1971, Leningrad. Ölümünden sonra ünlenecek Rus yazar Sergei Dovlatov, günlerini yazılarının yayımlanmasının koşulu olan Yazarlar Sendikası’na üyeliğini kovalayıp ufak yazı işleriyle geçirir. Akşamları ise caz dinlenen partilerde kentteki sanatçı ve yazarlarla bir araya gelir. Under Electric Clouds’un yönetmeni Alexey German Jr., Berlin’de dünya prömiyerini yapan yeni filminde Dovlatov’un hayatından altı günü anlatıyor ve bu hikâye üzerinden dönemin entelektüel çevresi ve onların Brejnev zamanı Sovyetler Birliği’yle ilişkisinin de portresini sunuyor.

Czechoslovakia 1918. The newly formed National Assembly has made Stoklasa the administrator of the Kratochvile Castle. Although with no aristocratic background, he is a man of fortune and is trying to buy the castle. To impress his neighbors and the local politicians he invites them to a great hunting party. Uninvited comes a man who claims to be Duke Alexej. Stoklasa believes him to be a hustler. This hustler, however, manages to charm all the women before he leaves.

A woman loses her husband and finds a potted plant.

2. Dünya Savaşı sırasında, 70.000'den fazla Finlandiyalı çocuk, savaştan korunmak için tarafsız konumdaki İsveç'e gönderilir. Yönetmen Klaus Härö, bu acılı dönemin, annesi tarafından terk edildiğini hisseden ve henüz vekil annesine yeterince bağlanamamış olan, 9 yaşındaki Eero aracılığıyla izini sürer.

A mentally unbalanced woman captures the heart of an already-engaged admirer.

A haunting, deeply moving documentary set among terminally ill cancer patients. The titular island of Steven Eastwood’s feature documentary is the Isle of Wight, where the filmmaker befriended a handful of individuals facing a terminal cancer diagnosis. Following them as they approach the end – through hospital appointments, time with family – this is a stark portrait, acutely attuned to the consoling rituals and stark realities of the dying process. Combining observational footage of his subjects with contemplative shots of the surrounding coastal landscapes through the changing seasons, this deeply felt meditation on the passage from life to death is imbued with an unsensational matter-of-factness and resonant lyricism. A necessarily harrowing film, revealing through scenes of unblinking duration the final stages of the disease’s progress on its sufferers, The Island is also a film of enormous delicacy, made in a spirit of tender respect for every one of the people involved.

Michael Haneke, 1997 yılında çevirdiği 'Funny Games'den sonraki bu son filminde, Paris'te yaşayan bir gurup 'sıradan' insanın hayatından bölümler yansıtıyor. Kalabalık bir bulvarda, adamın biri garip bir dilencinin eline buruşturulmuş bir kağıt parçası atar. Bu kağıtta yazılanlar, kendi hayatlarını yaşamakta olan öğretmen Amadou (Ona Lu Yenke), sinema oyuncusu Anne (Juliette Binoche) ve dilenci Maria'yı (Luminita Gheorghiu) bir şekilde birbirine bağlar.

In 1850s Oregon, a businessman is torn between his love of two very different women and his loyalty to a compulsive gambler friend who goes over the line.

Internationally Sweden is seen as a perfect society, a raw model and a symbol of the highest achievements of human progress. The Swedish Theory of Love digs into the true nature of Swedish life style, explores the existential black holes of a society that has created the most autonomous people in the world.

After breaking up with her boyfriend, a woman named Odete descends into madness and claims to be pregnant with the child of her neighbour Pedro, who died in a car crash and is mourned by his boyfriend Rui.

Kıyameti haber veren zaman; Alman mitolojisinde kurtların zamanı olarak bilinir. Bir felaketten kaçan orta sınıf bir aile kendilerini kırsal bölgedeki tatil evinde bulur. Ülkenin genel kaos durumundan kaçabildiklerine inanırlar ama o bölge de yabancılar tarafından işgal edilmiştir.

Desperate, broken men chase their dreams and run from their demons in the North Dakota oil fields. A local Pastor's decision to help them has extraordinary and unexpected consequences.

Aykut Enişte, yalnızlığından şikayetçi olan ve aile özlemi çeken bir adam olan Aykut’un hikayesini konu ediyor. Aykut, evlenip yuva kurmanın hayali ile yaşayan genç bir adamdır. Sevgili Nurhan ile hayallerini gerçekleştirmeye adım adım yaklaşan Aykut, beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalır. Düğüne bir hafta kala dükkanına hırsız giren Aykut, tüm birikimini kaybeder. Dükkana hırsızın girmesi, sadece Aykutun maddi kaybına neden olmaz aynı zamanda başına türlü işler açılmasına da neden olur. Dükkana bakmak için sigortadan gelen Gülşah’ın, Aykuttan küçük bir iyilik istemesi hepsinin hayatının değişmesine neden olur. Kendi halinde kimsesiz bir adam olan Aykut, bir anda kendisini iki ailenin damadı olarak bulur

Frank, Swaino ve Packie küçük yaştan beri arkadaştır ve üçü de Red Sox'ı, gürültülü barları ve Frank'in ergen kızı Crystal'ı çok sevmektedirler. Ancak Frank, bir akşam arkadaşlarını viski içmeye davet edip de onlardan hepsinin çok sevdiği güzel kızı için bir iyilik yapmalarını istediğinde olaylar ciddi biçimde çığırından çıkar.

En Büyük Kim? Omuzundan sakatlanan Alex, buna rağmen ABD Karate Milli Takımı’na seçilir. Kore ile yapacakları maçlardan önce üç ay kampa alınırlar, ama burası esir kampından farksızdır. Film önce bunu, sonra güzel antrenör Catherina ile Alex’in aşkını ve genç adamın geride bıraktığı beş yaşındaki oğluna duyduğu özlemi anlatıyor.

Amerikalı bir matematikçi olan David ile İngiliz karısı Amy şehirden uzaklaşmak ve hayatlarını daha sakin geçirmek için küçük bir kasabaya taşınırlar. David ve Amy satın aldıklaru evin tadilatı için dört işçiyi işe alırlar. Kasabanın kabadayıları da olan bu dört işçi doğuştan sakin yaradışlı bir insan olan David'le dalga geçmeye, karısına da sarkıntılık etmeye başlarlar. En sonunda işçiler eve saldırır ve rahat haraketleri ile eleştirilen Amy'e tecavüz ederler. Bunun üzerine David deliye döner ve uğradıkları şiddetin intikamını acı alır.

Shortly after the Gulf War, oil fires were raging all through Kuwait. In the week before this sea of fire would be extinguished, Werner Herzog filmed this apocalyptic landscape with its murky skies, scorched earth and capricious flames.

Broad Peak dağına tırmanan Maciej Berbeka, zirve yolculuğunun yarım kaldığını öğrenir. 25 yıl sonra, başladığı işi bitirmek üzere harekete geçer.

Ailesi İtalya'dan Arjantin'e, oradan da New York'a göç eden 17 yaşındaki toy delikanlı Bernie, bir süredir kayıplara karışmış olan ağabeyini bulmak için Buenes Aires'e gider. Ağabeyini bulduğunda kendi beklentilerine uymayan bir kişilik görür. Ağabeyi Tetro, havai ve melankolik bir şairdir ve kız arkadaşı Miranda ile birlikte yaşamaktadır. Bernie onların yanında yaşamaya başlar ve ağabeyi ile ortak geçmişlerini sorgulamaya koyulurlar.