20. Yüzyılın müziğinin dahi çocuklarından Miles Davis'in hayatına dair çok eğlenceli bir bakış. Oscar Adayı Don Cheadle'ın kariyerindeki en önemli rollerden birinde Miles Davis'e hayat verdiği bu filmde, 1970'lerin sonunda, adından ses getirdiği bir dönemde, müzisyenin ortadan kaybolmasını ele alıyor. Müzik yeteneğinin uyuşturucu ve ağrı kesicilerle sekteye uğradığı bu dönemde, kurnaz bir müzik yazarı olan Dave Braden (Ewan McGregor), kendini Davis'in hayatına sokar ve ilerleyen birkaç gün içerisinde ikili kendilerini, Davis'in son bestelerinin olduğu çalınmış bir kaydı tekrar ele geçirmeye çalışırken bulur. Hayatı yılların pişmanlığı ve kaybıyla sarılı olan müzisyen, kurtuluşunu tekrar müzikte bulana kadar kendini yok etme isteğiyle yüzleşecektir.

Jane Austen'ın farklı adlı bir romanından uyarlanan film, 1790'larda geçiyor. Çekici dul Lady Susan Vernon’ın (Kate Beckinsale) cilveleşmeleri hakkında sosyetede dolaşan söylentilerin eşinin ailesinin malikânesine kadar ulaşmıştır. Olay bu hâle gelince kendisini ve sosyeteye yeni tanıtılmış olan gönülsüz kızı Frederica’yı (Morfydd Clark) güvence altına alacak bir eş kararı alır. Eşinin ailesinin malikânesinde geçici ikâmetlerini sürdürürken kızı Frederica ve elbette kendisi için çöpçatanlık yapmaya başlar.

Öğretmen Perry Makepeace ve sevgilisi Gail Perkins Fas’ta tatilde bulundukları sırada Dima adlı bir Rus’la tanışırlar. İlk bakışta dost canlısı bir zengin gibi görünen adamın başka niyetleri olduğu kısa zamanda anlaşılır, Dima Rus mafyasının bir üyesidir ve patronu tarafından ölümüne karar verilmiştir. Kendisi ve ailesini kurtarabilmek için tek umudu, mafyanın Londra’daki bütün kara para aklama faaliyetlerini İngiliz MI6 servisine sızdırarark İngiltere’den korunma ve sığınma talep etmektir.

Post-apokaliptik bir dünyada geçen hikayede bir çizgi roman hayranı çocuğun arkadaşını zorbaların elinden kurtarmak için verdiği mücadele anlatılıyor.

Michael German’ın gerçek hikâyesinden esinlenen Daniel Ragussis’in yazıp yönettiği polisiye filmde FBI ajanı Nate Foster, yerel bir terörist grubun yürüttüğü bomba yapma çalışmalarını engellemek için gizli bir göreve atanır. Harry Potter olarak dünya çapında ün kazanan Daniel Radcliffe, Toni Collette, Tracy Letts, Sam Trammell, Burn Gorman, ve Nestor Carbonell gibi isimler filmin oyuncu kadrosunda yer alıyor.

Miami'de yaşayan iki yakın arkadaş Efraim Diveroli ve David Packouz, genç yaşlarına rağmen küçük girişimlerin Amerikan Ordu ihalelerine girmelerine imkan tanıyan bir fırsatı kullanarak kendileri için önemli miktarda para kazanmış, günlerini gün etmektedirler. Ancak Afganistan Ordusu'nu silahlandırmak için girdikleri 300 milyon dolarlık ihaleyi kazanmaları, bütün gözlerin üzerlerine dönmesine neden olur. Bu süreçte oldukça karanlık insanlarla iş yapmaları ve tehlikeli maceraları atılmaları gerekecektir.

“Cezanne et moi”, ressam ve şair Paul Cezanne ile yazar Emile Zola’nın arkadaşlıklarına odaklanıyor.

Two tiny, aquatic humanoids search for their missing father, a boy battles a lethal allergy to eggs, and an invisible salaryman tries to become a hero.

A documentary shot by filmmakers all over the world that serves as a time capsule to show future generations what it was like to be alive on the 24th of July, 2010.

Hayatın zorlukları içinde debelenen bir komedi senaryo yazarı olan homoseksüel David (Jesse Plemons), kanserin son evresinde olan annesine yardım etmek ve destek olmak için New York’tan Sacramento’ya taşınır. Muhafazakâr babası ve kendisinden yaşça çok küçük olan kız kardeşi ile 10 yıl sonra ilk kez birlikte yaşayacaktır. David çocukluğunun geçtiği bu evde tıpkı bir yabancı gibi hisseder. Annesinin sağlık durumu kötüye gittikçe, David çılgınca bu korkunç deneyimden anlamlar çıkartmaya çalışır ve kendisi de dâhil herkesi her şeyin yolunda gittiğine dair ikna etmeye çalışır.

Efsane Led Zeppelin gitaristi, U2'nun gitaristi The Edge ve blues gitar tekniğinde önemli bir gitarist olan Jack White'ın oynadığı film bu üç kişinin anılarını ve tekniklerini kendi ağızlarından anlatıyor.

Walt Disney Pictures Studio'dan çok komik bir kısa Noel karikatürü "Yemek Yapmak ve Başlamak", her yıl yorulmadan çalışan ve çocukları Noel Baba'nın gelişine hazırlayan küçük elflerin hikayesini anlatıyor. Çalışmaları çok iyi kurulmuş ve bazen disiplini ve gerçek bir ordu birimini andırıyor. Bir gün, Noel arifesinde, çizgi filmin kahramanı - Wayne adında cesur, deneyimli bir elf - ortak olarak yeni bir askere Lanny verilir. Gerçek şu ki, Wayne uzun zamandır beklenen bir terfi aldı, ancak kendini değerli bir yedek hazırlaması gerekiyor. İşte tüm eğlence burada başlıyor...

13 yaşındaki Jake'in ailesi trajik bir şekilde ölür aynı şekilde dedesinide kayberde Jake'e sadece dedesinden kalan Brooklyn'deki ev olur. Yaşamak için o eve geçmesi gerekmektedir alt kattındaki dedelerinin komşuları oturmaktadır. Bir arkadaş bulur kendisine ve babası terzilik yapmaktadır. Jake'nin hayali ise oyuncu olmaktadır bunu gerçekleştirmek için herşeyi yapmaya çalışır

İki kişi, her ikisinin de kendilerini kişisel kavşakta bulduğu ve Amerikan Güneybatı'sı boyunca beklenmedik bir yolculuğa çıkmaya karar verdikleri bir zamanda buluşurlar.

Özgün bir Brezilya yapımı olan "Tanrı Kent"ten on yıl sonra çekilen bu belgeselde, filmin oyuncularının ve film ekibinin hayatlarının ne yönde değiştiğine tanık oluyoruz.

Amerikalı gazeteci John Reed'in gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan film, Birinci Dünya Savaşı'nı kendine arka plan olarak seçiyor. Louise Bryant yeni tanıştığı John için kocasından ayrılır. John ile tanıştıktan sonra feminist hareketlerde de yer alan Louis, daha sonra John ile birlikte Amerika'daki iş gücünü korumak adına önemli protestolara katılırlar. Ekim Devrimi sırasında Rusya'ya giderek buradaki komünist hareketlerden etkilenen sevgililer, Amerika'ya döndüklerinde benzer bir devrim gerçekleştirmeyi kafalarına koyarlar * O dönem yaşamış, devrime ve komünist hareketlere tanıklık etmiş kişilerle yapılan röportajlardan yararlanılan film, Warren Beatty'e en iyi yönetmen ödülünü de kazandırmıştı * ilk dakikadan itibaren soluk almadan izlediğim, diyaloglarıyla, hikayesiyle, olay örgüsüyle ve ihtiyarlarıyla izlenmesi gereken, ince görebilen, işlenmemiş değerli taşın değerli olduğunu anlayabilen gözler için değerlenen bir film

Film talihsiz bir çiftin, bir seri katilin peşine düşmelerini konu ediyor. Ancak ölüm hiç ummadıkları kadar yaklaşmıştır...

An unemployed factory worker takes a job as a hit man to make ends meet.

Frank Allen (Ryan Reynolds) planlı programlı yaşayan biridir. Her gün yeni listeler oluşturarak hayatını listeleri doğrultusunda yaşar. Bir yılbaşı günü arkadaşları Susan (Emily Mortimer), Buddy (Stuart Townsend) ve diğerleriyle birlikte kutlama için dışarı çıkarlar. O gün Susan evlenmek istediğini söyler. Yeni yıl için listesinde bu vardır. Evleneceği adamı arkadaşları arasından seçeceğini söyler. Zaten herkes ona hayrandır. Onun aklındaysa dünden razı olan Frank vardır.

Lionel Messi, Thierry Henry, Xavi ve diğer birçok futbolcu, Barselona'nın dünyadaki en iyi futbol kulübü olduğuna inanma sebeplerini anlatıyorlar. Take The Ball, The Pass The Ball belgeselinde eski ve yeni Barça oyuncuları, Pep Guardiola'nın 2008-2012 seneleri arasında kazanılan 14 kupayı ele alıyor. Ayrıca Guardiola-Mourinho rekabetini, Johan Cruyff’un vizyonunun ve başarısının önemini, Abidal’ın kansere karşı mücadelesinede değiniliyor..