When Natalie (Anni Krueger) learns her cousin Francesca (Nia Vardalos) must cancel the Christmas Eve opening of her new Italian restaurant, Natalie’s heart goes out to all of the guests who were planning on attending. Since no one should be alone on Christmas, Natalie decides to make the opening happen any way she can. However, the attractive but pessimistic Chef Stefano (Gilles Marini) believes it’s impossible – there are only three days until Christmas! But Natalie insists that problems are just opportunities in disguise and soon she convinces Stefano that they can do it. At first, these opposites do not attract, but feelings begin to change when they find themselves working side-by-side. With Stefano’s help Natalie learns that cooking, like Christmas, isn’t about perfection…it’s about sharing it with the ones you love.

The revealing, no-holds-barred tale of Christian Dawkins, convicted in federal court in the biggest criminal case in collegiate sports history, a criminal enterprise that infiltrated college basketball teams and funneled hundreds of thousands of dollars to steer recruits to prominent athletic programs.

Eccentric inventor Charlie Jackson tries to interest wealthy investors in his girlfriend's plan to help children from poor neighbourhoods.

The untold and intimate life story of one of the greatest American photographers of all time, Bert Stern. After working alongside Stanley Kubrick at Look Magazine, Stern became an original Madison Avenue 'mad man', his images helping to create modern advertising. Ground-breaking photos of Elizabeth Taylor and Richard Burton, Marilyn Monroe and Twiggy, coupled with his astonishing success in advertising, minted Stern as a celebrity in his own right.

Tai is 17 years old. Naim is 20. She's Israeli. He's Palestinian. She lives in Jerusalem. He lives in Gaza. They were born in a land of scorched earth, where fathers bury their children. They must endure an explosive situation that is not of their choosing at an age where young people are falling in love and taking their place in adult life. A bottle thrown in the sea and a correspondence by email nurture the slender hope that their relationship might give them the strength to confront this harsh reality to grapple with it, and thereby ever so slightly change it. Only 60 miles separate them but how many bombings, check-points, sleepless nights and bloodstained days stand between them?

For as long as she can remember, 16 year-old Gracie has been raising her four siblings, each of whom has a different, absent father and their mother is on the fast track to self-destruction. When these children's lives are about to be pulled apart, Gracie will have to do the impossible and make the ultimate sacrifices to keep her family together.

Kamp danışmanları, terkedilmiş kamp alanlarında pusuya yatan acımasız katilin kurbanı olurlar.

Arjantin sinemasının bu yılki en nitelikli ve eğlenceli sürprizlerinden Saygın Vatandaş, Nobel edebiyat ödülünü kazanmayı düşüş olarak gören bir yazarı gözlemliyor. Avrupa’da yaşayan Daniel, Arjantin’de büyüdüğü, romanlarının beslendiği kasabadan gelen daveti kabul eder. 40 yılın ardından ilk kez kasabaya gittiğinde kendisini bir girdap gibi yükselen, trajikomik durumların içinde bulur. Mizahtan bir an bile vazgeçmeyen film, kültür, şöhret, edebiyat, sanat ve insan davranışları üzerine hınzırca sorular sorarken izleyiciyi kasabanın cehaletiyle yazarın kibrinin ortasına konumlandırıyor.

5.000 yıl önce acımasız savaşçı kral Memnon, kaderinde çöllerin korku dolu insanlarını yönetmek olduğuna inanıyordu. Komutası altındaki zalim barbarlardan kurulu ordusuyla her tarafı sildi süpürdü ve büyük bir katliam yaptı. Öldürmediği insanları köleleştirdi. Kendisine muhalefet edenleri sistemli bir biçimde yok eden Memnon'un stratejilerinin kaynağında geleceği çok iyi gören bir büyücü vardı...

Edebiyat eleştirmeni olan Marc Marronnier’i karısı, Marc’ı az gelişmiş bir pislik olarak niteledikten sonra başarılı bir yazar için kendisini terk eder. Marc, bunun hüznüyle aşk ve ilişkiler üzerine alaycı bir kitap yazmaya verir. Kitabı yazdığı sırada genç, dayanılmaz ve ulaşılmaz Alice’i tanımasıyla hayatı alt üst olur. Kuzeninin karısı olan Alice ile yaşayacakları kendi doğrularının da altüst olmasına sebep olacaktır.

1980 Kış olimpiyatlarında gerçekleşen bir mucizenin etkileyici öyküsü. Amerikan Buz Hokeyi takımının Sovyetlerin dişli takımını yenip Altın Madalyaya uzanmasını anlatıyor. Bu inanılmaz başarının altında ise oyunculuktan gelen Takım Koçu Herb Brooks\'un sıradan oyunculardan oluşan takımına duyduğu güven yatıyor.

Hikaye üç çocuklu bir aile etrafında şekilleniyor. Baba süper teknolojik bir buluş yapmış ve çalıştığı şirket de onu bir haftalığına tatile gönderiyor. Tabii ki eşiyle birlikte ama çocuklara bakacak birileri lazım. İlk seçenek, Phil rolü ile aile babası karakterini canlandıran ER dizisinden Tom Everett Scott'ın ailesi ama maalesef onlar tatilde çıkınca eşinin ailesinden yardım istemek zorunda kalıyorlar. Ailenin annesi Alice rolünde, What Women Want filmiyle tanınan İtalyan asıllı oyuncu Marisa Tomei yer alıyor. Alice, istemeye istemeye de olsa kendi ailesinin çocuklara bakmasına razı oluyor. Alice'in babası rolünde ise Robert DeNiro ile baş rolü paylaştığı Analyze That filminden hatırlayabileceğiniz Amerikalı komedyen Billy Crystal yer alıyor. Diane karakterini canlandıran büyük anne ise Hawaii doğumlu Amerikalı şarkıcı, komedyen ve aktris Bette Midler...

Harry Dean’in dünyanın en zengin adamlarından birinden bir tablo çalma planında bir şey eksiktir: ilk hamlesini yapmak için kullanacağı güzel bir kadın. Nicole bu iş için uygun bir aday gibi görünür. Ama Harry Nicole’e aşık olunca planı hiç istemediği bir yönde ilerler. Koleksiyon yöneticisi Harry Deane güzel sanatlar uzmanıdır ama küstah patronunu suistimal etmekte de bir o kadar iyidir. Ama bu değişmek üzeredir. Plan, patronunu sahte bir Monet tablosunu almaya ikna etmektir. Bu işte kendisine yardım etmesi yani İngiltere’nin en zengin adamını kandırması için Teksaslı bir kızı işe alır. Ancak plan uygulamaya konulur konulmaz, Deane rodeo kraliçesine aşık olduğunu fark eder. Bu da planında birçok soruna neden olur...

Oldfield, Yeni Zenlanda'nın yeşil tepelerinde ailesinin sahip olduğu çiftlik yaşamına uzak büyümüş, koyun fobisi olan bir bilgisayarcıdır. Pek çok koyunun beslendiği bu yeşil tepelere mecbur kalmadıkça ayak basmak istememektedir. Yine böyle bir mecburiyetin doğması nedeni ile bir gün çiftliğe dönmesi gerekir. Ailesinden kalan çiftlikten kendisine düşen hisseleri abisi Angus'a satacaktır. Oldfield, çiftliğe doğru isteksizce yola çıkarken Angus oldukça tehlikeli işlere girişmiştir. Kurmuş olduğu genetik mühendislik ünitesinde oldukça sorumsuz işler yapmaktadır. İşleri daha da karıştırmak üzere olan beceriksiz bir grup doğa aktivisti, Angus'un labaratuvarından bir mutant koyunu kaçırıp serbest bırakınca bütün çiftlik birbirine girer. Koyunlar, kendi doğalarından çıkarak kana susamış birer katile dönüşmüşlerdir. Oldfield'in en büyük korkusu ile yüzleşmesinin zamanı gelmiştir

Mateo (Lluís Homar), bundan 14 yıl önce geçirdiği korkunç trafik kazasında sadece görme yeteneğini değil, hayatının kadınını da kaybetmiştir. Kazadan sonra gerçek kimliğini reddeder ve takma adı Harry Caine ismini kullanır. Hayatta tutunabilmesi için Mateo Blanco’nun kazada sevgilisi Lena (Penélope Cruz) ile öldüğü fikrini kabullenir. Senaryoları sayesinde yaşayan Harry Caine’e eski sadık yapımcısının oğlu ve yazılarını kağıda döken Diego (Tamar Novas) yardım eder. Yaşamaya ve yazmaya karar verdiğinden beri, Harry acıyla alay eden ve bilinçli olarak geçmişini unutan hayattan zevk almak için diğer duygularını geliştiren çekici bir adamdır. Bir gece Diego bir kaza geçirir ve Harry o gece onun başından ayrılmaz ve ona bakar. Diego ona, Mateo Blanco’ya, birkaç şey sormak istediğini söyler, Harry şaşkınlığının ardından kabul eder ve 14 yıl önce olanları bir babanın uykuya dalan oğluna masal anlatması gibi anlatmaya başlar.

Genç bir satıcı, yerel bir yetenek yarışmasında sakat bir davulcunun yerine çalmayı kabul ettiğinde, bir anda dört yeni yıldız doğar. Siz daha Hayat Şarkısı diyemeden Play - Tone Plak Şirketi yöneticisi gruba konrat imzalattırır ve onları hit şarkılarıyla müzik listelerinin tepesine yerleştirir!

Malcolm Turner oldukça akıllı bir FBI ajanıdır. Ele aldığı olay ne kadar karmaşık olursa olsun, işin içinden bir şekilde çıkmayı ve olayı sorunsuzlaştırmayı başarmaktadır. Malcolm, bu sayede kendi çevresinde geniş bir ün yapmıştır. Malcolm'ın yeni görevi bellidir. Hapishaneden çıkan bir banka soyguncusunu enselemek üzere bir güney kasabasına doğru yol alır. İşlerin çığırından çıkmasına ise çok kısa bir süre kalmıştır.

Amerikan Başkanı'nın kızı, diğer yaşıtları gibi gençliğini ve aşkı doyasıya yaşamak ister. Ancak, gizli servis ajanları Avrupa seyahati boyunca onu adım adım izler. Onlardan kurtulmaya çalışan Anna Foster, yakışıklı bir İngiliz gence aşık olur. O da babasının baskısı altında çalışmaktadır. İkisi arasında duygusal bir yakınlaşma başlar.

Winter isimli bir yunusun gerçek hikayesine dayanacak olan filmde, yengeç kapanına kuyruğu sıkışan yunusu kurtaran 11 yaşındaki bir çocuk ve onun ailesi arasında geçen film, yunus ve çocuk arasında oluşan dostluğa odaklanacak. Freeman’ın yunusa tekrar yüzme yeteneğini kazandıracak doktoru canlandıracağı filmde, Connick Jr. deniz biyoloğunu, Judd ise anneyi canlandıracak.

Rutin giden hayatlarından sıkılan üç amatör kuş gözlemcisi nadir görülen türlerin gözlemlendiği bir kuş gözlem yarışmasına katılırlar. Hedefleri bir yıl içinde en fazla kuşu gözlemleyerek, en üst düzey “kuşçu” olmaktır. Arkadaşça rekabetleri kısa zamanda ülke çapında komik ve karışık bir maceraya dönüşür. Ödül arayışlarının bir bedeli vardır ve bu hiç de kolay değildir!