A man falls in love with a stranger who unexpectedly comes into his life to assist him after a tragic and life-changing event.

An innocent bystander goes on a vendetta against a bank robber.

This sumptuously photographed period drama is set in 1791 Vienna. Maximilian Bardo, an opportunistic 18-year old Viennese man with aspirations to rise above his bourgeois upbringing, looks for a chance to shoehorn himself into the nobility. His hopes lead him to the castle of a wealthy inventor, Alexander Plant. It is here that a strange story is played out, as Maximilian, full of naive illusions and innocent ideals of what it means to be wealthy and noble, quickly loses his innocence. Falling prey to the jaded aristocrats in residence, he is cruelly initiated into their decadent games.

Sequel to Lucio Fulci's first 'White Fang' has the wolf-dog once again trying to stop the villainous Beauty Smith from claiming a recently discovered gold mine in 1899 Yukon, Canada.

Doctor Baines has been conducting genetic experiments on piranhas and has made them virtually unstoppable. Unfortunately, his assistants, Maggie and Paul, accidentally release the hybrids into the Lost River Lake threatening to destroy everyone in their path. Can they prevent the flesh-eating piranhas from escaping into the ocean and spawning?

Story continues with the students' own conflicts, Koro Sensei’s identity and the fate of the world. The time limit for assassination is approaching.

İki arkadaş arka bahçede kristal bir kaya parçasına rastlar ve daha fazlası için yeri kazmaya başlarlar. Ancak, değerli taşlar yerine The Gate'i açığa çıkarırlar, korkunç, şeytani bir gücün yer altı odası.Başlarına gelen korkunç bir dizi olay sonucunda nasıl bir uğursuzluğu serbest bıraktıklarını fark ederler. The Gate'i sonsuza dek kilitleyecek sırrı bulmak artık onlara kalmıştır...eğer çok geç değilse!

Ethan ve Sean bir deney yapmaya karar verirler ve Ethan’ın komşusunu gözetlemeye başlarlar. Ethan adamdan oldukça kötü bir şekilde bahsetmektedir ancak olayların iç yüzü aralandıkça her şey bir bir ortaya çıkmaya başlar.

Kyle (Chaney Kley) diş perisini gördüğünü iddia eder. Hatta diş perisinin onu öldürmeye çalıştığını söyler. Kyle'i kimsenin ona inanmadığı kasabasını terketmesinin üzerinden on iki yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Giderken arkada onun gerçeği söylediğini düşünen iki kişiyi de bırakmıştır; çocukluk aşkı Caitlin (Emma Caulfield) ve onun küçük erkek kardeşini. Ve şeytan Darkness Falls'ta yeniden ortaya çıkar. Kyle, yıllar önce gördüğü o ölüm saçan kanatlı yaratığa karşı savaşmak için geri dönmek zorundadır. Çünkü şeytan intikam almak için geri dönmüştür ve Caitlin in kardeşini almadan gitmeyecektir.

Yakınları tarafından çok sevilen Bertram Pincus günün birinde ölür. Ama Pincus'un bu ölüm durumu sadece 7 dakika sürer. 7 dakikalık bu aradan sonra hayatına geri dönen Pincus'un artık tüm hayaletleri ve daha önce ölen herkesi görebilme gibi bir yeteneği vardır. Ancak bu yetenek ona fayda değil zarar getirmeye başlamıştır. Çünkü tüm ölüler Pincus'dan bir şeyler talep etmeye başlamıştır. Bu durum onu ölülerle hayattakiler arasında komik bir elçi haline getirmeye başlar.

Bir grup çocuk, içinde çürüyen bir ceset bulunan varillerden birini keşfeder ve 2-4-5 Trioxin gazını havaya salarak ölülerin bir kez daha mezardan çıkıp beyin aramasına neden olur.

Satanist bir töreni atlattıktan iki yıl sonra Cole, lise denen yeni bir kâbus yaşamaktadır. Peki geçmişindeki şeytanlar? Onlar hayatını cehenneme çevirmeye devam ediyor.

Profesör Wayne Szalinski herşeyi küçülten bir makina yapmaya çalışmaktadır. Ancak, profesörün evde olmadığı bir sırada, makine aktif hale geçer ve Wayne’in çocukları ve komşularının oğlu küçülür. Profesör durumu karısına açıklamalı ve çocukları eski haline getirecek bir yöntem bulmalıdır.

John Murdock, bir sabah nasıl geldiğini bilmediği yabancı bir otel odasında uyanır ve vahşice işlenmiş cinayetlerin katili olarak arandığını fark eder. Hafızasını kaybetmiş olduğu için cinayetleri işleyip işlemediğini dahi hatırlıyamamaktadır. Yeraltında yaşayan garip canlılarla karşılaşır. The Strangers olarak tanımlanan, zamanı durdurma ve dünyanın fiziksel yapısını değiştirme gücüne sahip olan bu yaratıklar, direkt olarak insan beynine hakim olabilmekte ve olayları istedikleri şekilde yönlendirebilmektedirler. Bu yaratıkların bir şekilde yokedilmesi gerekmektedir ve bunu yapabilecek tek kişi de Murdocktur. Esrarengiz Dr. Schreber'in yardımıyla bir adım ileri giderek çocukluğundan ve karısı Emma ile ilgili anılardan birşeyler hatırlamaya başlayan Murdock, bu anılar sayesinde suçlandığı cinayetlerle ilgili kendisine yardımcı olacak bir takım ipuçları elde etmeyi başarır.

1996 yılında vizyona girdikten sonra olay yaratan Trainspotting'in devam filmi olarak çekilen filmde, 20 yıl sonra Mark Renton’ın (Ewan McGregor) İskoçya’ya dönmesi ve eski arkadaşları olan Sick Boy, Spud ve Begbie’yle yeniden kavuşması anlatılıyor.

İşte "insancıl" vampir Blade, yeniden görev başında! Yine tepelemesi gereken onlarca Şam Şeytanı, gulyabani ve ecinni vampirler, karanlıkta fink atmaktadır. En azılıları olan Reaper, vampirler arasında bile bir korku yaratan bir mutant vampirdir. Bir kaza sonucunda ortaya çıkmıştır ve sadece insanların değil vampirlerin de türünü sürdürmesi konusunda bir tehdit oluşturmaktadır. Yarı vampir-yarı insan olan vampir avcısı Blade ise tehlikenin farkındadır. Bu kez Whistler ve Scud gibi iki destekçisini yanına alarak oluşan bu büyük tehlikenin önünü kesmeye çalışacaktır.

Sanderson kardeşlerin büyücülük yaptıkları için idam edilmelerinin üzerinden 300 yıl geçmiştir. Cadılar Bayramı gecesinde üç çocuk kazara cadıları diriltirler. Bu üç cadı kız kardeşi durdurmak artık bu üç çocuğa ve yeni buldukları kedi arkadaşlarına kalmıştır.

Holmes ve cesur ortağı Watson, birbirinden tehlikeli maceralara gözlerini karartıp dalıyorlar. Dövüş tekniklerini, efsanevi zekası gibi silah olarak kullanan Holmes, bu serüvende ülkesini tahrip edebilecek ölümcül bir komployu aydınlatmak için yeni bir düşman ile savaşmak zorundadır.

Yıl 2005. Haziran ayının son haftası son derece önemli bir olaya ev sahipliği yapacaktır. 'Red Wing' operasyonu için seçilen dört kişilik bir SEAL ekibi, Taliban'ın lideri Admad Shad'ı ölü ya da diri ele geçirmek zorundadır. Afganistan'ın Kunar bölgesine gönderilen askerler, kendilerine oldukça güvenseler de operasyonları bekledikleri gibi ilerlemeyecektir. Taliban üyeleri tarafından başlatılan bir kuşatma sırasında ekipteki askerlerden 3'ü ölümcül şekilde yaralanır ve sadece biri kurtulmuş olur. Hayatta kalan asker, köylülerin evlerine sığınarak kendisini bulacak bir kurtarma timini beklemeye koyulur. Ancak geride bıraktığı üç arkadaşının başına gelenlerin ağırlığını düşündükçe işler katlanılmaz bir hal almaya başlar.