İngiliz yönetmen Joanna Hogg, talihsiz bir ilk aşkı ustalıkla anlattığı 2019 tarihli Souvenir / Hatıra’nın devam filmiyle karşımızda. İlk aşkı takip eden yas sürecini keşfe çıkan Hatıra: 2. Bölüm, ana karakteri, sinema öğrencisi Julie’nin, yaşadığı kaybın ardından yaratım sürecine girişini anlatıyor. Hogg’un 1980’li yıllarda Londra’daki hayatından izler taşıyan hikâyenin canlı tanıklarından biri de iki filmde de anne rolünü üstlenen Tilda Swinton ve gerçek hayatta da kızı olan Honor Swinton Byrne. Yönetmenin kendi gençliğine 30 yıl sonra attığı bakış, geçmişin hayaletleriyle yaşayabilmenin yetişkin hayat için kazanılması gereken bir yeti olduğunu naif bir yerden ele alıyor. Dünya prömiyerini 2021 Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yapan Hatıra: 2. Bölüm, kaldığı yerden devam ettiği hikâyeyi yeniden taze kılmayı başarıyor.

After the death of his wife, an 80-year-old man checks into the Plaza Hotel to celebrate their first anniversary apart, hiring a male escort to take her place.

Diane is a devoted friend and caretaker, particularly to her drug-addicted son. But as those around her begin to drift away in the last quarter of her life, she is left to reckon with past choices and long-dormant memories.

Gizli bir örgütün kör lideri tarafından yönlendirilen Zatoichi Yakuza ve kıskanç bir kocayla yarışıyor

Xingxi travels alone to Alor Setar, a town in Northern Malaysia. As a consequence of a blown tire, she experiences three variant adventures. She introduces herself to people using different identities with mysterious secrets. In return, what the journey brings her is thoroughly unexpected. In the first adventure, Brooke is a traveler; in the second adventure, Brooke is an anthropologist; in the third, Brooke is a divorcée. She is a disheartened woman who comes across a French writer named Pierre. The two lonely travelers become instant friends. Their age gap enables them to have their respective insights into life and death. Meanwhile, it is not until the enigmatic side of Alor Setar begins to unfold that Brooke tells Pierre the true reason why she has come. They seek to understand the interaction between love and life. As the story comes to an end, mother nature shows her beauty with the magical Blue Tears phenomenon on prominent display.

A large immigration raid in a small Tennessee town leaves emotional fallout as well as far-reaching questions about justice, faith and humanity.

Junior, as he’s known, since he’s essentially still a child, seems to be having a tough time getting on in life. He shares cheap lodgings with another fellow and earns money doing strenuous night shifts at a warehouse. It’s no surprise that he lives for football and desperately hangs onto the dream of perhaps every Brazilian kid – to become a famous player. Although he trains hard with his amateur team, he’s not one of the best. He won’t admit to the mounting jealousy he feels as he watches his talented friend doing extremely well on the pitch. What’s more, his prospects don’t look so rosy now that his young girlfriend Carine is pregnant, and he also has to deal with her dominant mother poking her nose in...

Deep fractures within a family dynamic begin to surface during a getaway to the Isles of Scilly.

Ünlü fotoğraf sanatçısı Richard Billingham, yönettiği bu ilk filminde, daha önce fotoğrafladığı kendi ailesini ve çocukluk günlerini bu kez sinema için mercek altına alıyor. Ray&Liz, Billingham’ın, filme adını veren anne ve babasının Birmingham’da bir toplu konutta geçen takıntı dolu, tuhaf, sefalet içindeki son derece sağlıksız ve bir o kadar da şok edici aile hayatını gözler önüne seriyor. Thatcher döneminin en gri zamanlarından günlük hayat manzaraları sunan film, yönetmenin kendi çocukluk ve gençliğinden anılarını da içeriyor.

In the late 1980s, Rose moves from the Ivory Coast to the Paris suburbs with her two young sons, Ernest and Jean. Spanning 20 years from their arrival in France to the present day, the film is the moving chronicle of the construction and deconstruction of a family.

A former actress with a secret returns to Seoul to visit her sister and meet with a director to discuss her return to acting.

Will Penny, an aging cowpoke, takes a job on a ranch which requires him to ride the line of the property looking for trespassers or, worse, squatters. He finds that his cabin in the high mountains has been appropriated by a woman whose guide to Oregon has deserted her and her son. Too ashamed to kick mother and child out just as the bitter winter of the mountains sets in, he agrees to share the cabin until the spring thaw. But it isn't just the snow that slowly thaws; the lonely man and woman soon forget their mutual hostility and start developing a deep love for one another.

An occult investigator buys the 150-year-old skull of the Marquis de Sade, which turns out to be possessed by evil spirits.

Caitlin Moran’ın çok satan romanı How to Build a Girl, çılgın, komik ve özgün bir genç karakterin gözünden büyümenin sancılı süreçlerini anlatırken küstah, seksi ve dokunaklı bir anlatımla bir yaş komedisi de sunuyor. Filmin baş karakteri 16 yaşındaki Johanna Morrigan, dört erkek kardeşi ve çılgın ebeveynleriyle yaşayan, hayal dünyası çok geniş bir ergen. Evdeki düzenli yaşamından ayrılmak ve hayallerini yaşamak istiyor. Haftalık bir dergide bir indie-rock grubu üzerine ciddiyetle kaleme alınmış bir yazı yazar. Başlarda fırçalansa da Johanna, saygıdeğer ve memnun edilmesi imkânsız rock eleştirmeni Dolly Wilde olarak kendini yeniden var eder ve 90’ların rock müzik sahnesinin zirvesine çıkar. Filmde kritik olan, Johanna’nın istediği hayatın gerçekte bu olup olmaması ikilemi. Bir anda değişen hayatı onu ezmeye başlayınca yıkıcı bir varoluşsal sorgulamaya girmesi de kaçınılmaz olur. Gerçekte aradığı ve istediği yaşam bu mudur?

Geçit vermeyen ormanın tehditkâr gölgeleri arasında, savaşçı lakapları takınmış sekiz çocuk asker, yaz kampını andıran bir yerde Amerikalı bir kadını rehin tutmaktadır. Sürpriz bir baskına uğrayınca çocukların görece huzurlu günleri sona erer ve birbirlerine duydukları güvenle bağlılıkları sarsılan grup, üslerinden ayrılarak ormanın derinliklerine sığınmak zorunda kalır.

Araba tamirciliği yaparak geçimini sağlayan Kolya, eşi ve çocuğuyla birlikte mütevazı bir yaşam sürmektedir. Hayatı, bir gün şehrin Belediye Başkanı’nın, dükkanı ve evinin bulunduğu araziyi elinden almak istemesiyle değişir. Kolya, bu duruma itiraz ederek hukuku kendine göre yöneten otorite ile mücadele etmek zorunda kalır ve Moskova’dan gelen avukat arkadaşı Dmitri’den yardım almaya karar verir. Yaşadığı süreçte evi ile birlikte sahip olduğu her şeyi kaybetmek üzere olan Kolya, kızgınlıkla beraber çaresizliği de omuzlarında hissedecektir.

Alman askerleri Paris’in hemen dışındadır. Gerog, Weidel adlı bir yazarın eşyalarını ulaştırmak için yola çıkar ve Marsilya’ya ulaşır. Fakat şehre geldiğinde Weidel’in işkence korkusundan intihar ettiğini öğrenir. Artık eşyaları ona kalmıştır. Bunların içinde bir roman taslağı, bazı mektuplar ve Meksika Elçiliği’nin vize güvencesi vardır. Sadece ayrılacaklarını kanıtlayabilenler bir liman kentinde bulunabilir ve bu da potansiyel bir ülkeden giriş iznidir. Georg, koşullar gereği Weidel’in kimliğine bürünür. Şehirden ayrılmak için onay beklediği sırada birçok mülteci ile ilişki kuran Georg’un, gizemli Marie ile tanışınca tüm planları değişir.

A haunting ghost story set against the backdrop of a busy winter sales period in a department store, following the life of a cursed dress as it passes from person to person, with devastating consequences.

Roger Greenberg, 40 yaşına gelmiş, orta yaş krizinin eşiğinde bir New Yorklu'dur. Bir süre için hiçbir şey yapmamak ve yalnızca hayatını gözden geçirmek için erkek kardeşinin yanına taşınır. Los Angeles'ta yaşamaya başlayan Roger eski dostlarını yeniden arar, grubu yeniden bir araya getirmek ister. Ama hayat herkes için değişmiştir.Kadınlarla ilişkilerinde de aradığını bulamayan Roger'ın tek dayanağı kardeşinin asistanı olan Florence'tır.

Sosyal adaletsizlik ve iş güvencesi üzerine bir kitap yazmayı planlayan gazeteci Marianne Winckler, araştırma yapmak için temizlik işçisi olarak çalışmaya başlar. Bir yandan maddi güvencesizliği ve toplumsal dışlanmayı deneyimlerken, bir yandan da kadın meslektaşlarıyla dayanışmanın gücünü keşfeder.