GAZA brings us into a unique place beyond the reach of television news reports to reveal a world rich with eloquent and resilient characters, offering us a cinematic and enriching portrait of a people attempting to lead meaningful lives against the rubble of perennial conflict. Throughout its entire history the Gaza Strip has been witness to conflict and upheaval. From ancient times this tiny coastal territory, located at a crossroads between continents, has been a pawn whose fate rested in the hands of powerful neighbours.

China, the 1990s. A young bookseller is in love with a woman. The woman is now with another guy, a rich man. The rich man sends his people to beat the bookseller. In the fight, the laptop computer from a man looking at the scene gets broken. Who will pay for the computer? The bookseller wants revenge. Will it be useful? The bookseller and the laptop owner are from different ages and classes. They are two different points of view, two different Chinas. How will they fight for justice?

1930’lu yılların Şangay kentini kontrolünde tutan, komünist karşıtı eylemlere destek veren, parayı afyon ve kadın ticaretinden sağlayan bir mafya babası, Tang. Elindeki en değerli parça, meraklısının Gong Li tarafından oynandığını hemen anlayacağı ve kentin en güzel şarkıcı fahişesi olan Jewels’dır. Japonların Çin yönetimi üzerindeki etkisi ve yeraltı piyasasındaki gelişmeler sonucunda, tüm dengeler İki Numara adıyla bilinen mafya babasının istediği biçimde değişir. Jewels gizlice İki Numara’nın metresi olur ve birlikte Tang’a ölümcül bir tuzak kurmaya karar verirler. Ancak başaramazlar ve Jewels Tang tarafından sürgüne gönderilir. Öldürüleceğini düşünen Jewels kurtuluşun yolunun çekici kadınlığından geçtiğini düşünür. Haklı çıkar ve finali kendi kurallarıyla oynamaya karara verir.

40 international directors were asked to make a short film using the original Cinematographe invented by the Lumière Brothers, working under conditions similar to those of 1895. There were three rules: (1) The film could be no longer than 52 seconds, (2) no synchronized sound was permitted, and (3) no more than three takes.

Zhao ve Liu, ellili yaşlarında iki iş arkadaşıdır. Birlikte içki içip sarhoş oldukları bir gece, Liu ansızın ölüverir. Dostuna geçmişte verdiği sözü tutmak isteyen Zhao, Liu’nun cesedini doğduğu topraklara götürmek için Çin boyunca binlerce mil yol almayı göze alır. Yolculuk esnasında bir çok zorlukla karşılaşır. İnatçı köylü ülkeyi bir baştan diğerine kat edecek bir otobüse atlar fakat otobüs soyguncular tarafından durdurulur. Bir otelde geçirdiği gecenin ardından Zhao bu defa yolculuk için ayırdığı paranın çalındığını görür ve umutsuzluğa düşerek ağlamaya başlar. Ancak kararlılığı, gayreti ve nüktedan dili sayesinde her türlü zorluğun üstesinden gelir. Çin’in olağanüstü güzelliklerine tanıklık edeceği seyahati boyunca Zhao pek çok farklı karakter ile karşı karşıya gelecektir.

Bir oyunda neler vardır? Ülkesini arkasında bırakmış, hafızasını kaybetmiş ve aşkını unutmuş genç bir adam için oyun tek çıkış yolu olabilir. Bu bir Alman olmak için büyüyen bir Bulgar gencinin öyküsüdür. Bir araba kazasından sonra Alex adını bile hatırlayamaz. Hafıza kaybını tedavi etmek için büyükbabası Bai Dan Bulgaristan'dan Almanya'ya gelir ve torununun geçmişini hatırlaması için geldiği ülkeye spiritüel bir yolculuk düzenler. Zaman geçer, mekan değiştirirler, Avrupa'nın yarısını geçerler, oyunların en basiti ve en karmaşığı olan tavlayı oynarlar. Bu oyun Alex'in kim olduğunu idrak etmesine yardımcı olur ve oyun öyküde semboliktir. Ellerimizde tuttuğumuz zar kaderimizdir, şans ve yetenek arasındaki çizgide de hayat oyundur.

Andras, Bir Macar yahudisi olan Laszlo'nun işlettiği restoranda piyanist olarak işe başlar. Aynı restoranda çalışan ve Laszlo'nun sevgilisi Ilona ile aralarında bir ilişki başlar. Ilona'ya aşık olan bir diğer adam ise, restoranın müdavimi, genç Alman işadamı Hans Wieck'dir. Birgün Andras, Ilona'ya doğum günü hediyesi olarak bir beste yapar. Daha sonraları bu beste küçücük bir Macar restoranından tüm dünyaya yayılır ve intiharlar baş göstermeye başlar. Aynı zamanda, Naziler Avrupa'yı ele geçirmeye ve Yahudi soykırımına başlamıştır. Bu 4 kişi arasındaki ilişki ise, söz konusu dönemin getirdiği sorunlarla beraber şarkının kasvetine uygun şekilde ilerleyecektir.

Ölen ebeveynlerinin geçmişini merak eden genç bir adam, lezzetli yemeklerden daha fazlasını keşfettiği Singapur'a bir yemek yolculuğuna çıkıyor.

Masallardan yeryüzüne düşen, sıcacık bir aşk ve bağlılık öyküsü "The Road Home" ya da orijinal adıyla "Wo de fu quin mu quin". Başrolünde "Crouchin Tiger, Hidden Dragon (Kaplan ve Ejderha)" ve "Rush Hour 2" filmlerinin hırçın güzeli, genç yetenek "Zhang Ziyi" yer alıyor. Luo, babasının ölümü üzerine yaşadığı şehri terk ederek doğup büyüdüğü ve babasının çok sevilen bir öğretmen olarak hayatı boyunca çalıştığı köylerine geri döner. Evin tek çocuğu olarak basının cenazesini kaldıracaktır.Önceleri sadece sıradan bir cenaze merasimi için yola çıktığını düşünen Luo Changyu, köyde annesinin çok daha büyük ve geleneklere tam olarak uyulacak bir merasim isteğiyle karşılaşır. Geleneklere göre eller üzerinde ve yürüyerek taşınan cenazenin, eve dönüş yolunu asla unutmayacağına inanılmaktadır.Annesi ile babasının dillerden düşmeyen aşkını öğrenen Luo, annesinin bu isteğini kıramayacak ve yerine getirmek üzere cenazeyi taşıyacak kişileri ayarlamaya başlayacaktır...

In 1971 Salford fish-and-chip shop owner George Khan expects his family to follow his strict Pakistani Muslim ways. But his children, with an English mother and having been born and brought up in Britain, increasingly see themselves as British and start to reject their father's rules on dress, food, religion, and living in general.

Three thieves try to steal a valuable jade that is tightly guarded by a security chief. But the security guards are not the only obstacle these thieves are facing. An extremely unlucky internationally known master thief is also trying to get a hand on this piece of precious jade. What would be the final destination of this piece of crazy stone?

Doğal ışık ve kısılmış renklerin kullanıldığı, Zhang’ın önceki çalışmalarına kıyasla daha gerçekçi bir hava taşıyan ve popüler bir internet biyografisini temel alan film, tanınmamış başrol oyuncularının rol aldığı, düşük bütçeli bir romantik dram. Üst düzey bir Komünist Parti yetkilisinin ayrıcalıklı oğlu ile 1970’li yıllarda Çin Kültür Devrimi sırasında hapse atılan bir düşünce suçlusunun kızı arasında bir beraberlik yaşanmaktadır. Sosyal durumları arasındaki fark göz önüne alındığında, ikilinin aşkı beklenmedik ve tehlikeli sonuçlara gebe bir eyleme dönüşür.

Yazı anneannesinin yanında geçirmesi için köye götürülen şehirli ve inanılmaz şımarık bir çocuğu anlatır. Bu veledin kadıncağıza yapmadığı kalmaz. Oysa anneannesi sevgi dolu, yaşını göstermeden torunu ile ilgilenen mükemmel bir varlıktır.

Umi ve arkadaşları bir gece dışarıda yemek yerken Yumi'nin arkadaşı Yoko'nun telefonuna cevapsız bir arama ve ardından da sesli bir mesaj gelir. Mesaj Yoko'nun kendi telefonundan gelmiştir fakat üç gün sonraya aittir. Mesajda Yoko 'Hayır, yağmur yağıyor' der ve ardından çığlık atar. Yoko'nun çok ciddiye almadığı bu olay Yumi'yi oldukça ürkütür çünkü okuldan bir arkadaşları daha birkaç gün önce boğularak ölmüştür. Tam üç gün sonra mesajın gönderilmiş olduğu saatte Yoko tren yoluna atlayarak intihar eder...

From childhood to fatherhood, Piero learns things the hard way while growing up in a working-class neighborhood of Livorno.

Güney Kore ile Kuzey Kore'yi ayıran sınırda iki Kuzey Kore askeri öldürülmüştür. Bu durumun üstüne iki tarafın askerleri de birbirine karşı ateş açmaya hazırdır. İki taraf arasında yükselen tansiyonu durdurmak ve krize neden olayı araştırmak için tarafsız kalan İsveç ve İsviçre'den gelen uzmanlarca soruşturulmaya başlanır. Farklı senaryolar üretilen soruşturmada ortaya çıkan, gerçeğin çok daha basit ve çok daha trajik olduğudur.

Film, iki kadının bir anda meşhur banka soyguncularına dönüşmesini anlatıyor. Meksika’da biri eğitim görmüş ötekinin ise öyle bir şansı olamamış iki kadın Sara Sandoval ile Maria Alvarez, maceradan maceraya koşarlarken, komedi-aksiyon tadında bir keyif sunuyorlar izleyiciye. Temelde hem kendi hesapları adına hem de toplum boyutunda intikam peşinde olan bu kadınların isteği adaleti oluşturmaktır. Ancak bu onların sandığı kadar kolay bir iş değildir. Film Salma Hayek ve Penelope Cruz gibi oyuncuları buluşturması ile dikkat çekiyor.

Film Amerika'da yaşayan Casey Carlie' yi anlatıyor. Casey Carlie derslerinde çok başarılı bir öğrencidir ve sürekli A alır. Onun en büyük yeteneği ise fiziktir. Annesi ile yıllardır Harward Üniversitesi'ni hayal etmişlerdir. Bir gün Casey'in fizik öğretmeni ondan üniversite bursu için bir proje hazırlamasını ister . Casey de buz patenindeki hareketlerin bir tür aerodinamik formülü olduğunu düşünerek bu işe girişir. Burs komitesini etkileyebilmek için kendini de göstermesi gerekir ve bir film çeker. Bu film çekimi sırasında buz patenine karşı yeteneği olduğunu farkeder. Daha sonra Harward Üniversitesi'ne girebilecekken 'bu benim hayalim değil" der ve artık o bir buz prensesi olmuştur.

Peder Gabriel (Jeremy Irons), Brezilya'nın dağlarına, hristiyanlığı yaymak için gider. Bir köleci olan Mendoza (Robert De Niro), kardeşini öldürmüş ve Peder Gabriel sayesinde intihar etmekten vazgeçmiştir. Peder, misyonunda yardım etmesi için Mendoza'yı yanına getirtir. Burada huzura kavuşan Mendoza, rahip olmak için başvurur. Baskı altında olan kilise, Portekizlilere karşı çıkamadığından, topraklarda yeniden kölecilerin olmasını da karşı koyamaz. Mendoza sözünü tutmayıp, yerlilerin kendilerini nasıl savunması gerektiğini onlara gösterir, ancak Peder Gabriel, Mendoza'nın yerlilere bir rahip olarak yardım etmesini ister.

Sirk ucubeleri Matilde, Cencio, Fulvio ve Mario, 1943 İtalya'nın Müttefiklere teslim olmasının ardından, sahibi ve baba figürünün kaybolmasının ardından kendilerini Nazi işgali altındaki Roma'da mahsur bulurlar.