It's the end of the century at a corner of the city in a building riddled with crime - Everyone in the building has turned into zombies. After Jenny's boyfriend is killed in a zombie attack, she faces the challenge of surviving in the face of adversity. In order to stay alive, she struggles with Andy to flee danger.

A young boy Selva chasing his football sports dreams suffers a major setback, grows into an angry young man who is drawn into conflicts by evil forces involving him and his family, which he must navigate and reform

The Russian version of the movie "Fight Club" is not just a Russian version of a well-known cult film, it is the result and of the hard work of two young men and their love for cinema, Alexander Kukhar (GOLOBON-TV) and Dmitry Ivanov (GRIZLIK FILM) , who are responsible for this project, from the development of its idea and the selection of the cast, to the organization of filming and financial support. Filming lasted a whole year. Everyday work, constant trips, searching for suitable film sets and an exhausting schedule - all this was not in vain and resulted in an unusually amazing and original project - the film "Fight Club", created in the very heart of southern Russia, in the city of Krasnodar, by two young people

Once known for his intellectual prowess, a retired professor (Anupam Kher) begins experiencing memory gaps and periods of forgetfulness. But while he tries to laugh it off, it soon becomes clear that the symptoms are a sign of a more serious illness, prompting his grown daughter (Urmila Matondkar) to move in as his caretaker. Meanwhile, as his mind regresses, he recalls a traumatic childhood memory involving the death of Mahatma Gandhi.

A group of friends meet after some years apart and decide to go on a treasure hunt.

Intertwined stories from the gladiator/athletes participating to the Calcio Storico Fiorentino yearly championship.

From 1970-1977, six low budget films shown at midnight transformed the way we make and watch films.

İtalya'da ölmekte olan bir kadın torununa hazinesini yıllar önce Rusya'nın Leningrad şehrinde sakladığını anlatır. (O öldüğünde etrafta olan) diğer insanlar da bunu öğrenir. Böylece, her biri kendisi için hazineyi bulmaya çalışan birkaç kişi Leningrad'a gelir. Daha da kötüsü - sahip oldukları tek bilgi, hazinenin bir aslanın altında olduğu ve sayısız aslan heykeliyle tanınan bir şehir olan Leningrad'da olduğu. Sovyet milislerinin (polis) her şeyi öğrenmesi ve gizli bir ajan göndermesiyle hikaye daha da ilginç bir hal alıyor...

Ressam sevgilisi tarafından terk edilip kürtaj yaptıran Helen (Winn), uyuşturucu müptelası Bobby (Pacino) ile birlikte olmaya başlar. Birbirlerine sırılsıklam âşık olan gençler, kendileri gibi eroin bağımlısı, çalan, ihanet eden, bağımlılık uğruna insanlık onurunu yitiren evsiz barksız diğerleriyle birlikte New York'ta bulunan Needle Park'ı kendilerine mesken edinirler. Böylesine vahşi bir çevrede iki âşık için kurtuluş yolu gözükmemektedir.

Geçen yıllarda artık yaşlanmaya başlayan polis memuru John McClane (Bruce Willis), karısından boşanmış ve alkol tedavisi görmektedir. Artık polis departmanında çalışmayan McClane, devlete bağlı bir güvenlik biriminde tehlikeli bilgisayar korsanlarını takip etmektedir. Matt Foster (Lustin Long)isimli genç bir korsanı tutuklamak için yolda olduğu bir sırada, trafiğin içinde sıkışmış durumda iken, terörist saldırıların modern bir versiyonunu ilk elden yaşar. Greg Pope (Timothy Olyphant) tarafından yönetilen bir bilgisayar korsanları çetesi, Amerika’nın bilgisayar altyapı unsurlarına saldırıp, işe trafik ışıklarından başlayarak sistemleri teker teker kapatmaktadırlar. Bankalar arası bilgisayar ağlarına ve borsaya da müdahale ettikten sonra, Amerika’nın ekonomisi çökmeye başlamıştır. Her zamanki gibi McClane, bütün bu olayların ortasında kalıvermiştir.

Lila, derisinin diğer kızlardan daha fazla kılla kaplanmaya başladığını fark edince, kendisini medeniyetten soyutlayıp bir orman köşesinde yaşamaya başlar. Fakat, bedensel arzuları fiziksel kompleksinin önüne çıkınca, insan içine çıkmasının daha hayırlı olacağına karar verir. İlk iletişim kuracağı erkek, tüm gününü laboratuvarda çalışarak geçiren Nathan isimli bilim adamı olur. Farklı kompleksler sonucu benzer bir münzeviliği paylaşmaya başlayan çift, maymunlar tarafından yetiştirilmiş ilkel Puff'u keşfederler. Adamın uygar dünyaya getirilmesinin ardından ise deneyler başlayacaktır. İçgüdülerin bastırılması ve eğitilmesi gerektiği konusunda verecekleri eğitim, kendi dürtülerinin de bilinmeyen yönlerini keşfetmelerine vesile olacaktır. Senaryosu Charlie Kaufman tarafından yazılan 2001 tarihli yapım, video klip dünyasının çılgın Fransızı Michel Gondry tarafından çekildi. Uygarlık, kültür, vahşi yaşam ve insan doğası üzerine felsefi bir komedi. Kaufman varsa, biz de varız!

Shuhei Hirayama is a widower with a 24-year-old daughter. Gradually, he comes to realize that she should not be obliged to look after him for the rest of his life, so he arranges a marriage for her.

Sinema tarihinin en önemli filmlerinden birisi. Filmin tarihi bağlamda ifade edilmesi bir yana, özellikle seyirciye seslenen murder plot, aşk hikayesi vs. yönlerinin olması bunun nedenleri arasında sayılabilir. Carne & Prevert işbirliğini de bu başarıda gözardı etmemeliyiz. 1940′ların ortalarına doğru Fransız Sinemasının konumlandırılmasına bakıldığında bunda Marcel Carne ve onun ekibininin önemi gözler önüne serilir. Öyküde 1827-1828 yılları Fransa’sına panaromik bir bakış gözler önüne serilmektedir. Bu sahne özellikle akılda tutulmalıdır, filmin son sahnelerinde bu tip bir panaromik bakışa adeta simetri oluştururcasına geri dönülecektir. Açılış sahnesinin etrafında bulunan binalar seyircide derinlik hissi oluşturacak şekilde dizilmiştir ki bu izleyicide bir göz yanılması uyandırır. Ayrıca bu küçük setlerde, göz yanılması ve algı oyunlarıyla seyirciyi büyülemek amacıyla cüceler kullanılmıştır.

After their narrow escape at the end of "Pitch Black," Riddick, Jack and the Imam find themselves at the mercy of a madwoman who intends to entomb Riddick forever as part of a twisted art exhibit. With little but a shiv and Riddick's innate viciousness to aid them, Riddick and his allies must find a way to escape from their captor and her band of mercenaries.

Philippe Jordan is a policeman prone to advancing the cause of justice by any means necessary. On his agenda is a powerful drug cartel working out of Paris and Marseilles, with a drug lord who is essentially inaccessible -- but not immortal.

Şehri kasıp kavuran ve esrarengiz bir lideri olan Wilson Heights çetesi, kanunları ve kuralları hiçe sayarak şehrin altını üstüne getirirler. Şehri, başındaki bu beladan her zaman olduğu gibi Polis Akademisinin çılgın polisleri kurtaracaktır.

A group of friends are planning how to spend their summer vacation. One plans to go to the Seychelles with his American girlfriend. At the airport she dumps him for another guy. He has no money so he steals a backpack and goes camping. Somehow he meets a pretty girl and convinces her to share his tent. But a famous singer sees the girl and wants her too. He convinces the luckless guy to act like a fool and the girl leaves him and goes with the singer to the French Rivera.

Let’s get SICK’NING for the Holidays! RuPaul’s Drag Race legend Laganja Estanja is here for Hey Qween’s Very Green Christmas Special!

Fransız sinemasının önemli yönetmenlerinden "Le Salaire De La Peur" (1953), "Les Diaboliques" (1955) gibi başyapıtları yöneten Henri-Georges Clouzot en çarpıcı filmlerinden biri olan Le Corbeau (1943) bir kasaba doktorunun Karga imzalı bir tehdit mektubu almasını ve giderek kasabada hemen hemen herkese aynı mektubun gönderilmesinin yarattığı huzursuzluğu anlatıyor. Film Tulle kentinde gerçek bir olaydan esinlenerek, Fransız taşrasına gerçekçi bir gözlemde bulunmuş. Filmin yapımcılığını Almanlar üstlenmiş. Filmi Almanlar, İsviçre ve Çekoslovakya gibi ülkelerde, Fransız toplumunun yozlaşmasının göstergesi, tanıtımıyla gösterime sunması, 2.Dünya Savaşı döneminde direnişçilerin tepkisine ve savaşın bitiminden sonra Clouzot ve oyuncu Pirre Fresnay'ın uzun süre sinemadan dışlanmasına yol açmış.

Bu yıl Tom Çiftlikte ile festivalin Uluslararası Yarışması’nda yer alan Xavier Dolan’ın bir önceki filmi Laurence Anyways 10 yıla yayılan benzersiz bir aşk öyküsü. 80’lerde başlayan filmde, Melvil Poupaud ameliyatla kadın olmak isteyen yazar ve edebiyat öğretmeni Laurence’i canlandırıyor. Kız arkadaşı Fred’e (müthiş bir performans sergileyen Suzanne Clément) yanlış bedende doğduğunu açıkladığında, inanılmaz zorluklara yıllar boyunca birlikte göğüs gerecek bir ikiliye dönüşüyorlar. Dolan’ın sinemasında olgunlaşma dönemine işaret eden bu melodram, 3 saate yakın süresine rağmen seyirciyi asla avucunun içinden bırakmıyor.