Vampire sisters Silvania and Daka try to rescue their baby brother, a half-vampire, from the clutches of the evil vampire queen Antanasia, who wants to crown him as her heir.

12 yaşındaki vampir kız kardeşler Silvania ve Dakaria, evleri Transylvania'dan ayrılıp Almanya'nın bir kasabasına taşındıklarında büyük bir sorunla karşılaşırlar. Öncelikli sorunları insanların arasında yaşamayı öğrenecek olmalarıdır. Sadece gece yarısından sonra uçabilmekte ve süper güçlerini kullanamamaktadırlar. İnsanların arasında yaşamayı istemeyen Dakaria evlerine geri dönmeleri konusunda ısrar ederken, Silvania bu insancıl yaşama ayak uydurmaya çalışmayı tercih etmektedir. Okul yaşamları oldukça zorlu bir şekilde devam ederken, sürekli beklenmedik sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Özellikle de komşularından birinin Dirk van Kombast isimli bir vampir avcısı olması işleri iyice zorlaştırır.

'I will never know the texture of a handrail, or the bottoms of your feet.' A visual interpretation of a poem by Anna Rosati, music by Rubin Kodheli, and blood by Grace McCarthy.

Pedantic policeman Frantisek (Ondrej Vetchý) wants to bring up his three daughters with a firm hand. He would like to see the girls coupled with capable and successful men, but instead they have the talent to find the opposite. Moreover, one of them is constantly trying to get pregnant, second one is only dating exotic fools and the third one is expecting a baby without knowing who is the father. Frantisek and his wife (Simona Stasová) always spend their vacation at the local lake, although the wife is dreaming of the seaside. One day she meets a bohemian writer with slightly suicidal tendencies (Miroslav Táborský) and an attractive colleague with Spanish roots (Kristína Peláková) walks into Frantisek's office and things get moving...

A story about a madman with a movie camera. He's a narcissist, nihilist, sexual sadist and killer of innocent women. His name is Charlie and WILD IN BLUE is his world: a place of evil, violence and perversion where only his camera tells the truth. He set out to make an honest film for you - no lies whatsoever - and after the madness and all the hate, you will love him.

Napoleon buries his wife behind his house, located in an arid plain of distant mountains. He is an elderly peasant haunted by death and drought, with his wife he has just lost all hope of doing anything to stay alive. A neighbor boy offers him a chance to do something for his life and the lives of others. Napoleon must decide whether to heed the boy's call or put an end to it all.

An American low-budget action film celebrated an unexpected worldwide success in 1988: "Bloodsport". With its, the world of film fans and martial arts cinema discovered a new idol: Jean-Claude Van Damme. In the 1970s there was Bruce Lee, but at the end of the 1980s a Belgian won the day. Van Damme was a karate master and had unparalleled strength and flexibility. For ten years he was one of Hollywood's hottest action stars. But excessive overconfidence and drugs bring him down again. At home in Europe he becomes a laughing stock on talk shows. Only with "JCVD" does he manage to get back on his feet, playing his character with perspective and self-irony, but without ever giving up the reputation that his action films brought him and which has been a cult for several generations. The highs and lows of his eventful life are told through archive footage and contributions from people close to the popular Belgian actor.

A young girl in 1990s Iceland is caught between the life that took her brother and her own inability to strike out on her own. In her grief, she finds solace in metal and dreams of making her own music.

With the Tendos, the Saotomes, Ryoga, Shampoo and Ukyo misinterpreting Tatewake Kuno's invitation to his two loves, Akane and "The Pig Tailed Girl", to try his new yacht, a whole new episode of chaos begins in the already unstable lives of the Saotome/Tendo clan. A mysterious shadow kidnaps first Akane's sister Kasumi, then continues on until all the girls disappear. All except everyone's favorite hydrotranssexual. As an ambush, Ranma's set out to trap one of the shadows, revealing them to be under the control of a powerful prince Toma. Toma is the young prince of a floating island to which only males are born due to a powerful spring which turns anything into a man. Of course, he's out to rescue the girls, but more importantly, can he get a hold of the water that may free him of the Jusenkyo curse? And even more importantly, can he keep his mouth shut before Akane does more damage to him then Prince Toma does?

Deniz kızı oldukça zor duruma düşecek bu yüzden Barbie ve arkadaşları teknelerine binerek ona yardımı olmak için dalgaların üzerinde yeni ve bir o kadar keyifli bir maceraya çıkacaklardır. Barbie'nin en temel özelliklerinden birisi arkadaşlarını çok sevmesi ve onlara sürekli yardımcı olmaya çalışmasıdır. İşte Barbie'yi Barbie yapan şeyde bu olacaktır.

Cadılar Bayramı'nda, uyumsuz Cleo, bir bilim projesi ters gittiğinde güzel ve popüler ablası Molly'yi yanlışlıkla görünmez yapar. Sonuç olarak, Cleo, görünmezliği tersine çevirmeye çalışsa bile, okulda bir gün boyunca Molly'nin kimliğine bürünmeyi isteksizce kabul etmek zorundadır.

Zed ve Addison, Seabrook Lisesi öğrencilerinin başı olmaya devam eder, fakat liseye bir grup gizemli kurtadam gelince işler değişir ve bu Zed ile Addison'ın arasının açılmasına neden olur!

Cruise De Vil (Carlos), Maleficent (Mal), Evil Queen (Evvie) ve Disney'in klasik kötü adamlarının sorunlu çocukları için Kral Adam'ın ve Kraliçe Belle'nin yardımsever gençlik çocuğunun kurtulma şansı sunduğu günümüzün pastoral bir krallığı.

Kafasına göre bir bekar hayatı süren Samuel, bir sabah erken saatlerde çalan kapı sesiyle uyanır. Kapıyı açtığında karşısında bir kadın ve küçük bir çocuk gören Samuel, Gloria isimli küçük kızın kendisinden olduğunu öğrenir. Hayatının seyri aniden değişen Samuel için işler artık eskisinden daha zordur. Şimdi hem para kazanması hem de kızına bakması gerekmektedir.

Sadece kadınlardan oluşan bir Acapella grubu olan Bellas, Dünya Kupası’nı kazanmasının ardından dağılmıştır. Grup üyeleri artık kolejden mezun olmuş ve gerek dünya ile tanışmıştır. Uzun süre Acapella yaparak para kazanmaya çalışan grup bunun mümkün olmadığını anlar ve iş arayışına girer. Fakat yurtdışı turnesi olan USO sayesinde tekrar bir araya gelme şanları doğar. Bu baş belası eğlenceli grup turne için tekrar bir araya geldiklerinde şüphe duydukları gerçeklerle son kez karşı karşıya kalır.

Audrey Hepburn ve Holly Golightly isimleri, Truman Capote’nin çok satan romanı eğlenceli bir romantik komedi olarak beyaz perdeye aktarıldığından beri eş anlamlı hale geldi. Holly Brazilyalı bir milyonerle evlenmeye kararlı olan fazlasıyla eksantrik bir New York Şehir kızıdır. George Peppard, varlıklı Patricia Neal tarafından finanse edilen yan komşu yazarı canlandırıyor. Holly için doğru erkeğin kim olduğunu tahmin etmek kolay iş.

İlk filmde karanlığın dozunu arttıran Burton başından sonuna kadar kötücül ve gerilim dolu bir film çıkardı ortaya bu kez Batman' in karşısında Kedi Kadın ve Penguen var...

1972'de, bir ragbi takımını Şili'ye uçurmak için kiralanan Uruguay Hava Kuvvetleri Uçuş 571, And Dağları'nın kalbindeki bir buzulda feci bir şekilde düşer. Kazada, 45 yolcudan sadece 29'u sağ kurtulur. Kendilerini dünyanın en zorlu ortamlarından birinde bulan yolcular, hayatta kalabilmek için aşırı önlemlere başvurmak zorunda kalır.

16 yaşındaki Hazel üç yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında Augustus isimli bir gençle tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazel'ın yanından bir an dahi ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayali gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdam'a gidecek ve Hazel'ın en sevdiği yazar olan Peter Van Houten'i bulmaya çalışacaklardır...

Uzun zaman önce Kumandra'nın fantastik dünyasında insanlar ve ejderhalar bir arada uyum içinde yaşadılar. Ancak, Druun olarak bilinen uğursuz canavarlar toprağı tehdit ettiğinde, ejderhalar insanlığı kurtarmak için kendilerini feda ettiler. 500 yıl sonra, aynı canavarlar geri döndü. Artık hem son ejderhayı bulmak hem de Druun'ları sonsuza dek durdurmak yalnız bir savaşçıya, Raya’ya kalmıştır.