In a subway station, a man watches a girl acting strange.

A shy and mute seamstress goes insane after being attacked and raped twice in one day. She wanders the New York streets at night in a sexy black dress with her attacker's gun strapped to her garter belt, blowing away any man who tries to pick her up.

İspanya, 1950’ler. Montse’nin agorafobisi (açık alan korkusu) onu Madrid’teki uğursuz bir apartmana hapsetmiştir. Gerçek hayat ile tek bağlantısı yetiştirirken gençliğini harcadığı kız kardeşidir. Ancak bir gün dikkatsiz genç komşusu Carlos merdivenlerden düşer ve kapılarına sürüklenir. Birisi farenin yuvasına girmiştir. Belki da hiç çıkamayacaktır.

With help from Meme Oshino, the apparition specialist, Koyomi defeats the three powerful vampire hunters: Dramaturgy, Episode and Guillotinecutter. Koyomi takes back all the limbs of Kiss-shot Acerola-orion Heart-under-blade in order to become a human again.

Adam, babasının Koca Ayak olduğunu keşfetmesinin ardından ailesiyle birlikte mutlu bir yaşam sürer. Artık ünlü olan babası Koca Ayak, şöhretini çevreye zarar veren bir Alaska petrol şirketine karşı savaşmak için kullanmaya karar verir. Ancak bu sırada Koca Ayak iz bırakmadan ortadan kaybolur. Bunun üzerine Adam, annesi, bir rakun ve bir ayı ile birlikte babasını bulmak için yola koyulur.

Even at the age of 40, Juliette is used to other people making decisions for her. When she meets two guys she likes, she has to finally make her own decision.

Quinceañeras, a magical age... except when your family wants to put you in a bulky dress and make you waltz in front of everyone, which is exactly what happens to Danae shortly after she transfers to a very proper private school. Now Danae has to manage to balance the demands of her family, those of her new friends and organize a cool, but traditional, but modern, but emotional, but aesthetic, but also grandmother-pleasing Quinceañera party... without dying in the process.

'Son on yılda, bundan daha etkileyici, gerçeküstücü ve tedirgin edici bir belgesele rastlamadım.' Werner Herzog, Öldürme Eylemi'nin kaba kurgusunu gördükten sonra. Öldürme Eylemi, karaborsada sinema biletleri satan Anwar ve arkadaşlarının ufak ‘sinema çetesi’nin, daha sonra milyonlarca kişinin öldürülmesinden sorumlu paramiliter, aşırı sağcı bir örgüte dönüşmesini anlatıyor. Komünist olduğu varsayılan milyonlarca entelektüel ve Çinli azınlık 1965 yılında meydana gelen askeri darbe süresince grubun yaptığı katliamlar sonucunda yaşamlarını yitirir. Anwar, şimdilerde konforlu ve rahat bir yaşam sürmekte, örgütün kurucu rol modeli olmanın keyfini çıkarmaktadır. Film boyunca, Anwar ve arkadaşları yaptıkları katliamları bütün sıradanlığıyla anlatırken, diğer yandan da bu anları tüm tuhaflıklarıyla, çok sevdikleri eski Amerikan filmlerinden sahnelermiş gibi canlandırıyorlar...

Bir ölüm sonrası fotografçısı ve küçük bir kız, Birinci Dünya Savaşı sonrası perili bir köydeki hayaletlerle karşı karşıya kalır.

Simón, a Venezuelan freedom fighter exiled in Miami, copes not only with trauma, but also deep guilt over a choice he must make: stay in Miami and start a new life, or return home to the losing fight against a tyrannical regime.

13 yaşındaki walter yaz tatilini geçirmek üzere annesi tarafından dayılarının yanına, bir çiftlik evine bırakılır, ilk başlarda günler dayılarının tavrı nedeniyle sıkıntılı geçse de daha sonraları, dayılarının anlattığı hikayelerle günler gittikçe daha ilginç bir hal almaya başlar.

80’li yılların başında Batı Almanya’da geçen öyküde, ayrılmanın eşiğine gelmiş Mark ve Anna’nın yaşadıkları anlatılır. Mark’tan ayrılmak isteyen Anna, neden olarak eşine geçerli bir neden sunamaz. Başka bir adam olduğunu düşünen Mark, olayı araştırır. Anna’nın sevgilisine ulaşan Mark, onun da karısından uzun süredir haber alamadığını ve Anna’nın garip davanışlarının nedenini bilmediğini söyler. Karısının peşine düşen Mark’ın olayın daha ciddi, karanlık ve doğaüstü boyutlarda olduğunu öğrenmesi pek uzun sürmeyecektir. Andrzej Zulawski'nin fantastik, korkutucu ve sürreal öğelerle anlattığı Possession, gösterildiği dönem bazı ülkelerde yasaklanmış, bazılarında ise sansüre uğramıştı.

Paulette Jiles’in aynı isimli romanından uyarlanan filmde, Amerikan İç Savaşı’ndan 5 yıl sonra, kimi kimsesi olmayan savaş gazisi Yüzbaşı Jefferson Kyle Kidd, kasaba kasaba gezerek okuma yazması olmayan insanlara haberleri okumaktadır. Bir gün Kidd’in yolu, 6 yıl önce Kiowa kabilesi tarafından ebeveynlerinin öldürüldüğü ve onlar tarafından büyütülen 10 yaşındaki Johanna Leonberger ile kesişir. Daha önce hiç deneyimlemediği bu dünyaya düşman olarak büyüyen Johanna’nın hayatta kalan son akrabalarına verilmesi gerekmektedir. Kidd, çocuğu kanunun belirlediği vasilerine teslim etmeyi kabul eder. Acımasız vahşi doğada ikisi de ev diyebilecekleri bir yer bulmak için yüzlerce kilometre yol kat ederken, hem zorlu doğa şartları hem de peşlerine düşen haydutlara karşı mücadele edeceklerdir.

Ölmek üzere olan bir okul. Sanki bu okula kanser teşhisi konulmuş ve bu okul gelmeyeceğini bile bile bir çare bekliyor derdine. Umut ve şefkat dolu bir öğretmen. Bu okula ve içindekilere konulan kanser teşhisini inkâr ediyor ve olamayacağını bile bile herkesin derdine derman olmaya çalışıyor. Zıvanadan çıkmış bir sürü öğrenci, öğretmenine küfür edenden tutun da hayvana işkence etmekten zevk alanına kadar. Bu öğrenciler yüzünden hayatından bezmiş bir sürü öğretmen, o kadar bezmişler ki öğrencilerine ilgi gösteren Henry’i bile yadırgıyorlar * Eğitim sistemine karşı kötümser, karanlık ve ciddi eleştirel bir film * Depresif, çarpıcı, deneysel bir film, öğretmenlik neymiş ergen nasıl olunurmuş; sorunlu öğrenci, sorunlu okul nasılmış çok iyi anlatmış

Bereketli kraliyet ülkesi Zamunda'da tacını yeni giyen Kral Akeem, tahtının varisini bulmak için Amerika’ya doğru macera dolu bir yolculuğa çıkar.

1970’lerde geçen film, 12 yıl boyunca bir seri katili izliyor ve işlenen korkunç cinayetleri katilin kendi gözünden perdeye yansıtıyor.

Manolo, ailesinin beklentilerini karşılamakla yüreğinin sesini dinleyerek hayallerinin peşinde koşmak arasında kararsız kalmış bir gençtir. Çok başarılı bir boğa güreşçisi olsa da asıl istediği gitar çalmaktır. Hayallerinin prensesi Maria'ya kavuşabilmek için de en iyi arkadaşı Joaquin'le birlikte 3 farklı dünyada birbirinden fantastik maceralara atılacaktır.

Eski bir Ordu Korucusu ve Özel Kuvvetler askeri olan Quinn, Meksika'daki bir görevde bir Predator olduğunu öğrendiği gizemli bir uzaylı ile karşılaşır. Yaratığın teknolojisinin bir kısmını ordudan gizli olarak ABD'ye evine gönderir; orada, oğlu Rory gelen uzaylı teknolojisini bulur. Bu da onu, Predatorlardan gelen ciddi bir tehdide maruz bırakır. Hükümet, gördüğü şeyi ortaya çıkarmasını engellemek için Quinn'i akıl hastanesine yollar. Ancak Quinn akıl hastanesi yolunda Deliler adı verilen bir grup eski askerle oğlunu kurtarmak için kaçar ve daha büyük bir komployu keşfeder.

Bir araba kazasında yanarak ölmekten son anda kurtulan eşini yanıklardan oluşan görüntüden kurtarmak için yeni bir deri yaratmak üzerine çalışmalar yapan estetik cerrahı Dr. Robert Ledgard (Antonio Banderas) on iki yıl boyunca evindeki laboratuvarında çalışmaya devam eder ve domuz-insan kanı karışımıyla elde ettiği bir deri üretir. Eşinin yanmış vücudunu görmesi üzerine intihar etmesi ve küçük kızlarının da buna şahit olmasından sonra büyük depresyon geçiren aile iyice hassaslaşmıştır. Küçük kız büyüdüğünde de psikolojisini bozan bir olay yaşayacak, bu olayın üzerine Dr. Ledgard, yaptığı deneyleri büyüterek adeta Dr. Frankenstein haline gelecektir.

Her hafta Los Angeles'ta zırhlı kamyonlarla yüz milyonlarca dolar taşıyan bir firmanın en yeni üyesi kendini kısaca H olarak tanıtan esrarengiz bir adamdır. Bir soygun sırasında kontrolü ele alıp durumu kolayca çözen H ekip arkadaşlarını şaşırtır. Soygun girişimi karşısında soğukkanlılığı ve silah kullanımında sergilediği ustalık, geçmişine dair kimi soruların sorulmasına yol açar.