A young artist, imprisoned within the trammels of opium addiction, relives his phantasmagorical courtship with a mysterious Soprano known only as Ligeia. While exploring these opium induced memories, the lines dividing reality and fantasy, memory and hallucination, begin to blur into an indecipherable labyrinth of obsession and despair. Though he is nursed back to health by a new love, the Lady Rowena, the haunting of Ligeia's memories as well as the spirits of Azrael and Nehushtan, continue to plague his mind and soul.

Palermo, Sicily, Italy, 2017. Twenty-five years after the murders of anti-mafia judges Giovanni Falcone, on May 23, 1992, and Paolo Borsellino, on July 19, 1992; and on the occasion of the tributes held in memory of both heroes, skeptical photographer Letizia Battaglia, chronicler of their titanic combat, criticizes the opportunism of shady characters who, like businessman Ciccio Mira, profit from the commemoration of both tragedies.

The Catholic Church secretly investigates Caravaggio as the Pope weighs whether to grant him clemency for killing a rival.

Vienna, Austria, 1910. The young painter Egon Schiele is a rising artist, provocative and free, whose work, characterized by eroticism, shocks as much as it fascinates art lovers.

In 1938 a group of fascists led by the general Gaetano Maria Barbagli decides to invade the planet of Mars.

Massimo Sisti is a reputable professional with a nice house, a happy marriage, and two loving daughters, whose life is turned upside down when one day he finds a little girl tied up in his basement.

The film tackles the life journey of Toni Ligabue, visionary naïf painter who used to draw tigers, lions and jaguars while living among the poplar trees of the boundless Po valley. A harsh life that is a fairy tale too, as a lonely and marginalized kid finds redemption in his art, and a way to express himself and be admired by the world.

A young restorer is commissioned to save a fresco representing the suffering of St. Sebastiano, which was painted on the wall of a local church by a mysterious, long-dead artist.

Mickey ve Jules, benzin istasyonuna düzenledikleri soygunun ardından, hayatlarında yeni bir başlangıç yapmak için güneye yönelirler. Ancak yol sırasında bir takım ihtiyaçları olduğunu fark eden kaçak aşıklar, boş olduğunu düşündükleri bir banliyö evine girer. Evi dolaşmaya başlayan çift, bir takım tuhaflıklar olduğunu fark eder. Yol için ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla girdikleri evde onları karşılayan, karanlık sırlar ve evden ayrılmalarını engellemek için her şeyi yapacak olan bir çift ev sahibi olur. Hayatları tehlikede olan Mickey ve Jules, hapsoldukları evden kurtulmayı başarabilecek midir?

Ruh eşi kavramına meydan okuyan bu romantik komedide dört bekâr arkadaş, paralel öykülerde farklı çift kombinasyonlarıyla ekranlara geliyor.

Korku hikâyeleri meraklısı Alex, her gece tüyler ürpertici bir masal anlatmazsa kötü kalpli bir cadının sihirli dairesinde yeni arkadaşıyla sonsuza dek mahsur kalacaktır.

Film için, ABD tarihindeki en büyük sahte kupon dolandırıcılığının gerçek hikayesinden esinlenildi. Bell ve Jones banliyöde yaşayan ev kadınları ve en iyi iki arkadaşı oynayacak. İkili, kupon taklit etme ve biraz para kazanma yolundayken planları daha tehlikeli hale gelecek ve macera, tamamen 40 milyon dolarlık bir suç yolculuğuna dönüşecek.

Faşizme ve mafyaya karşı oldukları için komünist partiye üye olan, yoksul Sicilyalı bir ailenin 1930’lardan günümüze dek süren macerası. Bavyera doğumlu yönetmen Tornatore otobiyografik özellikler içeren bu filminde, çocukluğunu geçirdiği Sicilya'yı üç kuşağa yayılan bir öykü üzerinden anlatıyor...

İtalyan siyasetçiler, tarihi bir ismi bir sonraki başkan olarak aday gösterir. Ne var ki aynı ada sahip dürüst, mütevazı bir adam aniden ülkenin lideri olur.

Bu dehşet verici korku filminde İtalya'nın güneyine gitmek için birlikte yola çıkan beş yabancı, mahsur kaldıkları ormandan sağ kurtulmak için umutsuzca mücadele eder.

Masumiyetin kaybolup cesarete dönüştüğü bir hikaye.Oliver Stone'un Vietnam'a 'sol'dan bir bakış attığı 'Doğum Günü Dört Temmuz', muhafazakar görüşlü, içi Amerikan vatanseverliğiyle dolu bir gencin savaşa gitmesini ve gerçeklerle yüz yüze gelmesini anlatıyor. Tom Cruise filmdeki rolüyle Oscar adayı olmuş ve unutulmaz bir performans vermişti.

Anthony 80 yaşında, biraz huysuz, ısrarla yalnız yaşamak isteyen ve kızının kendisine önerdiği tüm yardımcıları geri çeviren bir adamdır. Ancak kızı artık günlük ziyaretlerini yapamayacağı ve Anthony’nin gerçeklik algısı sarsılmaya başladığı için, bir yardımcı bulmak zorunlu hale gelir. Hafızasının gelgitlerini yaşarken, Anthony kendi kimliğinin ve geçmişinin ne kadarına tutunabilecektir?

Avechot'un dağlık bölgesinin kiliseye giden yolunda, 15 yaşındaki sessiz sakin bir kız olan Anna Lou, sisli havada kaybolur ve bir daha asla eve dönmez. Bu ilginç olayın araştırılmasına yardımcı olmak için titiz Dedektif Vogel ve tartışmalı yöntemleri göreve çağrılır. Vogel parmak izlerini ya da kan lekelerini takip ederek çıkarımlar yapan bir dedektif değildir. Fakat sonuçlara ulaşmak için medyayı etkin bir şekilde kullanmaktadır. İlginçtir ki medyanın konuyla yakından ilgilenip vakayla ilgili her detayı paylaşmasına rağmen konunun üzerinde sanki bir örtü vardır. Hiç kimse şüpheli değildir, ne köylüler, ne de köye yeni gelen insanlar... Fakat Anna Lou'nun, Noel'den sadece birkaç gün önce geçirdiği ergenlik nöbeti akıllarda yeni sorular doğurur. Belki de köyde koyun kılığına girmiş bir kurt saklanmaktadır. Ve bu kişi her kim ise bir an önce bulunmalıdır.

Başkan Nixon, Amerikan tarihinde istifaya zorlanmış ilk ve -şimdilik- tek başkandır. Her şey, Washington Post gazetesi muhabiri iki gözüpek gazetecinin, Carl Bernstein ve Bob Woodward'ın, bir dedektif kalitesinde yaptıkları takip sonucu tarihe Watergate Skandalı olarak geçecek vaka ortaya çıkar: 17 Haziran 1972 günü, Nixon'ın mensubu olduğu Cumhuriyetçi Parti'den bir kaç kişi, seçimi kazanması muhtemel olan Demokratların merkezine sızıp dinleme cihazı yerleştirmiştir. İki gazetecinin yakın takibi, olayın sorumlusunun, Cumhuriyetçi Parti'nin en tepesinde bulunduğunu gözler önüne serer. 4 Oscar'lı filmin merkezindeki gazetecileri Dustin Hoffman ve Robert Redford canlandırıyor.Alan J. Pakula'nın filmi aradan geçen yıllara rağmen gücünü fazlasıyla koruyor. Medyanın gücünü olumlu yönde kullandığında nelere kadir olduğunu gösteren çarpıcı bir yapım.

Sevimli bir köpek yavrusu olan Bella’yı terk edilmiş bir binada bulan Lucas, ne yapacağına karar veremez. Yavru köpeği tek başına bırakmak istemeyen Lucas, onu eve götürmek ister ancak annesi ile birlikte yaşadığı evin sahibi, eve köpek sokmaya izin vermez. Bella’yı bırakacak yer bulamayan Lucas çareyi köpeği gizlice eve sokmakta bulur. Sevimli köpek yeni evinden oldukça mutludur ve kısa sürede ailenin bir parçası haline gelir. Ancak onu komşulardan saklamak gün geçtikçe zorlaşır. Lucas, Bella’yı evde daha fazla saklayamayınca büyük bir risk alır. Gazilerin kaldığı bir hastanede çalışan genç adam, Bella’yı hastanede saklamaya başlar. Ancak Bella bir kontrol sırasında yakalanınca, ne yapacağına karar veremeyen Lucas’ın onu koruyucu bir aileye göndermekten başka çaresi kalmaz. Kilometrelerce uzağa gönderilen ve sahibinden ayrı kalmak istemeyen sevimli köpek, kilometrelerce uzakta evine geri dönmek için tehlikeli bir yolculuğa atılır.