1870'li yıllarda, Türk hakimiyeti altındaki Bulgaristan'da ayrılıkçı hareketler ortaya çıkar. Özel olarak görevlendirilen 2 kişi, Türk hükümetine ait paraları çalmak ve bunları direnişte kullanmak için görevlendirilir. Ayrıca çok önemli bir mesajı da direniş merkezine ulaştırmak zorundadırlar. Gerçek hayattan alıntı olan ve Türklere karşı başkaldırının anlatıldığı bir film.

A St Saint-just-et-Vacquières, Jean-Michel Burel, schoolmaster of a class at several levels, begins his last school year before retirement. The teacher teaches tolerance and wisdom in the same way as spelling and mathematics. It conducts its programme with determination. It endeavours to support students to give them confidence and raise them above. Through the eyes of a former student, now Director, emerges a timeless school where rigour is combined with good humour, a school where freedom begins with respect for others. A school that belongs to the universal field of childhood.

A psychiatrist treats a woman of three faces: neurotic Elizabeth, wanton Lizzie, and charming Beth.

A Delicate Balance explores the life and dreams of young dancers at the dawn of adolescence. A tender and captivating documentary in which the students of the Quebec Superior Ballet School tell each other with candid lucidity.

During the first half of 2002, Kylie Minogue toured Europe and Australia. This DVD captures it. Live In Manchester is a good concert that explores Kylie's musical catalog rather well from her days as a manufactured pop tart princess to her current status as icon and electro-pop diva. The concert occurs in seven different acts meant to display Kylie in some of the different manifestaions she has adopted throughout her career. Cultural references are everywhere in this concert. There's a nod to Keith Haring, and many others from Staney Kubrick, burlesque, and sci-fi flicks. It's all hard to catch, but done very well.

Navy frogman Ted Jackson balances his time between twin careers as a deep-sea diver and nightclub singer. During a dive, Ted spots sunken treasure and returns with the hope to retrieve it.

Arturo Bolaño is a mediocre insurance salesman who loves women, booze and any short cut he can find to Easy Street. He thinks he's found it with the beautiful Rebeca Solis, the wife of the owner of the hotel where he stays on business. Rebeca wants nothing more than to escape from her husband and after Arturo falls in love, she asks him to help her get rid of him. The plan goes without a hitch but just as they think they are going to get away with murder, they receive an anonymous letter from a witness to the crime.

Lucky Jackson arrives in town with his car literally in tow ready for the first Las Vegas Grand Prix - once he has the money to buy an engine. He gets the cash easily enough but mislays it when the pretty swimming pool manageress takes his mind off things. It seems he will lose both race and girl, problems made more difficult by rivalry from Elmo Mancini, fellow racer and womaniser.

Fiona visits Paris for the first time to assist her myopic Aunt Martha. Catastrophes ensue, mainly involving Dom, a homeless man who has yet to have an emotion or thought he was afraid of expressing.

Damien genellikle doktor olan annesi Marianne ile birlikte yaşamaktadır. Babası iş icabı yurtdışında yaşamakta ve nadiren onlara katılabilmektedir. Damien okulda devamlı Thomas'ın tacizleri altındadır. Ne var ki, Thomas da aslında okulun yalnız çocuklarındandır. Günün birinde Marianne, Thomas'ı evlerine davet eder.

1910, Fransa’nın kuzeyinde bir sahil kasabası... Geçim için midye toplayan, çamurlar içinde yaşayan fakir bir aile… Her halleri abartılı, zengin diğer aile… Ve bu bölgede kaybolan insanları araştıran Laurel ile Hardy benzeri iki dedektif... Son dönemde komedide yeni bir soluk bulan Fransız sinemasının en başarılı yönetmenlerinden Bruno Dumont, Cannes Film Festivali’nde yarışan yeni filmi Ma Loute’u bu üçayak üzerine kuruyor. Fransa’nın en parlak oyuncularının da katkısıyla yakaladığı absürd mizah ve fiziksel komediyle Dumont bir yandan sınıf çatışmasına odaklanırken, bir yandan da yarattığı özgün görsellikle zihinlere kazınacak bir dünya yaratıyor.

Ailesi tarafından İngilizce bilmediği için küçük aşağılanmalara maruz kalan bir kadının, yeğeninin düğünü için Manhattan'a gitmesiyle, kendine olan güvenini kazanma sürecini anlatan bir film.

Unexpectedly widowed, prim and proper housewife Grace Trevethyn finds herself in dire financial straits when she inherits massive debts her late husband had been accruing for years. Faced with losing her house, she decides to use her talent for horticulture and hatches a plan to grow potent marijuana which can be sold at an astronomical price, thus solving her financial crisis.

Alice Hyatt (Ellen Burstyn) dul kaldıktan sonra oğlu ile California'da küçük bir kasaba olan Monterrey'e taşınarak zorlu bir yaşama adım atar. Ailesini geçindirebilmek için birçok iş arayan, ancak iş tecrübesi fazla olmadığı için zorlanan Alice, sonunda bir restoranda çalışmaya başlar. Öte yandan oğlu Tommy de (Alfred Lutter) yeni çevresine adapte olmakta zorlanmaktadır.

Hasta annesini kurtarmak için umutsuzca çabalayan 11 yaşındaki Gunner evden kaçar ve ölümü aldatma gücüne sahip olduğu söylenen efsanevi bir adamı aramaya başlar.

Sofía, iki sorunlu çocuğa bakmak için yeni işine başlayan, kendine güveni olmayan genç bir dadı. Ebeveynleri onu çocuklarla yalnız bıraktığında, çocuk oyunları oynamaya takıntılı şeytani bir varlığın kurbanı olurlar.

Oscar sahibi Amerikalı yönetmen, yapımcı ve oyuncu Ron Howard'ın yönetmenliğini üstlendiği Beatles belgeseli, ikonik grubun 1963'ten 1966 yılına kadarki konserlerinden derlenen bir çalışma. 250 konserlik bir arşiv olarak dikkat çeken belgeselde daha önce görülmemiş röportajlar, hikayeler ve konser görüntüleri yer alıyor.

Bir parlamento üyesi, Cassius adlı Sovyet casusun izlerini taşıyan cinayete kurban gider. CIA, genç ajan Ben ile hayatını Sovyet casusu yakalamaya adamış dedektif Paul’den bir ekip oluşturur. Master tezini Paul’un Sovyet katili takibi üzerine hazırlayan genç Ben, Cassius’un tekrar ortaya çıktığından emindir. İkili suçları incelerken, Cassius’un hep olduğunu sandıkları kişi olmayabileceği fark ederler.

Hans Fallanda'nın Otto and Elise Hampel romanından uyarlanan film; Nazi yönetimi altında ki Berlin günlerinde insanca yaşamanın cesaret ve onurunu etkileyici biçimde anlatıyor.