Dük Frederick, ağabeyi büyük Dük’ün mevkiini ve dükalığını gaspederek onu Arden Ormanına sürgün eder. Büyük Dük’ün kızı Rosalind’i ise kendi kızına eşlik etmesi için sarayda tutar. Celia ve Rosalind Orlando isimli yakışıklı bir gencin sarayın yenilmez dövüşçüsü Charles ile dövüşeceğini öğrenir. Orlando’nun bu dövüşten galip çıkmasıyla Rosalind ona gönlünü kaptırır. Abisi tarafından hakları gasp edilen Orlando, abisinin kendisini öldürme planından haberdar olunca Arden ormanına kaçar. Bu arada, Rosalind’ de amcasının gazabına uğrayarak sürgün edilir. Rosalind, Celia ve sarayın soytarısı Touchstone beraber saraydan firar ederek Arden Ormanına kaçarlar ve macera başlar.

During his 50th birthday party thrown by his wife, Remco's life takes a turn for the worse. His business partners are scheming behind his back to sell him and his former mistress shows up pregnant.

In a climate change ravaged world in 2012, after 240 days without rain Sydney has only two weeks of water left. When the city is then ringed by severe bushfires, the question becomes, how do you fight fire when you have no water?

At Payden Farms, Rose meets Tom Novak — a handsome “flower broker” who acts as a liaison between the farm and local distributors — and discovers that the farm is faltering financially and that her parents are considering selling it to a ruthless competitor. As a last-ditch effort, Tom arranges for Frank to enter his most special tulip in an upcoming flower contest with the hopes of achieving national recognition and generating business. But when Frank’s flowers are mysteriously sabotaged, Rose struggles to find a way to get them to bloom in time for the competition. Along the way, she finds herself appreciating her humble beginnings, reconciling with Frank, and falling into a blossoming romance with Tom. With time running out, Rose must rediscover her green thumb to save her family’s farm, and decide whether she’ll find true happiness — and true love — by staying in Los Angeles or returning to her folksy hometown.

A single mom in the 1970s raises her two daughters and becomes involved in illegal drug trade to make a better life.

Young couple recently married. Soon a child comes. Perfect happiness. For their honeymoon, Emma and David chose a house in the forest. But the escapade turns to drama: attacked by a masked man, Emma escapes to death. For the police, no doubt, David is the No. 1 suspect: his strange refusal to cooperate, his unexplained absence at the time of the facts, the testimony of a neighbor, the fortune he would inherit ... Doubt interferes in the spirit of Emma. Does she really know the man she married?

A true story of the unrelenting endurance and perseverance of a group of passionate teenage girls, in a film that firmly grasps audiences and tugs at the heartstrings with an emotionally charged story of tug-of-war, “Step Back to Glory”, stands out from all of the other Cinderella-story movies in its faithful portrayal of a real-life event. The film, directed by Zhang Bo-rui, tells the story of a group of young teenage girls from the Jingmei Girls High School tug-of-war team and their arduous journey from failure to success.

Pierre used to be a top level football player but he quit. Now he is both a prestidigitator and a stool pigeon, benefiting from the protection of the chief inspector. In his dreams he is haunted by the horrors he saw (he took part in ?) during the Algerian War. Pierre lives with Marie, a young singer who performs at the same cabaret as him. Lately Marie has decided to start a career in the showbiz and Pierre is worried. Nothing alarming happens though, until a diabolical inspector, jealous of his superior, decides to manipulate Pierre. He also puts pressure on Poussin, Marie's pianist, and on Joseph, the night club's master of ceremony. What he wants is to compromise his superior and take his place. Will Pierre escape this ruthless trap?

At 18, Claire is torn between swim practice and the pangs of first love. The elderly and eccentric Maurice Reverdy takes her in in his big house, but the girl carefully avoids this faraway figure, who is none other than her grandfather. Proud, rebellious, solitary, they represent two generations that are simultaneously attracted to and repelled by one another. Their lives will intertwine, as one seeks out her future and the other is tormented by his past.

When their aunt's inheritance is given to their annoying cousin, three brothers and sisters have to work to get it back.

İzmir'e giden bir trende yolları kesişen iki yabancı, çalkantılı ve şaşırtıcı biçimde bağlantılı aşk geçmişleri sayesinde yakınlaşır.

23 yaşındaki veterinerlik öğrencisi Jacob Jankowski, anne-babasının bir trafik kazasında öldüğü haberini almasıyla Cornell Üniversitesi’ndeki eğitimini bir kenara bırakıp bir sirk trenine katılır. Burada sirkin yıldızı Marlena Rosenbluth ile tanışır ve ona aşık olur. Burada güzellikle tanışan ikili, sirkin asi ama bir o kadar da özel fili Rosie’ye olan sevgileriyle de birleşirler. Her türlü zorluğa ve Marlena’nın karizmatik olduğu kadar tehlikeli de olan kocası August’a rağmen aşklarını yaşamaya uğraşırlar.

1922'de Madrid göreneksel değerlerin, caz, Freud ve yenilikçiliğin tehlikeli etkileri arasında bir meydan okuma savaşı.Salvador Dali, büyük bir sanatçı olma tutkusuyla 18 yaşında üniversiteye girmiştir.Onun utangaçlığının ve şahlanmış göstermeciliğinin garip harmanı, üniversitede sosyal tabakadan iki kişinin dikkatini çekmiştir; Federico García Lorca ve Luis Buñuel.Film bu üçlünün gençlik dönemlerini, dostluklarını, farklı yönden ilişkilerini ve kendi dallarında bir ressam, bir şair ve bir yönetmen olarak yükselişlerini konu almaktadır.

Marco Lopez, a former Neo-Nazi and skinhead, tries to leave his violent, racist and hateful past behind him.

28 yaşındaki milyoner Eric Packer için sıradan gibi görünen bir gün, 24 saat içerisinde hayatının çizgisini değiştirecek cehennemvari bir hal alacaktır. Oldukça uzun görünen limuziniyle Manhattan'da bir iş için "şehre" inen Packer trafikte sıkışınca, limuzinine giren insanlar bir şekilde hayatına etki edecektir... Çarpıcı filmlerin yönetmeni David Cronenberg'in Don DeLillo'nun romanından uyarladığı filmin başrolünde, Robert Pattinson varken kadroda Jay Baruchel, Paul Giamatti, Samantha Morton, Juliette Binoche ve Mathieu Amalric isimleri de yer alıyor...

In 1671, with war brewing with Holland, a penniless prince invites Louis XIV to three days of festivities at a chateau in Chantilly. The prince wants a commission as a general, so the extravagances are to impress the king. In charge of all is the steward, Vatel, a man of honor, talent, and low birth. The prince is craven in his longing for stature: no task is too menial or dishonorable for him to give Vatel. While Vatel tries to sustain dignity, he finds himself attracted to Anne de Montausier, the king's newest mistress. In Vatel, she finds someone who's authentic, living out his principles within the casual cruelties of court politics. Can the two of them escape unscathed?

Giovanna, Carla, Francesca, Chiara. What these women have in common so different from each other? Which will never be the not insignificant detail that makes their lives secretly imperfect? And what mystery female is so intimate and private, that more private you can not? Whatever it is, all they want. A food designer, her first love and one sciampista for dogs are the stars of this comedy merrily shameless telling women what no one had ever dared to tell.

Jane Austen romanlarını ve uyarlamalarını sevenler kaçırmasın! Fanny Price, annesi tarafından Sir Thomas ve Lady Bertram ile yani amcası ve teyzesi ile yaşamaya gönderilir. Genç kız burada maddi gücün yarattığı konforla tanışacak ve yeni bir dünyaya adım atacaktır.

1980′lerin Fransası 9 yaşındaki Rachel (Juliette Gombert) anne-babasının çok sevgili kızıdır Ailesinin sevgisinin aşırı kaçtığını düşünen Rachel okul çantasıyla uyur ve okula gitmeyi bir tür kurtuluş olarak görür Okula yeni katılan Valérie (Anna Lemarchand) ile arkadaşlığı, Rachel’ın hayatına renk katacaktır. Jetfilmizle.Biz Sunar İyi Seyirler

Batı ekonomisinin çöküş yaşamasının on yıl ardından, Avustralya madenleri halen daha aktiftir; canlı kalmayı başaran endüstri, umutsuz ve tehlikeli adamların hedefi olmuştur. Eric, böyle bir suç örgütü tarafından soyulur ve böylesine zor bir zamanda tüm varlığı olan arabasını kaybeder. Kanun ya da yasanın kalmadığı bu yerde artık aklındaki tek düşünce intikamdır. Çeteyi bulmak üzere yola çıkar, ancak bulabildiği tek kişi yaralanınca yarı yolda bırakılan, yarım akıllı Rey olur. İki adam bir araya gelir ve sonuçlarını kendilerinin dahi hayal edemeyeceği bir yolculuğa çıkarlar.