Nadezhda Reshetova lives in a small provincial town - a young, charming woman, and also the head of the construction department at the local mayor's office. Everyone loves her, and some (like the drunkard neighbor, for example) are even afraid of her. But Nadya has not yet met her fate. She lives with her beloved grandmother and loves to fish: every weekend she goes overnight to the river in her Zhiguli. And then on one of these weekends, Nadya meets the “prince on a white horse.” This is Victor, a businessman from Moscow, a horse riding enthusiast. The acquaintance began romantically and continued like in a fairy tale. Soon the wedding was scheduled.

Edgard works as a subordinate in the company of millionaire Werneck and is in love with Ritinha, a simple woman who works as a teacher to support her mother and her three sisters. One day, Peixoto, Werneck's son-in-law, makes him a proposal to marry Maria, the boss's daughter. The reason is that Maria was abused and now is being forced to marry by her family. Edgard hesitates first but accepts the offer. From then on he enters into a great doubt: should he deposit the check and marry Maria or stay with Ritinha, his great love?

Kübalı örnek bir işçi ölür ve sendika kartıyla birlikte gömülür. Kısa süre sonra, dul eşinin emekli maaşını talep etmek için karta kesinlikle ihtiyacı olduğu ortaya çıkar. Yeğeni, amcasını mezardan çıkarmak, yeniden gömmek ve değerli evrakı geri almak için yetkililere karşı komik bir mücadeleye başlar.

Love at Twenty unites five directors from five different countries to present their different perspectives on what love really is at the age of 20. The episodes are united with the score of Georges Delerue and still photos of Henri Cartier-Bresson.

Larita Filton is named as correspondent in a scandalous divorce case. She escapes to France to rebuild her life where she meets John Whittaker. They are later married, but John's well-to-do family finds out Larita's secret.

Paris, Eylül 1942. Nazi'lerden kaçan Yahudi yönetmen Lucas Steiner hayatta kalabilmek için tiyatrosunun kilerinde saklanır. Karısı Marion ise tiyatronun yönetimini üstlenir ve sahnelenecek yeni bir oyun için Bernard Granger adlı genç aktörü işe alır. Tiyatronun geleceği için bu oyunun başarı kazanması gerekir. Ancak Yahudi düşmanı eleştirmen Daxiat'nın gölgesi her an üzerlerindedir. Marion, hem tiyatrosunu ayakta tutmaya hem de kocasının hayatta kalmasına çalışmaktadır. Tüm bunlar olurken Marion ve genç Bernard arasında alevlenen aşk acaba nasıl sonlanacaktır?

A woman who is about to die calls the town's priest and hands him a scapulary, saying that she knows of its great powers. Anybody who does not believe in them will end up dead.

Salvatore and Romolo are two young and poor young men that are neighbours and friends. They live with their parents in Piazza Navona, Rome. They are poor but handsome, and both fall in love with Giovanna.

Pierre Lachenay, başarılı bir edebiyatçı ve yayıncıdır. Lizbon'a bir konferans için giderken Nicole isminde bir hostesle tanışır. Evli ve bir çocuk babası olmasına rağmen Nicole'a karşı duygularını engelleyemeyen Pierre, tüm varlığını kasıp kavuran bir aşkın içine düşer. Son derece dengesiz bir yapısı olan karısı Franca'dan durumu saklamaya çalışsa da duyguları, artık Nicole'dan ayrı yaşamaya dayanamayacak boyuttadır. Karısından ayrılmaya karar verir ama bu ayrılık herkes için son derece trajik bir sonla noktalanacaktır.

In Philadelphia, a small-time bookie who stole mob money is in hiding and he begs a childhood friend to help him evade the hit-man who's on his trail.

Film Bruno'nun Berlin'de bir hapishaneden tahliye olma sahneleriyle başlar. Hapishane müdürünün sert nasihatlerinden Bruno'nun bir alkolik olduğunu ve işlemiş olduğu bütün suçların alkolizmden kaynaklandığı anlarız. Müdürün alkolden uzak durması gerektiğiyle ilgili uyarılarını kayıtsızca dinleyen Bruno, dışarı çıkar çıkmaz gördüğü ilk bara dalar. Burada iki kadın satıcısının darp ettiği Eva adlı bir fahişeyi teselli eder ve evine davet eder. Evde onları çok yaşlı komşusu Scheitz karşılar. Bruno'nun yokluğunda evine göz kulak olmuş olan bu ufak tefek eksantrik ihtiyar eski bir bilim adamıdır ve Almanya'daki hayatından bıktığı için Wisconsin'e, bir araba tamircisi Amerikalı yeğeni Clayton'ın yanına göçmeyi planlamaktadır. Bruno ise sokaklarda akordeon çalarak hayatını kazanmaya çalışır. İki kadın satıcısının Eva'nın izini bularak eve gelmeleri ve tacizlerini sürdürmeleri üzerine ihtiyar Scheitz Bruno ve Eva'ya Amerika'ya birlikte gitmelerini önerir.

A middle-aged man meets a young woman who is waiting on a canal bridge for her lover's return.

250 yıllık bir lanet ve nehirde saklı duran hayaletler artık su yüzüne çıkıyor. Bundan tam 250 yıl önce Shinzaemon adlı zalim bir samuray tefecilik yapan Soetsu'yu öldürür ve cesedini nehire atar. Ancak bu nehirle ilgili bir efsane vardır. Nehirde batan ceset, su yüzüne bir daha asla çıkamayacaktır. Aradan 20 yıl geçer ve Shinzaemon'un oğlu bir tesadüf sonucu karşılaştığı Soetsu'nun kızına aşık olur. Ancak önce kendilerini bekleyen lanet ve nehirin sakladığı hayaletlerle yüzleşmek zorunda kalacaktır * Klasik 12 Japon hayalet hikayesinin toplandığı kitabın adıdır Kwaidan. Usta yönetmen Kobayashi bu hikayeleri inanılmaz yorumlamıştır. Film değil sanki herbiri üzerinden yıllarca çalışılmış paha biçilmez resimlerdir.

Now aged 17, Antoine Doinel works in a factory which makes records. At a music concert, he meets a girl his own age, Colette, and falls in love with her. Later, Antoine goes to extraordinary lengths to please his new girlfriend and her parents, but Colette still only regards him as a casual friend. First segment of “Love at Twenty” (1962).

A shy and mute seamstress goes insane after being attacked and raped twice in one day. She wanders the New York streets at night in a sexy black dress with her attacker's gun strapped to her garter belt, blowing away any man who tries to pick her up.

Madame Jouve, the narrator, tells the tragedy of Bernard and Mathilde. Bernard was living happily with his wife Arlette and his son Thomas. One day, a couple, Philippe and Mathilde Bauchard, moves into the next house. This is the accidental reunion of Bernard and Mathilde, who had a passionate love affair years ago. The relationship revives... A somber study of human feelings.

Yıl 1968. Antoine Doinel serisinin arsız baş kahramanı, askerlik görevinden men edilmiştir. Bir gün ansızın özel bir dedektifin yardımcısı olarak kendine pozisyon bulan Doinel, türlü maceralar ve romantik ilişkiler içinde koşturur durur.

Genç Paul, ordudan yeni terhis olmuştur ve sivil hayata alışmakta zorlanır. Paul’ün kız arkadaşı kendisine bir pop şarkıcısı olarak kariyer inşa ederken, o hızla değişen kültüre ayak uyduramaz. Hem sosyal hem de siyasi açıdan kendini yabancı hisseder.

’Pamela’yı Takdim Edebilir miyim?’ adlı filmin çekimleri sırasında yaşanan acı-tatlı olayları beyazperdeye taşıyan öykü, sinema sanatının tüm zorluklarıyla boğuşarak hedefine ulaşmayı seçen yönetmen François Truffaut’nun, sinemaya ve sinemacılara bir saygı duruşu adeta. Film içindeki filmin yönetmenini Truffaut’nun bizzat kendisinin canlandırdığı yapım; makyözünden dublörüne, yapımcısından sahne amirine, yönetmen asistanından klaketçisine kadar bir filmin her alanında çalışan emekçilere adanmış izlenimi veriyor.