Bizarre tale of sex, betrayal, and perversion at a military post.

Jimmie Shannon özgürlüğüne yaşamaktan daha çok önem vermektedir. Yaşıtı olan erkek arkadaşları hatta en yakın dostu Marco bile nikah yüzüklerini takmışken Jimmie hala kısa beraberliklerle geçen hayatını sürdürmekte ve doğru kişiyi aramakla uğraşmamaktadır.Fakat hiç beklemediği bir anda Anne ile karşılaşır ve ona aşık olur. Üç yıllık beraberliklerinden sonra, bağlılık duygusunun getirdiği baskıya dayanamaz ve isteksiz de olsa romantik bir anda Anne'e evlilik teklifini yapar. Jimmie'nin kararsızlığını farkeden ve bu yarım yamalak ve inandırıcı olmayan evlilik teklifine kızan Anne, teklifi reddeder.Aradan kısa bir süre geçer ve Jimmie'nin büyükbabası ölür. Arkasında da hep bir aile kurmasını istediği torunu Jimmie'ye 100 milyon dolarlık bir miras bırakır. Ancak büyükbabanın bir şartı vardır: Jimmie'nin otuzuncu yaş gününün geceyarısına kadar biriyle evlenmesi. Jimmie'nin bunu başarabilmek için yirmi dört saatten az vakti vardır.

Asırlık askeri okulun kapatılacağı ve arazisinin satılıp öğrencilerinin başka okullara dağıtılacağı haberi gelince kimse okulunu bırakmak istemez özellikle de okulun baş komutanı ve onun genç yardımcısı öğrenci binbaşısı Brian. Aksilikler ve şanssızlıklar sonucu okul komutansız kalınca Brian 12-17 yaş arasındaki öğrencilerin komutanı olarak başa geçer ve silahlanıp okulu ele geçirirler. Bundan sonra bu gençler ile asker, polis ve veliler arasında bir harp başlayacaktır.

Terry Dean (Paul Hogan), elektronik gözetim sistemlerini sabote etme konusunda uzmanlaşmış profesyonel bir hırsızdır. Hapisten çıktıktan sonra küçük bir kızın hayatını kurtarırken ona araba çarpar. Hastanedeyken rüyasında Tanrı'nın kendisini ziyaret ettiğini ve ona bir Melek olduğunu söylediğini ve geçmiş hayatını telafi etmek için iyi şeyler yapması gerektiğini söyler. İlk başta inanmasa da çok geçmeden bir Melek olduğuna ikna olur. Henüz Melek gücüne sahip olmadığı için, iyi şeylerin olması için kendi deneyimlerini ve yeteneklerini kullanmalıdır.

Blue is a teenage girl who lives with her Jazz playing father Ham. Ham gets very sick and dies, and now Blue must support herself somehow. Elle, the headmistress at a brothel, talks her into living and working at her establishment. She decides to leave the business and lead a normal life. Elle is hellbent to see that she never has one.

Maimed by bullies at a California high school, a new student engineers acts of revenge.

An author - a passive young man - enters the Soviet-controlled bureaucracy of Georgia attempting to get his novel published only to be neglected and compartmentalized at every turn.

Zengin ve ünlü bir Wall Street tüccarı, karısından ve toplumdan birçok şey gizliyor.. Aptal görünüşlü bir hayat kadınıyla, Maria'yla birlikte olmak için yaptığı kaçamakta, bir siyah genci ezerek öldürüyor. Bir süre sonra, herkesin özellikle de Maria'nın kendisine ihanet ettiğini görüyor ve gerçekleri ortaya çıkartmak için harekete geçiyor. Filmde Morgan Freeman'ı da yargıç rolünde izliyoruz.

Henry Chinaski, içkinin esiri olmuş bir serseridir. Zamanının çoğunu ucuz barlarda geçirir. Kendisi gibi sefil görünüşlü ama güzel bir kadına tutkuyla bağlıdır.Birgün yazarlık yeteneğini keşfeden zengin bir yayıncı kadınla tanışır. Bu, hayatında büyük bir değişikliği beraberinde getirir. Artık, ya yazdığı öykülere büyük paralar öneren bu kadınla başarının peşinden koşacaktır, ya da bu sefil yaşama devam edip özgürlüğün tadını çıkarmaya devam edecektir.

Leo San Juan and his team of "ghostbusters" continue with their adventures, this time fighting against the mexican monster himself: "El Chupacabras".

Şehri kasıp kavuran ve esrarengiz bir lideri olan Wilson Heights çetesi, kanunları ve kuralları hiçe sayarak şehrin altını üstüne getirirler. Şehri, başındaki bu beladan her zaman olduğu gibi Polis Akademisinin çılgın polisleri kurtaracaktır.

Minamata, savaş fotoğrafçısı W. Eugene Smith’in Japonya’daki cıva zehirlenmelerinin etkilerini tüm dünyaya duyurmak üzere çıktığı yolculuğu konu alıyor. Filmde, Chisso Corporation adlı kimya şirketinin 1932-1968 yılları arasında kimyasal atıklarını Minamata Körfezi’ne boşaltması sebebiyle kıyı şehirleri sakinlerinde görülmeye başlanan cıva zehirlenmesi etkilerini Life dergisi fotoğrafçısı olarak belgelemek isteyen W. Eugene Smith’in mücadelesi gözler önüne seriliyor.

Üniversiteden yeni mezun olmuş genç bir gazeteci ve sevgilisi, ülkeyi arabayla gezerek, seri katiller hakkında yazacakları kitap hakkında araştırma yapmaktadırlar. Amaçları bu seri katillerin yaşadığı ve cinayetlerini gerçekleştirdikleri mekanları gezmektir.Yolda rastladıkları Early Grace adlı eski bir mahkum ve sevgilisi Adele, bu seyahatlerini unutulmaz hale getirir. Seri katil araştırması yapan çift, gerçek bir seri katille aynı arabada seyahat etmek durumunda kalacaktır.

İki kardeş, ailelerinin kaybolmasından sonra öğrenirler ki aileleri kendilerini masallardaki büyülü nesneleri bulmaya ve korumaya adamışlardır. Anne ve babaları kaybolan kardeşler ailelerini bulmak ve dünyayı kötülüğün pençesinden kurtarmak için eski dostları Masondan yardım isterler ancak fark ederler ki düzenbaz Mason, Flynn'lerin korumaya çalıştığı her dileği gerçekleştirebilen büyülü aynanın peşindedir. Bu ayna Pamuk Prenses'in kaderinde de önemli bir role sahip olmuş olan aynanın ta kendisidir.

Paris'te aşk her yerdedir. Barlarda, kafelerde, Eyfel Kulesi'nin altında, metroda hep aşk vardır. Paris, seni seviyorum için çok sayıda uluslararası yönetmenden Paris'te geçen romantik bir hikaye anlatmaları istendi. Projeye katılan tüm yönetmenler, Paris'in zengin sinematografik tarihine rağmen, geriye bakmaktansa, Paris'i bugünkü haliyle, beyaz perdeye hiç taşınmamış yönleriyle aktarmayı yeğlediler. Bu nedenle "Paris, seni seviyorum" farklı sosyal sınıflar, kuşaklar, kültürler ve atmosferlerin karışımı. Her yönetmenin, kentin çeşitli yerlerinde geçen farklı yaşam kesitleri sunduğu sevinç, ayrılık, beklenmedik garip rastlantılar ve her şeyden çok aşka dair hikayelerden oluşan, çiçek dürbünü (kalediaskop) gibi bir film. Natalie Portman, Fanny Ardant, Elijah Wood, Nick Nolte, Juliette Binoche ve Steve Buschemi gibi, ünlü uluslararası oyuncularla 'Paris, seni seviyorum'da Paris'i yeniden keşfedecek; dünyanın bu en romantik şehrine yeniden sevdalanacaksınız.

Genç terapist Claire Summers (Anne Hathaway), hocası (Andre Braugher) tarafından korkunç bir uçak kazasından sağ kurtulan beş yolcuya danışmanlık yapmakla görevlendirilir. Böyle güç bir görev alan Claire’in yaşadığı zorluklar, yardım elini reddeden ve kazayı bahane ederek ona açık açık kur yapan Eric (Patrick Wilson) ile karşılaşınca kat be kat artar. Claire Eric’le arasında mesleğinin gerektirdiği mesafeyi korumaya çabalarken, diğer hastalar kazaya dair –ve havayolları şirketinin resmi açıklamalarıyla çelişen— ayrıntıları anımsamak için mücadele vermektedirler. Havada gerçekleşen olası bir patlamayla ilgili anıları su yüzüne çıktığında, yolcular gizemli bir şekilde ortadan kaybolmaya; Claire de bu olayda havayollarının parmağı olduğundan şüphelenmeye başlar. Gerçeği açığa çıkarmaya kararlı olan Claire’in git gide içine çekildiği komplo ve Eric’le giderek derinleşen ilişkisi, kaderin şiddetli bir oyunuyla birbirine karışacaktır.

Film 17. yüzyılın Amsterdam’ının atmosferini beyazperdeye yansıtırken evli bir kadın olan Sophia (Alicia Vikander) ve bir ressam olan Jan van Loos (Dane DeHaan) arasındaki gizli ilişkiyi etkileyici bir şekilde ele alıyor. Sophia ve Jan van Loos, Sophia’nın eşi Cornelis Sandvoort’un (Christoph Waltz) Loos’u Sophia’nın portresini çizmekle görevlendirmesinin ardından tanışır. Mutsuz bir evliliği olan Sophia, Jan van Loos’la kaçmanın yolunu arar ve bir plan yaparlar.

1917 Sovyet Devrimi öncesi ve sonrasını yaşayan bir burjuva aydını Dr. Jivago'nun öyküsü. Devrimle birlikte inandığı tüm değerler silinip yerine yeni sistemin gelişi Dr. Yuri Jivago'nun hayatını alt üst eder. Savaşın acımasızlığını yaşayan Dr. bir yandan da iki kadın arasında kalır.

Yaz tatilinde üniversite öğrencisi Lewis Thomas kız arkadaşı Venna'yla buluşmak için arabayla yola çıkar. Ama Lewis'in romantik umutlarını, onu yalnız bir kamyon şöförüne araba telsizinden şaka yapmaya iten ağbisi Fuller (Zahn) yokeder. Artık kamyoncu Rusty Nail sadece telsiz bağlantısından tanıyabildikleri görünmez ve korkutucu bir kimliğe bürünmüştür... ve intikam istemektedir...