A young immigrant comes to America in the 60s and is caught up in the counterculture movement which tests his bonds of friendship and love.

When young Crazy Horse, of whom great things were predicted, wins his bride, rival Little Big Man goes to villainous traders with evidence of gold in the sacred Lakota burial ground. Of course, a new gold rush starts despite all treaties, and Crazy Horse becomes military leader of his people. Initial Indian victories lead to the inevitable result. Uniquely, all is told from the Indian perspective.

The story concerns two grizzled mountain men -- Bill Tyler and Henry Frapp -- during the dying days of the fur-trapping era. The plot begins when Running Moon runs away from her abusive husband Heavy Eagle and comes across the two seedy fur trappers. The mountain men take her in, unaware that Heavy Eagle has dispatched an army of Indian braves to reclaim her.

Konfederasyon Ordusundan terhis edilen iki erkek kardeş, Teksas'tan Montana'ya sığır götürmek için bir iş adamına katılırlar ve burada Jayhawkers'a baskın, kızgın Sioux, engebeli arazi ve kötü hava koşullarıyla karşılaşırlar.

Reza kendini şehir bataklığından uzaklaştırmış, eşi ve tek çocuğuyla, Kuzey İran’ın uzak bir köyünde basit bir yaşam sürüyordur. Günlerini, japon balığı çiftliğinde çalışarak geçirir. Devletle ve yerel yönetimle yakın ilişkileri olan özel bir şirket, yerel yaşamı tamamen kontrol altına almıştır. Ortaklar, şirketin varlığını ve kazancını arttırmak için, yerel çiftçileri ve küçük iş sahiplerini zorlayarak varlıklarını ele geçirmeye çalışır. Yaşadıkları baskı sonucu birçok çiftçi kendiliğinden bu yozlaşmanın bir parçası olur. Reza tekelleşmeye karşı verdiği mücadelede yolunu ve kendi değerlerini kaybetmemek için çabalarken, olduğu kişi üzerine de pek çok sorgulamaya girişecektir...

1920'lerin kırsal kesim Amerika'sında bir din tacirinin hikâyesini anlatıyor. Din ve inancın çıkar amaçları yönünde sömürülmesi üzerine bu önemli film, Burt Lancaster ve Shirley Jones'a birer Oscar getirmişti. Ayrıca Jean Simmons, Arthur Kennedy ve şarkıcı Patti Page de var * Din, dindarlık, vaizlik üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri, belki de en iyisi. Burt Lancaster coşmuş bu filmde. Jean Simmons da azize rolünde çok iyi. Espriler harika. Pek az akıcı filmden biri. Gerçi Hıristiyanlık üzerine ama evrensel bir yanı var.

Thomas is a drug addict. In an effort to put an end to his habit, he joins a community of former addicts who live isolated in the mountains and use prayer as a way to cure themselves.

John Heilemann ve Mark Halperin ortak kaleme aldıkları 'Behind the scenes of the American elections. " (Amerikan seçimlerinin perde arkası) adlı kitaptan uyarlanan televizyon filmi 2008 eylülünde gerçekleştirilen Amerikan başkanlık seçimlerinde Barack Obama ve John McCain arasındaki çekişmeye Alaska valisi Sarah Palin'in dahil olma sürecine odaklanıyor. Başrollerde Julianne Moore, Woody Harrelson ve Ed Harris'i seyrettiğimiz filmin yönetmenliğini Jay Roach üstleniyor.

The origins, exploits and the ultimate fate of the James gang is told in a sympathetic portrayal of the bank robbers made up of brothers who begin their legendary bank raids because of revenge.

Sevgilisi tarafından terk edilen bir kadın, eski sevgilisinin gelip eşyalarını almasını bekler. Efendisinin kendisini terk ettiğinin farkında olmayan köpeğiyle bir başına kalan kadın, terk edilmesiyle yüzleşmeye çalışır. Üç günlük bekleyiş süresince sadece 1 kere dışarıya çıkan kadın, bir bidon benzin ve bir balta alır. Bu süreçte kadın, çaresizlik hissinden, umutsuzluğa, türlü ruh halini yaşar.

Mesleğini kullanarak yaşadığı düzene başkaldırıp daha öteye gitmek ve zorla baş etmek uğrunda cesaret gösteren bir gazetecidir kahramanımız. David Locke, bir Kuzey Afrika ülkesine gerillalarla röportaj yapmaya gider. Artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Burada hayatının en ilginç olaylarının içine girecek ve hayatının akışını sonsuza dek değiştirecektir. Otelde tanıştığı bir arkadaşının ölmesi üzerine David onun yerine geçecektir. Robertson isimli bu adamın bütün kimlik bilgilerini ve randevu defterini de yanına alarak yeni kimliği ile yeni bir hayata başlamaya karar verir. Başka bir insanın yerine geçmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını, Robertson’un hayatı ile ilgili sırları keşfettikçe daha iyi anlayacaktır.

Vahşi doğada yürüyüşe çıkan beş arkadaş, gizemli bir tetikçinin peşlerine düşmesiyle kendilerini ölümcül bir kovalamacanın ortasında bulur.

Çiftlik sahibi Ryker, Joe Starret’in arazisini istemektedir. Shane, Starret’in arazisinin korunmasına yardımcı olmak için onların yanına yerleşir. Evde kaldığı sürece onun karısını ve çocuğunu etkisi altında bırakır. Halkı topraklarından çıkarmak için gelen Chirs ile efsane silahşör Shane karşı karşıya gelirler. Shane, Chris'i yenince Ryke onu satın almak ister. Shane teslim olmz bu sefer de başlarına Wilson belası açılır. Efsane silahşör tüm vadiyi bu silahlı adamlardan temizlemeye çalışırken, ailenin küçük oğlu Joey ile arasında kuvvetli bir bağ gelişir... Yönetmenliğini George Stevens’ın üstlendiği yapımın başrollerinde Alan Ladd, Jean Arthur, Van Heflin, Brandon de Wilde, Jack Palance yer almaktadır.

1572'de Japonya'da sivil savaş hüküm sürmektedir. Bu esnada güçlü bir derebeyi hayatını kaybeder. Yoksul bir hırsız derebeyini öldükten sonra taklit eder ve yerine geçer. Bu zorlu dönemde krallığı birarada tutma görevini istemeyerek de olsa üstlenmek zorunda kalır.

Dünya Emily Brontë’ye sesini çıkarmaması ve itaatkar olması gerektiğini söylemektedir. Fikrini söylememesi, düşüncelerini, duygularını ve hayallerini paylaşmaması beklenmektedir. Oysa Emily çılgıncasına yaşamak ister, duygularla dolup taşar. Duyulmak için can atan bir sesi ve hikayelerle dolu bir zihni vardır. Sessiz kalmak ve başkalarının isteklerini yerine getirmekle ilgilenmeyen Emily bize tüm bunların nedenini göstermek üzere.

Toni has spent her entire life putting other people’s needs before her own. When she was 20 years old, she was pushed by her mother to join a TV singing competition, becoming a national star. Twenty years and five children later, she is a full-time mom who spends all her time and effort on raising her teenage kids. As she helps her children plan their future after graduation, she begins to imagine what her life could be if - for once - she did what she really wanted. Will she be able to turn her life around and dare to be something other than a mother and a daughter?

Bir serseri, çölün sisleri içinden çıkarak eskiden polis müdürlüğü yapan bir kasabalının, ölümüne kırbaçlandığı Lago’ya gelir. Kasabalılar eyalet hapishanesinden yeni serbest bırakılan ve şiddetli bir intikam için kasabaya geri dönmek üzere olan üç kanun kaçağına karşı durması için ona yalvarırlar.

1959 yılında, pek çok insanı öldürmüş bir katil olan Kit (Martin Sheen) ile yeni kız arkadaşı Holly (Sissy Spacek), Güney Dakota'dan Montana'ya giderken suç ve cezanın hayal alemine dalmış kendi halinde bir çifttir. Gerçek mermi kullanırlar ve insanları öldürürler ama herşey aslında onlar için bir oyundur.

Bu yıl Tom Çiftlikte ile festivalin Uluslararası Yarışması’nda yer alan Xavier Dolan’ın bir önceki filmi Laurence Anyways 10 yıla yayılan benzersiz bir aşk öyküsü. 80’lerde başlayan filmde, Melvil Poupaud ameliyatla kadın olmak isteyen yazar ve edebiyat öğretmeni Laurence’i canlandırıyor. Kız arkadaşı Fred’e (müthiş bir performans sergileyen Suzanne Clément) yanlış bedende doğduğunu açıkladığında, inanılmaz zorluklara yıllar boyunca birlikte göğüs gerecek bir ikiliye dönüşüyorlar. Dolan’ın sinemasında olgunlaşma dönemine işaret eden bu melodram, 3 saate yakın süresine rağmen seyirciyi asla avucunun içinden bırakmıyor.

Önemli bir iş toplantısı için İspanya'ya gönderilen Harper'ın parti delisi arkadaşları onun peşine takılır ve ünlü bir DJ ile kaçamak yaşaması için onu ikna eder.