"Maintenance by any Means" is about two maintenance men vying for the position of maintenance supervisor in an apartment complex. The maintenance men must compete with each other in order to get the job left open by the former Maintenance Supervisor. They need evaluations by the people who live at the apartments for every work order they finish. The problem is the renters themselves. Each one they run into has their own set of interesting problems. The maintenance men soon discover that a positive review may be hard to come by. Fixing broken down items in the apartments is the least of their worries. Finally one of the maintenance men must win the contest, by any means.

A boy walks through an abandoned building and films the interior. Suddenly his camera disappears.

An archival investigation into the imperial image-making of the RAF ‘Z Unit’, which determined the destruction of human, animal and cultural life across Somaliland, as well as Africa and Asia.

Öldürülen genç bir kızın katilini bulmak için yıllar sonra kasabasına geri dönen bir polisin hikayesi...

Arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmek isteyen Boog bir yolculuk planı yapar. Fakat en iyi arkadaşı Elliot Boog'u değil, ailesini tercih etmiştir. Hayal kırıklığına uğrayan Boog yolculuğu tek başına yapmaya karar verir ve gezgin bir Rus sirkine katılır... Boog burada Doug isminde, sirkte çalışmaktan bıkmış tembel ve pasaklı boz ayı Doug ile tanışır. Doug'un tek hayali sirkten kurtulup, vahşi hayata dönmektir. Boog'u bu konuda ikna eden Doug, hayalini gerçekleştirmek için eğlenceli bir kaçış planı hazırlar...

The execution was scheduled and the last meal consumed. The coolness of the poisons entering the blood system slowed the heart rate and sent him on the way to Judgement. He had paid for his crime with years on Death Row waiting for this moment and now he would pay for them again as the judgment continued..

A 1983 stand-up comedy film featuring the comedy of Bill Cosby. Filmed before a live audience at the Hamilton Place Theatre, in Hamilton, Ontario. Cosby gives his comedic views on people who drink too much and take drugs, going to the dentist, marriage and parenthood.

Amerikalı yazar ve tarihçi Deborah Esther Lipstadt'ın “History on Trial: My Day in Court with a Holocaust Denier” adlı romanında anlattığı gerçek hikayesinden uyarlanan filmde, Deborah Lipstadt’ın (Rachel Weisz) 2. Dünya Savaşı'nda Yahudi Soykırımı yaşanmadığını savunan İngiliz yazar David Irving'e (Timothy Spall) karşı verdiği hukuk mücadelesi anlatılıyor.

Artık hafızası geri gelen ve kim olduğunu hatırlayan Bourne, geçmişindeki sırları keşfetmeye karar veriyor. Babasının ölümü hakkındaki gerçekleri aydınlatmak için girdiği tehlikeli yolda onu durdurmak için çok güçlü düşmanlar karşısına çıkıyor.

Blade Runner yapımcıları tarafından çekilen ve filmin oyuncu kadrosundan Jared Leto başta olmak üzere önemli isimlerin yer aldığı 2036: Nexus Dawn adlı kısa film oldukça önemli detaylar içeren, keyifli bir seyirlik. Bu kısa film, 2049'dan yıllar öncesinde, 2036'da geçiyor ve Jared Leto'nun karakterinin yeni replicant'ına odaklanıyor. İlk Blade Runner filminde yaşananlardan sonra replicant üretimi yasaklanır, Niander Wallace (Jared Leto) adlı bilim adamı hükümetten gizli olarak kusursuz replicant'ı üretmek için deneyler yapmaktadır. Uzun yıllar uğraştıktan sonra Nexus 6 adlı modeli üretmeyi başarır. Bu replicant kusursuz bir hizmetkardır ve daha öncekiler gibi özgürce düşünebilen bir yapay zekaya kesinlikle sahip değildir. Peki sizce Nexus 6 ve Niander Wallace, hükümet yetkililerini ikna edebilecek midir?

With unprecedented access, this program reveals the humour, chaos and passion that went into bringing the Flying Circus to the stage cumulating in the legendary One Down, Five To Go.

As a young couple stops and rests in a small village inn, the man is abducted by Death and is sequestered behind a huge doorless, windowless wall. The woman finds a mystic entrance and is met by Death, who tells her three separate stories set in exotic locales, all involving circumstances similar to hers.

At thirteen-years-old, with an unusually high IQ and a knack for observing things about other people, Lou Bertignac is not only the youngest in her class at school; she is also the most unusual. Painfully shy, she has few friends, save for Lucas, whose company helps her get through each day. At home, Lou's life is also difficult: Her mother hasn't left the house in years and her father spends his days crying in the bathroom. Lou's world is dark and sad... That is, until she meets No.

Yine aynı yer, yine uyarılara kulak asmayan gençler ve bitmek bilmeyen korkunç cinayetler... Tabii ki bu cinayetlerin arkasında Kristal gölü kampının korkunç kabusu Jason vardır.Jason hastane morgunda tekrar dirilir. Jarvis ailesinden ve uyarılara kulak asmayan bir grup insandan intikam almaya devam eder.

İnsanların ve hayvanların aklını karıştıran bir yanlış anlama yüzünden hepsi Timberline Ulusal Ormanı'nda bir kurt adamın sinsice dolaştığına inanır. Eski avcı Shaw, bunu fırsat bilir ve av sezonunu yeniden açar. Shaw hayvanların hayatını riske atacak biçimde ortalıkta dolaşırken Elliot, Boog ve Bay Weenie korkularıyla yüzleşip kaçak kurt adamın izini sürmek ve Shaw onlara bir zarar vermeden av sezonunu sonsuza dek kapatmak zorundadır.

One morning, Lily and Ben wake up side by side in bodies that are not theirs. And Magalie, a little girl in the body of a tall, bearded, awaits them in the guest room. This is the beginning of an incredible adventure, sometimes initiatory, where the bodies and identities will be reversed at the option of a simple hug.

86 yaşındaki Irving Zisman (Johnny Knoxville), en benzersiz yoldaşları ile birlikte Amerika boyunca seyahat etmektedir, yani 8 yaşındaki Grandson Billy (Jackson Nicoll) ile birlikte. Yol boyunca Irving genç ve etkileyici Billy’i çocuk yetiştirme terimine anlam katacak insanlarla, yerlerle ve durumlarla tanıştırır. İkili erkek striptizcilerle, canı sıkılmış çocuk güzellik yarışması adaylarıyla (ve onların aynı derecede sıkkın anneleriyle), cenaze evi yasçılarıyla, bisikletçi bar patronlarıyla ve bir sürü masum vatandaş ile karşılaşırlar. Gerçek olmayan durumlardaki gerçek insanlar, tam bir komedi yaratmaktadır...

Dostluk güven hayal gücü ve büyümenin zorlukları üzerine bir komedi. Will Proudfoot (Bill Milner) boğucu aile yaşantısından kurtulmak için bir kaçış yolu aramaktadır. Tam da o sırada okulun kabadayısı Lee Carter’la (Will Poulter) karşılaşır. Bir elinde video kamera diğer elinde Rambo: First Blood (Rambo: İlk Kan) filmi Lee kendi aksiyon filmini çekmeye hazırlanmaktadır. Will bu filmde Lee’ye yardım etmeye karar verir. Film hem Will’in yaratıcılığını farklı bir alanda ortaya çıkarması için bir şans hem de gerçek bir arkadaşlığın başlaması için bir fırsat olacaktır. Eğlenceli hareketli ve nostaljik öğelerle dolu Rambo’nun Oğlu izleyen herkese çocuk olmanın keyfini yaşatacak.

A man is painting a landscape. A woman is holding two cups. What can go wrong? A nightmare in pink.

Eight people experience sleep paralysis, a condition which leaves them unable to move, speak or react.