Contemporary Moscow. Nikita and Afina are the perfect couple: young, smart, attractive, and in love. Well, perfect, that is, until Afina suddenly leaves Nikita for a 40-year-old dentist. How will Nikita win her back?

Oscar ve Altın Küre adayı Diane Lane masaj terapisti olarak çalıştığı New York'tan kaçmanın hayallerini kurmaktadır. Tek amacı, oğlunun babası olan ve 'Yanomano' ya da 'Acımasızlar' olarak bilinen ilkel Güney Amerika yerlileri üzerine araştırmalar yapan, tanınmış bir antropolog olan kocasının yanına gitmektir. Manhattan'da yaşadığı tasasız hayatı, oğlunun başının kanunla belaya girmesine ramak kalması sonucu sarsılır. Artık ipleri eline alması gerektiğini fark eden Liz, zengin ve mutlu bir hayatın önünü açmak için bazı girişimlerde bulunur. Tam bu sırada oğlunun saldırıya uğraması muhtemel dünyalarını paramparça eder.

Holly loves Rob and tries to help him through his grief – even if it means contending with his dead girlfriend Nina, who comes back, bloody and broken, every time they make love

John Fante‘nin aynı adlı romanından uyarlanan Aşk’a Sor (Ask The Dust), 1930’ların Los Angeles’ında yolları kesişen güzel bir kadın ile karizmatik bir adamın hayallerini gerçekleştirme mücadelelerini anlatıyor. Tutku ve hırslarına yenik düşen bu çift, bir yandan ateşli bir aşk yaşarken, bir yandan da hayalleri uğruna zorlu seçimler yapmak zorunda kalır..

Behind-the-scenes documentary revealing what goes on inside the colourful, privileged, and sometimes stressful Christian Dior fashion house.

Sao Paulo'da başsavcı Júliave suç ortağı avukat Henrique, gangster Maicom ile birlikte hareket ettiği tesbit edilerek soruşturma altına alınır. Maicom birçok adam kaçırma, cinayet ve soygundan sorumludur. Kanunu ensesinde hisseden azılı gangsterin tek kurtuluşu pisliğe bulaşmış bir başka rüşvetçi devlet adamı olan Jader Kerteis'e iki milyon dolar ödeme yapmaktır. Bu arada, iki yıl önce bir anneyi ve oğlunu araba kazasında öldüren Edgar, motor cambazı ve hırsız Velinha'yı Jader'e parayı ulaştırmak üzere tutar.

Ram, köyünde bir hanımefendi olarak bilinir. O kadar yakışıklı ki hiçbir kız ona karşı koyamaz. Leela aynı köyde yaşıyor ve aynı zamanda çok çekici ve çekici. Birlikte olmaya mahkum gibi görünüyorlar, ancak gençlerin aileleri birkaç yüz yıldır düşmanlık içinde. Tabii ki, Ram ve Leela arasındaki ilişkiyi öğrendikten sonra, ebeveynleri memnun değil. İlk görüşte aşık olurlar ve aşklarının üstesinden gelmesi gereken birçok engel vardır. Şimdi sadece birlikte olmak için tüm dünyayla yüzleşmek zorundalar.

Ewan McGregor‘ın İsa’yı canlandırdığı Lost Days in the Desert, Şeytan’ın İsa’yı 40 günlük orucu sırasında yoldan çıkarma çabasını ve İsa’nın bu zorlu testteki mücadelesini anlatıyor.

Beş kuruşu olmayan New York’lu Mathias (Kevin Kline), babasından miras kalan büyük bir apartman dairesini satmak için Paris’e gelir. Dairede yaşlı ve kibar bir kadın (iki Oscar ödüllü Maggie Smith) ve onun fazla koruyucu kızını (Kristin Scott Thomas, “İngiliz Hasta”) bulmak onu oldukça şaşırtır. Eski Fransız kanunlarına göre, Mathilde ölene kadar dairenin mülkiyetinin onun olamayacağını öğrenir. Benzersiz bir komedi, dram ve romantizm karışımı...

40’larında, kilolu, hâlâ annesiyle oturan Fusi, henüz cesaretini toplayıp yetişkinlerin dünyasına girememiştir. Gününü uyurgezer gibi geçirip tekdüze bir hayat sürdürmektedir. Fıkır fıkır bir kadın ve sekiz yaşında bir kız çocuğu beklenmedik bir anda hayatına girince, Fusi artık kendince harekete geçmek zorunda kalır.

Çölde avlanmak isteyenlere rehberlik hizmeti veren Ben bir gün başarılı bir iş adamı olan Madec tarafından küçük bir av gezisine rehberlik yapması için tutulur. Fakat Madec yanlışlıkla çölde gezen birini öldürünce, Ben bu cinayetin açığa çıkmasını istemeyen Madec’ten kaçmak zorunda kalır. Sıcaklığın 50 dereceye kadar çıktığı çölde kedi fare oyunu başlamıştır.

Clare, 1920’ler hayatını beyaz gibi davranarak yaşamaya karar veren açık tenli siyahi bir kadındır. Kendisi gibi olan okul arkadaşı Irene ise Afro-Amerikan toplumunun içinde yaşar. Yıllar sonra yeniden bir araya gelen Clare ve Irene, seçimleri nedeniyle çatışma yaşar. Renk çizgisinin zıt taraflarında yaşamayı seçen Clare ve Irene, zamanla birbirlerini kendi dünyalarına çeker.

İlerleyen yılları konu alan filmde, artık doğal kaynaklar tükenmiş, bilim adamları yeni kaynak bulmak adına bir çok çalışma yapmaya başlamıştır. En önemli kaynağı olan Hava tükenmiştir. Ellerinde son var olan havayı ise Bauer ve Cartwright adındaki iki mühendise emanet etmişlerdir. Bu iki mühendisin yapacakları tüm insanlığın kaderini değiştirecektir.

Rio de Janeiro, 1950. 18 yaşında olan Eurídice ve 20 yaşında olan Guida, tutucu ebeveynleri ile yaşayan iki ayrılmaz kız kardeştir. Geleneksel bir yaşamın ağırlığı altında ezilmiş olmalarına rağmen, ikisinin de hayalleri vardır. Eurídice ünlü bir piyanist olmak, Guida ise gerçek aşkı bulmak istemektedir. Dramatik bir şekilde babaları tarafından birbirlerinden koparılırlar. Ayrı yaşamaya mecbur edilen kardeşler birbirlerini bulmanın umudunu hiçbir zaman kaybetmeyeceklerdir.

Milgram insanların otoriteye boyun eğmelerini araştıran Milgram Deneyinin ve dünya üzerindeki her hangi iki insanın birbirine en fazla altı insan kadar uzak olduğunu anlatan Six Degrees of Separation yasasının sahibidir. Kişinin davranışlarını belirleyen, karakteri değil; içinde bulunduğu durumdur." diyerek sosyal psikolojinin önde gelen isimleri arasında yer almıştır.1961 yılında Stanley Milgram (Peter Sarsgaard) insanların başka bir odada,bir sandalyede bir yabancıya (Jim Gaffigan) elektrik şoku vererek düşüncelerini kontrol edebileceğini düşündüğü bir psikoloji deneyi tasarlar.Merhametini göz ardı ettiği uygulamalarda, deneklerin çoğunluğu onlara söylendiği gibi hareket etmektedir, çünkü ölümcül elektrik şoku ne düşündüğünü ve uygulaması gerekenleri engellemektedir. Karısı Sasha (Winona Ryder) herkesin aksine ona ve deneylerine karşı çıkar.

Zengin bir ailenin oğlu olan Charlie (Anton Yelchin), özel okulundan atılıp devlet okuluna verilince, bu yeni başladığı lisede uyum zorluğu çeker. Sosyal hiyerarşiyi öğrenmeye başladıkça, hoş davranışları sayesinde okulun öğrencileri için psikiyatrlık yapmaya başlar ve diğer arkadaşlarına yardım ederken onlara verdiği tavsiyelerle kendisine de yardımcı olacak, kendini yeniden tanıyacaktır.

Kelly, Dan and Louis are students at a prestigious business school, destined to become tomorrow's elite. The industrious trio are determined to start putting their education into practise from the off in an attempt to make as much money as they can from their fellow students. Working on the theory that relationships between the sexes can be regulated by market principles, they begin to inflate the popularity of certain individuals artificially, by hiring beautiful and sexy off-campus women as their dates for exclusive and riotous college parties. However their perfect business model soon spirals out of control as their moneymaking scheme takes off in a big way across campus.

Yeni bekar kalmış ve işinden çok da memnun olmayan içine kapanık Jesse Fisher (Josh Radnor) kafasını kitaplara gömmüş bir şekilde yaşamaktadır. Ohio'daki okuluna (yemek salonlarına, yurt odalarına, partilere ve şiir seminerlerine) duyduğu derin özlem ona en güzel günlerinin geçmişte kaldığını hissettirmektedir. En sevdiği Profesör (Richard Jenkins) emeklilik yemeğinde konuşma yapması için onu kampüse davet ettiğinde, Jesse teklifi hemen kabul eder. Üniversite ikinci sınıf öğrencisi olan ve klasik müzik aşığı Zibby (Elizabeth Olsen) ile tanışmak Jesse'nin içinde, uzun süredir hissetmediği olasılık ve bağlılık duygularını yeniden uyandırır...

Riyad'ın çeperlerinde yaşayan 10 yaşındaki Wadjda baskıcı ve tutucu çevresine rağmen eğlenmeyi seven, girişken ve her zaman sınırları zorlayan bir kızdır. Aynı mahallede oturduğu Abdullah bir gün onu kız olduğu için aşağılar ve ikili kavga ederler. Bu kavganın ardından yeşil bir bisikleti gören Wadjda'nın aklında tek bir şey vardır: O bisiklete sahip olmak ve Abdullah'ı bir bisiklet yarışmasında geçmek. Toplumun bisikletli bir kızı hoş karşılamayacağını düşünen annesinden izin ve para koparamayan Wadjda, para biriktirmeye karar verir. Tam gerekli parayı biriktiremeyeceğini düşündüğü sırada bir Kur'an yarışması olduğunu ve ödülün 1000 riyal olduğunu öğrenir. Yarışma hiç de kolay olmayacaktır ancak Wadjda hayalleri için savaşmaya hazırdır.

Her şey küçük kasabasından dünyaya açılan genç güzel, alımlı ve bir o kadar da dindar olan Marla Mabrey kızımız zengin para babalarından birinin kendisine 2 haftalığına Los Angeles şehrinde iş teklifinde bulunur. Marla bakiredir. Daha önce hiç bir erkekle birlikte olmayı bırakın yakınlaşmamış bir kızdır. Neyse hikayeye filme dönelim. Kasabasından Los Angeles’a uçakla giden Marla ya kendisine iş teklifinde bulunan iş adamın özel olarak yolladığı Frank Forbes isimli bir şoför tahsil edilir. Marla Mabrey ile Frank Forbes ikili arasında ilk görüşte birbirlerinden delilercesine elektrik alırlar.