İlk filmdeki bencil avukatımız cezadan ziyade koçluktan keyif almaya başlar. Bir bakar ki buz hokey takımı finallerdedir. Şampiyonluk neden olmasın?

Bencil bir avukat, bir gün işlediği suçtan dolayı topluluk hizmeti koçluğu cezasına çarptırılır. Koçluk yapacağı yer ise bir bez etiketli gençlik hokey ekibidir. Hikayemiz böyle başlayıp nefretin nelere dönüştüğünü izleyeceğimiz 1992 yapımı güzel bir kurgu.

The film tells the story of Russian emigree and the only survivor from ship crash Yanko Goorall and servant Amy Foster in the end of 19th century. When Yanko enters a farm sick and hungry after the shipwreck, everyone is afraid of him, except for Amy, who is very kind and helps him. Soon he becomes like a son for Dr. James Kennedy and romance between Yanko and Amy follows.

Motivational Speaker Jack Corcoran is determined to get his career off the ground, but the biggest gigs he can get are the ones nobody wants. One day, he receives a telegram that his circus clown father has passed away and left a "huge" inheritance: an elephant that was his father's pride and joy. His main intention to sell the pachyderm off, Jack must choose between loud and rude zookeeper Mo or attractive animal show owner Terry. As the two trek through the country Jack and the elephant develop a bond, and it changes his approach to life for the better.

Mincayani (Louie Leonardo) adlı bir savaşçı ile bağlı olduğu Waodani kabilesi Ekvator’da Amazonun derinliklerindeki bir havzada yaşamaktadırlar. Genç adam yağmur ormanlarında büyümüştür, ancak kavgacı Waodani kabilesinin efsanevi mızraklarıyla intikam alma döngüsü onları yok olmanın eşiğine getirmiştir. 1956 yılında aralarında Jim Elliot (Sean McGowan) ve Nate Saint'inde (Chad Allen) bulundugu 5 genç misyonerin Waodani kabilesi tarafından mızraklandıkları zamanda gerçekleşen bir seri olaya tanık oluyoruz. Sonraki süreçte sadece misyoner ailelerin değil, Minciyani'nin de hayatı inanılmaz bir şekilde değişmeye başlar. Gerçek bir hikayeden esinlenerek yapılan filmde insanın geçmişten geleceğe yaptığı değişim yolculuklarından birinin farklı bir öyküsü anlatılıyor..

After witnessing a brutal crime, things are finally starting to look up for 17 year old high school dropout Chelsea. She's fallen madly in love with Jeff, an older and accomplished man who is promising to give her the life she can only dream of; there's only one hitch...he's still married! To make matters worse, Chelsea finds out she is pregnant and Jeff wants nothing to do with the baby.

Two Asian-American "surfer-dude" brothers discover they are the long lost princes from a China Sea Island. Part of their inheritance includes magically-induced martial arts prowess and seeing the future. Using their new powers, they act to overthrow the island's current dictator, a despotic madman with a metal face!

Yıllardır Pasifik suları, burada gerçekleştirilen bomba denemeleri yüzünden nükleer atıklarla dolmuştur. Okyanus canlılarının çoğu ölmüş, hayatta kalanlar da bu zehirli ortama uyum sağlamıştır. Full Moon Bay, California’daki küçük bir balıkçı kasabasıdır. Kasaba, zengin işadamı Hamilton Lux’ün (Armand Assante) yatırımlarıyla büyük bir değişim geçirmektedir. Bunun sonucunda da doğa mahvolmaktadır. Ancak asıl büyük sorun denizdedir. Çünkü lime lime olmuş ve yenmiş canlı parçaları kasabanın sahiline vurmaya başlar.

Good-natured Reverend Henry Biggs finds that his marriage to choir mistress Julia is flagging, due to his constant absence caring for the deprived neighborhood they live in. On top of all this, his church is coming under threat from property developer Joe Hamilton. In desperation, Biggs prays to God for help – which arrives in the form of an angel named Dudley.

Aynı üniversitede gazetecilik bölümünde okuyan Derrick (James Marsden),Jones(Lena Headey) ve Travis (Norman Reedus) aynı evi paylaşmaktadırlar. Haber ve Dedikodu arasındaki ilişkiler hakkında hazırlayacakları ödev için kampüste bir dedikodu başlatırlar.Dedikodu şu şekilde başlar, bir parti sırasında okulun zengin güzel fakat erkeklere karşı mesafeli duran Naomi (Kate Hudson) ve ondan hoşlanan Bo (Joshua Jackson) hakkındadır. Dedikoduyu Derrick başlatır ona göre Bo Naomiye tecavüz etmiştir.. bu dedikoduya herkes inanır Naomi de dahil çünkü o gün çok sarhoştur.. ve Bo tutuklanır..Dedikodu büyür kontrolden çıkar ...

JB suffers from a heart malformation .He falsifies his medical file ,so that he can enter a top athlete training center.

Başçavuş Ernest G. Bilko askerliği neredeyse kumarhaneye çevirmiştir, askerler her gün eğlenir, yerler, içerler ve tabi ki bahis oynarlar. Büyük bir kumarbaz olan Bilko ayrıca da oldukça hilecidir. Bilko askerlerle gününü iyi geçirirken ne zaman John T. Hall kontrole gelse her şey oldukça disiplinli bir orduymuş gibi gösterirler. Bunun dışında Bilko birkaç kez nikah günü gelmesine rağmen evlenememiş fakat kendisi gibi kumarbaz olan sevgilisini kumar oynayarak ikna etmiştir.

Küçük Jesse'in en iyi arkadaşı, bir su parkındaki büyük havuzda yaşayan büyük Orka balığıdır. Orka'nın açık denizde hür yaşayan ailesine duyduğu özlemi hisseden ve paylaşan tek insan da, yine duygusal Jesse'dir.

Disney'in harika müzik klasiklerinin büyük geleneğinde Melody Time, her biri yüksek ruhlu müzik ve unutulmaz karakterlerle zenginleştirilmiş yedi zamansız hikaye içeriyor. Gözler ve kulaklar için bu esprili ziyafette ayak parmaklarınızı hafifçe vuracağınızdan ve ellerinizi çırpacağınızdan emin olabilirsiniz.

Michael Cromwell sevgilisi Charlotte ile evlenmeye karar verir. Ancak bunun için karısı Dr. Patricia'dan ayrılması gerekmektedir. Tüm işini bırakıp, kendisinden ayrıldıktan sonra Amazon'da yaşamaya giden karısını bulmaya gider. Ancak oraya vardığında kendisini inanılmaz bir sürpriz beklemektedir. On üç yaşındaki oğlu Mimi-Siku ile defa karşılaşacaktır.

Annesinin trafik kazasında ölmesinden sonra Amy Alden, kırsal Ontario'da, sanatçı ve mucit olan babası Thomas ve onun eşi Susan'ın yanında yaşamaya başlar. Çiftlik etrafındaki koru gezintilerinden biri sırasında içinde kaz yumurtaları bulunan terk edilmiş bir kuş yuvası keşfeder. Amy, bu yumurtaları eve getirerek çekmecesine koyar...

The End of the Tour, Rolling Stone yazarlarından David Lipsky’nin başarılı roman yazarı David Foster Wallace ile 1996 yılında yaptığı söyleşiyi anlatıyor.

I Am Not a Serial Killer filminde Dexter Morgan‘ın gençliğinde olduğu gibi öldürme içgüdüsü yüzünden başı belaya giren bir genç anlatılıyor.Konusu ise şöyle; John Wayne Cleaver 16 yaşında seri katil olma potansiyeli yüksek ancak henüz olmamış bir gençtir. Yaşadığı yerde öldürme içgüdüsünü dizginlemeye çalışan John Wayne’in desteğe ve ciddi anlamda yardıma ihtiyacı vardır.

Bekâr bir anne (Carmen Ejogo), kızının (Apollonia Pratt) bir çıngıraklı yılan tarafından sokulmasının ardından gizemli bir kadının yardımını kabul ettiğinde borcunu ödemek için akılalmaz bir anlaşma yapmak zorunda kalır.

Bir bebek uğradığı gemi kazasının ardından, bir grup Ninja savaşçısı tarafından kurtarılır. Güçlü, beyaz bir savaşçının bir gün aralarına katılacağına dair efsaneye inanan Ninjalar, bebeği bu büyük savaşçı sanarak evlat edinir ve bir Ninja olarak yetiştirir. Ancak yıllar geçip de adını Haru koydukları bebek büyüyünce, onun savaşçı olmaya pek de uygun olmadığı ortaya çıkar. Efsanelerin her zaman doğru çıkmadığının yürüyen bir kanıtı olan şişman, sakar ve zekası kıt Haru, bırakın Ninja olmayı, neredeyse ayakta bile zor durmaktadır. Ama onlardan yardım istemek üzere gelen gizemli bir kadın sayesinde Haru'nun da kaderi değişecek, şişman Ninja'mız kendini Beverly Hills'te bir cinayeti aydınlatmaya çalışıp uluslararası bir suç çetesiyle savaşırken bulacaktır.