Steve Harvey'in çok satan romanı Act Like a Lady’den uyarlanan 2012 tarihli Erkek Aklı'nın (Think Like a Man)’in devam filminde, ilk filmdeki bütün çiftler Las Vegas’taki bir düğünde buluşuyorlar. Fakat romantik bir hafta sonu geçirme planları üst üste gelen aksilikler sonucu suya düşüyor ve hatta düğün bile tehlikeye giriyor!

Kurtların soyundan gelen Freddy Lupin’in gurur duyulacak bir soy ağacı vardır. Bu zamana dek gelmiş geçmiş en korkutucu kurt olma hayaliyle yaşayan Freddy, ilk uluması komik bir anıya dönüşüp, kendisi de süs köpeğine dönüşünce hayatının şokunu yaşayacaktır.

A woman is attacked by Internet users after posting provocative remarks online. Using her personal information, they go to her place but what they find is her body; she took her own life. Who made her kill herself? Or, was she killed by someone else?

In ancient China, Zhi Ming trains at the legendary Northern Shaolin temple to avenge the death of his father at the hands of a nefarious magistrate.

Ölmekten korkmayan, doğru bildiği şeyin ardından sonuna kadar giden bir polis memuru ve , ölümden çok korkan bir gangster... Bir polis memuru ve bir gangster, hayal bile edemediğiniz harika birer ortak olabilir. Her nasılsa, şehrin kurtuluşu bu ikiliye bağlıdır. 36 saat içinde, Harbour City'i yok edebilecek krizi çözmek zorundadırlar ...

More than just naughty, they play tricks on classmates, tease girls at school, fight with other boys, and lie to everyone until their teacher breaks down. They are named Liar No. 1 and Liar No. 2. The most important act planned in their life is to go to the mysterious water park, where they can leap through the portal at the end of the water slide to the fairy-tale world OZ and live as grown-ups happily ever after. However, the commitment is torn by a careless betrayal.

Bir belgesel ekibi, hayatlarına zarar gelmeyeceğinin garantisiyle birlikte vampirlerin yaşadığı bir eve konuk olma fırsatı yakalar. Bu evde Viago (Taika Waititi), Deacon (Jonny Brugh), Vladislav (Jemaine Clement) ve Petyr (Ben Fransham) isimli dört vampir yaşamaktadır. Daha sonra aralarına Nick (Cori Gonzalez-Macuer) isimli başka bir vampir de katılacaktır. Bu vampirlerin bütün dertleri oldukça sıradandır; hatta yalnızca beslenme alışkanlıkları normal insanlardan farklıdır. Belgeselciler, vampirlerin gündelik hayatlarını en ince detaylarına kadar belgelemenin peşine düşerler. Bu dünyada vampir olarak hayata devam etmek tahmin edilenden daha zordur.

Kibar bir piyanist, Amerika'nın güney ucunda çıkacağı turne için çetin ceviz bir şoför tutar. İkili, ırkçılığın yaygın olduğu bu yabancı topraklarda birçok macera yaşar.

Will Traynor zengin, başarılı, yakışıklı, yaşamayı seven ve istediği her şeye sahip olan genç bir adamdır. Ancak talihsiz bir motosiklet kazası sonrası felç kalınca yaşama hevesini kaybetmiş, ölmeyi düşünmeye başlamıştır. Louisa Clark ise bir kafede garsonluk yapan, hayatta fazla bir başarısı ve beklentisi olmayan, her daim ablasının gölgesinde kalmış bir kadındır. Lou kafedeki işini kaybedince yeni bir iş aramaya başlar ve Will'in bakıcısı olarak çalışmaya işe alınır. Son derece kültürlü ve donanımlı biri olan Will, Louisa'yı önce küçümsese de genç kadının varlığı ona yaşama sevinci vermeye başlar. Aralarında kurulan bu arkadaşlık ve yakınlık, ikisini de çok değiştirecektir.

Bir videografiker dağ tepesinde bulunan bir kasabadaki bir günlük iş için Craigslist'deki bir reklama cevap verir, ancak sonrasında müşterisinin özünde göründüğü gibi olmadığını öğrenir.

Christine McPherson, nam-ı diğer “Uğur Böceği” (Saoirse Ronan), son derece sevecen, dik kafalı ve iradeli annesi gibi olmamak için ne kadar uğraşsa da aynı onun gibidir. Uğur Böceği’nin hemşire olan annesi (Laurie Metcalf), eşinin işini kaybetmesinden sonra ailesini ayakta tutmak için yorulmak bilmeden çalışmaktadır. Sacramento, California’da 2002 yılında, hızla değişen Amerikan ekonomisinin ortasında geçen Uğur Böceği, bizi şekillendiren ilişkilere, tanımlayan inançlara ve yuva adını verdiğimiz yerin benzersiz güzelliğine etkileyici bir bakış açısı sunuyor.

Dünyanın geri kalanıyla bağları kesilmiş, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir aile, korkunç yaratıkların dikkatini çekecek herhangi bir ses çıkarmadan korku ve sessizlik içinde yaşar.

Marvel Studios'larından Shang-Chi Ve On Halka Efsanesi, Simu Liu tarafından canlandırılan Shang-Chi, geride bıraktığını zannettiği geçmişiyle karşı karşıya gelerek, son derece tehlikeli On Halka Organizasyonunun lideri olan babasıyla yüzleşmek zorundadır. Shang-Chi Ve On Halka Efsanesi, Destin Daniel Cretton tarafından yönetilmiş, Kevin Feige ve Jonathan Schwartz yapımcılığını, Louis D'Esposito, Victoria Alonso ve Charles Newirth'da yürütücü yapımcılığını yürütmüştür. Hikaye Dave Callaham, Destin Daniel Cretton ve Andrew Lanham'a aittir. Filmin senaryosu ise Dave Callaham ve Destin Daniel Cretton tarafından yazılmıştır.

Teknoloji öncüsü ve Apple'ın kurucusu Steve Jobs'un (1955-2011) hayatını, Apple yıllarını ve verdiği mücadelelerini anlatan filmde Jobs'u İrlandalı Michael Fassbender canlandırıyor.

Ted Chiang'ın kısa öyküsünden sinemaya uyarlanan film, dünya dışı yapıların uzaydan yeryüzünde farklı noktalara iniş yapmasıyla, dilbilimci Dr. Louise Banks ve ekibinin uzaylıların geliş amacını çözmeye çalışmasına odaklanıyor. Uzaylılar bir tehlike midir, yoksa barışçıl amaçlarla mı gelmişlerdir?

Louisa May Alcott’ın aynı adlı klasik romanından beyazperdeye uyarlanan film, İç Savaş sonrası Amerika'da yaşamlarını sürdürmeye çalışan dört kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Meg (Emma Watson), Jo (Saoirse Ronan), Beth (Eliza Scanlen) ve Amy March (Florence Pugh) birbirinden tamamen farklı karaktere sahip dört kız kardeştir. Çocukluk dönemlerini geride bırakıp kadınlığa geçiş süreçlerinde kardeşler türlü dertlerle boğuşur. Babaları Amerikan İç Savaşı'na katılan dört genç kız, anneleri ile birlikte yaşam mücadelesi vermeye başlar. Bu zorlu süreçte en büyük kazançları birbirlerinin yanında olmalarıdır.

Harry Potter, muggle (büyücü yada cadı olmayan insanlar) amcası ve halasıyla sıradan ve zorluklarla dolu bir hayatı yaşarken, yılanlarla konuşabildiğinin, kızgınlık öfkesi sırasında eşyaları hareket ettirebildiğinin farkına varacaktır. Hogwarts Büyücülük ve Cadılık Okulu'ndan kabul edildiğini belirten mektup ise hayatının sıradanlığını değiştirecektir. Artık o bir büyücü adayıdır.

Jackson Maine, son zamanlarında kariyerinde düşüş gösteren yetenekli bir müzisyendir. Bir gün, henüz keşfedilmemiş genç bir yetenek olan Ally ile tanışır ve ikili arasında tutkulu bir aşk başlar. Ally'nin yeteneğinin farkedilmesi için çalışan Jack onu sahnenin büyülü dünyası ile tanıştırır. Kısa süre sonra ise Ally artık ünlü bir müzisyen olmuştur. Kendi kariyerini Ally'nin gölgesinde bırakan Jack, kaybolan ihtişamını geri kazanmaya çalışır. Ancak bu sandığı kadar kolay olmayacaktır.

Danny Ocean'ın kız kardeşi Debbie (Sandra Bullock), 5 yıl süren bir hapis döneminden sonra yine akıllanmaz ve eski “ihtişamlı” günlerine geri dönmeyi ister. New York City'de düzenlenecek olan MET Ball gala gecesinde Daphne Kluger’a (Anne Hathaway) Cartier tarafından “ödünç verilmiş” 150 milyon dolarlık gerdanlığını çalmayı planlar ve bunun için de Lou (Cate Blanchett), Rose Weil (Helena Bonham-Carter), Nine Ball (Rihanna), Tammy (Sarah Paulson), Amita (Mindy Kaling) ve Constance (Awkwafina) ile tamamı kadınlardan oluşan bir çete kurar.

Tropic Thunder filmi, aksiyon filmlerinde oynayan aktörlere eğitim veren Dale Dyle adlı eğitim kampında kalan ve sonrasında yeniden topluma dönen oyuncuların karşılaştıkları gerçek hayattaki bocalamaları anlatıyor. Savaş filminde oynamaya başlayan oyuncularımız, filmde gerçek savaş koşulları altında olunca eğitim kampında öğrendiklerine başvurmak zorunda kalıyor ve ortaya film içinde bir film komedisi çıkıyor.