Bir seri katilin kurbanı olmaktan zor kurtulan başarılı TV spikeri Karen Write, doktorun önerisi ile ormanlık bir alanda yerleşik bir kamp niteliğindeki rehabilitasyon merkezine gider. Aslında kampın sakinleri tuhaf bir koloninin üyeleri gibi davranmaktadır. Çok geçmeden Karen, yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkına varır.

Torrente tembel, kaba, içki düşkünü, ırkçı ve aşırı sağcı Madrid’li bir polistir. Kısacası sadece kendisini düşünen bencil biridir. Tekerlekli sandalyeye mahkum babasıyla bir gecekondu mahallesinde yaşamaktadır. Bir gün mahalleye yeni bir aile taşınır. Ailenin çekici kızı Amparito’yu gözüne kestiren Torrente kızla yakınlaşmak için ağabeyi Rafi ile arkadaş olur. Bu sırada Torrente yakınlardaki bir Çin restoranında uyuşturucu kaçakçılığı yapıldığını keşfeder. Eğer bu davayı çözerse polis merkezinde kaybettiği prestiji geri kazanabileceğini bilmektedir. Ama Torrente’nin güvenebileceği tek kişiler Rafi ve onun inek arkadaşlarıdır.

Belgesel tarzdaki film, nükleer soykırımın sebebini göstermekle birlikte, İngiltere'nin Sheffield şehrinin işçi sınıfı üzerindeki tesiri ve nihayetinde uzun vadede gelişen nükleer savaşın, uygarlık üzerindeki etkilerini anlatıyor.

Maximum Overdrive 1986 yapımı Stephen Kingin yönettiği ve kendisinin Trucks isimli kısa hikâyesinden uyarlanmış, senaryosunuda yazdığı bir korku filmidir. Dünyanın bir yıldız taraf geçtiği dönemde bir çok arabanın, kola makinesi, saç makinesi dahil olmakla tüm makinelerin canlanıp insanlara saldırmasını, ve bir kafede yumurta pişiren genç bir adam Bill Robinsonun onlara karşı savaşmasını konu almaktadır. Stephen King En Kötü Yönetmen, Emilio Estevez ise başarılı kariyerinde ilk ve tek kez En Kötü Aktör Razziesine bu film ile aday olmuştu. Ancak film Fantasto Festivalinde En iyi film Dalında ödüle aday gösterilmiştir.

İlk Filmdeki olayların üzerinden uzun bir süre geçmiş ve takvimler yakın geleceği gösterirken, eski pilot Ted Striker, bu kez eski sevgilisini ve diğer yolcuları Güneş’e doğru hızla ilerleyen bir uçaktan sağ çıkarmak zorundadır. Ted bunu nasıl yapacağını bilemese de canı pahasına da olsa herkesi kurtarmayı başaracaktır.

Takeoff on the Godfather with the son of a mafia king taking over for his dying father.

Sakin bir orta Amerikalı olan Mark Fisher ormanda ava çıktığı bir gün geri dönmez. Arkadaşları Mark için endişelenirken onu hiç beklemedikleri bir şekilde bulurlar. Mark ‘dönüşmüştür’ ve muhtemelen bir uzaylı kontağı yüzünden katliam düşkünü bir yaratık haline gelmiştir. Herkes Mark’ın bu yeni halinden payını alacaktır...

The Parade, in a tragicomic way, tells the story about ongoing battle between two worlds in contemporary post-war Serbian society - the traditional, oppressive, homophobic majority and a liberal, modern and open-minded minority... The film, which deals with gay rights issues in Serbia, features footage of the 2010 Belgrade gay pride parade. The film introduces a group of gay activists, trying to organize a pride parade in Belgrade.

Jack Casey used to be a hot-shot stock market whiz kid. After a disastrous professional decision, his life in the fast lane is over. He loses his nerve and joins a speed delivery firm which relies on bicycles to avoid traffic jams of San Francisco, is attracted to a fellow bicycler, Terri, and befriends Hector, a budding entrepreneur. Can Jack regain his nerve and his self-respect, and rebuild his life on a more sound basis?

Jennifer Conrad is a small-town girl starting over in the big city. Fleeing an abusive relationship, all she wants is a chance to begin again. But it is hard to start over when something is eating you while you sleep . . . one painful bite at a time.

A mysterious black sphere is discovered in the orbit of Mars. The Achilles is sent to investigate. After the bedraggled six-person crew wake from eight months hibernation, the Sphere is transmitting a single word in every Earth language ever known - Deus.

Küçük bir kasabada Noel arifesinde karakola gelen bir yabancı, polise 6 kişiyi öldürdüğünü söyler Dedektif Alexander Black adamı hemen tutuklar ve hücreye atar Ancak yabancının parmak izi olmadığından kimliği bir türlü tespit edilemez Gece ilerlerken polisler birer birer ölmeye başlar Yabancı buraya intikam için gelmiştir ve karakoldakiler artık ölüme mahkumdur.

A chronicle of the interaction between college student Jason Moss and the object of his obsession, serial killer John Wayne Gacy.

A comedy about an absent-minded man who works at a advertising company and topples from one problem to another.

LAPD memuru Mark, erkek kardeşi öldürüldüğünde, büyüdüğü adaya dönmek için şehirden ayrılır. Cevaplar ve nihayetinde intikam peşinde koşarken, kısa süre sonra kendisini ada cennetini ele geçiren yozlaşmış kodamanla kanlı bir savaşın içinde bulur.

The lord and lady of a capacious manor are killed, and the lord's ghost seems to have returned to knock off the staff one by one, causing Inspector Winship and Dr. Tart to investigate the wacky house and its inhabitants.

1970'lerde amaçsız bir genç adam, dövüş sanatları ustası olan büyükbabasını görmeye gittiği memleketinde kaderini izleyerek bir süper kahramana dönüşür.

Two paramedics responding to an emergency call find themselves kidnapped by a religious sect whose great obsession is to stop the end of the world by committing suicide and killing people.

At fourteen years of age, Tomás is entering adolescence, that time in your life in which not only do you have to face physical and emotional changes, but in which there are also memories that start taking more traumatic forms. That is why he continuously visits a psychiatrist, why he acts a bit weird. He is a bit of a hermit, bearing, as much as he can, the extreme normalcy of his family, who are dying for summer to arrive so they can go to a time share at the beach, while Tomás wants to escape… to the moon.

István, a király ("Stephen, the King") is a Hungarian rock opera written by Levente Szörényi (music) and János Bródy (lyrics), based on the life of Saint Stephen of Hungary. The storyline was based on the play Ezredforduló (Turn of the Millennium) by Miklós Boldizsár, who co-wrote the libretto. The opera was first staged in 1983 on an open-air stage in Budapest. This first performance was also made into a 1984 film, directed by Gábor Koltay, and its music released on an album. The musical became a smash hit and is still very popular in Hungary and among Hungarian minorities in neighboring countries.