Serinin yeni bölümünde lise son sınıf öğrencisi olan Troy (Zac Efron) ile Gabriella (Vanessa Hudgens), üniversiteyi farklı yerlerde okuyacakları için birbirlerinden ayrılacak olmaları gerçeği ile yüz yüze kalırlar. Geri kalan kadroyu Wildcats dans grubunun tamamladığı filmde, kendi deneyimlerini, gelecek umutları ve endişelerini yansıtan seçkin bir müzikal sahneye koyarlar.

„Un peuple et son roi" crosses the destinies of the men and women of the population, and those of historical figures. Their meeting place is the newly founded National Assembly. At the heart of the story lie the fate of the king and the birth of the French Republic.

Tris yeni birini bulmuştur. Halbuki Nick'ten ayrılalı -Nick'in saatine göre- 3 hafta 2 gün ve 23 saat olmuştur. Tris'in bu kadar çabuk yoluna devam etmesine karşılık kendinin de toparlandığını göstermek için Nick çaresizce, yanında gördüğü kıza dönüp ondan 5 dakikalığına kız arkadaşı olmasını ister. Bu teklif, Manhattan'da Nick ve Norah'ın hiç bir zaman unutamayacakları çılgınlık ve romantizmle dolu bir geceyi başlatır.

Bruno Fioretti, known as "Mandrake", is an inveterate gambler who never misses a day at the horse racing track in Rome. He is doubly unlucky: he bets too much on one horse, and his wife is sleeping with his best friend because Mandrake is always at the track. Penniless and cuckolded, Mandrake decides to make one last bet.

Vittorio ve Cesare, birbirlerini uyuşturucu, alkol ve araba sevdasıyla harmanlayan, uçlarda sürünen iki yakın arkadaştır. Hayattan beklentileri bu marjinal ikiliye pahalıya patlamıştır. Günün birinde Vittorio, Linda ile tanışır ve Cesare’den uzaklaşır. Cesare’nin hayatı dibe vurunca Vittorio, ona tekrar destek olur. Uzak kaldıkları süre zarfında aralarındaki bağın daha da kuvvetlendiğini anlamışlardır ve beraber daha parlak bir gelecek geçireceklerini farkederler. Başarılı oyunculuklarla dikkat çeken bu trajikomik öykü, bu yıl İtalya’da en çok ses getiren filmlerden biri oldu.

When Max (Eric Stoltz), urged on by "Risk Management," a self-help book for the hapless, decides to approach his fellow ferry-commuter Rory (Susanna Thompson), he hopes simply saying hello might change his life for the better. But Rory only accepts contact by contract. Max finds he can play along. As the two negotiate a whirlwind relationship on paper, Rory slowly lets down her guard; but when her unresolved personal life intervenes in the form of Donald (Kevin Tighe), Max must manage a little more risk than he bargained on.

Regina, our young protagonist, always dreamed of getting married. And she did it - but the dream lasted much less than she thought and now she has to face life in a very funny way as a divorcee.

Komiser Neimans, bir manastırda bulunanan ceseti araştırmaktadır.Kurban, bir ritüel sonucu öldürülmüştür ve bir tür adak gibi görülmektedir. Bu arada genç polis Reda, ıstıraplı ve garip bir adamı sorgularken, adamın DNA yapısının İsa' nınkiyle aynı olduğunu farkeder. Bu İsa reenkarnasyonuyla Neimans' ın cinayet soruşturması arasında bir bağlantı olduğundan şüphelenen Reda, Neimans' la birlikte olayı araştırmaya başlar.

Sicilya’nın küçük bir kasabası olan Pietrammare’de belediye başkanı seçimleri yaklaşmaktadır. Uzun yıllardır belediye başkanlığını yürüten düzenbaz Gaetano Patane tekrar kazanmak ve iktidarı elinde tutmak adına her türlü dalavereye başvurmaya hazırdır. İnsanlar politikanın al gülüm ver gülüm haline alışmış ve akışına bırakmışken belediye başkanının bu sefer rakibi, ilk politik deneyiminin getirdiği cesaret ve ideallerle dolu, 50 yaşındaki dürüst ve ahlaklı profesör Pierpaolo Natoli’dir. Tüm engellere rağmen Pierapaolo kazanır ve kasabayı kanunlara ve kurallara saygılı bir biçimde yönettiği yeni dönem başlar. Ancak Pietrammare halkı buna hazırlar mıdır?

Erkek arkadaşına (Adam Scott) evlilik teklifi yapmak için “artık gün” olarak bilinen 29 Şubat’ta Dublin’e giden genç bir kadın üzerinde odaklanıyor. Ancak hava koşulları yüzünden oraya zamanında ulaşamaması gündeme gelince ülkeyi baştanbaşa geçmek için İrlandalı bir otelcinin (Matthew Goode) yardımına başvurmak zorunda kalır. Senaryosunu geçen yılın ilgi gören romantik komedisi “Made of Honor”dan hatırlayacağımız Harry Elfont ile Deb Kaplan’ın yazdığı filmde, 29 Şubat’la ilgili bir İrlanda geleneğinden esinlenildi. Buna göre, sözkonusu tarihte evlilik teklifi alan erkeklerin mutlaka “evet” demek zorunda kaldıkları düşünülüyor.

Sean için hayat hiç de planladığı gibi gitmemektedir. Kızarkadaşı kariyerinde farklı bir şekilde devam etme kararı almıştır. Kurduğu grup olan The Mob, Los Angeles'taki yarısı kazanamayınca Sean'ı arkalarında bırakıp geri dönerler. Dansçı olarak kariyerini sürdürmek isteyen Sean, eski arkadaşı Moose ile yeni bir ekip aramaya başlarlar. Moose daha sonra Sean'ı, sakatlığı nedeniyle bir süredir dans etmeyen fakat sahneye dönmeye artık hazır olan Andie West ile tanıştırır. Andie de Jenny Kido, Vladd ve Santiago ikizlerini toplayınca ekipleri kurulmuş olur. Yeni gurubun adı LMNTRX olur. Kariyerleri için önemli bir fırsat ve dönüm noktası olan Las Vegas'taki The Vortex yarışmasına katılmaya karar verirler. Sean'ın eski ekibi The Mob'un da yarışmada yer aldıklarını öğrendiklerinde Sean için durum biraz daha zorlaşır.

Danny, otuzlu yaşlarında, bekar ve çapkın bir plastik cerrahtır. Fakat genç ve güzel sevgilisi Palmer'ı baştan çıkartmak için boşanma arifesinde olduğu yalanını uydurur. Bu gerçeği gizlemek için de asistanı Katherine'i Hawaii'de geçirecekleri bir haftasonu tatilinde "boşanmak üzere olduğu karısı" rolünü oynaması için ikna eder...

Gelinin Babası 2 filminde olaylar kaldığı yerden devam ediyor. George'nin bu sefer hem karısı hem de kızı hamiledir.

1981 yapımı Franco Zeffirelli filmi Endless Love'ın yeniden uyarlaması olan yapıtta iki gencin sınırları zorlayan bir aşk hikayesine tanık oluyoruz. David Axelrod ve Jade Butterfield tanışır ve başta aileleri olmak üzere tüm dünyaya meydan okuyacakları bir ilişkiye başlarlar. Zira Jade'in ailesi bu ilişkiye kesinkes karşıdır ve kolay kolay pes etmeye niyetleri yoktur. Artık ilişkilerinin önünde oldukça zorlu engeller vardır, ancak bu engeller ilişkilerini sadece daha karışık, karanlık ve saptantılı bir hale getirmeye yarar. Modern bir Rome ve Juliet hikayesi niteliğinde olan filmin başrollerini Alex Pettyfer ve Gabriella Wilde paylaşıyor...

Ruth Butler, a clerk in an emporium, marries Jimmy Rutledge and thereby greatly displeases his mother, the owner of the emporium, because of Ruth's lowly origins. Renaud Graham, one of Mrs. Rutledge's friends, becomes interested in Ruth, forces his way into her apartment, and attempts to make violent love to her. Jimmy walks in on their embrace and, suspecting the worst, leaves Ruth. In the family way, Ruth finds refuge in a boardinghouse where she meets Al Bryant, an aspiring writer. Ruth tells Al her life story, and he makes it into a bestselling novel and then into a play. Jimmy sees the play and comes to his senses, winning Ruth's forgiveness.

Filmde Jim Carrey, kendi kendine yardım programına yazılan Carl Allen adlı bir adamı canlandırıyor. Söz konusu program tek ve basit bir ilkeye dayanmaktadır: Her şeye “evet” demek. İlk başta, evet gücünü açığa çıkarmak Carl’ın hayatını inanılmaz ve beklenmedik biçimlerde değiştirir, ama çok geçmeden anlar ki hayatını sonsuz olasılıklara açmanın bazı olumsuzlukları da olabilmektedir.

16-year-old Kelly quits an elite gymnastics program and moves to Australia. To help out a new friend and show up an old rival she re-enters competitive gymnastics, she'll have to find a way to move forward while making amends with her past.

Andy'nin tatil için bir kovboy kampına gitmesi sonucu oyuncakları kendi başına kalırlar. Bu sırada paradan başka bir şey düşünmeyen Al McWhiggin adlı kolleksiyoncu, Woody'yi kaçırır. Kaçırılan Woody geçmişine ilişkin bazı gerçeklerle yüzyüze gelerek eski ve yeni arkadaşları arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

“Sevgililer Günü/Valentine’s Day” bir grup Los Angeles'linin birbirine geçmiş hikayelerini konu alıyor. Kahramanlarımız sevgililer gününün romantizmi içinde, kendi hayatlarında, o güne kadar fark etmedikleri önceliklere yer vermeleri gerektiğini görüyorlar.

Let the Right One In(Gir Kanıma) filminin Hollywood remake çılgınlığına katılmasını sağlayan film, Cloverfield ile büyük başarı yakalayan Matt Reeves'in imzasını taşıyor. İçine kapanık ve arkadaş edinmekte zorlanan Owen (Kodi Smit-McPhee), mahalleye yeni taşınan Abby (Chloe Moretz) ile dostluk kurar. Sadece geceleri görüşen ikili zamanla birbirlerini daha yakından tanıyacaklardır...1983 yılında Meksika'da bir dedektif Elias Koteas, bir hastanede, vücudu deforme olmuş bir hastanın odasına girerek onu bir cinayetle ilgili sorgular. Bir telefon konuşması için dışarı çıktığı anda bir çığlık duyar ve odaya girdiğinde hastanın pencereden düşerek öldüğünü görür. Geride ise bir not bırakmıştır: "Üzgünüm Abby".