The story is one of an architect that has lost his inspiration and goes looking for those motivations that pushed him as a youngster to take up the profession. Inspiring him was the baroque movement and all of its artifices: the Guarini in Turin and the Borromini in Rome. The film’s central story ends up being the love story that develops between architecture, artistic inspiration and feelings.

Two widowers decide to get married but their decision is continually hampered by their grandchildren, who are just interested in their inheritance.

A fascinating story about three teenagers who found an ancient medallion of the Teutonic Order in the basements of a former German hospital in Kaliningrad (formerly Konigsberg). A story that gradually develops into a dangerous and mystical adventure, with chases, struggle, constant risk. The children will have to solve the mystery of the amber medallion, find the treasure, save the girl and make their choice. And, of course, this is a film about the first youthful love.

The fifth year of the Sigui ceremonies, celebrated every sixty years by the Dogons of the Bandiagara cliffs, Mali, takes place in the village of Idyeli.

When the trainee pilot and her mortally wounded gunner are shot down, they crash land on a nearby planet. An enemy craft offers the chance of spare parts to fix her ship, but then she spots another survivor - an enemy alien soldier with no intention of letting her escape.

15 yılını hapiste geçiren, sessiz ve düşünceli Juliette, özgürlüğüne kavuştuktan sonra yıllardır görmediği kız kardeşinin yanına yerleşir. Fakat hem hapis yılları hem de içeri girmesine neden olan trajik olay herkesten gizlenir. Bu durum Juliette'in gerilmesine neden olsa da, hem ailesinin desteği hem de kendisine yaklaşmak isteyen bir adam hayata adapte olmasında yardımcı olur. 2008'in en önemli filmleri arasında bulunduğunu söyleyebileceğimiz Il y a longtemps que je T'aime, başroldeki Kristin Scott Thomas8217'ın oldukça etkileyici performansı ile unutulmaz bir deneyime dönüşüyor.

Annesini yitiren genç kız Tristana, yaşlı bir beyefendi olan Don Lope’nin himayesine verilir. Don Lope ticaret ve dine dair sosyalist görüşlerine rağmen onurlu kişiliğiyle sevilen ve sayılan bir adamdır. Tek zaafı kadınlara olan düşkünlüğüdür. Himayesindeki masum genç kıza âşık olur, onu baştan çıkarır, sevgilisi olur, bir yandan da kızı kendisi gibi özgür olduğuna ikna eder. Tristana özgürlüğünü kullanıp genç sanatçı Horacio ile romantik bir ilişki yaşamaya başlayınca Don Lope kendi dünya görüşünün sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır.Tristana ur çıkan bacağının kesilmesinin ardından Don Lope’nin evine geri geldiğindeyse, işler tersine döner.

50 yaşına gelmiş Pippa Lee, sadık ve sevgi dolu bir eş, ikiz çocukları için iyi bir anne, sevgili bir dost ve güleryüzlü bir komşu olarak yıllarını geçirmiştir. Pippa'nın huzurlu yaşamı kocasının aniden New York'tan ayrılarak, yaşlılıklarında yerleşebilecekleri bir huzur evi planını ortaya çıkarması ile soru işaretlerine gömülür. Bunun ardından Pippa Lee kocasının kendisinden çok daha genç bir kadınla birlikte olduğunu öğrenir. Huzurlu ve mutlu görünen çoğu insanın içinde herkesten daha vahşi bir yan bulunmasına benzer, Pippa Lee de kendi fırtınalı yönleriyle yüzleşmek üzeredir.

Amerikalı dört arkadaş Guatemala’nın bir köyüne giderler ve açlık, parazitler ve sefalet dolu bu hayatı birebir yaşayarak görmek için iki ay boyunca günde bir dolarla yaşamaya çalışırlar. 20 yaşındaki Rosa ve eşi Anthony’nin cömertliği ve gücü, 12 yaşında ama yaşına göre çok dayanıklı olan Chino’nun onlara verdiği umut bu dört arkadaşın hayatında büyük bir fark yaratacaktır.

Linda comes to the big city in search of fun and excitement. What she finds is exploitation and abuse at the hands of a succession of sleazy guys. Searching for love, she enters into a lesbian relationship with a beautiful countess, discovers drugs and swingers' parties and starts acting in porno movies. She also begins to write a secret diary...

Bebeklerinden ötürü uzun süredir dışarıda vakit geçiremeyen Tim ve Lee çifti, arkadaşlarının bahçesinde bir kemik ve silah bulunması ile farklı tecrübelere yelken açacaktır. Çektiği Drinking Buddies ile dikkatleri üzerine toplayan Joe Swanberg, Digging for Fire için yine pek çok ünlü oyuncu ile birlikte çalışıyor.

Edina Monsoon ve Patsy Stone, kendilerini Londra'nın göz bebekleri yapan ışıltı ve büyüyü etrafa saçmaya devam ederek, şamatalı büyük açılışlarında her zamankinden daha havalı görünüyorlar.

An ambitious teaching student's finals studies are interrupted by a passionate affair with a jazz musician.

Temmuz 1789’da Fransız Devrimi en yoğun dönemini yaşamaktadır. Kargaşadan uzakta, Versay Sarayı’nda Kral 16. Louis ile Marie Antoinette ve saray mensupları olağan hayatlarını sürdürmektedirler. Ancak Bastille’in saldırıya uğradığını öğrenince endişelenirler. Aristokratların ve hizmetlilerin birçoğu batmakta olan gemiden kaçıp gider, Kraliyet ailesini yalnız bırakır. Kraliçe’nin okuyucusu Sidonie Laborde gidenler arasında değildir. Hiçbir koşulda kraliçesinden vazgeçmeyecektir. Sidonie’nin bilmediği ise çok sevdiği Kraliçesi ile geçireceği sadece üç günü kalmış olmasıdır...

Çocukluklarından bu yana arkadaş olan iki kadının, Claire ve Lea'nın hikayesini ön plana alan filmde, iki yakın arkadaştan biri, ağrı bir hastalığa yakalanır ve ölmeden önce bebeğini en yakın arkadaşına emanet eder. Arkadaşıysa, bebeğine ve kocasına sahip çıkacağına dair söz verir. Anne ölür, arkadaşıysa verdiği sözü tutmak için arkadaşının evine kocasını ve bebeğini kontrol etmek için gider. Ancak eve vardığında onu büyük bir sürpriz beklemektedir...

Amerikan Northwest’in geniş açık ovaları ortasında kendi yollarını bulmaya çalışan 4 kadını konu alan yapım, görünürde birbirleriyle bağlantısı olmayan bu farklı kadınların hikâyelerini incelikli bir şekilde anlatıyor. Laura Wells (Laura Dern), çok çalışan bir avukat; haksızlığa uğradığına inanan bir müşterisi tarafından rehin alınıyor. Gina Lewis (Michelle Williams), kocası ve kızıyla birlikte yaşayacağı hayallerindeki eve sahip olmak için çalışıyor, ama bu arada ailede yükselen tansiyonu hissetmemek mümkün değil. Küçük bir kasabada yaşayan genç bir kadın çiftçi olan Jamie ise (Lily Gladstone), yetişkinler için hukuk dersi veren Elizabeth Travis’e (Kristen Stewart) âşık oluyor, ya da son derece tuhaf ve duygusal bir dostluk ilişkisi bu.

İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde, bir kont bir haftasonu av partisi düzenler. Ne var ki av partisi efendilerle hizmetçiler arasında bir köşe kapmacaya dönüşür, ahlaksızlıkta ve zalimlikte birbirleriyle yarıştıkları, acımasız ve umutsuz bir ahlak tablosu çizer. İzleyicinin gözünün yaşına bakmadan drama dönen bu güldürüde, kırda tavşanların katledilmesi, 1940 ilkbaharındaki çatışmaların habercisi değilse de, duyguları konusunda fazlasıyla hilekar bir toplumun aptalca şiddete yönelmesini yansıtır. Dünyanın sonu, en azından bir dünyanın sonu yakındır, der bize bu acı ve karanlık trajikomedi. İlk gösterime girdiği sırada anlaşılmayan, uzun zaman boyunca yerden yere vurulan, yasaklanan, kesilen film savaş sonrasında sinemaseverler tarafından yeniden keşfedilmiş ve övgülere boğulmuştur * "Oyunu kuralına göre oynayan oyunda kalır" ana fikriyle şekillenen hikaye

In 1971, a young woman moves from the French countryside to Paris and begins a passionate love affair with a feminist leader.

Don Haskins’in liselerdeki kız takımlarını çalıştırarak başladığı koçluk kariyerine, Texas Western üniversitesinin başına geçerek devam etmesi isteniyor.Bir çok şeyden fedakarlık ederek ailesi ile Texas’a yerleşiyor ve burada kendisinden basketbol oyuncularını hizaya sokması isteniyor. Haskins ise takımına yedi tane yıldız olabilecek derecede yetenekli siyahi oyuncuyu kadrosuna katarak şampiyonluğa oynamak istiyor.Siyahlara karşı ırkçılığın had safhada olduğu dönemler de Kimsenin takımına almaya cesaret edemediği oyuncuları takımına alan ve onlarla üniversiteler ararı şampiyonalara(NCAA) sokan Don Haskins hikayesi anlatılıyor.

Reklam firmasında iyi bir pozisyonda olan çok çalışan bir adam evlilik tarihi aldığı sevgilisi tarafından tamda düğün günü terk edilir. Düğünden sonrası için tatil planlayan adam bunun yanmasını istemez ve babasıyla birlikte gidecektir.