The "unsinkable" floating palace set sail from Southampton on 10th April 1912 on her maiden voyage to New York. An iceberg ended this monumental journey 5 days later. Only 705 of the passengers and crew survived. This program features an exclusive look at the Sea City Museum Titanic Exhibit in Southampton, interviews from both survivors and the cast of the blockbuster film.

In 1986, three teens were brutally murdered after knocking on the door of 59 Oakwood Lane. The killer was never found. Over the next forty years, rumors turned to legend, and while few will admit to believing the stories, kids are still warned never knock on the door of 59 Oakwood Lane for fear of what may answer. On this Halloween night, Grace and her friends are going to wish they’d heeded the warnings and never knocked…

Teenage prostitute Scarlet and minor offender Tracy end up on the run together in the wake of a courtroom shoot-out.

There's more to this local delicacy than it seems.

An orphan boy of mixed race finds family with the newly arrived white village doctor in Hawaii. The boy can run like the wind, and begins bringing Doc's medicine to coffee pickers throughout the mountainous region. On an errand, the medicine runner meets the daughter of the plantation owner and a forbidden, young love blossoms like the white "Kona Snow" of the surrounding coffee trees.

Legendary Lawman and Gunslinger Wild Bill Hickok, is tasked with taming the wildest cow-town in the West, while delivering his own brand of frontier Justice and infamous gunfighter's reputation as the fastest draw in the West is put to the test

Two desperate men turn in an uncomfortable business partners to find a secret gold looking for change their bad star.

Spirou, sarayda evlilik hazırlığındayken varsayıldığında, muhabir Scupper Fantasio ile karşılaşırsa, her şey başlar ... ve oldukça kötü! İkisinin arkadaş olma şansı yoktur. Mucit Comte de Champignac, zorba Zorglub tarafından kaçırılınca, iki kahramanımız onu bulmak için derhal yola koyulur.

Dünyaca ünlü, Amerikalı gerilim ve korku yazarı Stephen King'in aynı adlı bu kısa öyküsü ilk olarak 1984'de sinemaya uyarlanmış ve ardından pekçok devam filmi yapılmıştı. Ama King'in filmden nefret ettiği söyleniyordu. Ve yıllar sonra bugün, 1984 yapımı o ilk film yeniden çevriliyor; ama bu kez TV için. Maine'deki küçük bir kasabada bazı garip olaylar gerçekleşir.Kasabadaki çocuklar birer şeytana dönüşmüş ve yetişkinleri, ebeveynlerini katletmeye başlamışlardır. Kasabaya gelmiş genç bir çift de kendilerini bu korkunç olayın içinde bulur. Mısır tarlalarındaki kötülük gittikçe büyümektedir...

After their bank heist goes wrong, a desperate criminal, his out-of-control brother, and their motley crew of ex-marines must escape New Orleans, United States.

Bir kuyruklu yıldız, dünyadaki tüm kadınları öldürmeye başlayan gizemli bir virüs saldıktan sonra genç bir çiftin ilişkisi ciddi şekilde test edilir. Aşırı kısırlaştırılmış dairelerinde (hem hastalıktan hem de kalan kadınları avlayan vahşilerden) saklanırlar. Nihayetinde ikili, vahşi doğaya gitmek için kendi kendilerine koydukları karantinadan kaçar.

Anna ve Will, birbirlerinin ilk aşkıdır. Hayatlarındaki tüm ilkleri birlikte yaşayan evliliğin eşiğindedir. Will, Anna’nın 30. yaş gününde ona evlenme teklifi etmeye hazırlanır. Bu sırada arkadaşları ile yemeğe çıktıkları bir gün içlerinden biri sarhoş olur ve evlenmeden önce onların başka insanlarla birlikte olmaları gerektiğini söyler. Çift arkadaşlarının bu dediğini başta şaka olarak algılasa da Anna, bir süre sonra ciddi olarak düşünmeye başlar. İlişkilerinin sağlamlığını test etmek için ikisinin de bir süre başka insanlarla görüşmesi gerektiğini düşünen Anna, Will’i de ikna ederek başka insanlarla görüşmeye başlar.

On Monday, September 10, 2012, Jacqueline Sauvage shot her husband the back three times. She then learned that their son had just committed suicide. And so the most publicized trial in recent years commenced.

Günümüz Rusyası. Nadya bir yaralanma ile hastaneye kaldırıldığında şampiyon patencisi olma hayalini bırakır. Fakat sonra bir hokey oyuncusu olan Sasha ile tanışır ve kendisine ve rüyasına tekrar inanmaya karar verir.

1889 yılında geçecek Woman Walks Ahead, New York City’deki hayatından bunalmış dul Catherine Weldon’ın ressam olma hayalleriyle Dakota’ya doğru tek başına yolculuk yapmasını ve kendisini orada toprakları için savaşan bir halkın arasında bulmasını konu ediniyor * Her şeyiyle on numara bir filmdi bana göre. Hikaye güzel, kurgu güzel, oyuncular güzel. Hele o Sam Rockwell'in filmlerinde kıvrıla kıvrıla yürüyüşü, yılan gibi laf sokmaya çalışmaları falan yok mu mest ediyor insanı. Duygusal insanlara hitap eden bir film gibi görünüyor.

2012 Reykjavik Yaratıcı Mükemmellik Ödülü "Nikâhta keramet var" dedikleri doğru olsa gerek... Danimarka´da yaşayan bir İngiliz olan Philip, yalnız ve orta yaşlı bir duldur. Kemoterapi sonrası yeniden toparlanan Danimarkalı kuaför Ida ise kocasının onu terk edeceğini yeni öğrenmiştir, hem de yarı yaşında bir kadın için... İki yaralı ruhun kaderi, çocuklarının İtalya´daki düğününe katılmak için yola çıkmalarıyla iç içe geçer. Philip ve Ida, bu evlilik yaklaştıkça aile, aşk ve mutluluğun gerçek değerini sorgulamak zorunda kalacaktır. Susanne Bier´in Venedik Film Festivali´nde ilk kez gösterilen bu aşk, kayıplar, saçmalık ve mizah kokteylinden ancak taş kalpliler etkilenmeyebilir...

This 2017 movie follows the original dance academy TV show and tracks where the characters are in their lives now.

A married father of three, lives in Créteil doing odd jobs and spends his time at the local PMU bar. One day, to please his daughter, he promises a little too quick to take the whole family on vacation to ski. The only problem: if he breaks his promise, his wife will divorce him.

Temmuz 1789’da Fransız Devrimi en yoğun dönemini yaşamaktadır. Kargaşadan uzakta, Versay Sarayı’nda Kral 16. Louis ile Marie Antoinette ve saray mensupları olağan hayatlarını sürdürmektedirler. Ancak Bastille’in saldırıya uğradığını öğrenince endişelenirler. Aristokratların ve hizmetlilerin birçoğu batmakta olan gemiden kaçıp gider, Kraliyet ailesini yalnız bırakır. Kraliçe’nin okuyucusu Sidonie Laborde gidenler arasında değildir. Hiçbir koşulda kraliçesinden vazgeçmeyecektir. Sidonie’nin bilmediği ise çok sevdiği Kraliçesi ile geçireceği sadece üç günü kalmış olmasıdır...

Roger Greenberg, 40 yaşına gelmiş, orta yaş krizinin eşiğinde bir New Yorklu'dur. Bir süre için hiçbir şey yapmamak ve yalnızca hayatını gözden geçirmek için erkek kardeşinin yanına taşınır. Los Angeles'ta yaşamaya başlayan Roger eski dostlarını yeniden arar, grubu yeniden bir araya getirmek ister. Ama hayat herkes için değişmiştir.Kadınlarla ilişkilerinde de aradığını bulamayan Roger'ın tek dayanağı kardeşinin asistanı olan Florence'tır.