Jullien Monnier’in ciddi bir problemi vardır. Çok başarılı bir ilişki danışmanı olmasına rağmen, kendi hayatına giren kadınları iki haftadan fazla tutmayı beceremez. Aslında, çocukluğundan beri ona aşık olan her kadına bir uğursuzluk getirmiştir. Fakat bu sadece basit bir uğursuzluk değildir. Seni defalarca hastaneye götüren, günlük hayatını alt üst eden, arkadslarını düşmana çeviren türden bir uğursuzluk. Julien kesinlikle kadınlar için konuşan bir kara kedidir. Joanna Sorini başına gelen tersliklerin onunla taşıntığı günden beri olduğunu bir süre sonra farkeder. Onu alıp başka bir yere götüren kariyeri, iyi gidiyormuş gibi görünen aşk hayatı... Belki de bunların hepsi de değişir.

Since Charlie is no longer there, the lives of Boris, Elie, and Maxime have been torn apart. These three men, who have nothing in common, all shared one thing: their love for Charlie. One loved her like a sister, one loved her like the woman of his dreams, one loved her like a friend. Except that Charlie is dead and none of them - not Boris, an accomplished businessman, not Elie, a night owl scriptwriter, and not Maxime, still living at home with his mother - know how to deal with it. But because she asked them to do so, they abruptly decide to undertake a journey together, heading for Corsica and the house that Charlie loved so much. Except that here they are stuck in a car together for over 500 miles. It's going to be a long journey. Boris, Elie and Maxime, three men, three generations, no affinity. But by the time they arrive at their destination, they will have realized one majorly important thing: Charlie has changed their lives forever.

Birlikte birçok filmde rol alan ve fransız sinemasının uyumlu çiftlerinden biri haline gelen Isabelle Carre ve Benoît Poelvoorde’yi bir kez daha bir araya getiren film “ilk bakışta aşk” temasına odaklanıyor. İkisi de aşırı duygusallıklarından bir türlü aradıkları aşkı bulamayan çikolata fabrikası müdürü erkek ile çikolata ustası bir kadını birleştiren film, çiftin ilişkilerindeki zorlukları aşmasını esprili bir dille anlatıyor.

Lola is a striking teenaged girl who is on the cusp of adulthood and longs to rush into the adult world of independence, freedom and sexual exploits, but is tenaciously held back by her mother.

Kendi ayakları üzerinde durabilen, başarılı bir kadın olan Emma kendine güvenen bir karakterdir. Hayatta istediği her şey yolunda gibi görünse de en büyük problemi yatakta yaşadığı seks sorunlarıdır! Her daim kendisine belli yöntemler çizen Emma yataktaki probleminin de üstesinden gelmek için çeşitli planlar yapar ama hesaba katmadığı küçük bir detay vardır: Aşk! Üst üste yaşadığı aksiliklerle Emma aşkta planlara yer olmadığını öğrenecektir.

Yalnızlıktan bunalmış zengin ve çekingen Paul-Andre, artık bir ailesi olsun istemektedir. Bir gün televizyonda iki çocuklu Violette'i görür ve görür görmez onu ve çocuklarını kendi ailesi gibi benimser. Geriye bir tek onları kendisiyle birlikte yaşamaya ikna etmek kalmıştır.

1957 yılında, Paris'teyiz. Henüz 21 yaşında olan üstün yetenekli tasarımcı Yves Saint Laurent, moda gurusu Christian Dior'un sağ koludur. Christian Dior ansızın hayatını kaybettikten sonra işlerin başına geçen Saint Laurent, ilk tasarımını hazırladıktan sonra ünü tüm hızıyla yayılmaya başlar. Artık moda dünyasının yükselen yıldızıdır. Bir moda şovu sırasında ise Pierre Bergé ile karşılaştığında ise hayatını tamamen değiştirecek bir ilişkiye adım atmış olur. Birbirlerine aşık olan ikili, iş hayatında da birlikte hareket etmeye başlarlar. Üç yıl sonra ise kendi markasını, Yves Saint Laurent'i yaratmış olur. Ne varki Yves Saint Laurent'in yaratıcılığı hem özel hayatını hem de iş yaşamını etkiler hale gelir.

Bir apartman dairesinde kendisi ve ömür boyu arkadaşları için kirayı ödeyen genç bir adam, parasız kalır ve faturalarını ödemek için marihuana satmaya başlar.

Adeline's Chinese housekeeper suddenly disappears, leaving behind a little boy who doesn't speak a word of French. Helped by her sister, she takes care of the child and proceeds to locate the mother.

Ariane Felder hamileymiş! Katı ahlaki ilkelere bağlı genç bir hâkim ve çelik gibi bir genç kadın olduğu için, Ariane’ın hamile olduğuna inanmak güç tabii. Ama olayın iyice akıl almaz tarafı şu ki, babalık testi sonucunda babanın Bob Nolan olduğu ortaya çıktı. Yani, korkunç bir suçun yegâne şüphelisi! Bu olayla ilgili hiçbir şey anımsamayan anne adayı Ariane, başına neler geldiğini ve yarının nelere gebe olduğunu çözmeye çalışıyor. Tüm rollerde Fransa’nın en büyük oyuncularını ve hatta arada Terry Gilliam, Gaspar Noé ve Jean Dujardin’in yüzünü gördüğümüz bu kara komedi, izleyen herkesi yaratıcı görselliğiyle de memnun edecek.

40'larındaki üç yakın arkadaş, Fransa'nın güneyinde kendilerinden çok daha genç erkeklerle ateşli ilişkilere yelken açarken kayıp ve kalp kırıklığıyla mücadele eder.

Between 1978 and 1979, the inhabitants of the Oise are in fear of a maniac who kills several hitchhikers and escape the police. He was then dubbed "the killer of the Oise" is actually a shy young policeman who will investigate his own murder, only to lose control of the situation.

From his childhood in Poland to his adolescence in Nice to his years as a student in Paris and his tough training as a pilot during World War II, this tragi-comedy tells the romantic story of Romain Gary, one of the most famous French novelists and sole writer to have won the Goncourt Prize for French literature two times.

Sacha partiler vermeyi seven, arkadaşlarına ve tutkuyla çaldığı piyanoya düşkün bir adamdır. Geceleri bir jazz kulübünde çalarak, çapkınlıkta da nam yapmıştır. Anın tadını çıkartarak yaşayan Sacha için sabah çalar saat, sigorta ödemesi, vergi taksidi gibi dertler yoktur. Ona tam tersi bir hayat süren Charlotte'un ise 3 çocuğu, eskittiği 2 kocası ve tüm bu karmaşada yönetmesi gereken bir de kariyeri vardır. Bir aşk hikayesi ve yeni bir ilişki hayatında ihtiyacı olan en son şeydir. Hayatlarındaki her şey birbirine zıt olan bu iki insan beraber olmaları için hiçbir neden yokken karşı karşıya gelirler... Gad Elmaleh ve Sophie Marceau'nun başrollerini paylaştığı Fransız yapımı filmin yönetmenliğini ise James Huth üstleniyor.

Franck is a firefighter in Paris. He saves people. He lives at the station with his wife, who is about to have twins. He’s happy. During a call out to a fire, he puts himself in danger, to save his men. He’s going to have to learn to live again and accept to be the one being saved, this time.

Saygı değer bir yazar olma hayali kuran Mathieu bir de kitap yazmıştır. Ancak hiçbir basımevi kitabı yayınlamaya yanaşmamıştır ve bu da yazarı üzmüştür. Ancak bir askerin mektuplarını kitap halin getirmeye karar veren Mathieu bu işte istediği şöhreti yakalayacaktır. Tam istediği herşeyi elde ettigini düşünen Mathieu mektuplarını kitap haline getirdigi askerin arkadaşı ortaya çıkacak ve herşey alt üst olacaktır.

Başarılı ve artık bekar bir avukat olan Diane, cep telefonunu kaybeder. Telefonu bulan Alexandre, Diane’ye ulaşır ve ikili ertesi gün buluşmaya karar verir. Diane, Alexandre’nin çok kibar ve etkileyici bir adam olduğunu görür ancak tek bir sorun vardır: boyu Diane’den oldukça kısadır. Genç kadın, toplumsal tüm tabuları bir yana bırakarak görür görmez hoşlandığı bu adamla yeni bir ilişkiye başlamaya karar verir.

Patrick is a tenacious lawyer specializing in environmental law. France is a schoolteacher who becomes an activist after her husband develops cancer from exposure to a pesticide. Mathias is an ambitious lobbyist working for an international chemical corporation. The paths of these characters collide as the lives of thousands are affected by a tragic act that sparks a powerful movement while the corporation fights to prevent the truth from being revealed.

A boy and his eccentric parents leave their home in Paris for a country house in Spain. As the mother descends deeper into her own mind, it's up to the boy and his father to keep her safe and happy.

Tarihte daha önce hiçbir kültürde, farklı dinde ve bilim insanları ile devletler arasında bir yıl bu kadar belirgin bir şekilde önem taşımamıştır. "2012", dünyanın sonunu getiren global bir felâketin ardından, kurtulanların kahramanca mücadelelerini anlatan destansı bir macera.