After her life falls apart, soft-spoken actress Laura Franco finds her voice again when she meets a terrifying, yet weirdly charming, monster living in her closet.

Bir kabustan uyanan Joe, varsayılan gerçekliğine dönmeden önce derin bir nefes alır. Yüzeyde, ortalama bir adamın hayatındaki ortalama bir gün gibi görünür, ancak kız arkadaşı Ash'in Joe'ya uyarıcı bir mesaj ilettiğini duyduktan sonra işler tersine döner. Ash, kaçmayı başaran bilinmeyen bir saldırgan tarafından vurulur. Joe suçlunun peşinden gittiğinde, saldırgan ortadan kaybolur. Gerçeği bulma misyonunda olan Joe, dünyası hakkında bildiği her şeyin çok da yalan olabileceğini keşfettikçe yapabileceğinden fazlasını üstlenir.

Journalist Shiori Itō embarks on a courageous investigation of her own sexual assault in an improbable attempt to prosecute her high-profile offender. Her quest becomes a landmark case in Japan, exposing the country’s outdated judicial and societal systems.

In a segregated Texas, five Mexican-American teenage caddies were prohibited from playing at the country club where they worked. Against all odds, they formed their own team, built a one-hole course in the fields, and won the 1957 Texas State championship. Based on a true story.

Inspired by real life events, Madame Luna tells the story of an Eritrean refugee who is washed ashore in Libya and survives to become one of the most notorious human smugglers, with deep ties to the Italian Mafia. Now trapped in Italy and forced to experience the brutalising reality endured by the people she has exploited in the past, Madame Luna must try to find a way out before she is recognized and brought to justice. In the process she forms a powerful bond with a younger version of herself.

Follows Hugo as he takes a gap year and returns to Porto to regain balance with his family, but he attends a concert by Luís Stockman, who plays a theme that Hugo has been writing in his head for years.

Contemplating the failure of his life, Rogério drinks until losing control of his actions and involves himself in a bar brawl. His alcoholic drift takes him to the city port, where he falls asleep while watching passing ships. When a young woman appears in the night, seemingly running from something, Rogério offers to help and enters a nightmare he never imagined it could become his.

Cannes Film Festivali’nin en çok ses getiren filmlerinden Emilia Peréz danstan şarkıya, suçtan uyuşturucuya, melodramdan pembe diziye ve narkotik gerilime uzanıyor. Bu cesur ve sıradışı müzikal polisiye, hak ettiği takdiri hiç görmeden çalıştığı büyük firmada, adaletten çok suçluları aklamayı gözeten avukat Rita’yı izliyor. Rita’nın aradığı kurtuluş, beklemediği bir yerden gelir: Meksika’nın en güçlü uyuşturucu kartellerinden birinin lideri Manitas, yıllardır hazırlıklarını sürdürdüğü planını gizlice gerçekleştirmesine yardımcı olması için Rita’yı işe alır. Manitas cinsiyet uyum operasyonu geçirecektir.

Château d'If ada hapishanesinde on dört yıl geçirdikten sonra cesur bir kaçış gerçekleştirmeyi başarır. Artık hayallerinin ötesinde zengin olan Monte Cristo Kontu kimliğine bürünür ve kendisine ihanet eden üç adamdan intikamını almak için harekete geçer.

A young French journalist repeatedly meets iconic surrealist artist Salvador Dalí for a documentary project that never came to be.

Amerikalı genç bir kadın, rahibe olup yemin etmesinin ardından göreve başlamak üzere Roma'daki bir kiliseye gönderilir. Ancak oraya ulaştığında inançlarını sorgulamasına neden olan bir karanlıkla karşılaşır ve kötülüğün vücut bulmuş halinin doğuşunu bekleyen korkunç bir komployu ortaya çıkarır.

Mesleğini kullanarak yaşadığı düzene başkaldırıp daha öteye gitmek ve zorla baş etmek uğrunda cesaret gösteren bir gazetecidir kahramanımız. David Locke, bir Kuzey Afrika ülkesine gerillalarla röportaj yapmaya gider. Artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Burada hayatının en ilginç olaylarının içine girecek ve hayatının akışını sonsuza dek değiştirecektir. Otelde tanıştığı bir arkadaşının ölmesi üzerine David onun yerine geçecektir. Robertson isimli bu adamın bütün kimlik bilgilerini ve randevu defterini de yanına alarak yeni kimliği ile yeni bir hayata başlamaya karar verir. Başka bir insanın yerine geçmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını, Robertson’un hayatı ile ilgili sırları keşfettikçe daha iyi anlayacaktır.

Paris'in kenar mahallelerinden birinde yaşanan kaotik bir isyan gecesinin ardından, üç genç arkadaş Vinz, Hubert ve Saïd, polisle çatışırken ağır yaralanan ortak bir arkadaşlarının sağlık durumuyla ilgili haber almak için boş boş dolaşır.

Georges Franju’nun Les yeux sans visage’ı (Yüzsüz Gözler) hakkında pek çok şey yazılıp çizildi; bu film Paris Sinemateki’nin kurucularından olan yönetmenin korku filmi türüne el attığı tek çalışmasıydı. Film, layık olduğu gibi, başyapıt sıfatıyla yüceltilirken, çoğu kez de basit senaryosuyla görüntü yönetiminin şiirselliği arasında "Jean Cocteau’nun bir Edgar Allen Poe yapıtı çekmesi" benzeri bağlantılar kurulur. Organ naklinde doku uyuşmazlığı sorununun üstesinden gelmek üzere deneyler yapan dahi doktor Génessier (Pierre Brasseur), yüzünü, kendisinin sorumlu olduğu bir otomobil kazası sonucu yüzü deforme olan kızı Christiane’ın (Edith Scob) yüzüyle değiştirebileceği genç bir kadın bulmaya kararlıdır.

Dehşetin Bedeli, günümüzde kült bir film sayılmasına rağmen ilk gösterildiğinde eleştirmenler tarafından pek hoş karşılanmamıştı. Filmde, Nikaragua’daki bir petrol kuyusuyla ilgili özel bir operasyonda görev alan dört uluslararası suçlunun izini sürüyoruz. Bu tekinsiz adamlar, kontrol altına alınmayan bir yangın çıkınca, iki kamyona paylaştırılan 6 sandık nitrogliserini balta girmemiş ormanda kilometrelerce taşımak zorunda kalırlar.

20. yüzyılın başında arazilerinde çıkan petrol, Amerikan yerlisi Osage Halkı’na servet kazandırarak onları bir gecede dünyanın en zengin insanları haline getirir. Ancak bu zenginlik, çok sayıda cinayete de sebep olur. Cinayetleri araştıranlar da aynı kaderi paylaşır. Ölenlerin sayısı yirmi dördü aştığında ise davaya henüz kurulma aşamasında olan FBI atanır. FBI dedektifi gizemli cinayetleri araştırırken korkunç bir sırrı da açığa çıkarır.

Yakın gelecek... İnsanlık büyük bir kaos içinde... Hayatını sürdürebilmek için yolu büyük şehre düşen John Nada adındaki kasabalı bir işçi, korkunç bir keşif yapar: Tüm Dünya, başka bir boyuttan gelen ve beyinleri kontrol edebilen insan formundaki uzaylılar tarafından istila edilmiştir! Bu korkunç istilayı önlemek için Nada'nın sahip olduğu silahlar, sadece bir makineli tüfek ve özel güneş gözlükleridir! Acaba Nada, uzaylıların yayın istasyonunu durdurabilecek ve onların gerçek kimliklerini ortaya çıkarabilecek mi?

Disney ve Pixar'ın "Ters Yüz 2" filminde, ergenliğe adım atan Riley'nin zihnine döneriz. Merkez'de aniden bir tadilat başlar ve hiç hesapta olmayan yeni Duygular'a yer açılır! Uzun zamandır işleri başarıyla yürüten Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve Tiksinti, Kaygı geldiğinde neler hissedeceklerini bilemez. Üstelik Kaygı yalnız değildir, beraberinde Utanç, Gıpta ve Bıkkınlık da gelmiştir.

Kid, goril maskesi takarak her gece para için popüler dövüşçüler tarafından kanlı bir şekilde dövüldüğü bir yeraltı dövüş kulübünde çalışan bir genç adamdır. Yıllarca bastırılmış öfkenin ardından Kid, şehrin tekinsiz elitlerinin takıldığı yere sızmanın bir yolunu bulur. Çocukluk travması kabardıkça gizemli bir şekilde yaralanan elleri, ondan her şeyini alan adamlarla hesaplaşmak için patlayıcı bir intikam kampanyası başlatır.

Birinci Dünya Savaşı arifesinde Protestan Kuzey Almanya’da bir köyde geçen hikâye, köyde gelişen tuhaf ve ürkütücü kazalardan yola çıkıyor. Eğitim, din, gelenek, masumiyet gibi kavramları, köyün soysal dengeleri üzerinden yansıtan film, köy öğretmeninin geriye dönerek anlattığı bir hikâye olarak işleniyor ve toplumsal temelleri gözler önüne seriyor.