The father of three children was killed when he left his house. This provokes a lot of sentimental emotions in the neighbourhood because the people know nothing about his dark past.

Hz. İsa'nın hayatını, öğretilerini ve çarmıha gerilerek öldürülmesine kadar giden süreci konu alan film etkileyici bir anlatım ve sinema deneyimi vaadediyor. Yönetmen Christopher Spencer, destansı hikayeye bağlı kalarak sahneleri göz kamaştırıcı görsel efektlerle süslüyor. Ona zengin orkestrasıyla Oscar ödüllü sanatçı Hans Zimmer eşlik ediyor. Hz. İsa rolünde ise Portekizli oyuncu Diogo Morgado'yu izliyoruz...

Cryer, Winsconsin’de Yılbaşı arifesidir ve normalde sessiz bir yer olan kasabada hazırlıklar sebebiyle telaş hüküm sürmektedir. Olaylar, kasabaya rekor sayıda Noel Baba’nın getirtildiği Norel Baba yürüyüşü sırasında gerçekleşmektedir. Şerif yardımcısı Aubrey Bradimore istemese de gece vardiyasına kalmıştır ve bir sürü sarhoş Noel Baba ile uğraşmak ve kasabalıların acil çağrılarına cevap vermek zorundadır. Fakat işler ölümcül bir hal almak üzeredir. Acımasız bir seri katil Noel Baba kılığına girmiştir ve kendisine bir “yaramazlar listesi” hazırlamıştır; bu listede olan herkesin başı beladadır. Ceset sayısı arttığı için, Aubrey de katilin gerçek kimliğini bulmak üzere zamanla bir yarışa girmiştir. Fakat Noel Babalarla, tekinsiz karakterlerle ve karanlık sırlarla dolu bir kasabada gerçek katili bulmak için Noel mucizesinden fazlası gerekecektir...

Seksi bir genç kız olan Ivy (Drew Barrymore), yalnız ve ailesinde sorunları olan başka bir kız Sylvia'a (Sara Gilbert) yanaşıyor ve yavaş yavaş onun ailesinde zaten yok olan dengeyi daha da bozuyor. Karısı hasta olduğu için seksüel bir açlık duyan evin babasını ayartan Ivy, Sylvia'nın annesinin de ölümüne sebep oluyor.

A young woman working her first night shift at a remote motel begins to suspect that she is being followed by a dangerous character from her past. As the night progresses and increasingly supernatural events occur, she quickly finds out that nothing is what it appears to be.

Mutlu ama sefil bir hayat süren Fanny'nin ailesi onu daha iyi durumda olan ve Mansfield Konağında yaşayan teyzesinin yanına gönderiyor. Ailede sadece Edmund ile iyi geçinen Fanny zamanla ona aşık oluyor. Bir hafta sonu eve konukların gelmesi, Edmund'un başka biriyle nişanlanması, Fanny'nin hayatını değiştiriyor.

Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jo Tae-Oh , babasından sonra onun koltuğunu alarak başarılı bir yönetici olmak zorundadır. Ancak genç adam, bu hayattan çok sıkılmış ve tehlikeli hırsların esiri olmuştur. Çok geçmeden bir suç çetesi kuran Jo, dedektif Seo Do-Cheolun dikkatini çeker. Dedektif, Jo'yu yakalamayı kafaya koymuştur.

Modern bir peri masalı... Penelope varlıklı bir ailenin kızıdır, ancak ailesinin üzerindeki bir lanet yüzünden kimsenin sahip olmak istemediği bir burna sahiptir. Aslında oldukça akıllı ve sosyal bir kız olan Penelope, dış özellikleri nedeniyle dışlanır. Yanında ona destek olan ve gizlice aşık olduğu Max en büyük desteğidir. Ancak günü birinde kalbini çok kıran Max, Penelope'nin maceralı yolculuğunu başlatacaktır. Kendisini şimdiye kadar görmediği yerlede bulan Penolope, Annie ile karşılaşır. Annie ona "kendisini olduğu gibi sevmesine" yardımcı olacaktır * Filme yapılacak en temel eleştiri, karakterlerin abartılı ve anlamsız tepkileri olması. Mesela domuzcuk burnuyla bile gayet güzel ve sempatik duran Penelope'den adeta canavarmış gibi kaçan saçma sapan adamlar var. Bununla birlikte, romantik bir peri masalından daha fazlası var filmde. Penelope'nin aşkı ararken kendini bulma serüveni esas temayı teşkil ediyor. Keyifli bir çerezlik denebilir.

Kocası çalışamaz duruma gelince bir masaj Box Officeunda çalışmaya başlayan kadın, zaman içinde müşterilerin tacizlerine maruz kalır ve hayatı bütünüyle kontrolden çıkmaya başlar. Para için yaptığı işi sorgulamaya başlayacaktır.

Genç Will Burton vurdumduymaz ve anti-sosyal bir gençtir. Aklındaki tek şey, dinlediği ve icra etmek istediği Rock Müziktir. Annesinin yeni işi New Jersey’e çıktığı zaman Will de yeni bir okula kayıt olur ve burada da aynı şekilde yaşamaya devam eder. Ancak buradaki fark, müzikle ilgilenebileceği bir ortam bulunabilmesidir. Okulun en popüler kızlarından birisiyle çok zıt durumlarda bulunmalarına rağmen, Rock müzik tutkuları ikisini aynı çizgiye çekecektir. Bu arada Will’in tanıştığı Charlotte de grubun oluşturulmasında büyük katkılar sağlayacaktır. Okulda oluşan diğer rock gruplarıyla büyük bir rekabet doğacak ve eğlenceli, kimi zaman da dramatik ama bolca Rock müzikli anlar yaşanacaktır.

A woman tries to help her teenage daughter when she becomes the victim of online bullying.

Eski bir bölge avukatı ve çocukları bir adam tarafından kaçırılırlar. Onları kaçıran adam, hapishaneden kaçmış biridir ve bir araba kazasının kurbanı gibi bir tavır takınarak rol yapmaktadır. Yönetmenliğini Sam Miller’ın yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Taraji P. Henson, Idris Elba ve Mark Rhino Smith gibi isimler yer almaktadır. Filmin senaryo yazarı ise Aimee Lagos’tur.

Dışarıdan mükemmel görünen bir aileye odaklanan yapım eskiden okulun yıldız atleti, şimdi ise başarılı bir işadamı olan Seymour “Swede” Levov ve ailesini yavaş yavaş keşfetmemizi sağlıyor. Eski güzellik kraliçesi olan karısı ve ergenlik çağındaki kızıyla mutlu bir hayat süren Levov'un mutluluğu bir gün kızının ortadan kaybolmasıyla bozuluyor. Kızının vahşi bir siyasi terör eylemi gerçekleştirmekle suçlandığını öğrenen baba ne olursa olsun kızını bulmaya karar veriyor. Ancak bu arayış sürecinde keşfettikleri hayatını derinden sarsıyor... Ünlü oyuncu Ewan McGregor'ın ilk yönetmenlik denemesi olan Pastoral Amerika filmi Phillip Roth'un Pulitzer ödüllü romanını temel alıyor.

Alex Flinn'in ünlü romanı "Güzel ve Çirkin" modern bir uyarlaması olan film bugünün New York'unda geçiyor.Kyle, oldukça yakışıklı bir gençtir. Zengin bir aileden gelen Kyle, buluşacağı kadını yüz üstü bırakır ve korkunç bir lanetin hışmına uğrar. Kyle, nefret ettiği ne varsa, ona dönüşmüştür. Artık çirkin ve insanların yüzüne bakmaktan korktukları bir yaratıktır. Kyle bu kara büyüyü bozmak ve eski haline dönebilmek için gerekli şartı yerine getirmelidir: Kyle’ın bir an önce gerçek aşkı bulması gerekmektedir.

Film efsane Beatles grubunun efsane ismi John Lennon'ın hayatının sadece gençlik dönemini konu alıyor. Teyzesi ile büyüyen Lennon annesi ve babasıyla ilgili gerçekleri öğrenir ve olaylar gelişir.Hayatındaki sorunlardan bir nebze olsun uzaklaşmak için en çok merak sardığı şeye yani müziğe kendisini verir.Paul McCartney ile nasıl tanıştığını,o dönemdeki kurdukları gruplarını göreceksiniz. Filmin, Lennon'ın üvey kardeşi Julia Baird'in kitabına dayanan senaryosu, Control'ün senaristi Matt Greenhalgh tarafından yazıldığını belirtelim.

Hayallerini Gerçekleştirmeleri İçin Tek Yol Birbirleri... “Popüler kız” Dylan yanlışlıkla el çantasını alışveriş merkezinin fıskiye havuzuna düşürür ve film delisi Josh onun için çantasını kurtarır. Josh çantasını kurtardıktan sonra, Dylan Josh’un yeni belgeselinin konusu olma fırsatını yakalar. Dylan, bu filmin Bahar Çiçeği Kraliçesi kampanyasını pekiştireceğini ummaktadır ve onun için kazanmak hayatının tek amacıdır!

Jane ve Roxy Ryan, 17 yaşında ikiz kızkardeşlerdir. Jane'in amacı yurtdışında iyi bir eğitim alabilmektir. Roxy ise tam bir müzik tutkunudur. 2 kardeş birlikte New York'a giderler. Ancak işleri yolunda gitmez ve başları derde girer.Kardeşler, önemli bir bilgisayar çipini yutan senatörün köpeğini kaçırmaktan dolayı suçlanırlar ve Jane yakalanır. Sonunda 2 kardeş New York'taki hedeflerine ulaşabilmek için güç birliği yapar.

1956 yılının yazında, 23 yaşında genç bir delikanlı olan Colin Clark, Oxford'da okuduğu bölümü terk ederek, sinema sektörüne girer ve kendisini o sırada çekimlerine başlanan “The Prince and the Showgirl” adlı filmin setinde, en alt kademedeki asistanlardan biri olarak bulur. Sir Laurence Olivier, efsanevi yıldız Marilyn Monroe ve o dönem yeni evlendiği kocası, İngiliz tiyatro oyun yazarı Aurthur Miller'ı merkezine alan film, asistan Colin'in gözünden Monroe'nun İngiltere'de geçen bir haftasını anlatıyor.

Ricky Bobby, NASCAR yarışlarında geçilmesi mümkün olmayan bir yarışçıdır. Yakın arkadaşı Cal Naughton da onun arkasından hep ikinci gelmektedir. Yarışseverler, bu korkusuz ikiliye ‘Shake’ ve ‘Bake’ isimlerini takmıştır. Ancak günün birinde Fransız Formula 1 yarışçısı Jean Girard onlara meydan okuyunca işler karışır.

17 kadını kaçırıp öldürmek suçundan 461 yıl hapse mahkum edilen Amerika'nın en azılı serili katillerinden biri olan Robert Hansen'ın gerçek hikayesinden yola çıkıyor. Emekliliğine haftalar kalmış dedektif Jack Halcombe son iki yılda 8 kadının benzer şekilde ortadan kaybolmasının ardında bir seri katil olduğundan şüphelenmektedir. Ancak ortada tek sağlam bir ipucu bile yoktur. Fakat bir gün Cindy isimli genç bir kız arkasında iz bırakmayan katilin elinden son anda kurtulmayı başarır. Dedektif Jack, Cindy ile görüşüp kanıtlar toplamaya çalışmaktadır katil ise Cindy'nin peşindedir. Katili yakalamak için her türlü tehlikeyi göze alan Jack kendini zamana karşı bir yarışın içinde bulur.