Aziz Simeon Stylites'in oğlu Simón; 6 yıl, 6 ay ve 6 gün boyunca çölün ortasında bulunan sekiz metrelik bir sütunun üzerinde yaşayarak saf bir inanan haline gelebilmek için Tanrı'ya dua edip çile doldurmuştur. Zaman geldiğinde, yakınlardaki bir manastırdan gelen rahipler cemaati ile Simón'un mucizelerine ve azizliğine gönülden inanan fakir bir köylü kalabalığı onu selamlamak üzere çöle gelir. Keşişler tarafından kendisine rahiplik teklif edilen Simón, bu mertebe için değersiz olduğunu düşündüğünden bunu reddeder. Aynı anda Tanrı ile arasına hiçbir şeyin girmemesi gerektiğini düşündüğünden annesi ile vedalaşır ve rahiplerin önerdiği yeni bir sütuna çıkarak yeni bir çile dönemine girer. Bu sırada kendisinden şefaat dileyen elleri kesik bir adam için dua edip bir mucize gerçekleşir ve ona ellerini geri verir. Aslında ondan mucize bekleyen kalabalık bu durumdan etkilenmez ve hep birlikte çölden ayrılıp Simón'u ve onun tırmandığı sütunun dibinde yaşamaya karar veren annesini yalnız bırakır

A humorous and thought-provoking view of what animals in zoos might be thinking about their captivity and surroundings.

James Mason (aynı zamanda filmin yapımcısıdır), para ve yaş konusunda sıkıntılarla kuşatılmış bir küçük şehir öğretmeni olarak mükemmel bir oyunculuk sergiler. Doktorların verdiği kortizonu kullanan öğretmen, ilaçların sağladığı kendini iyi hissetme duygusuna bağımlı hale gelir. Bu durum onu, karısına, oğluna ve etrafındaki herkese karşı kötü davranan huysuz bir nevrotiğe, megaloman bir zorbaya dönüştürür, ilaç, sadece onun kendisine ve içinde sıkışıp kaldığı boğucu dünyaya yönelik nefretini ateşleyen bir katalizördür elbette. Hatta umutsuzluğu öyle derinlere iner ki sonunda oğlunu, insanlığın yozlaşmışlığından kurtarmak için öldürmesi gerektiğine karar verir ve karısı (Barbara Rush) ona İbrahim peygamberin oğlu İshak’ı öldürmesini Tanrı'nın engellediğini hatırlatınca, Mason basit bir yanıt verir: "Tanrı hata yapmış."

This movie is based on texts of Bohumil Hrabal, world-known Czech prosaic. It's a story (in a form of a mosaic of short episodes and pictures) about the sadness and happiness of inhabitants of Kersko (Kersko is a small woody area full of cottages and roods). These people are both simple and sensitive, they have their own pleasures (e.g. Leli is a collector of cheap, but inutile things) and the greatest delight of all of them is a hunting. Crude poetics of amateur hunting is screened by dreamy pictures of this area. Menzel mixes sentimental lyricism and rough (but not vulgar!) humor and the outcome is the never-ending landscape of continuous life in the proximate nearness of nature. The performances of actors are brilliant. Both Rudolf Hrusinsky as a Franz and Jaromír Hanzlik as a Leli have nonrecurring charm bottomed on a pain and inebriation. Only the music is not perfect: Jiri Sust usually assembled his film music from his older works and in this movie there is many quotations.

Bu belgesel, 2020 Avrupa Şampiyonası'nın nefes kesen final maçında İngiltere'yi mağlup ederek kupaya uzanan İtalya millî futbol takımının zafer yolculuğunu anlatıyor.

Ichi is a blind entertainer that travels the countryside with her traditional Japanese guitar and walking stick. She’s in search for the kind man that brought her up as a child, but because of her beauty she encounters problems every step of the way. Fortunately for Ichi, she is also a gifted swordswoman and carries a lethal blade within her walking stick.

Australian lawyer David Burton agrees with reluctance to defend a group of Aboriginal people charged with murdering one of their own. He suspects the victim was targeted for violating a tribal taboo, but the defendants deny any tribal association. Burton, plagued by apocalyptic visions of water, slowly realizes danger may come from his own involvement with the Aboriginal people and their prophecies.

In a town near Salamanca, an eccentric widower, aged 60, is captivated by an imp, a precocious 13 year old. Alejandro is wealthy and alone, passing time with music, chess, and his shotgun. Gregoria (Goyita) the daughter of a weak-willed policeman and his bullying wife, is a budding naturalist who conspires to meet Alejandro. Even though he knows the village is talking, Alejandro spends time with Goyita, on walks, horseback rides, and dinners. He's enchanted and tells his friend the village priest that he's living for the first time. Goyita makes new demands on Alejandro, and he must decide how to be true to his ethics and to this Platonic yet highly-charged relationship.

In the 1950s, Ludvik Jahn was expelled from the Communist Party and the University by his fellow students, because of a politically incorrect note he sent to his girlfriend. Fifteen years later, he tries to get his revenge by seducing Helena, the wife of one of his accusers.

This gritty documentary takes you inside the legendary Oso Blanco, the most feared prison of Puerto Rico and one of the most notorious in the Caribbean. It is the birthplace of two of the most dangerous Latino gangs: "Ñeta" and "Los 27" (aka "Los Insectos") and the scene of hundreds of murders.

Vladimír Michálek chose an unconventional adaptation of Franz Kafka's novel for his feature debut. Artistically reminiscent of the classic films of Karel Zeman, the director reinterpreted this dark story of a man vainly seeking a place in a rigidly ordered society by changing the desperate conclusion into a happy end. The film provided Czech comedian Jirí Lábus with a new kind of role: that of the despotic uncle of a main hero Karel Rossman (Martin Dejdar).

The Francs with their daughters Olina and Jirina are building a villa in the village of Rezkovice. Father Franc (Vladimír Mensík) doesn't allow himself a minute's respire and restlessly forces to work his wife, both daughters and Zdenek, Jirina's suitor. Zdenek does not protest against it and, in addition, he is skillful. On the contrary, Olina's boyfriend Libor is worse at work. He studies at the Technical College and he does not succeed much in grasping the building handicraft. Franc, proud of his pursuits, decides that he will arrange the wedding for both daughters and then hand them over the key of the villa in which both pairs have luxuriously furnished flats.

A frustrated Hong Kong writer, Tian Yu, meets a Taipei street gangster, Xiang, and the two of them embark on a journey to find the Bay of Whales, a place that leads to paradise.

1920'li yıllarda Kuzeybatı Çin kırsalının sakin yaşamını hareketlendiren en önemli etken düğünler, hasat bayramları ve eşkiyalardır. Görünmeyen bir anlatıcı Büyükanne ve Büyükbaba’sının yaşamından kesitler anlatmaya başlar.

In 1930s Prague, a Czech cremator who firmly believes cremation relieves one from earthly suffering is drawn inexorably to Nazism.

Ali, Fas'tan Almanya'ya çalışmak için gelmiş bir işçidir. Her zaman gittiği ve Arap arkadaşlarıyla buluştuğu bir barda, 60 yaşının üzerindeki Emmi isimli bir kadınla tanışır. Emmi, kendisine aşık olur ve bir süre sonra evlenirler. Ancak, bu evlilik göçmenlerin yarattığı tedirginliği yoğunlukla yaşayan Bavyera Almanları üzerinde şok etkisi yaratır. Emmi, çocukları ve çevresi tarafından itilir. İmkansız gibi görünen Emmi ve Ali'nin aşkı, hikaye ilerledikçe yönetmen tarafından sert bir toplum eleştirisine doğru evrilir.

Basket-case haber yapımcısı Jane Craig, nefret ettiği eğlence haberlerine yönelik trendi temsil eden güzel bir çocuk olan yeni muhabir Tom Grunnick'e aşık olur. Yetenekli ama sıradan bir muhabir olan Aaron Altman, Jane için karşılıksız bir meşale taşıyor. Kanal büyük değişikliklere hazırlanırken üçlü arasında kıvılcımlar uçuşur. Hem haber hem de Jane, stil ve içerik arasında seçim yapmak zorundadır.

Sedmikrasky (Küçük Papatyalar): her ikisi de Marie adlı, 17 yaşında iki özgür kızın (Jitka Cerhovâ ve Ivana Karbanovâ) hikâyesini anlatır. Kızların bir olay örgüsünden çok, unutulmaz bir edepsizlik sahneleri dizisi oluşturan çeşitli çılgınlıkları arasında, Chytilovâ'nın başını hükümetle belaya sokmasına yol açan birçok penis- karşıtı gag'ler (salatalık ve muz soymak gibi), çirkin yaşlı adamlara eğilim ve kaliteli yemeklerin ikram edildiği herkese açık (Laurel ve Hardy'ye rakip olabilecek cinsten) bir parti bulunur. Bu rahatsız edici ama özgürleştirici güç gösterisi, yetenekli yönetmeninin özgürlükle neler yapabileceğini gözler önüne serer. Jacques Rivette'nin Celine and Julie Go Boating'i üzerinde büyük bir etkisi olan Sedmikrasky, eleştirmen Ruby Rich'in de dile getirdiği üzere, Medusa'nın kahkahası ola¬rak yorumlanabilecek, yıkıcı, canlı, enerjik ve çoğu erkek izleyici için (tehditkâr değilse bile) ürkütücü kadın kıkırdamalarıma dopdolu.

Rus kaşif Viladimir Arsenyev'in 1902-10 yılları arasında Sibirya bölgesindeki araştırmalarını konu alan aynı adlı romanından uyarlanan film; Arsenyev ve ekibinin araştırma ve haritalama çalışmaları sırasında tanıştıkları yaşlı bir yöre avcısı olan Dersu Uzala ile kurdukları derin dostluğu ve ondan hayatın anlamı ve hayatta kalmak gibi konularda aldıkları önemli dersleri anlatıyor.