Won-Sool is an adult man with cerebral palsy. His daughter Jaya is his pride and joy. Jaya though is bullied at school and even worse things happen to her. Won-Sool later decides to get revenge on his daughter's tormentors.

Annesi tarafından 1970 ve 80'lerin efsanevi İngiliz müzik grubu The Clash ile tanıştırılan 14 yaşındaki bir çocuğun bu sayede tamamen değişen hayatı.

A delightfully dark, Frankenstein-themed horror comedy about a re-animated corpse, made from the stitched together body parts of three murdered young women, that decides to go on a bloody quest to find their killer and avenge their deaths!

While on a Mediterranean vacation, a seemingly happy boyfriend and girlfriend find their connection to one another tested as they bond with another couple.

Mexico'nun dışındaki zorlu bir mahalleden çıkan bir kadın, evine bir rock yıldızı olarak döner. Ancak dönüşü istemeden de olsa geçmişiyle sert bir yüzleşmeye yol açar.

Fifteen-year-old Alice has always been a good Catholic, but when an innocent AOL chat turns unexpectedly racy, she finds herself suddenly obsessed with sex.

Ormanda bulunan bir gözetleme kulesinde bekçilik yapan bir adam, kıyamet sonrası bir yaşam süren iki hayatta kalanla karşılaşır. Çocuk ve babasının kendi dinleri ve doğayla gizemli bir ilişkisi var gibi gözükmektedir. Onların pek çok şüpheli yönü vardır ancak bir gece kulübe garip, insan sonrası varlıkların saldırısına uğradığında bekçi, bu vahşi doğada daha büyük bir tehdit olduğunu öğrenir.

Henüz çok genç olmasına karşın ilişkiye girdiği kişinin hamile olması onu yakın zaman sonra baba yapacaktır. Bunun hayatını etkilemesine izin vermeyen sam kendine örnek aldığı efsanevi kay kaycı Tony Hawk'ın izinden gitmeye onun yaptıklarını yapmaya çalışacak bu yolda ise ona yeni bir akıl hocası yardımcı olacaktır. Onu ilk başta garip görse'de ona kattıklarını gördükçe söylediklerini yapmaya devam edecektir.

Roger Avary, 80'lerde aynı video dükkanında beraber çalıştığı Quentin Tarantino'nun Rezervuar Köpekleri filminde "radyo diyaloglarının yazarı" olarak girdiği sinema dünyasında, kısıtlı bir çevre tarafından, özellikle de Mr. Stitch isimli bilimkurgu televizyon filmiyle tanınıyor. Yönetmen senaryoyu Amerikan Sapığı romanının yazarı Bret Easton Ellis ile birlikte onun romanından uyarlamış. Merkezine Wall Street'te çalışan Patrick Bateman'in kardeşi uyuşturucu satıcısı Sean Bateman'i koyan film, kampüs içinde yaşanan karışık cinselliği anlatan bir kolej filmi.

Yaratıcılık konusunda tıkanan popüler bir roman yazarı, çocukları için yeni bir dadı tutar. İşte tam bu noktada gerçekle kurgu arasındaki sınır bulanıklaşmaya başlar.

Bir kadının öldürülmesini soruşturan bir polis ve başlangıçta sıradan bir fahişenin öldürülmesi gibi görünen bir vakadır. Fakat bu olanlar mısır'ın seçkinlerini ilgilendiren karmaşık konudur. Tarik Saleh'in yazıp yönettiği film 2016 Sundance Film Festivali'nin yarışma filmleri arasındadır. Oyuncu kadrosunda ise Fares Fares, Ger Duany,Slimane Dazi ve Mohamed Yousry yer alıyor.

Dışarıdan bir gözle bakıldığında, Howard Wakefield (Bryan Cranston) başarının resmedilmiş halidir adeta. Sevecen bir karısı (Jennifer Garner) ve iki kızı, Manhattan’da bir avukat olarak prestijli bir mesleği ve banliyöde rahat bir evi vardır. Ancak içten içe Howard boğulmaktadır. Bir gün Howard sinir krizi geçirir. Her şey onun için çat diye kapanır ve garaj tavanında saklanmaya karar verir. Ailesini terk ederek kendisine ne olduğunu merak ettirir, kendi yaşantısını uzaktan gözlemleyen bir yabancı gibidir. Bu durum günlerce, hatta aylarca devam eder. Bir gün Howard merak etmeye başlar: Aradan geçen onca yıldan sonra, hiçbir şey olmamış gibi geri döndüğünde her şey eskisi gibi olur mu?

After his wife is murdered by street punks, a pacifistic New York City architect becomes a one-man vigilante squad, prowling the streets for would-be muggers after dark.

Napoli'nin Sırrı, beklenmedik bir andan hayatına giren bir aşk ile işlenen bir suç arasında sıkışan Adriana adındaki bir kadının hikayesini anlatıyor. Genç bir kadın olan Adriana, Napoli’de gittiği bir partide Andrea adındaki bir adamla tanışır. Andrea, özgüveni yüksek olan, çekici bir adamdır. Geceyi Andrea ile geçiren Adriana, hayatının aşkını bulduğunu düşünür. Genç kadın, hayatının değişeceğini, her şeyin güzel olacağını düşlerken, Andrea’nın buluşmaya gelmemesi genç kadını hayal kırıklığına uğratır. Hayatına geri dönen Adriana, otopsi yapmak için işe gittiğinde gizemli bir soruşturmanın ortasında kalır. Şüpheli bir cinayete kurban gitmiş bir bedeni inceleyen Adriana, bu karanlık sırrın gizemini çözebilecek midir?

Pedro is a single man in his forties who likes to party, has no children and lives at night. Everything changes when he meets Alin. She mentions to him that she is looking for her dad and that there is a high probability that it is him.

Meeting by chance when they return to their tiny California hometown, two former high-school sweethearts reflect on their shared past.

Ünlü bir gezi yazarı olan Bill Bryson (Robert Redford) Britanya'da 20 yıl geçirdikten sonra ülkesine dönmüş, son 10 yıldır New Hampshire'da eşi Catherine (Emma Thompson) ile huzurlu bir hayat sürmektedir. Günün birinde yeniden seyahat ruhu uyanan Bryson, 3500 kilometrelik meşhur Appalachian Yürüyüş Patikası'nı kat etmeye karar verir. Eşi onun yalnız gitmesine razı olmaz. Bryson'la bu yolculuğu paylaşmaya hevesli tek kişi eski arkadaşı Stephen Katz (Nick Nolte) olur. Ancak ikisinin "macera" anlayışının oldukça farklı olması, bu yolculuğu tuhaf ve zaman zaman komik bir hale getirecektir.

Minibüsteki Kadın, yönetmenliğini Nicholas Hytner'ın üstlendiği ve Alan Bennett'in senaryosunu yazdığı 2015 yapımı İngiliz komedi-drama filmi. Başrollerinde Maggie Smith, Alex Jennings, Roger Allam, Deborah Findlay ve Jim Broadbent'in yer aldığı film, 15 yıl Londra'da senarist Bennett'in yaşadığı sokaktaki harabe bir minibüste yaşamış olan yaşlı kadın Mary Shepherd'ın gerçek hikayesini anlatmaktadır.