A documentary on the modeling industry's 'supply chain' between Siberia, Japan, and the U.S., told through the experiences of the scouts, agencies, and a 13-year-old model.

A biologist, obsessed with the idea of writing a treatise on a new kind of mouse, becomes witness to a number of bizarre and horrific events, from his son's suicide, to the S&M engaged in by respectable middle-aged men, to his own family's psychic morbidity.

The set features songs from the Song Machine project, along with some revered classics from the group’s back catalogue. The full Gorillaz live band, plus a choice selection of featured artists, showcasing their first live performance since 2018. This special presentation also features a pre-show programme and exclusive behind-the-scenes footage.

A political activist helps take care of a group of America’s most wanted fugitives, including a well-known, recently radicalized heiress.

In this short film of Cowan Court, which was completed by 6a architects in late 2016, Rivers has turned his camera onto the interactions between architecture and landscape within which the students of Churchill College, University of Cambridge live and work.

A forest fire and rock-slide trap five bickering college friends in a small Alaskan ghost town with a horrifying history. When they seek refuge inside the torched ruins of Blackburn Asylum they must fight to survive as the angry inhabitants slaughter the friends one-by-one.

The world of bugs normally passes beneath our notice, yet shrink yourself to their size, see them in 3D and you’ll enter a world you’d never believe existed. Big Bugs in 3D uses specially developed 3D technology to take the viewer on a global journey, from Mexico and the rainforests of Asia to our own backyards.

In the gig poster community, artists such as Daniel Danger and Jay Ryan prove that creating this artwork is a way of life, more than just a career. These artists are at the forefront of an expansion of the gig poster genre. MONDO's reinvigoration of "the film poster as an art form," and Gallery 1988’s theme based exhibits are only two ways in which this artwork is reaching a greater public. In a community with strong roots, dating back to the 1960s, this expansion is controversial- refreshing to some, sacrilegious to others.

İki otobüs çarpışır ve kazadan kurtulanlar kendilerine geldiklerinde, kasabada kendilerinden başka kimse kalmadığının farkına varırlar. Birlikte çalışarak tuhaf olayların arkasındaki gerçekleri bulmaya çalışmaktan başka çareleri de yoktur. İlk olarak çok iyi bildiklerini düşündükleri kasabaları, gerçekten göründüğü gibi midir?

Los Angeles private eye Jack Chandler is hired by a worried mother to find her missing runaway daughter, Samantha. As Chandler searches for her whereabouts, he uncovers an evil cult that worships an Egyptian god, whose followers commit human sacrifices with chainsaws to appease their deity. He soon learns that Samantha has revenge in store for the cult leader and his bevy of blood-thirsty, chainsaw-wielding hookers.

Filmde Si-hou Chin kendisinin bir versiyonunu oynamaktadır: eski şan, şöhret günleri geride kalmış, ailesinden kopmuş, derin bir depresyondan çıkamayan bir aktörü oynar – ilk karelerde de gördüğümüz gibi evi filmlerinin setinde çekilen fotoğraflarla süslüdür.Chin artık yıkılmaya yüz tutmuş, yabancıların ‘tenement’ dediği bir apartmana yerleşir film başlarken, bu apartmana ölmeye gelmiştir.Fakat bilmediği bir şey onun bu planını alt-üst edecektir – bu apartman içinde birçok hayaleti bulundurmaktadır ve bu hayaletler gerçek dünyaya geçmek için bir bahane aramaktadırlar – Chin’in intihar teşebbüsü apartmanda bulunan Uncle Yau (Chin’in Mr. Vampire filmindeki diğer yıldızı olan Anthony Chan Pau) ile yollarını kesiştirir – artık hayalet ve ruhların dünyası ile gerçek dünya birbirine geçmiştir – apartmanda yasayan bütün kaybetmişlerin korkuları, hüzünleri ve hayatları alt-üst olacaktır.

Ameliyat takıntısı olan bir genç kız bekaretini kaybetmeye ve kız kardeşini kistik fibrozun tahrip edici etkilerinden korumaya çalışırken bir yandan da toplumun dışında olma durumuyla mücadele etmektedir. Jr. Pauline (Annalynne McCord) yara kabuğu toplama gibi bir eğilimi olan ve bu eğilimi bir takıntıya dönüşmüş güzel bir genç kızdır. Bu durumu fark eden Pauline’in sert annesi genç kızın yardım alması için kilise terapistine gitmesinde ısrar eder. Dini bir riyakar tarafından yargılanma düşüncesine kızan Pauline’in takıntısı daha da artar. Bu sırada annesini etkilemek için zekice bir plan hazırlamaktadır. Pauline kız kardeşinin kistik fibrozuyla savaşmak için çareler bulmaya çalışırken, hormonları canına okumaktadır.

1930 'lu yıllarda ABD 'de Büyük Ekonomik Buhran hüküm sürerken fakirlik ve çaresizliğin pençesindeki işsiz milyonlarca insandan biri de Gloria Beatty (Jane Fonda) 'dir.Sürekli Hollywood hayalleri kuran,geçmişte hep aldatılmış,gençlik yılları çok gerilerde kalmış hayalperest ve tatminsiz bir kadın olan Beatty uğradığı sayısız ihanetlerden birinin sonucunda intahara teşebbüs etmiş,hastanede yatarken eline geçen bir dergide büyük para ödüllü bir dans yarışmasının ilanını görmüştür.Bu yarışma o yıllarda kitlelerin dikkatini ekonomik buhrandan başka yönlere çekmek için yapılan sayısız çılgınlıklardan sadece biridir.Sıradan bir yarışma değildir bu,bir maratondur adeta.Arada verilen çok kısa molalar haricinde yarışma haftalarca hatta aylarca sürecek,en son ayakta kalan çift yarışmayı kazanacaktır.Ödül o yıllar için küçük bir servet sayılabilecek bir miktar olan 1500 dolardır.Yarışma tabii ki radyodan da naklen yayınlanacaktır.

In a dystopian, polluted right-wing religious tyranny, a young woman is put in sexual slavery on account of her now rare fertility.

Kendisini aldatan eşini yakın zamanda kaybeden, orta yaşını geçmiş ve kafası karışık dul bir kadın olan Emily, İngiltere kırsalındaki Hampstead'de yeni bir hayat kurmaya çalışmaktadır. Donald ise müteahhitler ve yatırımcıların baskılarına karşı evini satmamaya kararlı, doğanın içine saklanmış, aykırı bir adamdır. Bir gün tesadüfen evinin penceresinden gördüğü bu özgür adam ve hayatı, hala kocasına kızgın olan ve oğlu dahil kimseyle artık uğraşmak istemeyen Emily'nin ilgisini çeker. Muhteşem doğası ve manzarasıyla İngiltere'nin en ünlü güzelliklerinden Hampstead Heath parkı, Donald ve Emily'nin yatırımcılara karşı giriştikleri mücadeleye ve hiç beklemedikleri anda kapılarını çalan aşklarına ev sahipliği yapacaktır.

The Martins family are optimistic dreamers, quietly leading their lives in the margins of a major Brazilian city following the disappointing inauguration of a far-right extremist president. A lower-middle-class Black family, they feel the strain of their new reality as the political dust settles. Tércia, the mother, reinterprets her world after an unexpected encounter leaves her wondering if she’s cursed. Her husband, Wellington, puts all of his hopes into the soccer career of their son, Deivinho, who reluctantly follows his father’s ambitions despite secretly aspiring to study astrophysics and colonize Mars. Meanwhile, their older daughter, Eunice, falls in love with a free-spirited young woman and ponders whether it’s time to leave home.

Film, ada üzerine kurulan küçük ev şeklindeki yapıları turist ya da genellikle fuhuş için gelen insanlara kiralayarak geçinmeye çalışan kadının, cinayet işleyen bir adamın gelip orada bir oda kiralayıp polislerden kaçmaya çalışmasıyla gelişen olayları anlatıyor.

Sonradan Masters of Horror serisini de yapan “Showtime”ın, 93 yılında yine TV için yaptığı bir antoloji korku projesi Body Bags. Oyuncular listesinde ABD’li korku ustaları irili ufaklı rollerde yer alıyor. İlk ve ikinci filmlerin yönetmeni, ve ayrıca projenin morgda geçen bağlantı bölümlerinin sunucusu John Carpenter. Üçüncü filmin yönetmeni ise Tobe Hooper...

Hitchcock ve Argento’ya göndermeler yapan şık polisiyede, bir klasik müzik piyanisti kendini katil ruhlu bir manyağın tehdidi altında bulur.. Elijah Wood, bir performans sırasında yaşadığı çöküş sebebiyle verdiği beş yıllık aradan sonra tekrar seyirci karşısına çıkmaya hazırlanan meşhur klasik müzik piyanisti Tom Selznick’i canlandırıyor. sahne korkusuyla dolu bir şekilde, ağzına kadar dolu Şikago konser salonuna gelir ve bir zamanlar müzik hocasına ait olan paha biçilemez Bösendorfer piyanonun başına oturur. Ancak çalmaya başlar başlamaz nota defterine karalanmış tehdit notunu görür. Kısa bir süre içinde, güçlü bir müzik kulağına sahip deli bir adam tarafından izlendiğinin ve hayatında çalabileceği en mükemmel şekilde çalması gerektiğinin farkına varır. Eğer bir notada bile hata yaparsa adam, onu ve seyirciler arasında yer alan film yıldızı karısı Emma’yı (Argo oyuncularından Kerry Bishé) öldürecektir..

Lawrence Michael Levine’in yazıp yönettiği Black Bear, yaratıcılık konusunda sıkıntı çeken bir film yapımcısının hikâyesini konu alıyor. Geçirdiği sıkıntılı dönemde inzivaya çekilme ihtiyacı duyan Allison karakterinin bir arkadaşının önerisiyle gittiği göl kıyısındaki evde, evin sahipleri olan müzisyen Gabe ve dansçı partneri Blair ile geçirdiği günleri sıra dışı bir anlatımla aktaran film, üç karakterin olay örgüsündeki kırılmalarla değişen ilişki dinamikleri üzerine kurulu. Allison’ın, Blair ve Gabe çifti ile olan iletişimi ilerledikçe çözülen bir hikâye ortaya çıkıyor. Bu noktadan sonra kamera önü ve arkası arasındaki ayrım da yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Böylelikle karakterin başka bir karakteri canlandırdığı, film içinde filmin yer aldığı, çok katmanlı bir yapıyla karşılaşıyoruz. Tüm bu kırılmalar, çeşitli zıtlıklar arasındaki çekişmelerin işlendiği derinlikli bir anlatı oluşturuyor.