Jane, çalıştığı şirkette çok tehlikeli bir sırrı ortaya çıkarır. Karizmatik milyarder patronu Thaddeus Lyonnais, mali dolandırıcılıktan şüphelenir. Bu durum karşısında sonsuza kadar onu susturmak için bir suikastçı gönderilir. Tetikçi’den kurtulmak için Jane, şirketten çıkmak zorundadır ama bu çelik kafesi andıran şirketten çıkmak hiçte o kadar göründüğü gibi kolay olmayacaktır. Jane ise içindeki cesareti çıkarıp katilden kurtulmak zorundadır.

Several Black men take a cross-country bus trip to attend the Million Man March in Washington, DC in 1995. On the bus are an eclectic set of characters including a laid-off aircraft worker, a man whose at-risk son is handcuffed to him, a black Republican, a former gangsta, a Hollywood actor, a cop who is of mixed racial background, and a white bus driver. All make the trek discussing issues surrounding the march, including manhood, religion, politics, and race.

With being thrown off buildings an occupational hazard, professional stuntwomen Jeannie Epper and Zoë Bell (the alter egos of Wonder Woman and Xena, respectively) would seem well-equipped for any challenges Hollywood might dish out. But finding roles -- and respect -- in a male-dominated field can prove more harrowing than dodging punches.

Cowabunga! The surfing '60s ride into the new wave as Frankie and Annette star in this hip update of their old-time, good-time beach movies. With special appearances by Bob Denver, Tony Dow, Pee-Wee Herman, Jerry Mathers and other familiar faces. Frankie and Annette grow up and have kids in the midwest. They return to LA to visit their daughter who is shacked up with her boyfriend and tries to hide the fact. They begin to have marriage problems when Frankie runs into Connie, who has erected a shrine to him in her night club. Their punk son has joined up with the local surf toughs, and things all come to a head when the toughs challenge the good guys to a surfing duel

A bullied young girl meets an unlikely savior.

Taking its title from a popular 1960s dance craze, this digital video comedy concerns the exploits of a particularly odd fictional talk-show host, portrayed by real-life French talk-show sensation Edouard Baer. Baer -- who also directed and co-wrote the film -- plays a sarcastic TV personality who decides to gather together the panel members from his live show before they shoot the program so that they have a chance to rehearse. To this end, the absurd group -- including a lawyer, a transvestite, and a grown woman who acts like a child -- rents a villa for a month. It doesn't take long for resentment to fester among the motley crew.

Filmde üç kız kardeşten en küçüğü ve bir müzik dehası olan Sparkle'ın (Jordin Sparks) yıldız olma çabaları ve ailesini parçalayan sorunların üstesinden nasıl geldiği anlatılıyor. Sparkle zengin Detroit bölgesinde yaşamaktadır, hayatta çok tecrübesizdir. Ablalarıyla birlikte Motown döneminde enerjik bir müzik grubuna girer. Bu yeni hayatının getirdiği beklenmedik deneyimlere hazır değildir. Üç kız kardeşin annesi rolünde Whitney Houston'ı görüyoruz. Mike Epps zirveye çıkmak üzereyken Sparkle'ın ablasını uyuşturucu merkezli kötü bir ilişkiye sürükleyen Satin isimli zengin bir komedyeni canlandırıyor. Müzik dünyasındaki yolculukları sırasında Sparkle şöhretin getirdiği sıkıntı ve güçlüklerle baş ederken, bir yandan da müzik işinde yükselmek için mücadele eder. "Sparkle" Detroit'in Amerika'nın müzik merkezi olduğu 1960'lı yıllarda geçmektedir..

Talented but self-centered trumpeter Bleek Gilliam is obsessed with his music and indecisiveness about his girlfriends Indigo and Clarke. But when he is forced to come to the aid of his manager and childhood friend, Bleek finds his world more fragile than he ever imagined.

South Central’ın sokaklarında yetişmiş zeki bir genç adam, bir parça çalınan parayı almak için bembeyaz bir USC cemiyetini sıkıştırmak zorunda kalır…

Japon iş adamı Katsumi Hosokawa‘nın doğum günü için özel bir parti düzenlenmektedir. Amerika’nın ünlü sopranosu Roxanne Cross da partinin konukları arasındadır ve özel bir konser verecektir. Başkan yardımcısının evinde verilen partide başlarda her şey yolundadır. Fakat partinin sonlarına doğru bir grup terörist partiyi basar. General Benjamin tarafından tutuklanan yoldaşlarının serbest bırakılmasını isteyen teröristler evdeki herkesi rehin alır. Bir süre sonra rehine sayısındaki fazlalık teröristler için sorun olmaya başlar. İçlerinde Katsumi Hosokawa ve Roxanne Cross’un da yer aldığı bir grup önemli kişi dışındakileri serbest bırakırlar. Hosokawa ve Cross bir ay sürecek bu zorlu bekleyiş sırasında birbirlerini yakından tanıma fırsatı bulur.

Banliyö de bir anne Agnes, beklenmedik bir şekilde yeni bir dünyaya sürükleyen bilmeceleri çözme tutkusunu keşfeder - başarı hayal edemeyeceği şekilde ortaya çıkar.

A love story situated in the Himalayas. A Buddhist monk can't choose between life and the way of the Buddha.

A young woman is catapulted into pop stardom, with her already-famous DJ boyfriend calling the shots.

Jay, yasa dışı işlerle hayatını geçiren ve aklı sadece kazanacağı para da olan bir suçludur. Yeni bir iş alır ve bu iş diğer işlerine göre başta çok kolay görünür. Jayin tek yapması gereken Samira adında bir kadını düğün gecesi evlenmeden önce kaçırmak ve teslim edeceği yere kadar götürmektir. Fakat Jay için bu defa işler planladığı gibi gitmez ve kaçırma sırasında birini öldürmek zorunda kalır. Bunun üzerine daha fazla vakit kaybetmez ve hemen Samirayı kaçırıp teslimat yerine doğru götürmeye başlar. Ama Jayin bilmediği şey bu işin bu defa hiç de beklediği gibi sonuçlanmayacağıdır!

The life and career of Italian opera singer Farinelli, considered one of the greatest castrato singers of all time.

Charlotte, Mélodie'yle Micha'yi aldatıyor. Bir şeyden şüphelenme, ama ihmal edilen Micha, sırayla Charlotte'a hile yapıyor. Ama ayrıca Mélodie ile. Mélodie için işler sıradan. Her ikisine de yalan söylüyor. Her yalanlarına özeldir. Ve her ikisine de aynı anda aşıyor.

Steve ile Rob yıllar önce Kuzey İtalya'da yaptıkları gezideki yazdıkları restoran değerlendirmelerinin başarılı bulunmasının ardından, yeni bir göreve daha başlarlar. Yolları bir kez daha İtalya'ya düşmüştür. Bu kez rotada farklı İtalyan şehirlerinde, altı farklı restoranda yiyecekleri altı farklı yemek bulunmaktadır. Bir nevi rakip de sayılan ikili bu yolculuk esnasında arkadaşlıklarını pekiştirirken mesleki ve kişisel hayatlarını da gözden geçireceklerdir. Michael Winterbottom'un senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde Steve Coogan ve Rob Brydon ikilisi bulunuyor.

When Kanako, a model daughter and a brilliant student, disappears, her mother asks her ex-husband, a violent former policeman, to find her. As his investigation progresses, his idealized image of Kanako cracks: the girl hides a dark life that her father can not even imagine.

Yaşanmış bir hikayeden esinlenerek çekilen film, kolejli bir spor kahramanının yaşam hikayesine dayanır. Ernie Davis, Heisman Kupası’nı elde eden ilk Amerikalı siyahidir. Hiçbir zaman profesyonel manada spor yapamasa da bu ünlü sporcunun eşitlik ve saygı için verdiği savaş, Amerikan sporunu kökten değiştirmiş ve gelecek nesiller ondan güç bulmuştur. Yoksulluk içinde büyüyen ve sporculuk kariyeri siyahi olduğu için engellenen Davis, 1960’larda Amerika’yı ikiye bölen İnsan Hakları Hareketi’nde ırkçılığı aşmanın sembolü olur.

A New York City money launderer desperately searches for answers after waking up with no memory, millions in stolen cash and drugs, and an insane crew of dirty cops violently hunting him down.