Hayatının baharında, genç ve güzel yüzlü Cesar (Eduardo Noriega) fazlasıyla güvendiği yüzünün şeklini bir kazada kaybedince yıkılır. Bir gün bir partide Sofia (Penelope Cruz) ile tanışır ve ona tutkuyla bağlanır. Lineer bir kurgu yapısına sahip olmayan filmde bir süre sonra Cesar korkunç kabuslarıyla yüzleşecektir * Vanilla Sky bu filmden kopyalanarak yapıldı

Roberto Bermudez bir hukuk fakültesinde profesörlük yapan eski bir ceza avukatıdır. Bir gün ders verdiği fakültenin önünde bir cinayet işlenir. Katil, Roberto’yu bu tehlikeli oyuna çekmek istercesine bazı izler ve ipuçları bırakmıştır. Roberto, cinayet üzerine kendisiyle sürekli teorik tartışmalar yapan zeki öğrencisi Gonzalo’dan şüphelenmeye başlar. Roberto’nun bu cinayet tezini çözmek ve katili tekrar birisini öldürmeden durdurmak için çok az vakti vardır…

Bükreşte şehir banliyösünde ormanın içerisinde bir ev de yaşayan Lucas ve Clementine, bir gece dışarıdan duydukları garip sesler üzerine uyanırlar. Kendilerini tamamen dış dünyadan kopmuş ve evlerine hapsolmuş bir vaziyette bulurlar. Evden garip sesler gelmektedir. Ama yapılacak fazla bir şey yoktur çünkü 'onlar' artık evin içerisindedirler.

MANUFACTURED LANDSCAPES is the striking new documentary on the world and work of renowned artist Edward Burtynsky. Internationally acclaimed for his large-scale photographs of “manufactured landscapes”—quarries, recycling yards, factories, mines and dams—Burtynsky creates stunningly beautiful art from civilization’s materials and debris.

1920'lerin kırsal kesim Amerika'sında bir din tacirinin hikâyesini anlatıyor. Din ve inancın çıkar amaçları yönünde sömürülmesi üzerine bu önemli film, Burt Lancaster ve Shirley Jones'a birer Oscar getirmişti. Ayrıca Jean Simmons, Arthur Kennedy ve şarkıcı Patti Page de var * Din, dindarlık, vaizlik üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri, belki de en iyisi. Burt Lancaster coşmuş bu filmde. Jean Simmons da azize rolünde çok iyi. Espriler harika. Pek az akıcı filmden biri. Gerçi Hıristiyanlık üzerine ama evrensel bir yanı var.

Filmde beş genç insan, izole edilmiş bir evde 6 ay süresince yaşarlarken attıkları her adım kameralar tarafından çekilmektedir. Her birinin orada olmak için farklı bir nedeni vardır. Şöhret, para ya da macera gibi. Ödül 1 milyon dolardır. Kurallara göre içlerinden biri terk edecek olursa tüm diğer katılımcılar da kaybetmiş sayılacaklardır. Danny’nin çok sevdiği dedesi öldüğünde, hırsı sevgisini yenebilecek midir? Ürkek mizaçlı Emma yastığında kan bulduğu halde neden geride durmayı sürdürür? Dahası, yaşadıkları ev ne tür sırları barındırmaktadır ki bu insanlar sadece milyon çift halka ait gözden öte bir şekilde izlendikleri hissini yaşamaktadırlar.

İrlanda'lı yönetmen Jim Sheridan ve İngiliz oyuncu Daniel Day-Lewis, 'Sol Ayağım' ve 'Babam İçin' filmlerinden sonra, İrlanda'lı bir orta siklet boksörün yaşamını anlatan 'Boksör' için yeniden biraradalar. Filmde, gençliğinde geleceği parlak bir boksörken IRA ile bağlantısı olduğu anlaşılan ve bu yüzden 14 yıl ingiliz hapishanelerinde yatan Danny Boy Flynn'ın, tekrar ringlere dönmesini ve art arda aldığı galibiyetlerle kuşatma altındaki Belfast kentine umut aşılamasını seyrediyoruz. Sheridan filme başlamadan önce Martin Scorsese'nin 'Kızgın Boğa'sını defalarca izlemiş. Daniel Day Lewis ise üç yıl boyunca boks dersleri aldığı için rolünü büyük bir başarıyla oynamış.

Brenan arrives at Yegen on foot, interrupting the funeral held for the daughter of the local cacique. He collapses from dysentery and soon learns that the local cacique, Don Fernando, is leaving for Granada with his wife. Brenan rents Fernando’s house for a year and soon enlists the services of María as housekeeper and cook and becomes friends with a local man named Paco. Brenan spends most of his time reading, walking, and trying to write poetry.His friends Dora Carrington, Lytton Strachey (who is ill), and Ralph Partridge visit for a couple of days. Brenan, who has been maintaining a correspondence with Carrington, learns during the visit that Partridge and Carrington are engaged. He is crushed, as he had been in love with Carrington.

Rottweiler, feci şekilde dövülerek sakat bırakılınca ameliyatla metal kemikler takılan; yarı robotlaşmış bir köpeğin tüyler ürpertici hikayesi. 2018 yılında İspanya’da mahkum Dante (William Miller) hapisten kaçar; ancak peşine yarı robotlaşmış ve dehşet saçan bir köpek takılmıştır. Dante sevgilisini bıraktığı Puerto Angel şehrine ulaşmaya çalışırken onunla İspanya’daki aşk dolu günlerini de yer yer anımsamaktadır.

A film set in the Basque region, beginning in the Carlist war of 1875 and ending during the Spanish Civil war of 1936. The film portrays how one single act of cowardice shapes the life of the next three generations of two families and fuels the intense rivalry which will span the next sixty-one years.

A behind-the-scenes look at Jim Henson's 1986 fantasy film, 'Labyrinth', featuring David Bowie and Jennifer Connelly.

After murdering a young would-be actress, megalomaniacal movie director Chris Neville sets about making a feature based on the murder, casting the dead woman's clueless husband as the patsy, and finding a dead ringer to play the part of the dead actress.

A promising goalkeeper of Real Madrid sees his chance when a teammate is injured and is summoned to replace him. But the misfortune is primed with him when an untimely car accident damaged her spine and is forced to give up that had to be the game of his life. Tired of so much bad luck, he retreats to a seaside hotel, where chance will go up to the stage.

A stunningly-photographed, thought-provoking road trip into the heart of the poor white American South. Singer Jim White takes his 1970 Chevy Impala through a gritty terrain of churches, prisons, truckstops, biker bars and coalmines. Along the way are roadside encounters with present-day musical mavericks the Handsome Family, David Johansen, David Eugene Edwards of 16 Horsepower and old-time banjo player Lee Sexton, and grisly stories from the cult Southern novelist Harry Crews.

This is the history of a young farmer of the Bolivian plateau that becomes the first indigenous president of Bolivia. His childhood consists of shepherding ewes in the small school located in Orinoca where he befriends Reneco and Jamie, as well as his first love Wilma. All of them partake in different stages of each others lives. At the young age of 17 he is transferred to Oruro mining city in the heat of the Bolivian plateau. In order to survive he will have to work as a brick maker, baker, and trompetista in the Imperial band. The poverty and continuous droughts in the Moral field force the family Ayma to migrate towards the cochabambino tropic. In the tropical Chapare, Evo will become the biggest coca grower, soon to be delegated and win in the elections for president in 2005 with 54% votes. Evo Pueblo depicts the reality of our country, accounting for the common man that inhabits Bolivia through his fights, joys, poverty, exclusion and marginamiento.

Juanes opens a window to his memory in this visual and musical journey in which he pays tribute to some of the artists and songs that inspired his musical identity.

A drug dealer spends his day pedaling around Budapest visiting friends and clients.

Laurie and Hugh are a successful young couple who have just closed on a weekend home away from the city. Unbeknownst to them, the neighboring property contains the crumbling remains of a boarding school that was shuttered in the wake of an unspeakable massacre. The sole survivor of that massacre still resides in the ruins of the school, hiding from the world and wanting only to be left alone. When Laurie and Hugh's friends explore the property, they have no idea that they disturbed an emotionally-broken killing machine: The Blood Widow.

A teen and her mother live simply in a home in the woods, spending their time making metal music. A chance encounter with a fellow teen causes her to uncover a connection between her family and witchcraft, which causes a rift with her mother.