Benedetto is a child who came out of an accident uninjured on his first communion's day. The people of his village attribute that to a miracle and made him undergo a strict religious upbringing. That fact will determine his life, which will be affected by inner torment caused by the confrontation between sexual desires and sacrifices of faith, sin and grace.

In the 30s, a small village in the Provence is losing its inhabitants because young people prefer to go to the city to find easy jobs and escape from being farmers living in relative poverty. Only a few old people and the poacher Panturle remain. Panturle dreams of bringing the village back to life, finding a wife, founding a family and work as a farmer. One day, the village is visited by a traveling knife-grinder, Urbain Gedemus and a young woman, Arsule. Gedemus treats Arsule like a slave, but Arsule accept this because she has nowhere to go and -we guess- her 'work' with Gedemus is the last thing that saves her from being a prostitute. When she meets Panturle and knows about his dreams, she escapes from Gedemus and decides to stay with him. Together, they start a new life, made of hard farming work but mostly of happiness to have each other - fulfilling the earlier dreams of Panturle. Can anything break the happiness of their new life?

Semyon Bychkov WDR Sinfonieorchester Köln SYMPHONY NO. 3 IN F MAJOR, OP. 90 SYMPHONY NO. 4 IN E MINOR, OP. 98 Far from being conservative, as Brahms often has been referred to, his symphonies show the composer as a groundbreaking pioneer far ahead of his time. He may not have broken dramatic new ground in the same way as his musical colleagues Liszt and Wagner, who invented new genres. Instead, his innovations took place at the mircro-level – within music’s inner palm. In this respect Brahms was far ahead of his time – and this fact explains what half a century later Arnold Schoenberg regards him as “progressive” and was referring to him for his own compositional theory.

An ex-con sets up a program to straighten out hard-core prisoners. Things don't go as planned.

The Australian Aborigines (in this film anyway) believe that this is the place where the green ants go to dream, and that if their dreams are disturbed, it will bring down disaster on us all. The Aborigines' belief is not shared by a giant mining company, which wants to tear open the soil and search for uranium.

Stéphane Blanchon lives a quiet life in Switzerland with his wife, Christine, until a young American boarder named Belle, who was living with them, is found murdered. Despite Stéphane's innocence, the evidence points to him, and he learns that Belle harbored romantic feelings for him. Suspicions mount against him; even Christine thinks he is the culprit. Stéphane's sanity begins to crumble, and he lashes out in unprecedented ways.

Jamir Morgan suratında kalp şeklinde doğum lekesi olan genç bir adamdır; ancak Londra’nın doğu yakasındaki caddelerde şeytani güçlerin olduğunu keşfeder.

Edgar Allan Poe'nun Metzengerstein, William Wilson ve Never Bet the Devil Your Head adlı üç kısa hikayesi; Federico Fellini, Louis Malle ve Roger Vadim tarafından uyarlandı. Vadim'in yönettiği Metzengerstein, ortaçağda kendine miras kalan bir şatoda sefahat içinde yaşayan genç bir kontesi (Jane Fonda); Malle'in yönettiği William Wilson, orduya yazılan şiddet düşkünü bir genci (Alain Delon); Fellini'nin yönettiği Toby Dammit de gözden düşmüş alkol bağımlısı bir aktörü (Terence Stamp) anlatıyor

Film Fransız romanı "Tutkulu Kalp" romanından (Jean-Pierre Melville'in filmine ilham kaynağı olan) Nicolas Boukhrief tarafından uyarlanmıştır.Hikaye, Güneybatı Fransa da 1945 yılının ilkbaharında Fransız nüfusu Alman Yönetiminin son birkaç ayı boyunca yaşanıyor.Ateist bir komünist olan 25 yaşındaki Barny, sadece kadın personel çalıştıran küçük bir kasabada bir postanede çalışmaktadır. Yeni bir papazın kiliseye gelmesi kadınlar arasında büyük bir kargaşa yaratır. Bir sabah, papazla yüz yüze gelir ve karşı dik durmaya karar verir.Bu girişim, tahmin ettiğinden daha fazla karmaşık bir hal alır.

Thor, İron man hulk ve yenilmezlerin diğer üyeleri dünyayı kurtarmak için tekrar bir araya gelmek zorundadırlar. Fakat bu kez düşma oldukça zorludur hepsi güçlerinin son noktalarına kadar ulaşmak zorundadırlar.

Manon des Sources, Jean de Florette filminin devamıdır... Papet, Soubeyran ailesinin soyunun devamı için Ugolin'e baskı yapmaktadır. Ugolin'in gönlünde güzel Manon vardır. İşin dramatik tarafı Manon yıllar önce arazisini almak istedikleri Jean de Florette'in küçük kızıdır. Manon dağlarda keçilere çobanlık yaparak yaşamaktadır. Vahşi bir yaşam süren Manon'un sosyal ilişkileri sıfırdır. Film teması bu kez aşk ve intikam üzerine kurulmuştur. Manon, ailesinin elinden dalavereyle alınan toprakları geri kazanmak istemektedir, yalnız gerçeği bilen kendisinden başka kimse yoktur. Ugolin için hayattaki en önemli şeyler yetiştirdiği göz alıcı karanfiller ve Manon'dur. Ugolin'in filmdeki rolü ilk filmde olduğu gibi basit düşünen, saf ama amcası Papet'e uyan bir köylüdür. Saf olan aşkı derin bir umutsuzluğa düşer.

Michel Delassalle yatılı bir okulun müdürüdür Okulun mülkiyeti karısı Christina'ya aittir Michel'ın okuldaki öğretmenlerden Nicole ile de ilişkisi vardır Christina ve Nicole, kendilerine acı çektiren bu adamdan intikam almak için bir plan yapar; onu öldürüp okul bahçesindeki havuza atar Ancak havuzdaki su boşaltıldığında ceset orada yoktur!

T.E. Lawrence, Kuzey Afrika’da konuşlanmış İngiliz ordusunda görevli genç bir teğmendir. İstihbarat bölümünün harita kısmındaki pozisyonundan mutsuz olan Lawrence, bugün Suudi Arabistan olan bölgede araştırma görevi teklif edilince heyecanla kabul eder. Bölgede savaşmakta olan Arap ordusunun komutanı olan Prens Feisal’ı gözlemlemekte olan Lawrence, bir süre sonra bölgede kalarak Prens’e yardım etmeye karar verir. Tarihin en ünlü casuslarından biri olan Lawrence, Araplar’ı Osmanlılar’a karşı kışkırtıp, Arap topraklarına batılı medeniyetlerin girmesine ön ayak olmuştu.

Çavuş John Kinley'in son görev turunda, yolu yerel tercüman Ahmed ile kesişir. Bu görevde ekibine yapılan saldırıdan Ahmed sayesinde kurtulan John, hayatta kalmayı başarır. Evine döndükten sonra, Ahmed'i ve ailesini geride bırakamayacağını anlar. Tüm risklere karşı John da kendi hayatını tehlikeye atarak bölgeye geri döner.

Tüm zamanların en çok izlenen filmlerinden olan "Kurtuluş Günü", güçlü uzaylı yaratıkların insanoğluna saldırısını konu alıyor. Olaylar, çok büyük uzay gemilerinin ortaya çıkmasıyla başlar. Bu harika görüntü, gemilerin tüm dünyadaki şehirlere ateş açmasıyla sona erer. Şimdi dünyanın tek umudu bu saldırı sonrası sağ kalan savaşçılarıdır. İnsanoğlunun geleceği, kurtulanların düzenleyeceği son bir saldırıya bağlıdır. 2 Temmuz'da dünyanın her yerindeki komünikasyon sistemleri, tuhaf bir atmosfer olayı sonucu bozuluverir. Hemen sonrasında silahlı kuvvetler tarafından, devasa nesnelerin dünyaya doğru yaklaşmakta olduğu açıklanır. Uzaylılarla her türlü iletişim denemesinin başarısız olmasının ardından, şimdi kablo teknisyenliği yapan eski bilimadamı David Levinson, uzaylıların bir günden daha kısa süre içerisinde dünyanın önemli noktalarına büyük bir saldırı gerçekleştireceğini farkeder...

Profesör Albus Dumbledore, güçlü Karanlık büyücü Gellert Grindelwald’ın, büyücülük dünyasını kontrol etmek için harekete geçtiğini bilmektedir. Tek başına onu durduramayacağından, bir Büyüzoolojist olan Newt Scamander’i, büyücüler, cadılar ve cesur bir fırıncıdan oluşan bir takımı yönetmekle görevlendirir. Bu tehlikleli görev için eski ve yeni canavarları biraraya getiren takım, Grindelwald’ın büyümekte olan çiçekler birliği ile çarpışacaklardır. Ama, riskler bu kadar yüksekken, Dumbledore daha ne kadar kenarda kalabilir ki?

İki astronom, Dünya'yı yok edecek bir kuyruklu yıldızın yaklaşmakta olduğu konusunda insanlığı uyarmak için bir medya turuna çıkar, ancak hiç kimse onları umursamaz.

Uzun zaman önce Kumandra'nın fantastik dünyasında insanlar ve ejderhalar bir arada uyum içinde yaşadılar. Ancak, Druun olarak bilinen uğursuz canavarlar toprağı tehdit ettiğinde, ejderhalar insanlığı kurtarmak için kendilerini feda ettiler. 500 yıl sonra, aynı canavarlar geri döndü. Artık hem son ejderhayı bulmak hem de Druun'ları sonsuza dek durdurmak yalnız bir savaşçıya, Raya’ya kalmıştır.

Two estranged brothers reunite at their missing father's video store to liquidate the property and sell off his assets. As they dig through the store, they find a VCR board game titled 'Beyond the Gates' that holds a connection to their father's disappearance and deadly consequences for anyone who plays it.

Zengin medya patronu Charles Foster Kane kendi özel şatosu Xanadu'da ölür. Ölürken son söz olan Rosabud'u fısıldar. Bütün gazetelerde Kane ile ilgili değişik hayat hikayeleri yayınlanır. Genç bir gazeteci Kane'nin son sözünün ne anlama geldiğini araştırmak için görevlendirilir. Gazeteci Kane'nin yakınlarıyla iletişime geçer. Biz de Kane'nin geçmişine tanık oluruz. Bu bireysel hikaye aynı zamanda mükemmelliyetçiliğin ve otoriter yönetimin hazin sonuçlarını da göstermektedir.