Bir cinayet ve bir aşk öyküsünü aynı anda işlerken 1940'ların çekim koşullarını yeniden canlandıran ve o dönemden kalma arşiv görüntülerini de kullanan bu birinci sınıf tarihsel gerilimin öyküsü, Joseph Kanon'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. Amerikalı bir savaş muhabiri, bir zamanlar sevgilisi olan Alman kadını bulmak için savaş sonrası Amerikan işgali altındaki harap Berlin'e döner. Görünüşte Potsdam Konferansı'nı izlemek üzere gönderilmiştir, ancak bu arada bir Amerikan askeri öldürülür. Kahramanımız, cinayetin gizemini çözdüğünü düşünürken, fiziksel ve ahlaki açıdan büyük yıkım geçirmiş şehirde hüküm süren yozlaşma ve entrikalar hakkında acıklı bir öyküyle karşı karşıya kalacaktır.

During World War I, a German U-boat sinks a British ship and takes the survivors on board. After it takes a wrong turn, the submarine takes them to the unknown land of Caprona, where they find dinosaurs and neanderthals.

Orta doğulu savaştan çıkmış zengin iş adamının sevgilisi Veronica Salt ve sadist bir ressam olan Ashley Chambers, üniversitede yakındırlar, ancak o zamandan beri birbirlerini görmemişlerdir. Kendilerini ışıltılı bir doğum günü partisinde bulduklarında kavganın fitili ateşlenmiş olur.

In this horror parody, a masked serial killer menaces the town of Bulimia Falls with various sharp objects. Attention-seeking television personality Hagitha Utslay is soon on the scene, reporting on the ever-growing body count. Former mall security guard Doughy shows up to protect the teenage population, but he's clearly not much help, allowing the murderer to pick off even more hapless kids as numerous scary movies are referenced.

70 yaşındaki Percy Schmeiser, küçük bir kasabada çiftçilik yapmaktadır. Percy, bir gün mahsullerinde GDO bulur ve bu duruma neden olan büyük bir holdinge meydan okur. Şirketin iş uygulamalarına karşı çıkarken aynı zamanda kendisi gibi savaş veren binlerce çiftçiyi de temsil ettiğini fark eder. Percy bir anda çiftçilerin haklarını ve dünyanın gıda tedarikini şirket açgözlülüğüne karşı korumak için savaşan bir halk kahramanı haline gelir

Geç saatlerde yayınlanan politika programının huysuz sunucusu Tom Dobbs kariyerini, talk şovlarında politikacıları taşlayarak ve öfkeli ulusun aklından geçenleri söyleyerek yapmıştır. şamata için başkanlığa adaylığını koymaya karar verir. Gerçekte, asla kazanacağını ummamaktadır. Kampanya gezisinde, seçilmiş kıt beyinlilerle müzakere eder ve kızgın seçmeninin genellikle düşündüklerini harfi harfine söyler. 2 Kasım'da araştırmacı-gazeteci bilgisayar oylama hatasının Dobbs'a zaferi kazandırdığı haberini ele geçirir. Başkanın göreve başlayış konuşması yaklaşırken, Dobbs'un vermesi gereken büyük bir karar vardır: Yeniden mikrofon arkasına mı geçmeli yoksa Oval Ofiste mi kalmalı?

Filmin konusu 19. yy'ın sonlarında geçmektedir. Amcası Sir Charles Baskerville'in esrarengiz bir hayvan tarafından parçalanarak öldürülmesi üzerine İngiltere'nin Devonshire kırsalındaki tarihi malikâneyi devralmak üzere buraya gelen yeğen Sir Henry Baskerville (Christopher Lee), 1700'lü yıllarda ataları olan kötü namlı Sir Hugo Baskerville (David Oxley)'in de aynı şekilde ölmüş olduğunu hatırlar. Ailenin üzerinde bir lânet olduğuna inanılmaktadır. Hayatının tehlikede olduğunu düşünerek Londra'dan ünlü dedektif Sherlock Holmes (Peter Cushing) ve ortağı Doktor Watson (André Morell)'u yardıma çağırır. Zeki dedektif her zaman olduğu gibi kendine has yöntemlerle olayı aydınlatacaktır. Romandan ufak tefek bazı farklılıkları olmasına rağmen filmin kaynağına oldukça sadık bir sinema uyarlaması olduğu belirtilmiştir..

Senaryosunu Michelle Morgan‘ın yazdığı filmde, Kristen Wiig planları suya düşen New Yorklu bir oyun yazarı rolünde olacak. Erkek arkadaşı tarafından reddedildikten sonra tekrar ilgisini kazanabilmek için sahte bir intihar tasarlayacak. Fakat onun bu eylemi, kumar tutkunu annesinin ona bakmak üzere eve dönüşü ile sonuçlanacak. Manhattan’daki çevresine geri dönmek için sabırsızlanan genç kadın öncelikle erkek kardeşi, annesi ve onun yeni erkek arkadaşlarından oluşan dar bir çemberin içinden sıyrılmak zorunda kalacak...

Kendi tabiriyle insanları sevmeyen, onlardan uzak duran biri olan Elle Reid, 18 yaşındaki torunu Sage'in yardım istemek için ortaya çıkmasıyla kabuğundan çıkar. Birlikte çıktıkları yolculukta Elle geçmişiyle uzlaşacak ve Sage geleceği ile yüzleşecektir.

Nazi kampında 1944 te tutsak olduğu dönemde, Yahudi Jacop (Robin Williams), bir radyo programına kulak misafiri olmuş ve Sovyet birliklerinin ilerlemeye başladığını haber almıştır. Varşova'daki gettoya dönüp haberi arkadaşı Mischa (Liev Schreiber) ile paylaşır. Mischa, Jacop'un Nazilerin yasağına rağmen bir radyo bulduğuna inanmış ve bunu herkese yaymıştır. Jacop ise gerçeği açıklamak yerine, bu yanlış anlaşılmadan yararlanıp insanların moralini yükseltmek için kendi uydurduğu haberleri yaymaya başlar.

Caught by tabloid paparazzi with his mistress Elena, a famous and beautiful fashion model, billionaire Pierre Levasseur tries to avoid a divorce by inventing a preposterous lie. He uses the presence of a passerby in the photo to claim to his wife that it's not him Elena is seeing but the other man, one François Pignon. Pignon is a modest little man who works as a parking valet. To make the story convincing, Elena has to move in with Pignon.

“The Angel”, Mısır Devlet Başkanı Nasır'ın damadı ve onun halefi Enver Sedat'ın hem özel danışmanı hem de sırdaşı olan ve aynı zamanda İsrail gizli servisinin 20. yüzyıldaki en değerli muhbirlerinden biri sayılan Eşref Mervan’ın (Marwan Kenzari) gerçek öyküsünü anlatıyor.

Merricat Blackwood, kız kardeşi Constance ve amcası Julian ile birlikte bir şatoda yaşıyordur. Geçmişlerine bakıldığında, Blackwood ailesinin aslında yedi üyeden oluştuğu ortaya çıkar. Kısa bir süre önce, şeker kutusuna arsenik karıştırılmasının ardından aile üyeleri korkunç bir şekilde yaşamını yitirmiştir. Cinayetlerin arkasındaki ismin aklanmasının ardından Constance aile evine geri döner. Günleri kuzenleri Charles Blackwood'un evlerine gelmesine kadar mutlu bir şekilde geçiyordur. Merricat, Charles'ın tehlikeli biri olduğunu fark etmiştir ve artık Constance'ı Charles'ın gazabından koruması gerekmektedir.

Zengin bilimadamı Andre Delambre maddelerin ışınlanma yoluyla naklini sağlayan cihazı icat etmiştir. İlk insanlı deneyi büyük bir hırsla kendi üzerinde yapar ve sonuçları korkunç olur. Çünkü ışın odasına kendisi ile birlikte bir sinek girmiştir. Cihaz, sineğin kolu ve kafasını Andre'ninkilerle yer değiştirir. Korku sinemasında çığır açan baş yapıt. 2000 li yılların görsel efektleri ile karşılaştırılamayacak olsa da dev bir sinek insanın her zaman midesinin bulanmasını sağlıyor. Kurt Neumann'ın film-noir'a yakın çekim tarzı, Vincent Price, David Hedison ve Patricia Owens'ın hem filmin yapısına hem de birbirlerine olan uyumları çok iyi.

Beş yıldır birlikte olduğu Rebecca Taylor'ın (Julianne Moore) hamile olduğu haberini alana kadar Samuel'in (Hugh Grant) hayatı mükemmel gitmektedir. Çocuklardan bunalmış bir çocuk psikiyatrı olan Samuel, bu bebeğin dünyaya gelmesini istemese de kız arkadaşı doğurmakta kararlı davranınca çift ayrılmak zorunda kalır.

Venom, korkuyu iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir voodoo gerilimi. Agnes Bruckner (Murder By Numbers), Jonathan Jackson (Tuck Everlasting) ve Meagan Goog (Roll Bounce), arkadaşlarının gizemli ölümünün arkasındaki gerçeği araştıran Güney Lousiana’lı bir grup gençtir. Yaptıkları araştırma onları kimsenin hayal bile edemeyeceği şeytani bir güçle karşılaştırır! Şimdi hayatları için savaşmak zorundadırlar.

Accused of the genocide of Mayan people, retired general Enrique is trapped in his mansion by massive protests. Abandoned by his staff, the indignant old man and his family must face the devastating truth of his actions and the growing sense that a wrathful supernatural force is targeting them for his crimes.

16 yaşındaki Alice Palmer baraj gölünde yüzerken trajik biçimde boğularak ölür. Cansız bedeni bulunur, kazara öldüğüne dair karara varılır ve Alice gömülür. Sonraki günlerde yas tutan aile üyeleri, bir dizi garip ve açıklanamayan olaylar yaşamaya başlar. Rahatsız ve korkmuş durumda olan Palmer ailsi, psişik parapsikoloji uzmanı Ray Kemeny’den yardım ister. Doğru cevapları ararken Alice’in garip yaşamını ve karanlık sırlarını keşfederler. Aile, bir gücün kızlarını takip ettiğini ve korkunç gerçeğin Mungo Gölü’nde saklandığını öğrenecektir.

Lazarus’un blues çaldığı günler geride kalmıştır. Hayatının kadınını bulduğuna inanarak evlenmiş, blues şarkıları söylemeyi bırakmıştır. Karısı tarafından aldatılıp evliliği paramparça olunca, sadece hayallerini kaybetmez, ihanetin getirdiği aşağılanmada ruhunun da kaybolduğunu hisseder. Aradığı huzuru yeniden eski dostu gitarında ve blues şarkılarında bulmaya çalışır. Ta ki karşısına Rae çıkıncaya kadar.

Bir dizi cinayet, halkı sarsar ve halk insanların karanlık zamanlardan Golem adındaki efsanevi bir canlının cinayetlerden sorumlu olduğuna inanmaya başlar. Judaik mitolojiden gelen bu canlı kil ve çamurdan oluşmuş ve ritüeller ile büyülerle canlandırılmış bir yaratıktır. Scotland Yard müfettişi Kildare'e bu çözülmesi zor cinayetlerin sorumlusunu bulma görevi verilir. Müfettiş ise daha fazla insan ölürse günah keçisi konumuna düşmekten endişelidir. Şüphelilerin listesini daralttıkça kocasını zehirlediği için idam sırasında bekleyen ünlü sanatçı Little Lizzie Cree'in olayların kilit noktasında olduğunu fark eder... Juan Carlos Medina'nın yönettiği filmin senaryosunu Peter Ackroyd'un romanından Jane Goldman senaryoya uyarladı. Filmin başrollerinde ise Bill Nighy, Olivia Cooke ve Douglas Booth yer alıyor.