During World War 2, a farmer in New Zealand murders seven people. The police, along with local Maori trackers, hunt him in the bush country.

Twelve-year old Theo plays for a local soccer club and has enough talent to eventually go pro. But his father has been on a self-destructive spiral ever since he started drinking and got divorced, and Theo feels powerless and anxious as he watches his dad slowly destroying his own life. But he refuses to give up on him. When a recruiter for a prestigious British club takes notice of him, Theo sees an opportunity to rekindle his father’s hope, but despite all his efforts he is not selected. So he decides to lie and say he was, hoping to make his father happy and proud. Theo’s dad is so overjoyed that he puts all his heart into helping his son prepare for “once-in-a-lifetime opportunity” gradually regaining his taste for life and motivation for the future. Until the lie reaches unforeseen proportions and completely spins out of control. Thankfully, Theo’s little lie has already operated big change and generated so much hope, that life is able to get back on track. Only better!

Paolo, 25 yıldır görmediği kardeşinin baskılarına dayanamaz ve sonunda Kanada’daki sakin ve huzurlu hayatını bırakarak babasının yanına, Marseilles’e döner. Tüm eski anıları, aşkları ve hüzünleri ile birlikte geçmişi ile tekrar yüzleşen Paolo, yeni bir hayata başlamanın heyecanını yaşamaktadır

When a feared judge of the French court, Xavier Racine, encounters a French-Danish juror, Ditte Lorensen-Coteret, at a murder trial, their shared past is slowly uncovered.

Kasabanın en güvenilir insanı olan Jean-Pierre kasabalıya 7/24 hizmet veren, çalışkan ve sevecen bir doktordur. O hastaladığında, hastaneden genç bir meslektaşı olan Natalie gelir yardımına. Şimdi önemli olan bu genç kadının küçük kasaba yaşamına alışıp Jean-Pierre Werner’in yerini alıp alamayacağıdır.

Louise, a widow with two children, almost crushes a stranger with her car. She takes care of him, even if he's not really wounded. It turns out that he has mental disorders and that they can help each other much more than they thought.

8 yaşındaki Ahmed, yanlışlıkla sıra arkadaşı Muhammed’in defterini alır. Defteri ona vaktinde geri götüremezse, arkadaşı ciddi bir ceza alma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu durum içine dert olan Ahmed, Muhammed’in evini bulmak için türlü badireler atlatır.

Alexia Mathias bir tesadüf sonucu Juliet ile hayatları birleşince ikili arasında unutulmaz bir aşk serüveni başlar. Birbirlerini çok seven ikili ilk başlarda çok mutludur. Öyleki hayatının erkeğini bulduğunu düşünen Juliet evlilik planları yapmaya başlamıştır. Fakat Mathias`ın herkesten sakladığı bir sır vardır. Bu sır açığa çıkmadan önce beklenmedik bir düğün organize etmek zorunda kalacaktır.

Koca kulaklı Ratchet her zaman burnu havada bir Qwark’ın Galaktik Uzay Muhafızı olmayı istemiştir. Ratchet uzay gemisi garajını arkasında bırakmak için olan son şansın, Qwark’ın takım seçmelerine katılmak olduğunu düşünür. Ancak Qwark, Ratchet’ın bir kahraman olduğunu düşünmez. Bu sırada galaksinin diğer ucunda, entrikacı kötü adam Drek, Tenemule gezegenini yeni silahı Deplanetizer ile tek atışta yok etmiştir. O gece Ratchet, Drek’in adamlarından kaçan, kısa devre yapmış robot Clank tarafından uyandırılır. Clank, Muhafızların ve güneş sisteminin sonunu getirecek olan Drek’in yaptıklarını anlatır. Onu kim durduracak? Milyonların hayatı, kendi egosuyla kör olmuş Qwark, çok bilmiş Ratchet ve onun güvenilir metal yoldaşı Clank’in ellerinde.

18’nci yüzyıl İngilteresi. Britanya Krallığı’nın prensesi olan Caroline Mathilde (Alicia Vikander), Danimarka kralı Christian (Mikkel Boe Folsgaard) ile birbirlerini henüz görmedikleri halde görücü usülü evlendirilmişlerdir. Caroline, Danimarka’ya gittiğinde ülkede baskıcı bir rejimin hüküm sürdüğünü ve soylu rahiplerin yönetimi ele geçirdiğini fark eder. Öte yandan hafiften çılgın olan kralla başlarda anlaşamayan Caroline, kralın Avrupa seyahati sırasında tanıştığı ve saraya getirdiği doktor olan Johann Struensee’yle (Mads Mikkelsen) büyük ve yasak bir aşk yaşamaya başlar. Aydınlanma döneminin başladığı o vakitlerde yeni ve özgürlükçü görüşlerden etkilenip bunların savunucusu olan Caroline ve Johann’ın sarayda çeşitli iftiralara maruz kalıp hazin sonlarını hazırladıklarından haberleri yoktur.

Good hearted but not very wordly-wise, Dante is happy driving the school bus for a group of mentally handicapped children, while feeling he is somehow missing out on life and love. So he is very excited when after nearly being knocked down by her car he meets Maria, who seems immediately enamoured of him. He is soon invited to her sumptuous Palermo villa, little suspecting that this is part of a plot. He bears an amazing likeness to Maria's stool-pigeon gangster husband and it would be convenient for them if the mobster, in the shape of Dante, was seen to be dead and buried.

Tamara, 15, complexed with her curves, decided its entry into second to get rid of the label of "big". To shut up the gossip, she made a bet with her best friend to go out with the first boy who pass the classroom door. No luck, the boy turns out to be Diego, the most handsome guy of high school. The bet is complicated for Tamara .... Between the dirty tricks of the mean girls of high school, a mother hen, boards "drag" his little sister, Tamara is a memorable year!

16 yaşındaki Ned babasının zoruyla bir yatılı okula gider. Ned’in en büyük tutkusu müziktir ama gittiği okulda geçerli olan tek tutku rugby sporudur. Kırmızıya boyanmış saçlarıyla dikkat çeken Ned, bu maço ortamda hemen hakaretlere maruz kalır. Oda arkadaşı Conor ise yakışıklı ve başarılı bir sporcudur ama farklı sebeplerle o da okul arkadaşlarına uyum sağlayamamaktadır. Bu iki dışlanmış gencin dostluğu kendilerini keşfetmelerine aracı olur.

Alice Racine CIA’in gizli operatörüdür.Londra’da gerçekleşecek büyük bir saldırıyı önlemek için bir MI5 ajanı ile takım kurmak zorunda kalır. Fakat istemeden saldırıya dahil olur. Artık Alice kimseye güvenmemeli ve hayatta kalmak için mücadele etmelidir.

1940 yılında Fransa’da II. Dünya Savaşı’nın ilk işgalleri yaşanmaktadır. Genç ve güzel bir kız olan Lucile Angellier, üvey annesinin evde gözetiminde, savaşta esir düşen babasından haber almak için beklemektedir. Bir yandan Paris’ten gelen savaş mültecileri küçük kasabaya yerleşmeye çalışırken, diğer yandan Alman askerleri kasabalıların evlerini bir bir işgal etmeye başlar. Lucile evlerine yerleşen Bruno von Falk adlı yakışıklı askerden, başlarda hiç hoşlanmaz ve kendisini geri çeker. Fakat günler ilerledikçe iki genç arasında aşka sürüklenen bir çekim oluşur. Ama karşılarında savaşın en trajik yüzü durmaktadır.

2017 OSCAR ödüllerinde İsveç adına yarışan filmde, 59 yaşındaki Ove (Rolf Lassgård) mahallenin huysuz ihtiyarıdır ve birkaç sene önce kat mülkiyeti dernek başkanlığı görevinden de azledilmiştir ancak bunu hala kabullenmemekte ve mahalleyi bir demir yumrukla yönetmeye devam etmektedir. 43 senedir çalıştığı işinden de çıkarılmasının ardından bir sene önce vefat etmiş eşi Sonja’yı (Ida Engvoll) daha fazla düşünmeye başlar ve “onun yanında olabilmek” için kendini öldürmeye çalışır. Bir gün hamile Parvaneh (Bahar Pars) ve ailesi karşısındaki daireye taşınır. Parvaneh’in eşi geri geri giderken yanlışlıkla Ove’nin posta kutusuna çarpar. Bu şekilde aralarında beklenmedik bir dostluk oluşur. Sevgi ve hayata dair gerekli şeyleri çevrende bulundurmanın önemi üzerine dramatik bir komedi.

1947’de geçen hikaye, uzun zaman önce emekli olmuş ve Sussex kasabasında evdeki yardımcısı ve yetiştirdiği yeni yetme dedektif oğlu ile yaşamaya başlayan, Holmes’u merkezine alıyor. Holmes huzur içerisindeyken birden kendisini 50 yıldır çözülmemiş bir davanın içinde buluverir. Fakat hafızası eskisi kadar kuvvetli değildir; bu olaya istinaden hatırladığı tek bir kare vardır: kızgın bir koca ve güzel ama dengesiz bir eş… Filmin yönetmenliğini ve senaryo uyarlamasını Bill Condon üstlenirken, başrolde Ian McKellen yer alıyor.

1940 yılında Sovyet Rusya’ya bağlı Sibirya çalışma kampından özgürlükleri için kaçtıktan sonra 6000 km yürüyerek Gobi Çölü'nü aşıp Hindistan’a ulaşan bir grup esirin yaşadıkları macerayı ve dramı ustalıkla anlatan gerçek olaylara dayanan bir yol öyküsü...

Film, parti organizasyonlarının gizli kahramanlarının telaşlı ancak bir o kadar komik maceralarını konu alıyor. Huysuz düğün planlayıcısı Max, bir 17. yüzyıl sarayında gerçekleşecek olan kariyerinin son düğün organizasyonunun üstesinden gelmeye çalışırken, öte yandan mümkün olabilecek en düzensiz organizasyon ekibini kontrolü altında tutmaya çalışır.