"Maine-Ocean" is the name of a train that rides from Paris to Saint-Nazaire (near the ocean). In that train, Dejanira, a Brazilian, has a brush with the two ticket inspectors. Mimi, another traveler and also a lawyer, helps her. The four of them will meet together later and live a few shifted adventures with a strange-speaking sailor (Mimi's client).

Once known for his intellectual prowess, a retired professor (Anupam Kher) begins experiencing memory gaps and periods of forgetfulness. But while he tries to laugh it off, it soon becomes clear that the symptoms are a sign of a more serious illness, prompting his grown daughter (Urmila Matondkar) to move in as his caretaker. Meanwhile, as his mind regresses, he recalls a traumatic childhood memory involving the death of Mahatma Gandhi.

In answer to an orphan boy's prayers, the divine Lord Krishna comes to Earth, befriends the boy, and helps him find a loving family.

A man is painting a landscape. A woman is holding two cups. What can go wrong? A nightmare in pink.

Divers go to work on a wrecked ship (the battleship Maine that was blown up in Havana harbour during the Spanish-American War), surrounded by curiously disproportionate fish.

Sahra Çölü´ndeki bir hazineyi bulmaya çalışan iki adam ve bir kadın, tehlikelerle dolu bir maceraya sürüklenirler.

Karan Fakir ama onurlu bir araba tamircisidir hickimsenin malinda ve parasinda gozu yoktur kizi Suman Anneden Oksuzdur Evlenme Yasina gelmistir ve onun cehiz parasini toplamak icin Babasi kizini birakip yurtdisina gitmek zorundadir O Yuzden Sumani Sehire Goturur En Yakin bildiyi Dostu ve Kardeshi bildiyi Kishanin ve Yengesine Getirip Emanet eder Rahat bir sekilde ulkeyi terk eder gozu arkada kalmaz Cunku Kishani ve Yengesini ailesi bilir ve onlardan emindir Kishan Cokdan kendi isini kurmush dunyanin en zengin ve asil ailelerinden biri olmustur Bu Siralarda Kishanin kendi oz ogluda amerikadan geri doner ve sumanla tanisir arkdash olurlar Prem ve Sumanin Dunyaya bakish acilari ve karateleri bir biriyle uyumludur kolayca anlasirlar Prem zamanla Sumana asik olur ama insanlar kibilidirler Prem ve Sumanin Temiz askina inanmazlar Sumanin Babasi Karan donmushtur bu cirkin iftiralari duyub kizini alir geri goturur Prem ve Suman Askilari Icin savashir teslim olmazlar Premde evi terk eder

Bir kadının Los Angeles'ın dışında bulunan Inland Empire'daki garip ve gizemli olaylarla ilgisini anlatan filmde David Lynch sahneleri çekimlerden önce yazdığı için tam anlamıyla filmin bir senaryosu bulunmamaktadır.

Bütün gençler aynıdır. Birkaç kategoriye ayrılabilirler: kendilerini eğitmeye çalışan herkesi sürekli protesto eden isyancılar; her zaman söylenenleri dinleyen ebeveynlerin evcil hayvanları ve baba ve anne onlara bakmaktan vazgeçemez; ve bir şeyi vaat etmeye ve tamamen farklı bir şey yapmaya alışkın olan küstah. Ancak Rahul bu kategorilere ait değil, tamamen farklı bir tip - bir hayalperest. Çocukken pilot olmayı hayal etti, ancak ebeveynlerinin bu konuda kendi düşünceleri vardı. Kısacası, 25 yaşında Rahul mimar olarak çalışmaya başladı. Bir baba, Rahul'un gerekli deneyimi kazanması için oğlunu New York'taki en iyi uluslararası şirkete yerleştirdi.

‘Finding Fanon’ is the first part in a series of works by artists Larry Achiampong and David Blandy; inspired by the lost plays of Frantz Fanon, (1925-1961) a politically radical humanist whose practice dealt with the psychopathology of colonisation and the social and cultural consequences of decolonisation. In the film, the two artists negotiate Fanon’s ideas, examining the politics of race, racism and the post-colonial, and how these societal issues affect their relationship. Their conflict is played out through a script that melds found texts and personal testimony, transposing their drama to a junkyard houseboat at an unspecified time in the future. Navigating the past, present and future, Achiampong and Blandy question the promise of globalisation, recognising its impact on their own heritage.

An old Finnish athlete travels alone through eastern Europe with his van.

12, is a comic parody about an office's obsession with the television show 24 as the their obsessions kick into high gear with the shows season finale approaching. Part The Office part 24, the short film mash-up introduces a novel send-up of these pop culture staples.

For Kevin, a shy teenager, being bullied is part of everyday life. But one day an older guy, Benny, comes to his aid. Impressed by Benny's self-as-sured appearance, Kevin seeks his company from then on, and increasingly idolizes him. But Benny's intention is not to protect the younger boy, quite the contrary.

In celebration of Asian Heritage Month, HBO presents a collection of perspectives from a diverse group of Asian Americans.

After the death of their abusive father, two estranged twin brothers must reunite and sell off his property.

More than 65 million people around the world have been forced from their homes to escape famine, climate change and war, the greatest displacement since World War II. Filmmaker Ai Weiwei examines the staggering scale of the refugee crisis and its profoundly personal human impact. Over the course of one year in 23 countries, Weiwei follows a chain of urgent human stories that stretch across the globe, including Afghanistan, France, Greece, Germany and Iraq.

Sundar, a waiter, is in love with Radha but does not have the courage to tell her. When he becomes a successful comedian, he confesses his feelings to her, only to find that she loves someone else.

Mesleğini kullanarak yaşadığı düzene başkaldırıp daha öteye gitmek ve zorla baş etmek uğrunda cesaret gösteren bir gazetecidir kahramanımız. David Locke, bir Kuzey Afrika ülkesine gerillalarla röportaj yapmaya gider. Artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Burada hayatının en ilginç olaylarının içine girecek ve hayatının akışını sonsuza dek değiştirecektir. Otelde tanıştığı bir arkadaşının ölmesi üzerine David onun yerine geçecektir. Robertson isimli bu adamın bütün kimlik bilgilerini ve randevu defterini de yanına alarak yeni kimliği ile yeni bir hayata başlamaya karar verir. Başka bir insanın yerine geçmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını, Robertson’un hayatı ile ilgili sırları keşfettikçe daha iyi anlayacaktır.

The Last Detail, her daim başarılı performanslara imza atmış Jack Nicholsonın çarpıcı oyunculuğuyla öne çıkan güçlü bir film. Filmde küçük bir hırsızlığa teşebbüs suçu yüzünden 8 yıla mahkum olan genç bir asker ile onu cezaevine götürmekle görevli iki denizcinin yaşadıklarını anlatıyor. Denizciler, ona güzel bir macera yaşatmak isterken, hiç de tahmin etmedikleri bir noktaya sürüklenirler.

The story of two men, both named Antonio Pisapia, who are on the decline and lead strangely parallel lives. One is a pop singer whose success ends after a sex scandal; the other is a football player whose career is cut short by an injury.