Karısının aynı okulda beraber çalıştığı başka bir adama aşık olmasından duyduğu kıskançlıktan dolayı adam karısını ve oğlunu vahşice öldürür. Çocuğun okula devamsızlıklarından şüphelenen öğretmeni evlerine gider ve annenin hayaleti ile karşılaşır. Uğradığı şok sonucu kalp krizi geçiren öğretmen de ölür ve hayalete dönüşür. Hikaye, polislerin kaybolan kişilerin her geçen gün daha da sayılarının artması nedeniyle başlattıkları soruşturma ile devam eder

Bakım evinde kalan ve yaşları 18'e yaklaşan çocuklar dış dünya ile hiç tanışmamışlardır. Sürekli kaldıkları bakım evinde onlara bakan bakıcılarla zaman geçirmektedir. Bir sabah uyandıklarında tüm bakıcıların ortadan kaybolduklarını görürler sonrasında dışarı çıkmak isterler gördükleri şeyle hayrete düşerler tüm insanlar birer zombiye dönüşmüş şehir yıkılmış haldedir.

Tantra and Tantri are inseparable. When they secretly steal eggs from the family’s sacrificial offering, Tantri always gets the whites and Tantra the yolks. One day, however, the yolk is missing, as is Tantra. Her brother gravely ill and in hospital, Tantri starts slipping into magical parallel worlds, approaching the inevitable farewell through costumes, body paint and dance. When at one point Tantri’s mother washes the paint from her face, it is as if tenderly to expel the illusion that things can remain as they are. In long dream sequences and against the background of the Balinese philosophy of sekala – the seen – and niskala – the unseen – Andini relates how one ten-year-old girl deals with parting and grief.

Unleashing his inquisitive, intense comedic style, Rogan explores everything from raising kids and Santa Claus to pot gummies and talking to dolphins.

A writer retreats to a secluded suburban house to work on her new novel. But her attention is instead occupied by her archaeologist neighbor's newly discovered mummy and a ghostly presence in her house.

A terrible industrial accident changes little Dinki's life forever. Now Dinki's fate may ride on the wings of her eccentric friend Birdboy, a misfit who hides in the forest lost in his fantasies.

In 2003 the year of Aomori Asian Games, Dae-woong, a former ice hockey player receives an offer to be a director of Korean national ice hockey team. Before he enjoys the moment, realizes it is a woman national team with bunch of losers; a figure skating player who wants to get married by becoming a national team, a former field hockey player, now a fat housewife, and an expelled short track skater. As an ace player, Ji-won, a former national team player of North Korea, joins the team. But they still have hope as only 5 teams participating this year. With the great victory of first match, they feel the medal is closer, yet Ji-won meets her sister left in North Korea alone as a next opponent...

Palm Springs resident and film and art legend Udo Kier is "arteholic". He lives, breathes and makes art and at times he is even a living art piece. In this playful docu-fiction, we follow Udo on a road trip through famous museums in Frankfurt, Cologne, Paris, Copenhagen and Berlin, and eavesdrop as he chats with artists including Marcel Odenbach, Rosemarie Trockel, Jonathan Meese and Tobias Rehberger and filmmakers such as Nicolette Krebitz and Lars von Trier.

A made-for-TV anthology horror film composed of four stories, two of which serving as prequels to the Ju-on series.

Karen uluslar arası öğrenci değişim programıyla Tokyo'ya gelmiş ve eğitimine devam etmektedir. Ancak program gereği yeni geldiği şehirde sosyal hizmetler için çalışmak zorundadır ve O da hastabakıcılığı tercih eder. Amerikalı bir ailenin yatalak annesine bakmakla görevlendirilen genç kız ilk defa girdiği bu evde üst kattan gelen acayip sesler duyar. Olanı biteni araştırırken, bir anne ile oğlunun uzun yıllar önce bu evde öldürülmüş olduğunu öğrenir. Bu katliamdan sonraysa evin her yeni sahibinin başına benzer felaketler gelir. Karen kendini çok kısa zamanda bu dehşet çemberinin içinde bulur. Eğer intikam için dönen ruhlardan daha hızlı davranmazsa, aynı trajik sonla kendisi de karşılaşacaktır...

George Grieves 40. yaş gününden sonra colonoscopy ile ilgili birkaç tahlil yaptırmak üzere Mt. Abaddon hastanesine gider ve sonuçlar üzerine basit bi ameliyata girmesi gerekmektedir.. Ama ameliyattan sonra fark eder ki bazı şeyler yolunda gitmemektedir... Tıbbi yanlışlıklar ve ölüm korkusuyla hayatta kalma mücadelesi veren George'un ailesini çok önemli bir karar beklemektedir.

On his request, the sensitive sister of a real estate agent visits a house he intends to put up for sale, only to cross paths with its resident curse.

18 yaşına basan Kang Jae-kyung, büyükbabasının mirasının tek varisidir. Nefes aldığı her saniye daha da zenginleşen Kang Jae-kyung şımarık ve sorumsuzdur. Dostluklara, aşka, eğitime ve adalete duygusuna ihtiyaç duymaz. İhtiyaç duyduğu duyguların kapısını ona, sahip olacağı mirasın kolayca sağlayacağını düşünür. 18 yaşına bastığının ertesi günü büyükbabasının vasiyeti kendisine okunan Kang Jae-kyung büyük şaşkınlık yaşar. Mirasın hepsinin koşulsuz olarak tek varis olan kendisine verileceğini düşünen Kang Jae-kyung vasiyetname içerisindeki şartları sağladığı taktirde mirasın sahibi olabilecektir. Aksi taktirde mirasın hepsi hayır kurumlarına bırakılacaktır. Para ile insani duygular arasındaki amansız savaşa popüler Kore sinemasından romantik bir bakış, Bir Milyonerin İlk Aşkı. Gündelik hayatımızda hakimiyetini yenemediğimiz paranın hayal perdesinde keskin silahlarla saldırıp mğalup edebildiğimiz masalsı bir hüzün şöleni.

Eva ve Zac beraber büyüyen iki yakın kardeştir. Evlerinde son derece mutsuz bir yaşam süren kardeşler bir yol bulurlar. Aileleri ile aralarındaki bağın zarar görmesine de gönülleri ermeyen kardeşler çok zor bir karar vermek zorundadırlar.

Sing, a dumb, lovable mainlander with supernatural powers comes to China to visit his uncle Tat. When it's revealed that Sing can see through objects, Tat employs him as "The Saint of Gamblers," and proceeds to set him loose in the gambling world.

Phil and Kate select the winsome young Camilla as a live-in nanny for their newborn child, but the seemingly lovely Camilla is not what she appears to be...

Babalarının işinden çıkarılmasının ardından bir aile Seul'un dışında bir sakin bir yere pansiyon tarzında işletmek amacıyla bir yer açmaya karar verirler. İlk başlarda çok işleyen gibi görünen bir yeri devralan aile, pansiyonun kendi idarelerindeyken günlerce boş kalmasına çok sinirlenir. Bu arada ailenin en ufak kızı Mina ise geceleri duyduğu garip seslerden rahatsız olmaktadır. Ayrıca da yaşlı bir kadının kehanetini açık bir şekilde işittiğini idda etmektedir. Pansiyonu işleteye başladıklarından tam iki hafta sonra ilk müşteri gelir. Bu olayla heyecanlanan aile misafirlerini rahat ettirebilmek için her şeyi yaparlar. Ancak ertesi sabah kalktıklarında misafirlerinin ölüsü ile karşılaşırlar. Ekmek teknelerini riske atmak istemeyen aile adamın cesedinin acele ile yakar. İkinci müşteri olan bir çiftte pansiyona kalmak için gelir, ancak onlarda ertesi gün ölü bulunur ve aynı işlem onlar için de yapılır... İşte bu hikaye seslerini hiç çıkarmayan bu aile hakkındadır.

After her brother goes missing, a young psychologist visits an infamous haunted and cursed location known as ‘Howling Village’ to investigate his disappearance and uncover her family’s dark history.

When elementary school teacher Kobayashi investigates the absence of one of his young pupils from the classroom, he finds himself at the doorstep of an anonymous suburban house that harbours a horrible secret, and into which all who enter are doomed.

Creatures, bound by the blood of the wolf, that can kill with curses and move at lightening speed, watching the night sky for the rise of the blood-red crescent moon. They are SKINWALKERS. They feed on our flesh and thirst for the taste of human blood. The red moon signals each pack, divided by principles, hell bent to survive an ancient prophecy.