A wannabe actor must chose between his passion and his father, a crook.

Max Chêne is a life coach who helps to motivate everybody from professional athletes to government ministers to business executives. After his gambling debts get out of control and his wife throws him out, he is approached to take on a unique client.

This release was recorded during the 1993 Melodic Metal Tour at Hamburg’s Dock’s venue on September 25, sharing the bill with fellow German headbangers Rage, whose performance has also been released on DVD and the review can be seen here. The lineup for this show consisted of Ralf Scheepers on lead vocals, Kai Hansen on guitar, Dirk Schlachter on guitar and keyboards, Jan Rubach on bass and Thomas Nack on drums. The show was to see one of the last performances of Scheepers as he left the band soon after this tour. Based on a three album recording career including the albums Heading For Tomorrow, Sigh No More and Insanity and Genius the band had an established fan base coming into this tour. The show is a mix of live performances and interviews, giving a great insight into the show but also to some behind the scenes goings on. It also includes footage in the recording studio for the production of the Insanity and Genius album.

Florilège des sketch réalisé pour "La grosse émission" sur Comédie!.

A Swiss mayor and a Chinese watchmaker living in the Jura decide to organize the semi-finals of Miss China in Switzerland.

Günümüzün en yenilikçi yönetmenlerinden birinin gözünden Amerikan gençliğine benzersiz bir bakış... Cannes'da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünün açılış filmi olarak gösterilen Biz ve Ben, Bronx'lu bir grup ortaokul ve lise öğrencisinin, okulun son gününde eve dönüşlerini dokunaklı olduğu kadar neşeli bir yolla ele alıyor. Son kez servis otobüsünden inip dünyaya adım atarlarken çocukların aşklarını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını öğreniyoruz. Gondry'nin bu oyuncaklı ve şaşırtıcı "yol filmi" erkek arkadaşlar, zorbalar, saç şekilleri, sürü psikolojisi, pis şakalar, cep telefonları ve otobüsün ayrıcalıklı koltukları olan arka sırayla şekillenerek mesajını veriyor: Gençlik evrensel bir olgu...

Cesar is a young schoolboy living in Paris with his family. Their life is ordinary, but Cesar wants more excitement (which he creates, in one instance, by claiming to his teachers that his father has been arrested). During the school holidays, Cesar and his friend Sarah decide to help their mutual friend, Morgan, find his father who supposedly lives in London. Each one tells their parents that they're staying with the other two, and together they sneak out to begin their search.

The two friends Claude and Serge are fundamentally different in their temperament. Similarities arise only when they try to have a relationship with a woman, because both fail equally. While Claude is simply too shy to even start a relationship, let alone meet a woman, Serge is too jumpy to have a relationship. Together they go in search of the great love in all sorts of curious situations, from the self-help group on speed dating to wedding celebrations of strangers - in the hunt for the right woman, they are no way too far.

Yan is a successful artist. One day he is waiting for his date Florence to turn up at his apartment. As the doorbell rings, he finds another young woman in underwear on his doorstep: his neighbor Eva! She tells him she locked herself out of her apartment and insists that he helps her. Whilst Yan is trying to enter Eva's apartment via their adjoining balcony, his phone rings. It is Florence, and she is not impressed when a female voice answers the phone. At this point, Eva's rabidly jealous boyfriend Boris returns home. Seeing Yan in his apartment, he deduces that Eva has been having an affair behind his back. Florence then turns up and Yan tries in vain to explain the situation. By chance, Florence's husband suddenly puts in an appearance. After that, it all starts to get a bit complicated.

Antoine and Christian, two long-estranged brothers from Normandy, couldn’t be more different from each other: while the former is happily married with two kids and a successful boat driver, the latter is a facetious globe-trotting hustler who likes to engage in bar fights. But when Antoine starts getting involved in sleazy activities, Christian flies to his rescue. In an unexpected bonding-adventure they take upon themselves to defend the family they thought they’d never be.

Alfred Kinsey, Harvard mezunu bir zoologdur. Indiana Üviversitesi’nde biyoloji dersleri vermeye başladıktan sonra, özgür düşünceleri ve mizahi yapısıyla diğerlerinden çok farklı olan öğrencilerinden biriyle evlenir.Kinsey’i kendilerine yakın bulan öğrenciler, zamanla onunla özel hayatlarını da konuşmaya başlarlar. Özellikle cinsel yaşam ve seks üzerine sorulan sorulara cevap veremeyen Kinsey, aslında hiç kimsenin bu sorulara cevap veremeyeceğini fark eder. Çünkü o güne kadar seks üzerine klinik incelemeler yapılmamıştır. Kurduğu ekiple bu konu üzerinde çalışmaya başlayan Kinsey ilk olarak erkekler üzerinde çalışmaya başlar. Yapılan görüşmeler ilerledikçe insanlar utançlarını ve korkularını yenip, deneyimlerini paylaşmaya başlarlar.

Eugenia is the queen of an imaginary European country. When her husband dies, quite unexpectedly, the country is left without a king. According to the law, the new king needs to be married so that leaves out the eldest son. Her youngest son, Prince Arnaud is married to the lovely Armelle and they have two young children. They become the future rulers of the kingdom.

Pamela Rose adında bir kadına ait tabut çalınmıştır. FBI ajanı Douglas Riper (Olivier Baroux), bu olayın eski ortağı Richard Bullit (Kad Merad) ile tekrar bir araya gelmek için kaçırılmaz bir fırsat olacağını düşünür. İki parlak FBI ajanı, eski gülerdeki gibi birlikte soruşturma başlatırlar. Ancak geçmişin kinini taşıyan bir adamın tuzağına düşmek üzere olduklarının farkında değildirler. Dahası, yakında Amerikanın kadın başkanına bir suikast düzenlenecektir ve bu sadece başlangıçtır...

After learning of her husband's infidelities, a housewife invites an itinerant lesbian to move in with them. None of their lives will ever be the same again.

Arthur (Arthur Lepage) zamanını, çok sevdiği karısı Florence (Nathalie Levy-Lang) için harcayan ve bundan büyük mutluluk duyan bir adamdır. Ta ki karısı, ondan ayrılmak istediğini söyleyene dek… Florence'ın niyeti, Arthur'dan ayrılıp yeni sevgilisiyle evlenmektir. Evliliğini kurtarmak isteyen Arthur, karısının peşinden yollara düşer. Yolda tesadüfen Emilie Vergano (Mélanie Doutey) adlı hırsızla karşılaşır. Emilie çaldığı değerli bir tabloyu Arthur'un bavuluna saklar. Arthur'un başı şimdi gerçekten beladadır...

Life is easy for 43-year-old Luis, a happy single guy, fulfilled in his job of star nose with a perfume creation company, cosseted by his mother and five sisters. It could have lasted for a whole life, but fed up with mollycoddling and helping him, his mother and sisters decide it's time he got married, and the sooner the better!

Eric and Ramzy are working as window washers at the Montparnasse skyscraper in Paris. Thinking that he has a date set up with beautiful executive Marie-Joelle (who in reality hates his guts), Ramzy stays at work late while Eric hangs around with him. As a result, the pair witness a gang of terrorists seize the tower and take its late-night occupants (including Marie- Joelle) hostage. Knowing that only they can save the day, Eric and Ramzy swing into action.

Bernand Fréderic is a mediocre bank executive. He's married and has a son. He used to have another profession: being French star Claude Francois. Now, with the Imitators Gala Night coming up, he must choose between his wife or the only thing that makes him happy: the applause.

Human bize, insanoğlunun derinliklerine inme fırsatını sunarken, dünyamıza dair görüntü ve hikâyelerle iki kanatlı bir tablo çizer. Kin ve şiddetle olduğu kadar aşk ve mutluluk aracılığıyla da Human, bizleri başkalarıyla karşı karşıya getirirken kendi hayatlarımıza da götürür. En basit günlük hikâyelerden en ilginç masalsı hayatlara kadar değinerek, bizlerin aslında kimler olduğumuza, karanlık yanlarımız olduğu kadar güzel ve evrensel bir yanımızın da olabildiğine ışık tutar. Yeryüzünü, yani bizim Dünyamızın, belki de hiç görülmemiş en güzel yerlerine ait havadan görüntüleri ve opera tarzındaki müzikler eşliğinde dünyanın güzelliklerine tanıklık etme ve soluklanma fırsatı sunar. Human, insan koşullarına sıkı sıkıya bağlanmamızı ve varoluş sebebimizin ne olduğunun yansıtılmasını sağlayan bir film.