A satire on "typical" upper middle class girls.

In 1979, a delivery truck makes its way up a lonely southern California highway in a storm, bound for the San Diego Zoo with a deadly tropical rattlesnake as cargo. When the truck suffers a blowout, the driver loses control and hits a tree, shattering the snake's aquarium in the back and the window separating the snake from the driver. The snake slithers into the front of the truck, kills the driver with its bite and then moves off into the forest. Flash forward to 1999. The small southern California town of San Vicente has grown from 6,000 to 30,000, and the rattler, which escaped nearby years ago, has bred. There are now 25,000 of these hybrid rattlesnakes, and they are slowly making their way downhill into the town, attracted by the movement of the blasting as the town paves its way toward progress. Progress, in this case, brings terror, in this tale originally penned by John Carpenter.

Brooke, a plain but creative and hard-working student at the top fashion school in the nation, who has come a long way from her tough childhood spent going from one foster home to another as an orphan. She has always dreamed of becoming a fashion designer, and is thrilled to finally be on her way. But, when the grandfather she never knew about passes away, her life is suddenly turned upside down. Not only has he left her his estate, but he's left her in charge of the family business, as mob boss to one of the top crime syndicates that has been trying to go legit. If that isn't enough, the handsome new student she's falling for is actually an undercover FBI agent aiming to get dirt on her to bring down the family empire.

Winning your childhood sweetheart can create more problems than it solves.

A bodyguard must go undercover to protect, a tycoon's daughter from death threats before her big wedding day.

For decades, thousands of patients were hospitalized forcibly, without diagnosis of mental illness, in an enormous hospice in the city of Barbacena, Minas Gerais, southeast of Brazil. There they were tortured, raped and killed without anyone caring about their fate. Famous journalists, in the 1960s and 70s, made reports denouncing the ill-treatment. None of them - as Daniela Arbex does now - could tell the whole story. Sixty thousand died. Some managed to survive. And they now tell a little about the terrifying history of the Cologne Hospital.

Birbirlerine sıkı sıkı bağlı olan Scott ve Kristin evlenmeye karar verirler. Düğün için bütün işlemler halledilir. Düğün yapılmış ve her şey yolundadır, ancak Scott ve Kristin’in arkadaşları yani düğün sağdıçları otel odasında ölü bulunana kadar herşey yolundaymış gibidir. Her sadıçın bir gerçeği vardır ve ortaya çıkmaya başladıkça Scott ve Kristin’in hayatlarını değiştirecektir.

Bride-to-be Jessie Patterson calls off her third engagement - during the ceremony! She swears off serious relationships, until she meets and is pursued by Aiden MacTiernan. Aiden, on the other hand, has bet his friends he is marriage material, and can find a fiancé in the four weeks leading up to Christmas. When Jessie and Aiden begin to fall for each other, Jessie must decide if she is ready for serious love, and Aiden must decide if his bet is worth risking his relationship with Jessie.

A sheltered young high society woman joins the US Army on a whim and finds herself in a more difficult situation than she ever expected.

Genç felsefe öğretmeni Clement, yeni geldiği küçük şehirde kuaför Jennifer'la tanışır.Kültürel farklılıklar yüzünden bu ilişkiyi yürütmek hiç kolay olmayacaktır.

Ken Scott'ın yönettiği ve birlikte yazdığı Patrick Huard, şimdi hayatının kontrolünü ele geçirmek isteyen, çekici ama sürekli kaybeden 42 yaşındaki David Wosniak'ı oynuyor. Gençliğinde ara sıra doğurganlık kliniği bağışı yapan David, 533 çocuğun biyolojik babası olduğunu öğrenir. Bu 533 çocuktan 142'si biyolojik babaları Starbuck lakaplı bağışçının gerçek kimliğini öğrenmek için kliniği zorluyor. Filmde Julie Le Breton, David'in beklenmedik bir şekilde hamile olduğunu öğrenen ve güvenilmez David'le bu haberi paylaşmak istemeyen uzun süredir kız arkadaşı olarak rol alıyor. Antoine Bertrand, David'in en iyi arkadaşı Paul'ü oynuyor.

Çocukluk arkadaşı olan Josh ve Molly, Los Angeles'tan Chicago'ya bir aile düğünü için dönerler. Ancak Josh'un babasının sağlığı kötü durumdadır bu yüzden onu üzmemek için nişanlı numarası yapmaya karar verirler. Aileleri ve arkadaşları bu habere çok sevinirler, hatta onlara sormadan evlilik ve düğün hazırlıkları yapmaya başlarlar. İşler kontrolden çıkmak üzeredir. Artık bir dönüm noktasına gelmişlerdir: ya bu işe bir son verip hiçbir şey olmamış gibi Los Angeles'a eski hayatlarına geri döneceklerdir, ya da birbirlerine hissetmeye başladıkları duyguların akışına kapılıp Chicago'da yeni bir hayat kuracaklardır.

Bir erkek, mükemmel giden bir ilişkiyi yokedebilir mi? Birbirine süper bağımlı - biri düz kız, diğeri lezbiyen olan iki iyi arkadaşın arasına günün birinde bir erkek giriyor. Ve sizlerin de tahmin edebileceği gibi artık hiç bir şey eskisi gibi olmuyor.

Left brain and right brain duke it out and then belt out a tune in comedian Bo Burnham's quick and clever one-man show. As intelligent as he is lanky, Burnham cynically pokes at pop entertainment while offering unadulterated showmanship of his own.

Çapkın bir paparazzi olan Ludo, ünlü bir futbolcunun nikahını kendine has yöntemlerle görüntüler ve bu yüzden mahkemelik olur.. Hakim Ludo’ya verilecek 8 ay hapis cezasını, 300 saat bir anaokulunda çalışmasına karar verir. Bu anaokulunda Anna ile karşılaşır.. ve olaylar komik şekilde devam eder..

1500’lerin Venedik’inde, genç Bassanio güzeller güzeli Portia’nın kalbine giden yolu fethetmeye kararlıdır. Ama talibi çok olan bu genç hanımı elde etmek için çıkacağı yolculukta ona para lazımdır. Bunun üzerine tacir dostu Antonio’ya gider. Oysa iyi niyetli adam tüm parasını seyahatteki gemilerine bağlanmıştır. Dostuna yardım etmeye kararlı olan Antonio, faizsiz borç verdiği için nefretini kazanmış olduğu Yahudi tefeci Shylock’a başvurmak zorunda kalır. İntikam vaktinin geldiğini anlayan Shylock belki de hayatında ilk kez faiz işletmeden borç vermeyi kabul eder ama eğer parayı zamanında geri alamazsa her gecikme için Antonio’nun etinden bir parça almak üzere anlaşır.

Sacha partiler vermeyi seven, arkadaşlarına ve tutkuyla çaldığı piyanoya düşkün bir adamdır. Geceleri bir jazz kulübünde çalarak, çapkınlıkta da nam yapmıştır. Anın tadını çıkartarak yaşayan Sacha için sabah çalar saat, sigorta ödemesi, vergi taksidi gibi dertler yoktur. Ona tam tersi bir hayat süren Charlotte'un ise 3 çocuğu, eskittiği 2 kocası ve tüm bu karmaşada yönetmesi gereken bir de kariyeri vardır. Bir aşk hikayesi ve yeni bir ilişki hayatında ihtiyacı olan en son şeydir. Hayatlarındaki her şey birbirine zıt olan bu iki insan beraber olmaları için hiçbir neden yokken karşı karşıya gelirler... Gad Elmaleh ve Sophie Marceau'nun başrollerini paylaştığı Fransız yapımı filmin yönetmenliğini ise James Huth üstleniyor.

Roseanne McNulty 50 yıldır yaşadığı ve yakın zamanda yıkılacak olan Roscommon, İrlanda’daki akıl hastanesinde çıkmak zorundadır. Hastanenin psikiyatri Dr. William Grene , McNulty’i incelemek için çağrılır. Roseanne’in gizemli ritüelleri, tikleri ve İncil’e olan bağlılığından etkilenir. Yıllardır Roseanne’in elinde bulunan bu İncil, içerisinde çizimler ve günlük tadında mesajlar barındırır. Grene, Roseanne’in geçmişine indiğinde onu genç ve çekici bir kadın olarak görürüz. Genç Roseanne’in halasının kafesinde çalışmak için Sligo’ya taşındığını ve orada bir savaş pilotuna aşık olduğunu öğreniriz. Ancak kasabanın rahibi de Roseanne’e aşık olur

Austenland görünüşte normal bir hayat süren ama bir sırrı olan 30’lu yaşlarında bekar Jane Hayes’in hikayesini anlatan bir romantik komedi filmidir. Sırrı yani Pride and Prejudice’in BBC uyarlamasında Colin Firth’ün canlandırdığı Mr. Darcy’e olan takıntısı aşk hayatını mahvetmektedir. Hiçbir adam Mr. Darcy gibi değildir. Ancak Jane biriktirdiği parayla İngiliz bir resorta gidince, mükemmel beyefendiyle tanışma fantezisi hayal ettiğinden daha gerçek olmaya başlar...

Psikiyatrik bir hasta olan Daisy, varlıklı bir ailenin oğlu olan Jay ile tanışır. Hastalığından dolayı hayattan izole olan Daisy'i abisinin düğününe götürür. İşte herşey orada başlayacaktır...