Asti, third millennium. Lucia, mother and wife on the verge of boredom, opens up to friendship with the immigrant Ahmed, looking for an escape from the routine.

Paul and Vanessa have just had sex. It's unlikely they'll meet again. She's funny, pretty and witty. He's still just a boy at heart. Intrigued by this young mischievous and mysterious woman, he does his best to hold onto her. But who is manipulating who? Will he succeed in satisfying his need for love and overcoming his fear, awkwardness and conventions?

From the moment they meet - and against their will - Helene and Joachim begin a lovers' dance they are powerless to stop.

Sektördeki en iyi katil olan Lucrèce, son bir iş kabul eder: Bir şirketin çıkarlarını tehdit eden bir opera sanatçısını ortadan kaldırmak. Kurbanına yaklaşmak için başvurduğu festivalde soprano olarak işe alınır fakat işler planladığı gibi gitmeyecektir.

1944. Léon Duchemin owns a restaurant with his sister. His clients are Germans, Résistance et black marketeers. Léon unwillingly joins the Résistance when a British pilot is shot down and hides in his attic and, through a series of mishaps, he accidentally steals the plans for Hitler's V1 missiles.

Erwan, a strapping Breton who clears mines for a living, is shaken when he discovers that his father is not his father. Despite his affection for the man who raised him, he quietly sets out to find his biological father, and succeeds in locating Joseph, an endearing old codger he takes a liking to. Just when things look settled, another unexpected “bomb” hits Erwan in the form of Anna, an elusive nymph.

Çevre Koruma Dairesi müfettişi Steve Malone, zehirli maddeleri kontrol etmek için uzak bir askeri üsse gittiğinde, yolculuk için ailesini de beraberinde getirir. Üsse vardıktan sonra, genç kızı Marti, üssün komutanı General Platt'ın kızı Jean Platt ile arkadaş olur. Üsteki insanlar tuhaf davranmaya başlayınca Marti onların yerini yavaş yavaş bitki benzeri uzaylıların aldığına ikna olur.

Valeria, young secretary of a producer, lives with an eccentric mother and secretly writes for a successful screenwriter, Alessandro. One day, she receives an unusual present from a stranger: it’s the plot of a movie about the mysterious but really-happened theft of a famous Caravaggio’s painting.

1945 yılında, Buchenwald Toplama Kampı’na gelen esirlerden birinin valizinde, üç yaşında yahudi bir çocuk saklıdır. Hücre arkadaşı Hans Pippig, durumu fark eder. Eğer bunu yetkililere bildirirse, küçük çocuk infaz edilecektir. Ancak durumu sakladığı anlaşılırsa, uzun süredir SS subayları ile kurduğu ilişkisi bozulacak ve bu, onun hayatını tehlikeye sokacaktır. Hans, doğru ile yanlış arasındaki seçimi yapmak zorundadır.

Claire bir ebedir ve hayatını başkalarına adamıştır. Çalıştığı doğum kliniğinin yakında kapatılacağı endişesiyle meşgulken, babasının eski metresi Béatrice'in ortaya çıkmasıyla hayatı daha da altüst olur. Béatrice kaprisli ve bencil bir kadındır, Claire ise tam tersidir.

Yetimhanede büyümüş Gino (Matthias Schoenaerts) ile araba yarışçısı Bénédicte (Adèle Exarchopoulos) tanışmalarından kısa bir süre sonra büyük bir aşk yaşamaya başlamıştır. Ancak Gino'nun hayatıyla ilgili sakladığı çok önemli gerçekler vardır. Kendini araba ithalatçısı olarak tanıtmıştır, ancak aslında çocukluk arkadaşlarıyla yüksek profilli soygunlar yapmaktadır. Suç hayatını bırakıp Bénédicte'le evlenmeden önce son bir soyguna razı olan Gino'nun hayalleri, yaşanan aksiliklerle suya düşecektir.

When a sudden tragedy uproots the lives of two women and their families, they begin to question the relationships they once held so dear.

Yann (François Cluzet) rüyasını gerçeğe dönüştürmüştür. Dünyanın en zorlu solo yelken yarışı olan Vendée Globe, hiçbir ekip arkadaşının yardımı olmadan tek başına tamamlanması gereken bir dünya turudur. Yann lider durumdayken bir dümen arızası nedeniyle mola vermek zorunda kalır. Moladan sonra teknesine gizlice girmiş kaçak bir yolcu olduğunu fark eder. Yarıştan diskalifiye olmasına neden olacak bu olay onu çok zor bir duruma sokmuştur. Bu durum, hem yarışın gidişatını etkileyecek, hem de müthiş bir dostluk hikayesinin ortaya çıkmasını sağlayacaktır

Two couples, Pierre and Aimée, Éric and Pénélope, all share four years of friendship without cloud. Only concern, Penelope and Pierre have become lovers ... The situation becoming untenable, they decide to break. But after a final night of passionate love, fate plays a trick on them: Peter and Penelope each wake up in the body of the other! To protect their secrecy, they each find themselves having to live the life of the other. This is the beginning of the complications ...

Lila, Brüksel'deki Marolles'in yükselişlerinde yetişir. Kız kardeşi ve arkadaşları ile birlikte, dansçı olmayı ve hip-hop dünyasında devrim yapmayı hayal ediyor. Arkadaşları Brüksel'de kalırken, Lila her şeyin - konforun, ailenin - ardında kalıcılığını sürdüreceğine inandığı Paris'e gitmek için her şeyi bırakır. Bunun dışında Paris'teki hayat beklenmedik bir dönüşü hızla alır. Koreograf olmayı hayal eden kadın rap videosunda kucak dansçısı olarak biter ve bu sadece hayal kırıklığının başlangıcıdır. Drama öğretmeni ile bir tesadüfen buluştuktan sonra, sahnede kalbini ve ruhunu taşır ve ayakta durmaya başlar. Bu sefer, olağandışı özveri, onu arayışına götürüyor. Ancak, hala bir son savaşla savaşmak zorunda: babasını doğru seçimi yaptığını inandırmak.

Film, Güney Kore'nin Japon sömürgesi zamanında Japon karşıtı olan Heroic Corps (Kahramanlık Kolordusu) adlı bir grubun faaliyetlerini anlatmaktadır. Grup, Kore'nin bağımsızlığını elde etmek için şiddet kullanmıştır. Japon polis teşkilatında komiser olan Lee Jung-chool’a Kore’nin bağımsızlığı için mücadele eden silahlı bir direnişe sızma görevi verilir. Direnişin lideri olan Kim Woo-jin ile yakınlaşır. Her ne kadar tarihleri zıt olsa ve birbirlerinin niyetlerini ve kimliklerini biliyor olsalar dahi samimi olurlar. Bu esnada tüm bilgiler iki tarafa da sızmaya başlar, ancak kimse köstebeğin kim olduğunu bilmemektedir. Direniş üyeleri Seoul’deki Japon Üslerini yok etmek için bir dizi patlayıcı ele geçirirlerken, Japon polisi de onların peşine düşüp Şangay’da toplanmaktadır. Kovalananlar da kovalayanlar da kendilerini iki tarafın da birbirini kullandığı bir operasyonun içinde buluverirler. Bu sırada patlayıcıları taşıyan tren sınırı çoktan geçmiştir ve Seoul’e doğru yol almaktadır.

Orta yaşlı, boşanmış bir üniversite profesörü ve , sevecen bir kadın olan Nathalie, ona yakın olan herkesi önüne geçilmez bir şekilde kıskanmaya başlar. En iyi arkadaşı, yeni meslektaşı, eski kocası … herkes kendini tuhaf davranışlar içerisinde bulur. 18 yaşındaki güzel kızı Mathilde bile! Alaycı doğası ve çatışan duygularıyla Nathalie, bu beklenmedik orta yaş krizi boyunca komik, dokunaklı ve patavatsız bir şekilde davranır.

Teacher in the most prestigious highschool in the country, François enjoys the life he’s always known, in the intellectual and bourgeois society of Paris. Trapped in a situation where he’s forced to accept a job in a school of a tough underprivileged suburb, he finds himself confronted to his own limits and to the upheaval of his values and certainties.

Zombilenyum'da, Cadılar Bayramı temalı parkta, canavarlar mutsuzdur. Sadece zombiler, vampirler, kurt adamlar değil, ruhları sonsuza kadar şeytana ait olan iblisler de müşterileri eğlendirmekten bıkmış ve yorulmuşlardır. Kısacası ofis hayatından gına gelmiştir zombilere, özellikle de bu ofis hayatının sonsuza dek süreceği düşünülünce. Sonra birden Hector adında bir insan çıkagelir. Standartlara uyumluluğu sağlamakla görevli olan Hector korku parkını kapatmayı düşünmektedir. Parkın vampir yöneticisi Francis'in başka seçeneği kalmamıştır: Sırlarını korumak için onu ısırmak zorundadır. Tuhaf bir canavara dönüşen ve parkta sıkışıp kalan Hector, kızı Lucie'den ayrı düşmüştür. Ya Hector Zombilenyum'un yeni gözde canavarı olursa?

Yeni Dalga akımı bünyesinde çektiği filmlerle müthiş bir ün ve hayran kitlesine kavuşan yönetmen Jean-Luc Godard (Louis Garrel), 1967'de Çinli Kız (La Chinoise) filmini çekerken başrolde oynattığı Anne Wiazemsky'e (Stacy Martin) aşık olur ve ikili kısa süre sonra evlenir. Genç Anne çok mutludur, ancak Mayıs 1968 olaylarının gelişiyle Godard devrim düşüncesiyle fazlasıyla meşgul olmaya, evliliğini ve eşini ihmal etmeye ve farklı bir insana dönüşmeye başlar.