Brest, 1950. The war ended five years ago and nothing remains of the city. Massive bombings and intense fighting lasting more than a month turned the city, its docks, its arsenal, into ashes. Thousands of workers will build it up again, brick by brick. But with awful work conditions protests quickly arise and a strike begins. Violent confrontations happen during manifestations. Until one man falls. The next day René Vautier lands at Brest clandestinely to make a movie about the movement.

Dash Snow, 11 Eylül öncesi New York sokaklarını kendi tuvaline dönüştürmüş bir grafiti sanatçısı ve fotoğrafçı. Cheryl Dunn imzalı bu nefis portre, bizi bir zaman makinesine sokuyor ve New York’un yeraltı sanat dünyasının “kötü çocuğu”nun öyküsünü, hayli mahrem anlarıyla kayda alıyor.

Willy Krueger, a lonely and aging widower, lives in a basement apartment with only his cat George for company. Finishing his work for the day as the custodian for the building, he ventures out on Christmas Eve to buy a tree and on the way, he imagines he is a well-dressed gentleman while peering at some fine tailoring in a shop window along the snowy street. Returning home, he falls asleep listening to an LP by The Mormon Tabernacle Choir, dreaming that he is conducting them in carols of the season. Awakening to find some carollers outside his window, he beckons them to visit him offering hot chocolate, but they leave after only one song. In trimming the tree, he places upon it the mittens left behind by Clarissa, the youngest of the carolling group. Handling figures of the small nativity beneath his tree, Willy finds himself in the manger for the very first Christmas.

Milo, a rebellious young child, has been experimenting with different outlets for his angst and budding sexuality. When Milo's worn-out and irritable father discovers a disturbing secret of his son's, he takes his son's punishment too far - creating unfortunate consequences for the whole family. Disgrace is a relentless study of top-down aggression.

A love story that follows the maneuverings of a society lady as she connives to initiate a scandalous affair between her aristocratic ex-lover and a prostitute.

An American occult novelist battles to save the soul of a young girl from a group of Satanists, led by an excommunicated priest, who plan on using her as the representative of the Devil on Earth.

After a bank job goes badly wrong, three desperate criminals take a young woman and a father and child hostage - it's the beginning of a frantic and violent road trip that not all of them will survive.

When Charlotte, 27, meets her brother Henrik, 35, for the first time as an adult, it becomes an encounter without boundaries, between two people who don't know what a normal family is. How does sibling love manifest itself if you have never experienced it before? Homesick is an unusual family drama about seeking a family, and breaking every rule to be one.

Reprise / Tekrar ile Altın Lale kazanan Joachim Trier’in Cannes’da galası yapılan varoluşçu son filmi, hayatı melankoli ve yalnızlık içinde tepetaklak giden akıllı, yakışıklı, hali vakti yerinde Anders’i izliyor. Anders şehir dışında bir yerde sürdürdüğü uyuşturucu tedavisini kısa süre sonra tamamlayacaktır; programın bir parçası olarak da iş görüşmesi yapmak üzere şehre inmesine izin verilir. Ama hazır merkezden ayrılmışken şehirde kalır, boş boş gezer, uzun zamandır görmedikleriyle buluşur. Günün geri kalanında ve gece boyunca, geçmişteki hataların hayaletleriyle ancak aşk, yeni bir hayat olasılığı ve sabah gün aydınlandığında geleceği görme umudu sayesinde başa çıkacaktır...

Detectives Jonas and Erik are called to the midnight sun country of northern Norway to investigate a recent homicide, but their plan to arrest the killer goes awry, and Jonas mistakenly shoots Erik. The suspect escapes, and a frightened Jonas pins Erik's death on the fugitive. Jonas continues to pursue the killer as he seeks to protect himself; however, his mounting guilt and the omnipresent sun plague him with an insomnia that affects his sanity.

Film bir mafya elemanı olan Byung-doo’nun hayatını anlatıyor. Onun mafya içerisinde yükselmeye çalışırken hayatın diğer zorluklarla mücadelesini ve bu sırada karşılaştığı sorunları ele alıyor. Hasta annesi, okula giden kız kardeşi ve serseri kardeşiyle geçim sıkıntısı verirken mafya içerisindeki çekişmeler diğer çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sırada artık bir yönetmen olmuş olan ilkokul arkadaşıyla karşılaşır. Bir suç filmi çekmek isteyen arkadaşı sayesinde diğer eski arkadaşlarıyla tekrar görüşme fırsatı olur. Çocukluk aşkını da yeniden görmesi mazide kalmış bir aşkın tekrar canlanmasını sağlar. Yönetmen arkadaşına yardımcı olur fakat bundan sonra hayatı bambaşka bir yöne sapar.

Terk edilmiş bir sevgilinin, aşk hayatını termodinamiğin yasalarına atfettiği romantik bir komedi.

Erik ve Philip, yazıya tutkun olan iki yakın arkadaştır. Özellikle Erik, yapıtlarını yayınlatabilmek için yayıncıların kapısını sürekli olarak aşındırsa da aldığı red cevabı değişmemektedir. Eric her seferinde yeni hayalkırıklıkları yaşarken Philip bir gecede hiç beklenmedik bir şekilde meşhur olur. Fakat birden altı ay sonrasına, bir akıl hastanesine gidiveririz. Philip hastaneden taburcu olmaktadır. Artık içinde yazmaya dair hiç istek kalmamıştır. Ama Eric, arkadaşının yazıya geri dönebilmesi için elinden geleni yapacaktır * orjinal bir film ve adi ile müsemma. adı, içi olan film 10 numaradır benim için. filmde sadece bu var. yaşayan = philip reprise eden= eric. çok iyi müzikler, Uzay gibi bir Norveç. ardından da bir "Oslo 31 August" iyi gider.

Romeo ve Juliette, birbirlerini ilk görüşte aşık olurlar, ve hemen evlenip çocuk yaparlar, ve kendileri gibi aşk evliliği yapmış ve çocuk sahibi olmuş milyonlarca anne babadan biri oluverirler. Ancak onlar diğerlerinden farklıdır, çünkü oğulları Adam'da bir anormallik vardır, hatta zaman geçtikçe bu anormallik daha da belirginleşmeye başlar. Ve korktukları başlarına gelir küçük Adam'da beyin tümörü bulunur. Bu teşhisin konmasıyla, Romeo ve Juliette, savaş ilan eder, hastalığa, ölüme ve çaresizliğe karşı kazanılmak üzere girilmiş bir savaş, ellerindeki tek ve en güçlü silah ise sevgidir.

The controversial true story of a gay activist who rejects his homosexuality and becomes a Christian pastor.

Henry Chinaski, içkinin esiri olmuş bir serseridir. Zamanının çoğunu ucuz barlarda geçirir. Kendisi gibi sefil görünüşlü ama güzel bir kadına tutkuyla bağlıdır.Birgün yazarlık yeteneğini keşfeden zengin bir yayıncı kadınla tanışır. Bu, hayatında büyük bir değişikliği beraberinde getirir. Artık, ya yazdığı öykülere büyük paralar öneren bu kadınla başarının peşinden koşacaktır, ya da bu sefil yaşama devam edip özgürlüğün tadını çıkarmaya devam edecektir.

40’larında, kilolu, hâlâ annesiyle oturan Fusi, henüz cesaretini toplayıp yetişkinlerin dünyasına girememiştir. Gününü uyurgezer gibi geçirip tekdüze bir hayat sürdürmektedir. Fıkır fıkır bir kadın ve sekiz yaşında bir kız çocuğu beklenmedik bir anda hayatına girince, Fusi artık kendince harekete geçmek zorunda kalır.

Moskova da yaşayan ve birbirlerine deli gibi aşık iki genç, Veronika ve Boris 2.Dünya Savaşı'nın başlaması ile birbirlerinden ayrılmak zorunda kalırlar. Askere gönüllü yazılan Boris, Veronika'nın doğum gününden bir gün önce cepheye gönderilir. Birbirlerine veda etme fırsatı bile bulamazlar. Boris'ten uzun süre haber alamayan Veronika, Boris 'in kuzeni Fyodor'un tecavüzüne uğrar ve sevmediği halde onunla evlenmek zorunda kalır. Bütün bu olanlar Veronika'ya Boris'i unutturmaya yetmez.

Kahire'de doğan, 50'lerde ün kazanan, Youssef Chahine'in "Le Sixième Jour" adlı filminde oynayan, Fransızca, İspanyolca, Arapça, İbranice, Almanca ve İtalyanca şarkıları olan müzik ikonu Dalida'nın gerçek öyküsüne dayanıyor. 55 altın plak sahibi, tüm zamanların en ünlü şarkıcılarından Dalida'nın hayatının anlatıldığı filmde sadece Gigi L’amoroso ile uluslararası müzik dünyasında büyük üne, içsel bir arayışla çıktığı Hindistan yolculuğu, disko müziğinin altın yıllarında yeniden parlayışı, trajik ölümü gibi pek çok olaya yer veriliyor.