Bir çocuğun gözünden savaş! Yıl 1942... Joseph 11 yaşındadır ve bir haziran sabahı, göğsüne dikilmiş sarı bir yıldızla okula gitmek zorundadır. Bir tüccarın sevgisini kazanırken bir fırıncı kendisiyle alay eder. İyilikle kötülük arasında kalan Joseph, Yahudi arkadaşları ve ailesiyle birlikte işgal altındaki Paris’te yaşamı öğrenmeye çalışmaktadır.

"Ni Pour, Ni Contre" tracks the fall of a young TV camerawoman, Caty, after she becomes involved with a group of petty criminals and their enigmatic leader, Jean. The gang lives hand-to-mouth until the day Jean plans a daring bank robbery. Although other gang members feel out of their league, Jean persuades them to take part and Caty finds herself in a hellish world of betrayal, violence and murder.

In 1981 New York City, a collection of twentysomethings try to cope with relationships, loneliness, desire and their individual neuroses on New Years Eve.

An exciting and unsettling cinematic journey through the life, work and torments of Caravaggio.

The Cleary brothers, Sam, Leo and Douglas took dysfunctional families to a new level: Sam and Leo have grown up hating each other and neither likes their juvenile delinquent kid brother, Douglas, to whom they've only recently been introduced. The sons share the same father, a womanizing drunk, but all have different mothers. Their father died a rich man and when they're brought together by their sister Nina to learn which of them will inherit the old man's fortune, they are handed an unpleasant surprise.

Federal ajan Joe Dee Foster, maksimum güvenlikli bir hapishanede tecrit edilmiş olan doktor Animal'ın yardımıyla bir seri katili araştırmaktadır.

Film iki farklı kadın olan Mary ve Martha'nın hikayesini anlatmaktadır. Afrika'da ikisi de oğullarını sıtma yüzünden kaybetmiştir. Film bu iki kadının oğulları öldükten sonra bir araya gelerek sıtmaya karşı bir mücadele başlatmasını konu alıyor.

İşini kaybetmesine rağmen karısı Marie-Clarie, çocukları, torunları ve arkadaşlarıyla mutlu bir hayat süren tersane işçisi Michel, bir gün silahlı ve maskeli iki adam onları dövüp bağladığında ve alyanslarını, tüm birikimlerini ve Kilimanjaro Dağı'nı görmek için aldıkları Tanzanya biletlerini ele geçirdiğinde ne yapacağını bilemez.

A team of maritime salvage workers are about to embark on a recovery dive. However the 1883 Krakatoa Volcano eruption provides more pressing problems.

Ely, a young man who can't get over Celine, his past love, meets Mia, a young woman who escaped from a painful past in the Philippines and is trying her luck to rebuild her life in Spain. They meet. They fall in love. But can they overcome the hurt of the past to have a future together?

21 August 1974. In Marseille, two Belgian tourists, Nicole and Malia, are savagely attacked and raped by three men. Their attackers claim that the women consented and are allowed to remain free. Though their friends and family advise them to forget the ordeal, Nicole and Malia instead decide to fight. Helped by their lawyer, Gisèle Halimi, they request that the attackers be judged at the assize court. On 8 May 1978, after a long battle, they finally obtain justice. A trial which made history as until then rape had been considered simply as a misdemeanor, whereas now it became a crime.

Sartana efsanesi, silahlara ve cihazlara düşkünlüğü ile "Batı'nın James Bond'u" lakabını kazanan silahşorun klasik spagetti Western türündeki dört filmiyle devam ediyor.

Dublin; June 16, 1904. Stephen Dedalus, who fancies himself as a poet, embarks on a day of wandering about the city during which he finds friendship and a father figure in Leopold Bloom, a middle-aged Jew. Meanwhile, Bloom's day, illuminated by a funeral and an evening of drinking and revelry that stirs paternal feelings toward Stephen, ends with a rapprochement with Molly, his earthy wife.

Zombi filmlerini hayatımıza sokan yönetmen George A. Romero'nun, meşhur üçlemesinden 'Yaşayan Ölülerin Gecesi'ni merkeze alan bir belgesel. 1968'de Pittsburg'lu mütevazi bir genç olan George Romero ilk sinema filmi 'Night of the Living Dead'i çekmiştir. Bu belgeselde Romero'nun filminin o dönemde korku sinemasında ve dünya sinema çevrelerinde yarattığı büyük etki inceleniyor.

Film, aristokrat hayatına sırtını dönen ve avcılık yaparak naturalist bir yaşam sürdürmeyi tercih eden, efsanevi Ward Allen'ın (Jim Caviezel) biyografisi niteliğinde... Hayatı boyunca dostu olarak kalmış eski bir köle olan ortağı Christmas Moultrie ve hayatının aşkı Lucy Stubbs (Jaimie Alexander) ile yollarını hiç ayırmamış, medeniyet adına yapılan yanlışlara göğüs germiş ve hayatını adadığı Savannah Nehri için her zaman mücadele etmiştir...

Rus asıllı Tania, 13 yaşındaki oğlu Ivan ile Belçika'da kaçak olarak yaşamaktadır. Bu durum Tania'nın sürekli tedirginlik içerisinde olmasına neden olmaktadır. Polis denetimi sırasında tutuklanan Tania ayrı düştüğü oğluna kavuşmak için herşeyi göze alacaktır...

Ailenin gelinlik mağazasını işleten, hayatlarından bezmiş üç erkek kardeşin hayatı, içlerinden biri eski kız arkadaşının bebeğine bakmak zorunda kalınca alt üst olur.

Güçlünün güçsüzü ezdiği bir Dünya'da yaşıyoruz.. Yaşanan ülke ne kadar demokratik olursa olsun bu farketmiyor.. Paran, kuvvetin ve cesaretin varsa karşındakine diz çöktürebilirsin.. Bu filmde de kısacası bunlar göz önüne serilmiş.. Kızların çok küçük yaşta uyuşturucuya alıştırılıp erkeklere peşkeş çekilmesi, erkek hegemonyasının hakim olduğu bir Dünya'da kaba kuvvetle herşeyin herkeze yaptırılabilir olması, uyuşturucu alan insanların bilinç kaybıyla ne yaptıklarını bilmemesi, mafyanın ve sokak çetelerinin bu işin önderleri olduğu gerçeği vs.. vs.. Belki şu an böyle yaşamıyoruz ama daha ne kadar dayanabiliriz.

Suzanne (Kristin Scott Thomas), mesleğinde oldukça başarılı bir doktor olan eşi Samuel (Yvan Attal) ve çocuklarıyla Fransa'nın güneyinde yaşayan üst orta sınıfa mensup, kırklı yaşlarını süren bir kadındır. Kocası ile yolunda giden bir evlilikleri ve heyecandan uzak bir hayatları vardır. Fakat Suzanne'nın sakin ve sıradan görünen yaşamı, arka bahçedeki inşaat için yanlarında çalışmaya başlayan genç ve yakışıklı göçmen Ivan (Sergi López) ile değişir.

George Monroe, kendi hayatının da mimarı olmak isteyen bir mimardır. Tek hayali tüm sevdikleriyle beraber yaşayabileceği bir yerde bulunmaktır. Bu hayalini gerçekleştirmek isteyen George, yeni bir ev yapmaya karar verir. Bu hayalini paylaşan karısı kısa bir süre sonra George'u terk eder. Artık George'un destekçisi, oğlu, komşularının kızı ve eski karısı olacaktır.