Caught by tabloid paparazzi with his mistress Elena, a famous and beautiful fashion model, billionaire Pierre Levasseur tries to avoid a divorce by inventing a preposterous lie. He uses the presence of a passerby in the photo to claim to his wife that it's not him Elena is seeing but the other man, one François Pignon. Pignon is a modest little man who works as a parking valet. To make the story convincing, Elena has to move in with Pignon.

Fransız eşi ve kızıyla birlikte Paris’te yaşayan Amerikalı gazeteci Julia Jarmond, Vélodrome d’Hiver toplama kampının 60. yıldönümü dolayısıyla olayla ilgili bir makale yazmakla görevlendirilir. Fransızların neredeyse hiç yaşanmamış saydığı, yeni kuşağın ise tamamen bîhaber olduğu olayı araştırdıkça bir zamanlar âşık olduğu bu şehrin yaldızları dökülmeye başlar. Tabii mükemmel sandığı hayatının da.

Filmde II. Dünya Savaşı sırasında, Naziler yüzünden Paris'teki evlerini ve ailelerini terk edip güvenli bölgelere kaçmaya çalışan Jo ve Maurice adındaki iki kardeşin yaşadıkları konu alınıyor. Bu hikaye, Joseph Josso'nun otobiyografik romanından ikinci kez sinemaya uyarlandı. İlk film 1975 yılında sinemaseverlerle buluşmuştu.

II. Dünya Savaşı zamanları... Film, savaşın özellikle tüm avrupayı ve avrupadaki yahudileri kırıp geçirdiği bir ortamda katolik okulan giden iki öğrencinin aralarındaki geç başlayan erken biten dostluğun hikayesini konu alıyor. Bahsi geçen okul da bir çok yer gibi alman milislerin ablukası altındadır. Tüm bu sıkı yönetim ve baskıya rağmen okul yöneticileri isimlerini değiştirmek suretiyle üç yahudi öğrenciyi okullarında saklamayı başarırlar taki okul çalışanlarıdan biri intikam amaçlı ispiyonculuk yapana kadar...

French comic Gad Elmaleh regales a Montreal crowd with tales of awkward mix-ups and baffling customs he's encountered since moving to the U.S.

Inspired by the true story of teenagers at Gloucester High School who agreed to get pregnant at the same time.

Gerçek bir olayı anlatan Suç Ordusu, Göçmen İşçi Hareketi adı verilen bir grubun ve grubun önderliğini yapan, Türkiye’de “Hitler'in Öldürttüğü Adıyamanlı” olarak bilinen şair Missak Manouchian’ın (Manuşyan) işgal altındaki Fransa’da Nazilere karşı direnişini anlatıyor.

Yıl 1970. Mirco Toskanalı ve sinemaya çok düşkün bir çocuktur. Bir kazada görme yetisini kaybeder. Dönem İtalya'sında yasalar kör insanları özürlü olarak görür ve onların devlet okuluna gitmelerine izin vermez ailesi de onu kendisi gibi görme engelli çocukların eğitim gördüğü bir enstitüye gitmesi konusunda zorlar. Burada küçük çocuk eski bir bant makinesi bulur ve onunla sesleri kaydederek hikâyeler üretir. Çocukların kendi yeteneklerini kullanırken ne kadar istekli ve yaratıcı olduklarını kanıtlayan çok çarpıcı bir İtalyan yapıtı.

Adieu au Langage filminde Godard'ın 3D teknolojisinin yardımıyla birçok deneysel sahneye imza atışını görüyoruz. Konu olarak ise bekar bir adamla evli bir kadın arasındaki ilişikiye odaklanılıyor.

2.Dünya Savaşı Avrupa’da henüz sona ermiştir ve Birleşik Krallık halkı 1945 Genel Seçimleri’nin sonuçlarını beklemektedir. Bu süre zarfında, Winston Churchill eşi Clemmie ile Fransa’ya tatile gider. Ard arda görünen flashbacklerde; Chruchill, savaştaki en şanlı anlarını anımsar ve fakat bu anıların, evliliğine kötü etkileri olmaktadır.

A vampire in London is searching for the ideal woman to 'redeem' him.

A widowed working-class father falls in love with a struggling, poor artist.

In 1815, young Jacquou lives an idyllic peasant life with his parents in the Périgord region of France. But one day, his childhood happiness is cruelly ended when his father is arrested, after a dispute with the arrogant Count de Nansac. With both his parents dead, Jacquou is adopted by Bonal, a kind priest, under whose influence he grows into an assured, morally upright young man. Now an adult, Jacquou has one desire. To repay the Count de Nansac for the evil he once inflicted on his parents...

Urbain Donnadieu's first love is money. It's also his second, third and fourth love. The only reason he married - a tax inspector named Fleurette - was to avoid a fine for tax evasion. For several years, he has been stealing money from his construction company and buying gold bars with his ill-gotten gains. His plan is to deposit all this wealth in a Swiss Bank, where neither his wife - whom he is about to divorce - nor the French State can get at it. Accompanied by his money-grabbing Granny Zézette, Urbain heads off for Switzerland, with his gold concealed in the walls of a model house on the back of a trailer. Unfortunately, his scheme is threatened by his wife and his embittered ex-chauffeur, who are determined to get his money at any cost...

Soykırımın ardından hayatı tamamen değişen yahudi bir genç kızın gerçek yaşam öyküsü... Macar asıllı yetim bir genç kız olan Anita, 2. Dünya Savaşı sırasında Auschwitz Toplama Kampından sağ kurtulanlardan biridir. Yaşadığı yere geri döndüğünde, hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığını görecektir. Evleri, mahkumlar tarafından işgal edilmiş, ortalık gergin ve tam bir savaş sonrası kaosu hakimdir. Bu yeni dünyada kendine bir yer bulmaya çalışan Anita, diğer yandan eniştesinin kardeşi Eliye aşık olur.

Yönetmenliğini ünlü oyuncu Mélanie Laurent’in yaptığı Nefes, okulda farklı nedenlerden ötürü popüler olan ve herkesin arkadaş olmak istediği iki kıza odaklanmaktadır. Çekici, kibar ve iyi huylu on yedi yaşındaki Charlie, okuldaki yeni kız olan Sarah ile çabucak arkadaş olur. Zapt edemediği sarı saçları ve fazlasıyla dışa dönük tavırlarıyla Sarah, çekici ve tehlikelidir. İkili, kısa zamanda en mahrem sırlarını paylaşan iki arkadaş haline gelir. Her şey yolundadır, ta ki ilişkilerinin değişmeye başlayacağı o güne kadar...

An Hungarian youth comes of age at Buchenwald during World War II. György Köves is 14, the son of a merchant who's sent to a forced labor camp. After his father's departure, György gets a job at a brickyard; his bus is stopped and its Jewish occupants sent to camps. There, György find camaraderie, suffering, cruelty, illness, and death. He hears advice on preserving one's dignity and self-esteem. He discovers hatred. If he does survive and returns to Budapest, what will he find? What is natural; what is it to be a Jew? Sepia, black and white, and color alternate to shade the mood.

New York'ta 17 yaşlarında genç bir lise öğrencisi olan Lisa, dışarı çıktığı normal bir günde bir otobüs kazasına şahit olur ve bir kadının ölümüyle sonuçlanan kazaya kendisinin neden olduğuna inanır. Doğruyu saklamak istemez ama her seferinde karşısına çıkan birileri vardır. Psikolojisi bozulan Lisa ailesine, arkadaşlarına ve en çok da kendisine zalimce davranır. Geleceği için kurduğu pembe hayallerle yetişkinler dünyasının çıplak gerçekçiliği arasında kalacaktır...

Ölen müşterisinin yazdığı oyun metnini çalan genç ve yakışıklı jigolo Bertrand; bir yıl sonra başarılı, popüler ve merakla takip edilen bir oyun yazarı haline gelmiştir. Artık Paris'te lüks bir dairede yaşayan ünlü yazarın tek sorunu yazması gereken yeni oyunudur. Bu arayış içinde, bir gün, gizemli ve çekici bir eskort olan Eva'yla tanışır. Aralarındaki ilişki, zamanla Bertrand'ın hayatını mahvedecek bir takıntıya dönüşecektir.

Yakışıklı yazar Alex (Jean-Paul Rouve) ve sevgilisi Laetiicia (Mélanie Doutey) mükemmel bir çift gibi görünmektedir. Ancak gerçek durum, göründüğü gibi değildir. Alex her ne kadar sevgilisine deliler gibi aşık olsa da Laetiicia ile birlikte yaşama fikrine hazır değildir. Genç kadın beraber yaşama konusunda ısrar edince Alex için kabus dolu günler başlar. Laetiicia’yı fikrinden caydırmak için bir plan yapar ve en yakın arkadaşı olan editörü Jacques’tan (Kad Merad) kendisine yardım etmesini ister. Laetiicia’yı vazgeçirmenin tek yolu ‘depresyonda’ numarası yapmaktır…