Matan, a soldier in the IDF, sets off for a week of patrolling in a remote base. Overwhelmed with homesickness, he becomes an easy target for the other soldiers who make it their business to make his life hell. However, it is not long before strange things begin to happen to all of them.

Frédéric Lansac, an artist and botanist, has a wild affair with party girl Moira, but throws her over when he meets the lovely Anne. Frédéric and Anne marry, but tragedy strikes when Moira shows up at the wedding party and makes a scene, causing Anne to fall into a bonfire. Frédéric and Anne lock themselves up in his mansion with his servants, a pair of mute dwarves. Anne, needless to say, becomes bitter and demanding. Frédéric tells everyone Anne has died, then on the sly, hires a nurse to look after her.

After suffering a traumatic incident, Molly moves into a new apartment to begin her path to recovery, but it’s not long after her arrival that a series of persistent knocks and screams begin to wake her up at night.

“Üç gün içinde öleceksin!” Nina ve arkadaşları aldıkları bu cep telefonu mesajının aptalca bir şaka olduğunu düşünürler. Ancak Nina’nın erkek arkadaşı ertesi sabah, ayaklarına beton bir blok bağlı şekilde göle atılmış olarak bulunur. Nina’nın bir başka arkadaşının da vahşi bir saldırıya uğraması ile gençler hayatlarının tehlikede olduğunu fark ederler. Nina ve arkadaşları ölüm listesindedir. Peki ama neden? Nina peşlerindeki kana susamış katilin kimliğini açığa çıkaracak bir ipucuna ulaşır. Ancak her geçen an ölümlere bir yenisi eklenmekte ve her geçen cinayet bir öncekinden daha vahşi bir biçimde işlenmektedir.

A vicious beaver blankets the jungle with a dangerous pink substance that explodes when coming into contact with water. With the rainy season approaching, the miscellaneous team of animals must hurry to find the antidote.

Bakım evinde kalan ve yaşları 18'e yaklaşan çocuklar dış dünya ile hiç tanışmamışlardır. Sürekli kaldıkları bakım evinde onlara bakan bakıcılarla zaman geçirmektedir. Bir sabah uyandıklarında tüm bakıcıların ortadan kaybolduklarını görürler sonrasında dışarı çıkmak isterler gördükleri şeyle hayrete düşerler tüm insanlar birer zombiye dönüşmüş şehir yıkılmış haldedir.

Yönetmenliğini Roger Corman’ın yaptığı 1962 yılı yapımı film Edgar Allan Poe’nın üç hikayesinin bir adaptasyonu. Adaptasyonu yapılan üç hikaye ise: Morella, The Black Cat ve The Facts in the Case of M. Valdemar. Morella: Morella (Leona Gage) kızı Lenora’yı (Maggie Pierce) dünyaya getirdikten sonra ölür. Baba (Vincent Price) ise karısının ölümünden kızını sorumlu tutar ve onu suçlar. The Black Cat: Montresor Herringbone (Peter Lorre) karısı Annabelle’den (Joyce Jameson) ve onun siyah kedisinden nefret etmektedir. Bir gece bir şarap tadımı için bir yarışmaya katılır ve burada Fortunato Luchresi (Vincent Price) ile kapışır. The Facts in the Case of M. Valdemar: Yaşlı bir adam çaresi olmayan bir hastalıktan dolayı ölmek üzeredir. Acılarının geçeceğini düşünerek kendisinin bir hipnozcu (Basil Rathbone) tarafından hipnotize edilmesine izin verir.

Terk edilmiş bir sanatoryumda ağır yaralı bir adam ve kadın uyanır ve sadist bir bakıcının özgürlüklerinin anahtarlarını ve gerçek kimliklerine dair korkunç cevapları elinde tuttuğunu keşfeder.

Monoton bir hayat süren Kyle, uzun zamandır görmediği arkadaşı Zack'in "Yeniden Doğuş" seminerine katılmaya ikna olur. Fakat onu şiddet dolu bir psikodrama beklemektedir.

Hollywood’un hırs ve rekabet dolu dünyasında genç ve hevesli bir oyuncu olan Sarah iyi bir rol kapıp başarılı bir film yıldızı olmak için eline gelen her fırsatı değerlendirmektedir. Bir gün karşısına çıkan ve tehlikesinden haberdar olmadığı gizemli bir film yapımcısı ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşmanın ardından Sarah kendisini hem gizli bir Hollywood tarikatının hem de geri dönüşü olmayan, esrarengiz, acılı ve lanetli bir yolculuğun içinde bulur.

Uzun zamandır yeni bir romanı yayınlanmamış ünlü yazar Onoff ( Gerard Depardieu), evinin yakınlarında işlenen bir cinayet nedeniyle karakola getirilir. Komiser Onoff'un olayla ilgisi olabileceğinden şüphelenmektedir ve bu gizemli cinayet çözülene kadar o odadan çıkış yoktur.Özgün senaryosu, başarılı yönetimi ve komiser rolündeki Roman Polanski ve Gerard Depardieu'nun karşılıklı oyunculuk resitali, filme Cannes'da en iyi film dalında adaylığı getirmişti..

I Am Not a Serial Killer filminde Dexter Morgan‘ın gençliğinde olduğu gibi öldürme içgüdüsü yüzünden başı belaya giren bir genç anlatılıyor.Konusu ise şöyle; John Wayne Cleaver 16 yaşında seri katil olma potansiyeli yüksek ancak henüz olmamış bir gençtir. Yaşadığı yerde öldürme içgüdüsünü dizginlemeye çalışan John Wayne’in desteğe ve ciddi anlamda yardıma ihtiyacı vardır.

Sarah, Los Angeles'da kendisi için tekrardan bir başlangıç yapmaya karar verir, ancak yeni komşuları aslında göründükleri gibi değildir.

While watching two children on Halloween night, a babysitter finds an old VHS tape in the kids' trick or treat bag. The tape features three tales of terror, all linked together by a murderous clown.

Maine'deki küçük bir kasabada bazı garip olaylar gerçekleşir. Kasabadaki çocuklar birer şeytana dönüşmüş ve önlerine çıkan herkesi, tüm yetişkinleri ve ebeveynlerini katletmeye başlarlar. Kasabaya gelmiş genç bir çift de kendilerini bu olayların içinde bulurlar. Mısır tarlalarındaki kötülük gittikçe büyümektedir. Gerilim ve Korku romanları yazarı Dünyaca ünlü, usta yazarı Stephen King'in 'The Night Shift' isimli kitabında yer alan, aynı adlı, kısa hikayesinden sinemaya uyarlanmıştır. Bu roman ülkemizde 'Hayaletin Garip Huyları' adıyla yayımlanmıştır. King'in bu hikayeyi yazarken Amerika'daki yalancı peygamberlerden esinlendiği söylenir. Ancak korku ustası bu uyarlamasını hiç sevmediğini söylemişti. Ama filme kısa zamanda uzun soluklu bir seriye dönüşmüştür.

Bay Kang, bir mafya adamı olup, son derece lüks bir otelin sahibidir. Bu otelde müdür pozisyonunda çalışan Sunwoo ise onun has adamıdır. Son derece başarılı bir çalışan olduğu için her zaman göz bebeği olmuştur Bay Kang’ın. Öte yandan Bay Kang, genç ve hoş bir kadın olan sevgilisine karşı ciddi bir zaaf sahibidir. Bir gün o kadının ihanetinden şüphelenerek takip edilmesi için Sunwoo’dan destek ister ve ıonu görevlendirir. Gerçekten de bir ihanet söz konusudur. O noktada kadının yaptığı hatanın bedeli aslında ölüm cezasıdır. Ancak Sunwoo, buna izin vermek yerine o çifti serbest bırakır. Kore sinemasında önemli bir yeri olan film festivallerde de gösterilmiştir.

İngiliz komedi filmi Cenazede Ölüm’ün yeniden çevrimi… Bir cenaze ve açığa çıkan sırlar. Ölen babalarının cenazesi için toplanan aile, hiç bilmedikleri bir aile sırrı ile yüz yüze kalacaklardır.

20’li yaşlarında, içine kapanık bir kadın olan Maureen, Paris’te ünlü bir modelin özel alışveriş danışmanlığını yapmaktadır. Genç kadın, kısa zaman önce ikiz erkek kardeşini kaybetmiştir ve henüz yas sürecindedir. Bir gün cep telefonuna bir mesaj gelir. Kardeşinin hayaletinden...

Çiftçi Ryan ve Emily, küçük kızları Leila ile mutlu bir hayat süren, sıradan bir çekirdek ailedir. Fleege ailesinin kabusu ise yeni bir eve taşınmalarıyla başlar. Taşındıkları bu evin garajında bir kamera ile bir kutu kaset bulan aile, bu sayede çevrelerinde gelişen paranormal olayları keşfetmeye başlayacaktır.

New York'ta yaşayan genç ve çekici Katie, tanınmış bir model olmanın hayallerini kurmaktadır ve bir gün fotoğraf çekimi daveti alır. Portfolyosu için kullanabileceğini düşünerek çekimlere katılmayı kabul eder, ancak sonrasında bu randevu onun için tam bir kabusa dönüşür. Evine döndüğünde ekipten Georgy adında biri kapısını çalar ve genç kadını etkisiz hale getirir. Ekibin geri kalan üyelerinin de yardımıyla Katie'yi kaçırıp bir kilere hapsederler. Böylece Katie'nin tecavüz, işkence ve şiddet dolu günleri başlamış olur. Bu ürkütücü anların ardından bir şekilde kaçmayı başaran Katie'nin psikolojisi tamamen yerle bir olur ve artık yaşamak için tek bir amacı vardır: İntikam...