Who would think losing car keys could lead us that far ? Be careful, adventure is on every street corner...

While researching an urban legend on feral children, three friends find themselves trapped in an abandoned high school, where they are confronted with an evil more sinister than the legend itself.

For centuries, the man was accompanied by anxiety about the new Millennium. It’s New Year’s Eve 1999 – “The end of the world” is approaching. Catastrophe, uncertainty and the thickening...

A collage inspired by Freud.

Carré is the boss of the BRB (Brigade for the Repression of Banditry). 3 years earlier, he arrested a big mobster, Kancel. Today, thanks to an extraction, Kancel kidnaps the cop. He has 96 hours to elicit a single information: know who gave him.

Shaun bluffs his dimwitted farmer master into bidding for three llamas at a county fair. Once they arrive, however, they cause such chaotic destructive mayhem that Shaun has to carefully remove them – high-speed chases, careful rooftop scrambles and dangerous falls ensue.

In 1976 in Nice, Agnes, the daughter of the owner of the Palais de la Méditerranée, falls in love with an older lawyer.

Genç bir kadın olan Camille, Philibert ve Franck adlı iki komşusuyla dost olur; rahat ve huzur bulmak için onların evine yerleşir. Ailevi geçmişleri ve kişilikleri bakımından birbirlerine zıt bu üç karakter, uyum içinde hayatın tadını yakalarlar. Tartışmaların, kavgaların, barışmaların, suç ortaklıklarının ötesinde, “bir arada” olmanın keyfi onları daha güçlü kılar. Derken, inatçı olduğu kadar dünyalar tatlısı olan Franck’ın anneannesini de aralarına almaya karar verirler. Hikâyenin kahramanları feleğin çemberinden geçmiş, biraz yabani ve yalnız karakterlerdir; fakat gönül zenginliğine ve duyguların gücüne inanırlar. Peki, “Bir aradayız, hepsi bu” diyerek kendilerini keşfetmeleri, kendilerini gerçekleştirmeleri mümkün olabilir mi? Masala yakın durmakla birlikte, film burada gündelik hayatın tarafını tutuyor. Her şey toz pembe değil ve kendileri için inşa ettikleri bu fanusta dram eksik olmuyor. Hayatın sert darbelerinden, kenara çekilme riskini de göze almadan, nasıl kaçmalı?

1995 tarihli ilk uzun metrajı La Haine / Protesto ile büyük ses getirmiş olan Matthieu Kassovitz’in yeni filmi, Fransa’nın Pasifik’teki deniz aşırı toprağı olan Yeni Kaledonya’da 1988’de gerçekleşmiş bir olayı temel alıyor. Jandarma şefi Philippe Legorjus, ellerinde rehineler bulunan ayrılıkçı Kanaklarla uzlaşmak için adamlarıyla birlikte Ouvéa’ya gönderilir. Ancak müzakere zemini söz konusu değildir; Fransız ordusunun savaş konumuna geçmiştir bile. Zaman daralmaktadır, çünkü seçim yaklaşıyordur ve anakara hemen sonuç almak ister. Heyecanı hiç düşmeyen İsyan hem hareketli bir aksiyon hem de bir politik dram. Kassovitz kendi yazdığı, yönettiği ve kurgusunu yaptığı filmin başrolünü de üstlenmiş...

In their blue hotel room, a clandestine couple of two married lovers plan an impossible future, as death shutters their already frail tranquillity. Now, the noose tightens more and more around innocents and sinners; but, was there a crime?

Denis struggles to raise his boisterous daughters Janine and Mercredi on his own while holding down two jobs. Everything goes sour when Denis forgets Mercredi one too many times at the school gates. Séverine, a cheerful social worker, is appointed to scrutinize the family’s daily lives.

The life of four best friends in Paris: Antoine (a gym school teacher), Jeff (director of a monthly journal), Alex (Jeff's associate in the monthly journal and a Don Juan) and Manu (owner of fine food store). Their time is shared between their respective jobs, their relationship with women (their own and others...) and the times they meet together to discuss about life and play sport lottery.

Based on the 2000 book of the same name by Emmanuel Carrère, it is inspired by the real-life story of Jean-Claude Romand. L'Adversaire's protagonist Jean-Marc Faure (Auteuil) pursues an imaginary career as a doctor of medicine in a plot more closely based on Romand's life and Carrère's book than was Laurent Cantet's 2001 film L'Emploi du Temps. The film was nominated for a Palme d'Or at the 2002 Cannes Film Festival.

Yıl 1914. İnsanlık tarihinin en kanlı savaşı Birinci Dünya Savaşı başlamış. Ancak Noel Gecesi batı cephelerinden birinde müziğin de gücü ile o geceye özel bir barış ilan edilir sessizce, Almanlar ve İskoç-Fransız birlikleri arasında.

Film, programında bir cinayet ve intihara tanık olan bir Realite TV sunucusunun hikayesini anlatıyor. Show, rahatsız edici bir hit oyunu gösterisinin yarışmacılarının halkın keyif alması için hayatlarını sonlandırdığı Realite TV de yollarını kaybetmiş insanları tasvir eden, insanları korkunç fiiller yapmaya iten çaresizlik ve umutsuzluk öykülerini anlatıyor.

Restoran sahibi Max ve karısı Vero, her sene en yakın arkadaşlarını yazlık evlerine çağırarak sezon açılışını beraber yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Ancak bu sene Paris’ten ayrılmadan hemen önce arkadaşları Ludo’nun ciddi bir trafik kazası geçirmesi, hepsini derinden sarsar. Bu sebeple tatilleri grup içinde itirafların, sırların ve suçluluk duygularının ortaya çıkmasına neden olur. İlişkilerin, aşkların ve dostlukların sınandığı bu yaz tatili, hepsinin hayatını değiştiren bir tecrübeye dönüşecektir.

Margot Beck sekiz yıl önce seri bir katil tarafından öldürülmüştür. Katil işlemiş olduğu bütün cinayetleri itiraf etmesine rağmen Margot’u öldürdüğünü hep inkar etmiştir. Margot’nun cesedi üzerinde yapılan bütün araştırmalar ise katilin aynı kişi olduğunu göstermektedir. Aradan sekiz yıl geçmesine rağmen, Margot’nun kocası Alexander, karısının yokluğuna hala alışamamış ve sadece işi ile avunan bir adam haline gelmiştir. Margot’nun cesedinin bulunduğu yerin yakınlarında, aynı şekilde öldürülmüş iki kadın cesedinin daha bulunması soruşturmayı tekrar başlatacak ve Alexander’e gelen bir e-mail ile nefes kesen bir kovalamaca başlayacaktır.

Florence wants to introduce David, the man she’s madly in love with, to her father Guillaume. But David isn’t attracted to Florence and wants to throw her into the arms of his friend Willy. The four characters meet in a restaurant in the middle of nowhere.

Pierre, avukatlığı bırakıp, kendini en büyük tutkusu olan biniciliğe adar. Atı Jappeloup'yu herkes çok zayıf ve hırçın bulmakta ve eğitilebileceğine inanmamaktadır. Pierre, babasının desteği ile çalışır ve 1984 Los Angeles olimpiyatlarına katılır. Burada bir talihsizlik yaşar ve oyunlardan madalysız dönerler ancak daha sonra 1988 Seul olimpiyatlarında altın madalyayı alarak adlarını tarihe altın harflerle yazdırırlar..

İngiliz futbol takımı Evsizler Dünya Kupası için Roma'ya doğru giderken yetenekli yeni oyuncuları, geçmişini ardında bırakıp takımın bir parçası olmayı öğrenmelidir.