Eun Shi-Yeon bir teğmendir. Ulusal Polis Kuruluşunda bölgesel soruşturma biriminden vur-kaç soruşturma ekibine gönderilmiştir. Eun Shi-Yeon, vur-kaç soruşturma ekibinde polis memuru Seo Min-Jae ve Woo Sun-Young ile çalışmaktadır. Jung Jae-Cheol'u yakalamaya çalışırlar. Jae-Cheol, Güney Kore'deki ilk Formula 1 yarışçısıdır ama yarış arabası sürücülüğünden birden emekli olur. Artık bir iş adamıdır.

Sathya komaya girmiştir, ve uyandığında kendini iki farklı mücadelenin içinde bulur. İlki Bhai ile olan savaşıdır; Bhai, Sathya’nın sevgilisi Deepthi’yi öldürmüştür. Bunun intikamını almak için Sathya onun peşine düşecektir. Diğer mücadelesi ise, kendi peşine düşenlere karşı olacaktır. Sathya komadan farklı birinin yüzü ile uyanmıştır çünkü aldığı yanıklardan başka türlü kurtulması mümkün olmamıştır. Kimin yüzünün ona nakledildiğini bilmeyen Sathya, başka bir çetenin de, yüzünü aldığı kişinin peşinde olduğunu fark eder. Hem kaçan hem de kovalayan Sathya, iki mücadelesini de bırakmayacaktır.

Dasu is a small time crook who becomes orphan after his father goes to prison. Meanwhile a local goon decides to send one of his men into the police department to get information for them. Dasu will be roped for this job but he needs to pass SSC exam to get a police job. He clears the exam and gets into the force as a traffic cop. Then he is transferred to the crime branch because of his heroics. The rest of the story is about how Dasu realizes the sanctity of the cop job and eliminates the mafia gang.

Goutham promises his grandfather that he will reunite him with his estranged daughter, Sunanda. Posing as a driver, Goutham enters Sunanda's house but trouble soon follows.

D.K. Malhotra lives a comfortable lifestyle with his wife, Indu, and two school-going daughters, Pinky and Minni. He works in the office of an Architect. One day while the family is relaxing, D.K. gets a phone call that results in him bringing home a young school-going boy by the name of Rahul. Indu is shocked to learn that Rahul is D.K.'s son from another woman, Bhavana, who is no more. D.K. does his best to make Rahul comfortable, but fails. Rahul also feels that Indu does not really like him, though Pinky and Minni have taken to him in a big way. Finally, D.K. decides to admit Rahul in a boarding school in far off Nainital. Rahul reluctantly goes along with this new-found uncle/friend. It is when Rahul is asked to put his papers together for school that Rahul finds out that D.K. is his biological father. Watch what happens when Rahul disappears from D.K.'s house, and the impact this has on D.K., Indu, and her two daughters.

Sathya, a jobless youth who does not like injustice becomes a puppet in the hands of a corrupt politician, and unknowingly helps him in his malicious endeavors.

Saroo Brierley’in kendi hayat hikayesini yazdığı “A Long Way Home” isimli kitabından uyarlanan filmde, 5 yaşında Hintli bir çocuk olan Saroo ağabeyinin geri dönmesini beklerken bir tren vagonunda uyuyakalır. O uyurken trenin yola çıkması sonucu küçük Saroo uyandığında kendini evinden kilometrelerce uzakta bulur. Artık kayıptır ve eve nasıl döneceğine dair bir fikri yoktur. Kendini Calcutta'da bulan Saroo büyük mücadelelerden sonra Avustralyalı bir çift tarafından evlat edinilir ve sevgiyle büyür. Ancak ailesini bulma isteği giderek bir saplantıya dönüşür. Elinde hiçbir şey olmadan ilerlemeye çalışan genç adamın içindeki çaresizlik zamanla hayatını da etkilemeye başlar.

Milo Thatch ve tayfası çıktıkları ilk keşifte ünlü yeraltı şehrini buldular ve bu gizemli krallığı ve halkını kurtardılar. Şimdi Milo, Kida ve ekipleri sorunların su üstüne çıkması ile kendilerini daha fazla aksiyona hazırlarlar, ancak çalışmaları sırasında esrarengiz güçler keşfederler. Güneybatı'nın kumlu çöllerinden Kuzey'in buzlu tepelerine sürüklenen ekibin en yeni görevi onları dev deniz canavarları, muhteşem ruhlar ve güçlü efsaneler ile karşı karşıya getirir. Kida, yolculuklarının orta yerinde şehrinin efsunlu kristallerinin olağanüstü gücünü keşfeder ve neticede bir karar vermek zorunda kalır: Atlantis'in Kalbi'ni saklamak mı daha akıllıca olacaktır yoksa onun ışığını dünyanın geri kalanı ile paylaşmak mı? Nefesinizi tutun ve Atlantis'in yepyeni maceraları ile dolu olan heyecan dünyasına girmeye hazır olun.

Eski bir özel kuvvetler görevlisi olan Wade Wilson ordudan ayrıldıktan sonra kendi çöplüğünde, kendi kurallarına göre takılan, kötünün iyisi bir adamdır. Hayatına yeni giren Vanessa ile harika bir uyumu varken, bir şeylerin tam da yolunda gittiğini düşünürken, kanser olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalır. Sevdiği kadını bu acılı süreci izlemekten kurtarmak için onu terk eden Wade, kendisine tedavi umudu sunan bir bilimsel projeye katılır. Fakat bu proje sadece bir 'yan etki' olarak kansere tedavi olacaktır. Asıl amaç birtakım DNA'ları tetiklemektir. Akla gelmeyecek acılara göğüs geren Wade, her şey sona erdiğinde üstün yeteneklere sahip olur. Fakat tüm bu özellikleriyle tek bir amacı vardır: Ajax "Francis"ten intikam almak!

Danny Ocean'ın kız kardeşi Debbie (Sandra Bullock), 5 yıl süren bir hapis döneminden sonra yine akıllanmaz ve eski “ihtişamlı” günlerine geri dönmeyi ister. New York City'de düzenlenecek olan MET Ball gala gecesinde Daphne Kluger’a (Anne Hathaway) Cartier tarafından “ödünç verilmiş” 150 milyon dolarlık gerdanlığını çalmayı planlar ve bunun için de Lou (Cate Blanchett), Rose Weil (Helena Bonham-Carter), Nine Ball (Rihanna), Tammy (Sarah Paulson), Amita (Mindy Kaling) ve Constance (Awkwafina) ile tamamı kadınlardan oluşan bir çete kurar.

Genç bir Amerikalı çift Dani ve Christian, üniversite arkadaşlarıyla birlikte, geleneksel Midsommar festivaline katılmak üzere İsveç’in bir köyüne tatile giderler. Ayrılmak üzere olan çift, bu çılgın tatili ilişkileri için son bir şans olarak görür. Zamanla, huzurlu ve yemyeşil bir cennete benzeyen bu yerde, yerel kutlamaların ve pagan ritüellerin göründüğü kadar masum olmadığını anlarlar. 90 yılda bir gerçekleşen gizli bir ayin, onları kaçışı olmayan bir korku labirentinin içine çekecektir.

Zıt karaktere sahip dört lise öğrencisi daha önce adını kimsenin duymadığı Jumanji isimli bir video konsol oyunu bulurlar. Oyunu oynamaya koyulan dört kafadar bir anda kendilerini oyunun içerisinde avatar karakterlerinin bedenlerinde bulurlar. Gerçek dünyaya dönmek için hayatlarının en tehlikeli macerasına atılarak oyunu bitirmekten başka şansları yoktur.

Joker, başarısız bir komedyen olan Arthur Fleck'in hayatına odaklanıyor. Toplum tarafından dışlanan bir adam olan Arthur, hayatta yapayalnızdır. Sürekli bir bağ kurma arayışında olan Arthur, yaşamını taktığı iki maske ile geçirir. Gündüzleri, geçimini sağlamak için palyaço maskesini yüzüne takan Arthur, geceleri ise asla üzerinden silip atamayacağı bir maske takar. Babasız büyüyen Arthur’u en yakın arkadaşı olan annesi Happy adıyla çağırır. Bu lakap, Arthur’un içindeki acıyı gizlemesine yardımcı olur. Ancak maruz kaldığı zorbalıklar, onun gitgide toluma aykırı bir adam haline gelmesine neden olur. Yavaş yavaş psikolojik olarak tekinsiz sulara yelken açılan Arthur, bir süre sonra kendisini Gotham Şehri’nde suç ve kaosun içinde bulur. Arthur, zamanla kendi kimliğinden uzaklaşıp Joker karakterine bürünür.

Starship Avalon adlı uzay gemisi, Homestead II adında çok uzak bir koloniye 5000'den fazla kişiyi götürmek üzere, 120 yıl sürecek bir yolculuk yapmaktadır. Giden kişiler bu yolculuk sonunda sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebilmek için özel tasarlanmış "uyku kapsüllerinde" uyutulmaktadırlar. Ancak yaşanan teknik bir sorun nedeniyle iki kapsül vaktinden önce açılır, birinde makine mühendisi Jim Preston (Chris Pratt), diğerinde ise yazar Aurora Lane (Jennifer Lawrence) bulunmaktadır. Gemide bir başlarına kalan ikilinin önünde, hala 90 yıllık bir yol vardır.

Joanna Mills has a successful career but feels her personal life is spinning out of control. She has few friends, an estranged father, and a crazy ex-boyfriend who is stalking her. Joanna begins having terrifying visions of a woman's murder, and it seems that she is the killer's next target. Determined to solve the mystery and escape her apparent fate, Joanna follows her visions to the victim's hometown and finds that some secrets just do not stay buried.

1990'lı yıllarda geçen Captain Marvel filmi, Carol Danvers'ın evrenin en güçlü kahramanlarından birine dönüşme serüvenini anlatan Marvel Sinematik Evreni'nin daha önce görülmemiş döneminden bir macera. İki uzaylı ırk arasındaki galaktik savaş dünyaya kadar uzanınca, Danvers kendini ve küçük bir gruptan oluşan müttefiklerini bir girdabın tam ortasında bulur.

1970’lerde geçen film, 12 yıl boyunca bir seri katili izliyor ve işlenen korkunç cinayetleri katilin kendi gözünden perdeye yansıtıyor.

Süper markette çalışan Freddy (Tom Matthews) ve Frank (James Karen) marketin bodrum katında bulunan ve içinde bir cesedin bulunduğu, büyük bir tüpü incelerken yanlışlıkla tüpteki gazı boşaltırlar. Gazdan baygınlık geçiren Freddy ve Frank ayıldıktan sonra tekrar yukarı çıkarlar ve inanılmaz şeyler olmaya başlar. Tüpten sızan gaz havalandırmadan bütün markete yayılmıştır. Doldurulmuş hayvanlar, deney için dondurulmuş kobaylar ve derin dondurucudaki bir kadavra aniden canlanmıştır. Korku içinde marketin sahibi olan When’i (Clu Gulager) ararlar. Dondurucudaki kadavrayı parçalara ayırırlar ama yinede onu öldüremezler. Son çare olarak marketin karşısındaki morgun fırınında onu yakıp kurtulmak isterler ama yaktıkları zaman kadavradan çıkan dumanlar, hemen morgun yakınındaki mezarlığın üstüne siner. O sırada mezarlıkta eğlenen bir grup serseri genç ise kendilerini bir anda yaşayan ölülerin arasında bulurlar. Hepsi ayrılıp markete ve morga kaçarlar. Ölüler ise yavaş yavaş etrafa yayılmaktadır.

Max, karısı Annie ve dört arkadaşı, Max’in ağabeyi Brooks’un hazırladığı bir gizemli cinayet partisine hazırdır. Brooks, oyunculara, Sessiz Sinema, bilgi yarışması ve ilginç bir gece vadeder. Dakikalar sonra silahlı eşkıyalar kapıyı kırıp, elini, ayağını bağlayıp onu sürükleyerek götürdükleri zaman, konuklar kavgadan çok etkilenir. Bunun bir tezgâh olduğuna zor inanırlar.

Lukas elli yaşlarında bir gece kulübü fedaisidir. 8 yaşındaki kızı Sarah’ı büyütmek için çabalamaktadır. Ancak bir gün Lukas, bir müşteriyle yaşadığı tartışma sırasında kontrolünü kaybeder. Bu nedenle işinden kovulur. Bir striptiz kulübünde yeni bir iş bulur. Lukas’ın bilmediği şey ise kulübün tehlikeli bir çete tarafından yönetiliyor olduğudur. Lukas, kızının hayatını korumak için savaşmak zorunda kalacaktır.