Pusher üçlemesinin üçüncü ve son filminde, bu seriye adını veren karakterin kim olduğunu öğreniyoruz. Sırp asıllı uyuşturucu patronu, yolun yarısını çoktan geride bırakmıştır ve kızının ricası üzerine beş gündür rehabilitasyona gitmekte, uyuşturucudan uzak durmak için o grup terapisi senin, bu grup terapisi benim Kopenhag sokaklarını arşınlamaktadır. Bu arada sevgili kızının 25. doğum günü partisini organize etmekte ve gece için 50 kişilik yaprak sarma hazırlamaktadır. Milo'dan kopardıklarını kâr gören, sokakları kapma savaşındaki Arnavut ve Türk çetelerini de unutmamalı: Milo bir yandan da bölgesini korumaya çalışmaktadır. Beklediği eroin nakliyatının, kocamış kurdun pek bilmediği modern bir uyuşturucuyla karıştığı ortaya çıkar: Gelen mal 10.000 adet extasy'dir ve gün bitmeden hepsini bir şekilde satması gerekmektedir.

Frank (Kim Bodnia) adlı uyuşturucu satıcısının Kopenhag'da birkaç günlük uyuşturucu alıp satma işleri ve bu sırada başından geçen türlü badireleri,yönetmenin kendine has üslubuyla ne fazla süsleyerek ne de izleyiciyi sıkarak sade bir şekilde anlatışını izliyoruz.Film malesef ki Türkiye de vizyon şansı bulamamış bir başka değerli eserdir.

In China, single women are under immense pressure to marry young or face the stigma that comes with being "leftover." Leftover Women follows three hopeful singles seeking to define love on their own terms.

The Tramp, a film Johnnie (someone who loiters near theaters or studios to meet stars or get a job), attempts to meet his favorite movie actress at the Keystone Studio, but does not win friends there.

In Northern Norway during the 1860s, a little girl named Dina accidentally causes her mother's death. Overcome with grief, her father refuses to raise her, leaving her in the care of the household servants. Dina grows up wild and unmanageable, with her only friend being the stable boy, Tomas. She summons her mother's ghost and develops a strange fascination with death as well as a passion for living.

Follow the rise, fall, and reinvention of controversial and revered '90s television psychic Miss Cleo. Featuring interviews with celebrities and those closest to the self-proclaimed voodoo priestess, this documentary explores the many layers behind a complicated and charismatic figure.

When his wife is killed in a seemingly random incident, Harry, prompted by mysterious visions, journeys to discover the true circumstances surrounding her murder.

A chemist carries out a bizarre experiment with his own head.

Kevin Costner ve Whitney Houston’ın başrollerini paylaştıkları The Bodyguard filminin komik bir parodisi. Dünyanın en berbat dedektifi Torrente, serinin üçüncü filminde bir yakın koruma olarak görev alıyor.

Three handicapped losers who form a band ask famous writer Dries to be their drummer. He joins the band and starts manipulating them.

Two aging crooks are given two weeks to repay a debt to a woman named The American. They recruit their recently deceased partner's son to help them break into a laboratory and steal the vaccine against STBO, a sexually transmitted disease that is sweeping the country. It's spread by having sex without emotional involvement, and most of its victims are teenagers who make love out of curiosity rather than commitment.

Eight years after the opening night tragedy of HELL HOUSE LLC, many unanswered questions remain. Thanks to an anonymous tip, an investigative journalist is convinced that key evidence is hidden inside the abandoned Abaddon Hotel. She assembles a team to break into the hotel in hopes of discovering the truth. But the source of the tip and the secrets of the Abaddon Hotel are more horrifying than any of them could have imagined.

1940'ların Çin'inde başlayan hikayede varlıklı bir ailenin oğlu olan Wei'nin aşırı derecede kumar alışkanlığı vardır ve bu kumar merakı kısa sürede onun ve ailesinim tüm mal varlığını kaybetmesine neden olacaktır. Bu noktadan sonra ise Wei ve ailesinin Çin'in komünistleşme süreci ile birlikte yaşadıklarını görme fırsatı elde ediyoruz.

Clint Eastwood'un ilk yönetmenlik denemesi...Disk Jokey olan Dave Garver, hayranı olduğunu söyleyen Evelyn Draper'dan hoşlanır. Barın kapanmasının ardından Evelyn'in evine giden Dave, bu sıradan buluşmanın başına nasıl bir dert açacağından habersizdir. Bir Erroll Garner hayranı olan bu kadın Dave'i o geceden sonra izlemeye başlar. Bir anda Dave kendisini Evelyn'in kıskacında bulur. İş toplantılarında, özel yemeklerde sürekli karşısına çıkan Evelyn, Dave'in kız arkadaşı Tobie Williams'ı tehdit etmeye başlar. Dave işlerin çığrından çıkmasını engellemek için geç kalmıştır...

Ödüllü Brothers / Kardeşler adlı filminden sonra Susanne Bier'i sinemaya döndüren Düğünden Sonra, Danimarka'nın Oscar adayı oldu. Son James Bond filmi Casino Royale'deki kötü adam Le Chiffre'i oynayan Mads Mikkelsen, Hindistan'da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bir yetimhanenin yöneticisi Jabob Petersen'i canlandırmaktadır. Jacob, Danimarkalı işadamı Jorgen'den yüklü bir bağış alır, ama sözleşme imzalamak üzere Danimarka'ya gitmesi gerekmektedir. Jacob'un Danimarka'ya gelişi Jorgen'in kızının düğünüyle çakıştığı için o da davet edilir. Ancak Jacob'u bir sürpriz beklemektedir: Jorgen'in eşi, Jacob'un gençlik aşkı Helene'den başkası değildir.

Hikaye İran-Irak savaşı sırasında Tahran’da geçiyor. Shideh, kocası zorunlu görev için başka bir şehre gönderildiğinde, devam eden bombardımanların yol açtığı tehlikeye rağmen kızıyla birlikte evlerinde kalmakta ısrar eder. Fakat insanların birer birer terk ettikleri apartmanda yalnız kalan anneyle kızı sadece savaş uçakları değil, bir hayalet de tehdit etmeye başlar.

İkinci Dünya Savaşı arefesinde Mançurya ve Kore Japonya'nın işgali altında iken, işgal kuvvetlerinden bir albayın torunu olan Tatsuo Hasegawa ailesiyle birlikte Kore'ye büyükbabasını yanına gelir. Albayın evinde hizmetkarlık yapan Kim ailesinin oğlu da Jun-shik Kim'dir. İki çocuk da iyi birer koşucudurlar. Bir tören sırasında albay olan büyükbabaya hediye diye gönderilen paketi Jun-shik Kim'in babası teslim eder. Paketteki bomba kimseye zarar vermesin diye üzerine kapatarak yere yatan albay, torunu Tatsuo Hasegawa'nın gözleri önünde can verir. Tatsuo, Kim'in babasının bundan sorumlu olduğunu söyleyerek onu ve ailesini suçlar.

Ha Yoon-ju, Kore Polis Kuvvetleri Özel Suçlar birimine sınavla kabul edilir. Bu özel suç birimi, potansiyel suçluları gözetim altında tutarak onların hareketlerini takip etmektedir. Ha Yoon-ju, liderliğini Hwang Sang-Jun’un yaptığı ekibe girer. Birbirinden yetenekli üyelerin bulunduğu bu ekip tehlikeli suç organizasyonunun başı olan James’in izini sürmeye başlar...

1930ların Oklahoma'sında, bölgedeki korkunç toz fırtınalarının içinde bir kadın, şeytani bir varlığın ailesini tehdit ettiğine inanır.

Elijah Wood’u tatlı küçük bir hobbit olarak tanıyanlar, onu karşılarında mükemmel bir ‘manyak’ olarak gördüklerinde afallayacaklar. ‘Tek Yüzük’ onu ele geçirmeye başladığında kocaman gözlerinde oluşan ifade belki de onun bu filmdeki gibi rollere uygunluğunu gösteren bir sinyaldi. Filmde, antika taş mankenleri, öldürdüğü güzel kadınların kafa derileri ile restore eden Frank’i izliyoruz. Derken, onun işine hayranlık duyan genç fotoğrafçı Anna çıkıyor ortaya ve karakterimizin arkadaşı oluyor. Frank, Anna’yı takıntı haline getirdikçe, öldürme açlığı tamamen kontrolden çıkıyor. Manyak, William Lustig’in 80’lere damgasını vuran, büyük bir fan kitlesi olan şiddet dolu korku filminin yeniden çevrimi. Orijinal filmin en şüpheci fanatikleri bile, Aja’nın versiyonunun orijinalinin hiç gerisine düşmediğini; atmosfer, müzik ve farklı New York görüntüleriyle fazlasını bile kattığını söylüyor...